Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Malte Laurids Brigge'nin Notları hem büyük bir şairin iç dünyasına yolculuk, hem derinlikli edebiyat. Malte Laurids Brigge'nin Notları, her ne kadar kendisi düzyazı demeyi tercih etse de, Rilke'nin tek romanı. Modern şiirin büyük ustası bir tür günlük gibi kurguladığı romanında okurunu varoluşun dehlizlerinde karmaşık bir yolculuğa çağırıyor. Genç şair Malte'nin çocukluğuyla, ailesiyle, Paris'le, modern dünyayla, sanatla, aşkla, Tanrı'yla ve ölümle giriştiği hesaplaşma ve yüzleşmeler edebiyat tarihinin önde
Tükendi
Belki de cinsiyetler sanıldığından daha yakındır birbirine ve dünyanın büyük yenilenmesi belki de, erkek ve kadının birbirini ?tüm yanlış hislerden ve isteksizliklerden kurtulmuş halde? karşıt iki cins olarak değil de, kardeş ve komşular olarak aramaları ve omuzlarına yüklenmiş olan o ağır cinselliği basitçe, ciddiyetle ve sabırla hep birlikte taşımak için insan olarak bir araya gelmeleriyle gerçekleşecektir. Henüz 20 yaşına basmamış Franz Xaver Kappus, eğilimlerine oldukça zıt bir mesleğin eşiğindeyken, şi
Tükendi
Rilke'nin şiiri modern çağın insanına dokunur. Ruhsal derinlik içinde kötüyle olduğu kadar iyiyle olan ilişkideki olanakları, ümitleri, korkuları ifade eder. İliklerine değin korkan, bir barınak bulmak amacıyla haykırarak, meleklere, hayvanlara, nesnelere, sevenlere, kısacası varoluşun tüm öğelerine yönelen, fakat aradığını bulamayan insan için tek çıkar yol, varoluşu olumlamak, kabul etmektir; bu kabulleniş metafizik değil, tüm olumsuzluklarına karşın nesnel, yaşamın içinden gelen bir tavırla olumlamadır.
Rilke'nin Sancaktar'ını Sabahattin Ali'nin enfes çevirisi ile beğeninize sunuyoruz ! "Zamanımızda katıksız şaire artık ender rastlanıyor, ama belki ondan daha az rastlanan bütün bir yaşamın salt şiirsel bir varoluşa dönüşmesidir. Böyle bir uyumun bir insanın kişiliğinde örnek bir biçimde gerçekleştiğini görebilme mutluluğuna erişene düşen, hem kendi kuşağına hem de belki bir sonraki kuşağa bu manevi mucizenin tanıklığını yapmaktır." Stefan Zweig (Londra'da Rilke üzerine verdiği konferanstan.) ''Ne Ri
Tükendi
1904 yılında yayımlanan Dua Saatleri Kitabı (Das Stundenbuch) Rainer Maria Rilkeyi Alman şairler arasında yirminci yüzyılın ilk büyük şairi katına yükselttiği gibi Modernist şiirin de köşe taşlarından biri olmuştur. İlkinden sonuna, adeta bir uzun şiir gibi anahtar sözcüklerle, bir tür iç kopçalarla birbirine bağlanan bağımsız ama başlıksız şiirlerden oluşan bu başyapıt şimdi bütünlüğü içinde okunabilecek Türkçede de... Tadımlık Önsöz Kayıp giderken o an, dokununca bana parlak, madeni bir vuruşla: Titrer
Tükendi
1912 kışında ruhsal durumu endişe verici bir hal alan Rilke, uzun bir psikanaliz sürecine girmeyi düşündüğü bir dönemde, Prenses Maria von Thurn ve Taxis'in davetlisi olarak, Triest Körfezi'nde, uçurumlar üzerine kurulmuş Duino Şatosu'na gider. Adriyatik'in derin mavi sularına bakan bu şatonun eteklerinde, kayalar üzerinde gezinirken, rüzgârın uğultuları arasında esrik bir ses işitir: "Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından?" Aynı günün gecesinde, fırtınalı bir havada tavanarasındaki köhne bir odad
Tükendi
Cem Yayınevi, Orpheusa Soneler ile Rainer Maria Rilkenin kendi eliyle yayına hazırladığı bütün şiir kitaplarını ilk kez Türkçeye kazandırmış oluyor. Orpheusa Soneler, Rainer Maria Rilke şiirinin iki başyapıtından biri. Diğeri Duino Ağıtları. Orpheusa Soneler, bütün yönleriyle yaşama bir evetleme ve övgüdür. Okura yaşam için kalıp ve doğma öğretmiyor . Düşünce özgürlüğü ve düşlemgücünü özendiriyor. Söyle şarkısını, kalbim, bilmediğin bahçelerin;camdan dökülmüş gibi bahçelerin, berrak, erişilmez. Su ve gül
Tükendi
Rainer Maria Rilkenin Bütün Şiirleri dizimizde on birinci kitap şarin iki başyapıtından ilki: Duino Ağıtları. Şairin daha önce yayınladığı Requiem şiirleriyle birlikte. Duino Ağıtları, ölüm bilinci yerine önü Tanrı güveni olan ve ardına bakmayan hayvan ile ölümsüz melek (kutsal kitap meleği değil, yıldızların ardındaki melek) arasındaki insanın, ölüm bilincinin acıları (Biz, savurganları acının) ve sıkıntılarıyla bir defalık (bir daha yinelenmeyen) acı ülkesinin yıldızları olarak ölüme yükselinceye dek y
Tükendi
Cem Yayınevi, Rainer Maria Rilkenin tüm eserlerini yayınlamaya devam ediyor. Rilkenin öykülerinden bir kısmı, daha önce Tanrıdan Öyküler, Beyaz Mutluluk ve Sonuncular adlı kitaplarda yayınevimiz tarafından yayınlanmıştı. İsa Çocuk, Rilke'nin üç kitaba girmemiş öykülerini bir araya topluyor. Böylece, Rilkenin tüm öyküleri Türkçeye çevrilerek yayınlanmış oluyor. İsa Çocuktaki öykülerden özellikle Ewald Tragy önem taşımaktadır. Bu öykü, Rilkenin yaşamıyla büyük benzerlikler taşımakta, onun sanat yaşamına giriş
Yeni Şiirler, şairin seçtiği bu addan da anlaşılacağı üzere, Rilke'nin şiir serüveninde, Orpheus'a Soneler ve Duino Ağıtları ile sürecek olan yeni, modern bir şiir tasarımını gerçekleştiriyor. Buradaki şiirler, şairin iç ve dış dünya sorunsallarına şiirsel yanıtının çeşitlemelerini sunuyor. Öznel algılayış ve bakış, yerini cisimlerin ya da şeylerin, nesnelerin dünyasına bırakıyor, şiir nesnelleşirken, aynı zamanda nesneleşiyor. Bu yüzden, Rilke araştırmasında Ding-Gedicht (şey-şiir) kavramı özellikle bu ki
Tükendi
Niçin, varoluşun vadesini, diğer tüm yeşillerden biraz daha karanlık, her bir yaprak kenarı küçük küçük dalgalı (bir rüzgârın tebessümü gibi), doldurmak kabilken, defne misali -: niçin o zaman illâ ki insanca olmak ve, yazgıdan kaçınarak yazgıya özlem duymak?... Kırmızı Yayınları Rainer Maria Rilkenin duino ağıtlarını Süha Râmi Kıratlıoğlu çevirisiyle yayımladı.
Tükendi
Cem Yayınevi, okuyucularına şimdiye dek Rilke'nin öykülerinden oluşan iki kitap sunmuştu: Tanrıdan Öyküler ve Beyaz Mutluluk. Elinizdeki kitap, Rilke'nin öykülerinden oluşan üçüncü kitap. On öyküden oluşan Sonuncular, yine Kâmuran Şipal'in Türkçesiyle okura ulaşıyor. Okuyacağınız öyküler, Rilke'nin ünlü şairliğinin yanı sıra, küçümsenmeyecek ölçüde başarılı bir öykücü olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
1903´de yayınlanan Yoksulluk ve Ölüm Üzerine, Dualar Kitabı´nın üçüncü ve son kitabıdır. Üçüncü kitaptaki şiirler, "ölüm doğuran" ve "yüce yoksul" izlekleri etrafında sarmal sarmal dönenen başlıksız zincirleme şiirlerdir. Şiirden şiire bu izleklere bir açıdan yaklaşılır, bir yönünden şiirsel ışık tutulur.
Ne Rilke´den önce, ne de ondan sonra izlenimin bu dingin ve yüksek gerilimine ulaşılmıştır... O, bir gün ortaçağ dinselliğinden hareketle insanlık ülküsünün ötesinde yeni bir dünya imgesine giden yolda, yalnızca büyük bir ozan değil, eşi bulunmaz bir yol gösterici olacaktır. - Robert Musil-
Tükendi
Rainer Maria Rilke`nin 1898 yılında kendi çıkardığı dördüncü şiir kitabı Bana Tören (Mir zur Feier), Cem Yayınevi`ndeki Rilke dizisinin de dördüncü şiir kitabı, Rilke araştırmacıları, bu kitaptaki şiirler de dahil olmak üzere, ilk ve erken şiirlerin şairine genç Rilke yerine, Avant-Rilke demeyi yeğliyorlar. Gerekçe olarak da, örneğin, Alman edebiyatında Rilke uzmanı olarak isim yapmış Kaete Hamburger, bu gençlik şiirlerinde, daha sonraki, dünyaca ünlü Rilke şiirindeki temel duruşun, iç biçimin tohumlarının
Yaşamı omuzlamalısın onurla, O küçültür yalnızca küçükleri; Dilenciler kardeş diyebilir sana, Yine de olabilirsin kralın biri.
Rainer Maria Rilke, 1897 yılında üçüncü şiir kitabını Advent adıyla yayımladı. Çeviride de değişmeyen Advent, Hazreti İsa`nın doğum günü olarak kutlanan Noel öncesindeki dört pazar gününü içine alan süreye verilen addır, varış, kavuşma, vuslat anlamlarına gelir. Hazreti İsa`ya kavuşma coşkusu, bir ruh durumudur, sevgi ve sevinç, huzur ve barış doiudur. Ril-ke`nin şair duyargaları ama aynı zamanda, insanların hüzün ve acılarını, yokluğu ve ölümü de hassas biçimde kaydeder. Advent kitabını Yüksel Pazarkaya`nı
Eski Evde Eski evde; açık önüme baktım karşımda çepeçevre Prag var; ta aşağıda bu alaca saatlar geçiyor sessiz usul adım. Kent cam ardında gibi bulanık. Yalnız, miğferli bir dev gibi, yükseliyor önümde küf yeşili kule kubbesi Aziz Nikolas`ın tanık. Orda burda işte bir ışık kıprıyor uzak boğucu kent uğultusunda. Sanki, bu eski evin avuntusunda şimdi bir ses diyor.
Tükendi
Bir odanın köşesinde bir kılıç duruyor, gövdesinin çelik yüzüne güneşin şavkı vurmuş, pembemsi pembemsi ışıldıyordu. Derken kasılarak çevresine bir göz gezdirdi kılıç. Gördü kü odada bulunan her şey kendi parıltısından beslenip geçiniyordu. Her şey mi? Ama yol Şuradaki masanın üzerinde bir mürekkep hokkasına miskin miskin yaslanmış bir kalem duruyor, onun çakmak çakmak görkemi karşısında boyun eğmeyi şuncacık aklına getirmiyordu. İşte buna içerledi kılıç... Kalem ve Kılıç, çoğu kaynakta "Alman şairi" olara
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2