RAINER MARIA RILKE (1875-1926) 20. yüzyıl Batı şiiri sanatının en büyük temsilcilerindendir. Şairin doğduğu Prag kenti, o zamanki Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun sınırları içerisindedir. Orta Avrupa’nın kozmopolit kültürünün doruk noktasına vardığı bir dönemde yetişen Rilke bütün yaşamını “şiirde şiiri aramak” uğraşına odaklar. 1899 ve 1900 yıllarında Lou Salome ile birlikte Rusya’ya yaptığı iki yolculuk ve orada Tolstoy’la tanışması bu arayışta önemli bir yer tutar. Paris’te Rodin ve Cézane ile kurd
Rainer Maria Rilke (1875-1926): Avusturyalı yazar, şair. Prag'da dünyaya geldi, askerî
okullarda okudu.
Daha sonra sanat ve edebiyat eğitimi aldı. Prag, Münih, Paris, Duino ile İsviçre'nin çeşitli
şehirlerinde yaşadı. Sıkça seyahat etti. Valéry gibi isimlerin eserlerini Almancaya çevirdi.
Çeşitli türlerde eserler verdi ama en çok şairliğiyle tanındı. Hiçbir şiir akımına mensup
olmayan, yaradılışının sırları karşısındaki endişesini derin imgelerle yansıtan ve Alman dilinin
sınırlarını zorlayan bir şiir kurdu
1912'de Adriyatik kıyısındaki bir şatoda (Duino Şatosu) başlıyor "Ağıtlar"ı yazmaya Rilke, on yıl sonra başka bir şatoda, İsviçre'deki Muzot Şatosu'nda tamamlayabiliyor ancak. Aradaki boşluğun büyük bölümünde susuyor Rilke, Büyük Savaş'ın neden olduğu travmayla bıçak gibi kesiliyor şiiri. Ağıtlar'a geri döndüğünde, 1922'nin Şubat'ında, müthiş bir yaratıcılık sağanağına yakalanarak birkaç haftada tamamlıyor yapıtını. 20. yüzyılın en etkileyici şiir kitaplarından biri olan Duino Ağıtları'nı şair Can Alkor'un
Önemli olan tek şey buradaki mektuplar. Önemliler, çünkü Rainer Marie Rilke'nin yaşadığı ve emek verdiği dünyayı anlamamızı sağlayacaklar. Önemliler, çünkü bugünün ve yarının gelişen ve evrilen ruhları bu mektuplardan faydalanacak. Böyle muhterem ve emsalsiz bir kişiliğin sözleri varken, önemsiz birinin sözleri de pek anlam ifade etmiyor. Bu yüzden bırakalım, Rilke konuşsun.
Frank Xaver Kappus
Berlin, Haziran 1929
Lirik şiirin en önemli isimlerinden Rainer Maria Rilke, 4 Aralık 1875 tarihinde Pragda dünya
İÇERİK TANITIM (Arka Kapak)
Otobiyografik öğeler taşıyan, birbirinden bağımsız günlük kayıtlarının, düzyazı şiirlerinin ve ayrıntılı betimlemelerin yer
aldığı bu eserde, Danimarkalı hassas genç şair Malte Laurids Brigge, bize Rainer Maria Rilke'nin gözünden Paris'i anlatıyor.
Onun Paris'i, toplumdan dışlanan insanlarla, sefaletle, hastalıklarla ve ölümle dolu bir şehir. Bu nedenle Malte Laurids
Brigge, tek başına oturduğu küçücük odasından, içsel hesaplaşmalarını, hayattan ve hayallerinden korkuları
Kamuran Şipal'ın Türkçesi ile sunduğumuz ‘'Genç Şaire Mektuplar'' Franz Xaver Kappus'a yazılan on mektuptan oluşuyor.
‘'...Rilke ile düzenli mektuplaşmaya başladık. 1908'e kadar sürdü mektuplaşmalarımız, sonra yavaş yavaş arkası kesildi; çünkü yaşam beni alıp Rilke'nin sıcak sevecen ve duygulandırıcı çabayla beni uzağında tutmak istediği alanlara savurmuştu.
Ama önemli değil burası. Önemli olan bu kitaba alınmış on mektuptur, Rilke'nin nasıl bir dünya içinde yaşadığının, yapıtlarının nasıl bir dünya içerisi
Cem Yayınevi daha önce, Rilke'nin öykülerini, Tanrı'dan Öyküler,Beyaz Mutluluk, Sonuncular ve İsa Çocuk adlarıyla dört ayrı kitap halinde yayımlamıştı. Kâmuran Şipal'in Almanca aslından eksiksiz çevirileriyle yayımlanan 67 öykünün tamamını, bu ciltte bir arada sunuyoruz. Bütün Öyküler adını taşıyan bu ciltte, Rilke'nin yazdığı tüm öyküler zamandizinsel düzenlemeyle yayıma hazırlandı. Böyle bir sıralama, Rilke'nin öykücülüğündeki gelişimin daha iyi izlenebilmesi ve şair olarak tanılan Rilke'nin aslında ne ka
20.yüzyılın en önemli şairlerinden ve bir dünya şairi olan Rainer Maria Rilke'nin yaşarken yayına hazırladığı bütün kitaplarını Türkçede toplu olarak ilk kez 12 kitap halinde Cem Yayınları 2004-2014 yılları arasında sundu. Çeviri çalışması yaklaşık on yıl sürdü. Yayınevimiz şimdi bu 12 kitabı okurlarına toplu halde sunuyor.Toplu şiirler 1. Cildinde şairin İyi Ruhlara Adak, Düşten Taç, Advent, Bana Tören, Beyaz Prens, Sancaktar, Keşiş Yaşamı Üzerine, Yoksulluk ve Ölüm Üzerine adlı kitapları yer almaktadır. B
Rainer Maria Rilke (1878-1926), Prag doğumlu, Avrupa'nın birçok yerinde yaşamış gerçek bir Avrupalı. Yarım yüzyıllık yaşamını sanata adamış, şairliğinin yanı sıra sanat üstüne denemeleri ve öyküleriyle de geniş yankı uyandırmıştır.
‘'Dostum Ellen Key! Bir ara bu kitabı sizin ellerinize bırakmıştım, siz de hiçbir şeyi sevmediğiniz kadar sevmiştiniz onu. Dolayısıyla, kitabın benim değil, sizin olduğunu düşünmeye alıştım. Bu yüzden yalnız kitabınızın değil, bu yeni baskıda çıkan bütün kitapların başına isminiz
Manfred Engel'e göre, Rilke, bu şiirlerde duyargasını artık kendi iç derinliklerinden fazla, dış dünyanın düzeyine yöneltmektedir. Özelikle ikinci basımla yaratısında orta süreci açan Rilke, bu şiirlerde şeylere daha yoğun ve dikkatli bakarak, yeni anlamlar kazandırıyor. Bunun için şiirsel Ben, evin koruyucu dört duvarlarından dışarıya çıkar. Bu insana sırt dönmek anlamına gelmiyor. Rilke her döneminde insan üzerine özenle yoğunlaşır. Ama yalnız insandan doğaya ve yaşama bir yöneliş söz konusudur. Yine Enge
Modern edebiyatı derinden etkileyen Rainer Maria Rilke'nin tek romanı olan Malte Laurids Brigge'nin Notları, yazarın 1902-1903 yılları arasında yaşadığı Paris'e dair gözlemlerinden esinlenir.
Rilke'nin günce biçiminde kurguladığı bu başyapıt, bir yanıyla yazarın Paris anılarını canlandıran otobiyografik bir roman olma özelliği taşırken diğer yandan XX. yüzyıl başında büyük kentlerde yaşanan ışıltılı sanayileşme sürecinin, insanların hayatlarında yarattığı karanlık etkileri vurgular.
Birçoklarınca varol
Rainer Maria Rilke (1875-1926) 20. yüzyıl Batı şiiri sanatının en büyük temsilcilerindendir. Şairin doğduğu Prag kenti, o zamanki Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun sınırları içerisindedir. Orta Avrupa'nın kozmopolit kültürünün doruk noktasına vardığı bir dönemde yetişen Rilke bütün yaşamını "şiirde şiiri aramak" uğraşına odaklar.
1899 ve 1900 yıllarında Lou Salome ile birlikte Rusya'ya yaptığı iki yolculuk ve orada Tolstoy'la tanışması bu arayışta önemli bir yer tutar. Paris'te Rodin ve Cézane ile ku
Alman dilinin geçtiğimiz yüzyıldaki en önemli şiirsel doruklarından biri olan Rilke, ülkemizde de geniş bir okur çevresinin başucu yazarları arasındadır. Uzak Gece Rüzgârı, uzun yıllara yayılan şahsî bir Rilke okumasının biriktirdiği şiirsel hatıradan inceliklerle dolu bir kesiti bir araya getiriyor. İnsan varoluşunun çok katmanlı belirsiz anlamını ve dokunaklı çaresizliğini, her biri çağımıza özgü tragedyalar sayılan Duino Ağıtları ve Orpheus'a Soneler yapıtlarıyla didik didik eden Rilke'den "henüz kesinli
Modern edebiyatın en etkileyici şair ve yazarlarından Rainer Maria Rilkenin tek romanı olan Malte Laurids Briggenin Notları, yazarın 1902 ve 1903 yıllarını geçirdiği Paristeki gözlemlerinden kaynaklanır. Rilkenin günce biçiminde
kurguladığı bu başyapıt, bir yanıyla yazarın Paris anılarını canlandıran otobiyografik bir roman olma özelliği taşırken, öte yandan da 20. yüzyıl başında büyük kentlerde yaşanan sanayileşmenin ışıltılı sürecinin insanlar üstünde yeni yoksulluklar yaratan karanlık etkisini vurgular.
"Ne Rilke´den önce, ne de ondan sonra izlenimin bu dingin ve yüksek gerilimine ulaşılmıştır... O bir gün, ortaçağ dinselliğinden hareketle insanlık ülküsünün ötesinde yeni bir dünya imgesine giden yolda, yalnızca büyük bir ozan değil, eşi bulunmaz bir yol gösterici olacaktır."
- Robert Musil
Rainer Maria Rilke´nin yaşama biçimi şiiri kadar önemlidir. Bu her şeyden önce, bütün yaşayışı şiire adamadır; ozanca yaşama, ozanca var olmadır. "Şiiri yazmadan yaşayabilir miyim?" sorusunu çok önceden kendine soran
Cem Yayınevi, Rainer Maria Rilke'nin bütün şiirleri dizisinde, şairin kendi yayınlama sırasını gözeterek, bu beşinci kitapla "Beyaz Prenses" ve "Sancaktar Christoph Rilke'nin Aşk ve Ölüm Tarzı" adlı yapıtlarını bir arada sunuyor. Birincisi bir şiirsel oyun kurgusuna sahip. İkincisi küçük bir destan tarzında. Bu ikincisi, Sancaktar, 1912 ve 1945 yılları arasında Alman edebiyatının en fazla okunan kitaplarından biri oldu. Özellikle cepheye giden askerlerin çantalarından eksik etmedikleri bir kült kitap. Bu ki
Rilke 1923 yılında sadece modern Alman şiirinin değil, bütün modernist hareketin iki başyapıtını birden vermişti: Duino Ağıtları ve Orpheusa Soneler. Duino Ağıtlarına daha önce başladığını düşünecek olursak, Orpheusa Soneler gerçek anlamda kuğunun son şarkısıdır.
Büyük bir coşkuyla ve kısa bir süre içinde yazılmış olan bu soneler, kendi içinde bir bütün oluşturur ve bütüncül bir okumaya ve çözümlemeye zorlar okurunu. Rilkenin mistik iç dünyasının bütün serüveninden damıtılmış sözleridir bunlar...
Tadımlık
Bu yüzden, Cézanne hakkında yazma girişimim konusunda
(ki şu sıralar benim için elbette çok cazip yanı var bunun) dikkatli
olmam gerek. Resimleri (bunu nihayet anlamam gerek),
bu denli özel bir bakış açısından görüp kavrayan kişi değildir
resimler üzerine yazma yetkisi olan; kim ki, resimlerde gerçeklerden
daha fazla ve daha farklı şeyler deneyimlemeden, onları
mevcudiyetleri içinde serinkanlılıkla onaylamasını bilirse kuşkusuz
onlara hak ettikleri şekilde yaklaşmayı en çok o başarır."
"Rilke'nin şahsında,
Dorukları, doruklardan izleyebilirsiniz ancak!
Tüm zamanların en büyük heykeltıraşı Rodin'e Rilke'nin gözlerinden bakmak, büyüklüğün, dehanın ne demek olduğunu anlamamıza imkân sunuyor. Sadece bir sanatçıyı değil, aynı zamanda sanatı da, Rilke'nin sanat üzerine düşüncelerini de anlamamıza imkân sunuyor. Bu ayrıcalığa Rilke bile sahip değildi! İyi okumalar...
"Rilke'nin şahsında, bütün o harikulade korkulardan ve ruhun bütün sırlarından en fazla etkilenmiş insanı, bu dünyanın en ince, en ruh dolu insanını
Toplam 44 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.