Günümüzde, sosyal, ekonomik ve dinî çatışmaları ile siyasî istikrarsızlık merkezi durumuna gelen bir coğrafyanın, Osmanlı idaresi altında uzun süre barış ve huzur içinde yaşadığı düşünülecek olursa, Osmanlı Devleti tarihinin, gerek dünya, gerekse İslam tarihi bakımından sahip olduğu yerin önemi daha iyi anlaşılmış olur. Gerçekten de çok geniş bir coğrafya üzerinde hâkimiyetini kuran Osmanlı Devleti, farklı ırk, din, dil, örf ve âdetlere sahip toplulukları yüzyıllarca adaletli ve hoşgörülü bir şekilde idare

İslâm tarihinde kurulmuş en büyük birkaç devlet arasında yer alan Memlûkler, genelde İslâm tarihi, özellikle de Müslüman Türk ve Çerkes tarihleri için son derece önemlidir. Bir taraftan Moğol taarruzlarını durduran, diğer taraftan da Ortadoğu´daki haçlı prensliklerini nihâî olarak bölgeden çıkaran Memlûkler, Mısır Abbâsî Hilâfeti´nin merkezi olmak ve mukaddes Hicaz bölgesinin hâkimiyetini üslenmek gibi önemli imtiyazlara sahip en büyük İslâm devleti olma vasıflarını yaklaşık 2 asırdan fazla devam ettirdile

Bu eser, bilgi arayan ve aydınlanmak isteyenleri, özellikle Arapça, Farsça ve Urdu dillerini bilmeyen Avrupa halklarını İslâm konusunda yanlış bilgilerle beslenmiş olanları, bilgilendirmek, aydınlatmak ve bu konuda yazılmış olan eserlere bir ilave eser kazandırmak için yazılmıştır. Bu insanlar, asırlardır bir aldanma içerisindedir ve bu yeni inanç konusundaki fikirleri gülünç ve anlamsızdır. Bazı Avrupalı yazarlar, İslâm O?nun prensipleri ve tarihi konusunda kasıtlı olarak son derece yalan hikâyeler uydurmu

"Gezdim Halep ile Şam'ı eyledim ilm-i taleb Meğer ilim bir hiç imiş, illa edep illa edep" İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliklerin başında düşünme, düşüncesini söz, yazı, işaret ve sanatla ifade edebilme kabiliyeti gelmektedir. "Latife latif gerek." diye güzel bir söz vardır. "Leb demeden leblebiyi anlamak" gibi. Ya da "Kıssadan hisse almak" gibi bir şey. Günümüz insanları, birbirlerine latife ederken edep dairesinde aşırılığa ve yanlış anlaşılmaya meydan vermeyecek şekilde davranmalıdır. Eskiler böy

Îmân ve amele dair konuların açıklanması son derece önemlidir. Konusu din olan bir yazı, sağlam temellere dayanmalıdır. Dinî konularda yapılan önemli bir yanlış, dünya ve âhiret hayatı açısından önemli zararlara neden olabilir. Bunun örneği, içinden yüksek elektrik akımı geçen bir bakır tel gibidir. Bu bakır telin kablosu çok sağlam olmalıdır. Yüz metrelik telin sadece bir santimi bile açık olsa, ona dikkatsizce dokunan kişi kömüre dönebilir. İnsan ile yaratıcı arasındaki ilişki, işçi ile patron arasındaki

Muhabbetullah: Kulluğun en son makamı ve en üst derecesidir! Muhabbetullah: Allah (cc)'ın kemâl ve cemâlini idrak ve takdir! Muhabbetullah: İlahî bir nur! Muhabbetullah: Mânevî hayatın temeli! Muhabbetullah: Yüce Yaratıcıya karşı sonsuz şükran beslemek! Muhabbetullah: O?na boyun eğmek, secde etmek ve sadece O?ndan yardım dilemektir! Muhabbetullah: Dünyayı yok saymak, sadece O?na bağlanmaktır! Muhabbetullah: Bir aşk değil, i?lâ nihâye ve istisnasız sevgidir!

"Her nefis, ölümü tadacaktır." Kitabı sağından verilen; "...Bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum" Sol tarafından verilen ise; "Kitabım ne olsaydı da bana verilmeseydi, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim, keşke bu (ölüm) son olsaydı, malım bana fayda vermedi, gücüm de kalmadı..." Ölüm hadisesinden kaçamayan insan, ölümden sonrasını da kabul etmek mecburiyetindedir. Ölümden sonraki sonsuz hayatta âkıbetini öğrenmek ve ebedî hayatını kurtarmak isteyen herkes, bu dünyada kendisini hazırlamalıdır. İşte bu

Bu titiz çalışmada, Yaradılıştan bugüne, insanlık tarihinin en mükemmel ve en üstünleri olan, insanlığı sonsuz mutluluğa ve yaradılış gayesine çağıran, tarihin en şerefli sayfalarına isimlerini yazdırmış peygamberleri tanıyacağız. Ferdî ve sosyal hayatta Allah Teâlâ'nın iradesi istikametinde hayat sürmenin mukaddes mücadelesini veren peygamberlerden her biri, küfür ehlinin düşmanlığıyla karşılaşmışlardı. İnkârcılar, her peygamberin karşısına dikilmişler, içine dalmış oldukları sapık inançlar ve ahlâksızlık

Farklı coğrafyalardan, ilmiyle âmil olmuş bu âlimlerimizin en mühim ortak yönü, hizmetlerini çok yönlü yapmalarının yanında, değişik görüşlere sahip olmalarına rağmen hedeflerinin aynı olmasıdır. Bununla birlikte, Osmanlının son dönemi ile Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki o sancılı zamanlarda ilimlerini hiçbir korkuya kapılmadan neşrederek, İslâma olduğu kadar ülkeye de çok yönlü hizmet etmişlerdir. Çalışmamızda, bu seçtiğimiz büyük insanlar sadece din için değil vatan için de tüm yetki ve güçlerini kullanar

Bu eser, medeniyetlerin kimlik kartı olarak tanımlanan müzik konusunu ele almaktadır. Müslümanların, inancın hayata yansıyan boyutunu, ilâhî vahyin insânî kültüre dönüşümünü temsil eden sanat gibi önemli bir konuda yüzeysel tartışmalardan kurtularak, konulara daha derinlikli bakmalarını sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan müzik çeşitli boyutlarıyla Kurân-ı Kerim ve hadislere konu olmuştur. İlâhî vahiy, insanoğlunun hayatının vazgeçilmez parçalarından olan bu sanat hakk

Bütün ilimlerin kapısı olarak Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından övgüyle bahsedilen Hz. Ali (r.a.)ın yazdığı bu eserde, yöneticilere öğüt ve tavsiye niteliğinde ciddi mesajlar vardır. Bu eser, her ne kadar devlet adamlarını muhatap alıyor gibi görünse de, toplumun en küçük birimi olan ailenin reisinden, idarecilere ve bürokratlara kadar insan yönetimine talip olan, sorumluluk üstlenen herkesin ve her kesimin faydalanacağı çok önemli bir bilgi hazinesidir. Hz. Ali (r.a.)ın Mısıra vali olarak atadığı Malik b

Biz bu kitaba bir isim koyamadık. Zira bu eser genel itibariyle dünya tarihine baktığımızda hep uç noktalarda yaşamış olumlu veya olumsuz kadınların hayatlarından müteşekkildir. Her kadın aslında Bir anne, bir eş, bir kardeş, bir arkadaş, bir dost, bir lider, bir yönetici, örnek alınması gereken bir hanımefendi olabildiği gibi imtina edilmesi gereken aykırı bir karakter de olabilir Evet, bu kitapta hepsi var! İmparatorluklar yönetmiş, içtimai hayatın hemen hemen her alanında yer almış ve aile hayatıyla örne

Cennet Hayatın sonsuz olduğu, kin ve nefretin olmadığı yer. Altlarından ırmaklar akan, birbiri üzerine bina edilmiş güzel ve yüksek köşkler, her türlü ağaç, temiz akarsular, görüntüsü ve kokusu güzel, isteyenlerin yanına kadar sarkan koparılması kolay, türlü bol meyvelere sahip, canın çekeceği her türlü yemek ve etler, türlü kokulu içecekler ve çeşit çeşit tükenmez nimetleri içeren bir yer. Ne yana bakarsan bak, yığınla nimet ve ulu bir saltanat, insan hayalinin erişemeyeceği güzellik. Cehennem Kaynarken uğ

Besmele; Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla hayırlı işlere başlama fiilidir. Müslüman'ın her işi hayır olduğuna göre hayatının her anında her işine besmele ile başlar. Evini besmele ile süsler. Kapısını besmele ile açar. Anne, bebeğini besmele ile emzirir. Çocuğunu besmele ile okula gönderir. Gündelik işlerinde hep besmele vardır. Baba, evinden çıkarken besmelesiz çıkmaz. Yolculuğunda, işinde, işyerinde ve hayatının her deminde besmele onun yoldaşıdır. Besmele; Allahın şemsiyesinin altına sığınmaktır.

Bir kitap olsun! Yalnızca hanımlara hitap etsin, yalnızca onlara özel olsun, mahremlerini işlesin, takıldıkları, sormaya çekindikleri, sorup da tatmin edici bir cevap bulamadıkları, yalnızca onlarla ilgili olan merak ettiklerini yazsın... Bir kitap olsun! Hanımların özel günlerini hem sağlık hem de dinî açıdan değerlendirsin... Böyle bir kitap oldu! Bu hacmi küçük ama içerdiği konular itibarıyla derin olan eserimizde, hanımlar ve özellikle genç kızlar çok şey öğrenecek, ne kadar özel olduklarını bir defa

İslam Medeniyeti tarihçisi Prof. Dr. Ziya Kazıcı'nın uzun seneler üzerinde çalıştığı ve öğrencilerine yıllarca anlattığı bilgilerinin birikimi olan "Osmanlı Medeniyeti Tarihi" nihayet set olarak yayın dünyasına katıldı. Set toplam 5 kitaptan oluşmaktadır. -Osmanli'da Eğitim Öğretim -Osmanli'da Vakif Medeniyeti -Osmanli'da Yerel Yönetim -Osmanli'da Toplum Yapisi -Osmanli'da Vergi Sistemi

Özenle hazırladığımız bu eserde, mümkün mertebe detaylı araştırma yapılarak hem evli hanımlara hem de bekâr kızlara hitap edilmiştir. Çalışmamız genel itibari ile hanımlara hitap etmekle birlikte erkeklerin de faydalanabileceği özellikle ibâdet ve evlilikle ilgili konularda bilgilerden müteşekkildir. Çalışmamız, en mûteber kaynaklar taranarak hazırlanmıştır. Tabii ki bunların başında Yüce kitabımız Kurân-ı Kerim ve Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) sünneti gelmektedir. Bundan sonra geçmişten günümüze fıkıh i

Bu kitap, Kurânın hak kitap olduğunu gayr-i müslimlere itiraf ettiren bir çalışmadır. Üstelik gayr-i müslimlerin avam tabakasının değil, ilim adamlarının itiraflarını ihtiva etmekte olan farklı bir araştırma ürünüdür. Bu kitap, ilmî gerçeklerden bazılarının bugün nasıl ve hangi şekilde zuhur edileceğinin bundan on dört asır önce Kurânda işaret edildiğinin tahakkukunu araştırmış, ilgili ilim adamlarına sormuş ve bu bilgilerin beşerî kaynaktan gelemeyeceğini ispat ettirmiştir. Kurânın hak kitap olduğunu her t

Tarihî bir vakıa olan vergi, amme hizmetlerinin muntazam bir şekilde devamını sağlamak için başvurulmuş bir çaredir. Bu yüzden vergi, devletlerin ekonomik ve sosyal hayatında önemli bir yere sâhiptir. Çok geniş topraklar üzerinde, asırlarca hükümranlığını devam ettirmiş bulunan Osmanlı Devleti, diğer bütün devletlerde olduğu gibi kendisini, vergi cibâyetinden (vergi alma ve toplama) müstağni sayamazdı. Zira varlığını ancak bu şekilde devam ettirebilirdi. Devletin iktisadî tarihinin önemli bir bölümünü teş

Bir beylik olarak ortaya çıkışından itibaren bünyesinde şartların gerektirdiği değişiklikleri yapmaktan çekinmeyen Osmanlı Devleti, sağlam temeller üzerine bina edip geliştirdiği ve kemâl mertebesine ulaştırdığı müesseseleri vasıtasıyla uzunca bir hükümranlık dönemi geçirme imkânı buldu. Bu devlet, destanlarda görülen, âsumanî heykeller gibi, başı, kürre-i arzın bir kıtasına yaslanmış, vücudu bir başka kıtasına sarılmış, ayakları ise başka bir kıtasına uzanmış heybetli bir vücuda benzemekte idi. Biz, bu vüc