Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 780-800 / Aktif Sayfa : 40
Homerosun ölümsüz eseri Odysseia, Antik Yunan edebiyatının İlyadadan sonra en büyük ikinci destanıdır. Tıpkı İlyada gibi neredeyse ortaya çıkışından bu yana her zaman ilgi gören, ilham kaynağı olan 2700 yaşındaki bu benzersiz destanı çağdaş bir çeviriyle yeniden Türkçeye kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Antik Hellenceden çağdaş Yunancaya yapılmış çevirisinden dilimize kazandırılan bu eserde, Homerosun anlatımındaki ustalıktan ödün verilmemiştir. Odysseianın bilinen en eski kaydı MÖ 6. yüzyılda Peisist
ABD'nin dünyayı nasıl gözetlediğini ifşa eden ajanın hikâyesi "Benim konumumdaki biri için çok tehlikeli bir şey yaptım. Gerçekleri anlattım." "Sürükleyici... Bir gerilim romanı okur gibi okuyacaksınız." -The New York Times "Snowden çalıştığı kurumlara değil, kurumların koruması gereken halka sadakat beslediğine karar verdi. Yurttaşlarının ihanete uğradığını hissetti ve bunu açıklamayı bir görev kabul etti. Snowden'ın kitle gözetimiyle ilgili ifşa ettikleri bugün de en az 2013'teki kadar önem taşıyor." -The
Üniversitelerin Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı ve Sosyoloji bölümleri başta olmak üzere daha birçok disiplinde "Osmanlıca" ya da "Osmanlı Türkçesi" adlı dersler okutulmakta ve bu derslerde çeşitli kitaplar kullanılmaktadır. Mevcut "Osmanlıca" ya da "Osmanlı Türkçesi" kitaplarına bakıldığında, Türkçe, Arapça ve Farsça gramer konularının oldukça yoğun olduğu ve bunların her bir kitapta önemli bir yekûn tuttuğu görülmektedir. Bundan dolayı özellikle derse yeni başlayan öğrencilerin motivasyonunun sağlanmasında
Tükendi
Dü cihanda altın ola dersen nâmın Sikkesi altına gir Hazreti Mevlânâ´nın Süleymâniye Kütüphanesi´ndeki Ord.Prof.Dr. A. Süheyl Ünver koleksiyonunda, Konya hakkında hazırlanmış 10 defter mevcuttur. Bu kitap, bahsi geçen 10 defterden alınan resimlerle, Gülbün Mesara Arşivi´nde yer alan münferit Konya tezhip ve resimleriyle, ressam Ahmet Yakupoğlu´nun yapmış olduğu Konya konulu yağlıboya tablolardan meydana getirilmiştir. Ünver´in Konya ile ilgili olup çeşitli yer ve yıllarda yayınlanmış yazıları da bu resiml
Tükendi
Dinî-tasavvufî Türk edebiyatının en önemli temsilcilerinden olan Yunus Emre düşünceleri ve mısraları ile evrensel bir üne ulaşmıştır. Onun sevgi dolu gönlünden kopup gelen birlik çağrısı çağları aşarak 21. asra kadar ulaşmış ve bütün dünya milletlerince benimsenmiştir. Yunus'u ölümsüz kılan, dilden dile, gönülden gönüle günümüze kadar eriştiren şiirleri, yani ilâhileridir. Bu şiirler zamanları aşmakla kalmamış, sınırları da aşarak tüm insanlığın malı olmuştur. Bu şiirler İslâm felsefesini, düşüncesini,
"Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir. "Saf çocukluk halinizden geriye yüzünüzde ‘memur gülüşü', dudaklarınızda ‘gammaz öpüşü' kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir.
Ölü Canlar, Bir Delinin Güncesi, Palto ve Müffettiş, "Rus edebiyatının babası" olarak kabul edilen Nikolay Vasilyeviç Gogol'ün başyapıtlarındandır; ama Taras Bulba'nın, bu büyük ustanın yapıtları arasında çok farklı ve özel bir yeri vardır. Güçlü ve yiğit Taras Bulba önderliğindeki Kazakların Polonyalılara karşı isyanını ve Taras Bulba'nın iki oğlunun yargılanışını konu edinen bu tarihsel öykü, Ukrayna'nın Kazak gelenekleri ve zengin halk kültürüyle beslenerek yetişen Gogol'ün, Ukrayna şarkılarının sevinç
"Yaprakların sarardığı, turşuların kurulduğu, kışlık buğday için tarlalara öküz koşulmaya başlandığı bir vakitte; çimenlerin üzerine düşen kırağıların parıldadığı erken bir saatte, Kalaycı Hilmi kaputuna bürünmüş bir halde, eşeğiyle kasabaya girdi. Fırıncılar sıcak somunları raflara dizmiş, kahvehaneciler çayı demlemiş, semerci, kasap, çapulacı, nalbur, bakkal-çakkal ve daha nicesi dükkânlarını açmıştı. Söz artık onundu. "Sene 1330... O yıllar sırım gibi delikanlıydım. Yürüdüğümde yer sarsılırdı. Mermim
Tükendi
Bir çağ dönümü öncesini irdeleyen son denemeleriyle Mehmet Serdar acaba kendi alanına estetik bir müdahale mi amaçlıyor? Kuşkusuz yukarıdaki türden bir soruya hem evet hem hayır demek olası... Evet, çünkü "deneme"yi daha belirgin yaklaşımların ve daha somut tanımların içine çekmeye çalışıyor.Onun "esnek, açık uçlu yapısı" üstünde duruyor.? Öte yandan denemenin "korkusuzluğu"nu ilan eden Serdar, aynı zamanda "kendi"sini tanımakta; niçin ve nasıl yazdığını anlatmakta: sürekli dış dünyayı gözlemleyen, onu araş
Tükendi
Her Kadın Önce Bir Hayaletle Sevişir, aşk acısını saramayan Suzan'ın ilk aşkının hayaletinde kendini arayışının öyküsü... Buna belki de kayboluşunun öyküsü demeli! Kadın yitirdiği aşkın hayaletini kovacak erkeği buluyor ama erkeğin onu kuşatacak cesareti yok. Suzan aşk girdabında, arzunun ve tutkunun sabırsız şöleninde tek başına kaybolacak! Yazar, bu ilk romanında gerçekle düşün, hastalıkla sağlığın, gündüzle gecenin ve elbette iyi ile kötünün bıçakla kesilip ayrılamadığı yerden bakmaya cesaretlendiriyor o
Tükendi
Sultan II. Murad'ın isteği üzerine tarih kitabını yazmaya başlayan Yazıcızade Ali, Tevârîh-i Âl-i Selçuk adlı eserinin birinci bölümünü Oğuzname olarak tertip etmiştir. Türkiye, Azerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan bölgelerinde yaşayan Türklerin ataları olan Oğuzlara adını veren Oğuz Han'ın doğumu, evlilikleri, çocukları, boyları ve dünyayı ele geçirmesi hakkında detaylı bilgilerin yer aldığı Oğuznameler, Türk kültürü ve tarihinin önemli kaynaklarındandır. Yazıcızade Ali, kaynaklara dayanarak, Türklerin
Görgü ve protokol kitaplarının toplumsal hayattaki değişimi yansıtan en önemli kaynaklardan olduğu biliniyor. Görgü kurallarının sofra ve yemek adabıyla ilgili olanlarındaki farklılaşmayı gözlemek; insanların bir araya geldiği sofraların, bu sofralardaki tavır ve hareketlerin nasıl değiştiğini izlemekse -tabir caizsemasalar ve sofralar üzerinden bir tarih okuması yapmak isteyenler için oldukça zengin bilgiler sunuyor. Âdâb-ı Taâm, 1890-1927 yılları arasında yayımlanmış, belirlenebilen bütün Osmanlıca görgü
Tükendi
Edebiyat eleştirisinin olduğu kadar olağan okuma faaliyetinin de "netameli" ama temel tartışma konularından biri edebi zevktir. Hangi eseri niçin beğendiğini kendisine ya da bir başkasına açıklama ihtiyacı hisseden herkesin karşılaştığı bu sorunun sık sık "kalem savaşları"na yol açtığına da tanık oluyoruz. Bu nedenle, edebiyat yapıtının yaratılması, alımlanması ve eleştirilmesi sürecinin her safhasında canlılığını koruyan gerilimin arkasında yatan tarihsel, toplumsal ve estetik olguları anlayabilmek, beğeni
Tükendi
Korku dolu bir şeydi dünyada olmak. Dünyayı düşününce minicik bir nokta sayılacak şehirde bile yalnızdı – şehrin uğultusunu bastıracak ikinci bir ses yoktu. Kendini korumak zorundaydı. Aslolan buydu, başka bir şey değil. Kendini korumak zorunda olduğunu idrak edenlerin tutturduğu bir düzeni vardı dünyanın. Ona uyacaktı, uymalıydı. Bilinçsizce de olsa, yaptığı bu olmuştu o geceye dek, bundan sonra daha bilerek atacaktı adımlarını, atmalıydı. Behçet Çelik, Dünyanın Uğultusu'nda, bir taşra kentinde doğan, üniv
Tükendi
"Biz Türkiye'de toplanıp İngiliz kadınlarından söz ettiğimiz zaman, bu dünyada isteyecekleri hiçbir şey kalmadığını düşünürdük. Ama yaşam savaşının onlar için ne anlama geldiğini, ya da bu ebedi mutluluk arayışının ne kadar korkunç bir şey olduğunu bilmiyorduk. İkisinden hangisi daha güç bir savaşım? Biz Türkiye'de yalnızca bu ikinci savaşımı biliyoruz ve tüm dünyada aynı yararsız çaba sürüp gidiyor." "Zeynep"/Hatice Zinnur hanım – 1906 Geç Osmanlı döneminin kadın yazarları Avrupa'daki, Batı'daki kadınla
Tükendi
"Kendimizi avutalım, yarın öbür gün başımız önümüze düşmesin diye esmer diyorlardı bize. Külliyen yalandı. Ben karaydım. Gobi, benden karaydı. Ferdi karaydı. Domestos karaydı. Zülküf karaydı. Ramazan karaydı. Dilan karaydı. Zülfiye karaydı. Azat vardı bir de. Bize pek benzemiyordu. Çünkü Azat kapkaraydı. Ama en fenası Şener'di. Çünkü o beyazdı. Kimimizin gözleri siyah, kimimizin kahverengiydi. Ama Şener'inkiler yeşildi. Hacca gitmiş komşularımızın dış kapılarına sürdükleri boya gibi yeşil. Hatta türbe y
Tükendi
Aleksandr Puşkin (1799-1837); Topu topu 38 yıl süren ömrü komploya çok benzeyen bir düelloyla son bulduğunda Puşkin, şiiri kadar roman ve öyküleriyle de (Gogol'la birlikte) 19. yüzyılın öncü Rus klasikleri arasına girmeye hak kazanmıştı. Nitekim, elinizdeki kitapta Yüzbaşı'nın Kızı'ndan Byelkin Öyküleri ve Erzurum Yolculuğu'na bu önemli anlatıcının tüm öykü ve romanları zamandizinsel sıralamayla birarada okura sunulmaktadır. Ataol Behramoğlu (1942): Şiirimizin son 40 yılındaki en önemli toplumsalcı ozanla
Tükendi
Marshalsea borçlular hapishanesinde doğan Amy Dorrit, orada geçirdiği yıllar boyunca tüm sadakatini ve sevgisini mahkûm babasına ve diğer aile bireylerine adayan, yalnızca onların mutluluğu için yaşayan genç bir kızdır. Yıllar sonra İngiltere'ye dönen Arthur Clennam, annesinin dikişçisi olan bu Küçük Dorrit'le tanıştığında aralarında tuhaf bir bağ oluştuğunu daha ilk anda hisseder. İncelikle işlenmiş karakterleri ve sürükleyici olay örgüsüyle Küçük Dorrit, döneminin toplumsal yapısına ayna tutan en önemli D
Marshalsea borçlular hapishanesinde doğan Amy Dorrit, orada geçirdiği yıllar boyunca tüm sadakatini ve sevgisini mahkûm babasına ve diğer aile bireylerine adayan, yalnızca onların mutluluğu için yaşayan genç bir kızdır. Yıllar sonra İngiltere'ye dönen Arthur Clennam, annesinin dikişçisi olan bu Küçük Dorrit'le tanıştığında aralarında tuhaf bir bağ oluştuğunu daha ilk anda hisseder. İncelikle işlenmiş karakterleri ve sürükleyici olay örgüsüyle Küçük Dorrit, döneminin toplumsal yapısına ayna tutan en önemli D
Nobel Fizik Ödülü (1999) sahibi Gerard 't Hooft bu kitabında son 50 yılda maddenin en küçük tanecikleri üzerine yapılmış olan araştırmaları öykü diliyle anlatıyor. Doğanın yapbozunu oluşturan parçaları bilim insanlarının nasıl tek tek bulup birleştirdiklerini olağanüstü basit ve herkesin anlayacağı bir dille aktaran Gerard 't Hooft, bir yandan da parçacık fiziğinin temel kavram ve ilkelerini özetliyor. Genişletilmiş ve gözden geçirilmiş bu yeni baskıda yazar 2012 yılında keşfedilen Higgs parçacığı ve nötrin
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 780-800 / Aktif Sayfa : 40