Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Günümüzde kaygı en sık yaşanan psikolojik sorunların başında geliyor. Pandeminin de etkisiyle kaygı ve anksiyete sorunları her geçen gün daha fazla insanın mustarip olduğu durumlar. Bu kitap İngiltere'de ünlü bir TV programcısı olan Anna Willimson'ın kaygı ve panik atak krizleriyle alt üst olan hayatını aldığı eğitim ve terapilerle nasıl düzene koyduğunu anlatmakla kalmıyor. Bugün çok sayıda kişiye danışmanlık ve terapi hizmeti veren Anna Williamson kendi yaşadıklarını da sık sık samimiyetle paylaşarak son
Kitapta, İslam öncesi Türk tarihine damga vurmuş 56 liderin hayatı, yaptıkları icraatlar ve bu şahsiyetlerin bugüne bile güçlü mesajlar veren uygulamaları alfabetik olarak yer alıyor. Attila dan Bilge Kağan'a, Bumin Kağan'dan Tonyukuk'a, Teoman'dan Mete'ye değin, bilinen ve bilinmeyen birçok liderin yaşamlarına tanıklık ediyoruz. Yazar, hanların öykülerini kısa ama çarpıcı bilgilerle aktarıyor. Taşağıl, ol
Her seyahatname, tarihin dipnotlarında kalmış hayatları canlandırır. Angel Karaliyçev de İstanbul ile ilgili perde arkasındaki sesleri defterine taşıyor. "İstanbullu Bulgar tüccarları, milli uyanışın ve maddi kültürün ön saftaki erleri" olarak gören yazar, şehrin desenlerini gösteriyor: "29 Mayıs gecesi Ayasofya'da son Hıristiyan ayini çınladı, Haçı yeniden Ayasofya'nın kubbesine dikrnek isteyen Yunanları Atatürk durdurdu, Girdiğimiz ilk dar İstanbul sokağı bir Bulgar'ın adını taşıyor: Baltaoğlu Süleyman Be
Tükendi
Size hiç "fazla hassas biri" olduğunuz ve duygularınızı çok abarttığınız söylendi mi? Bazen duygularınızın ağırlığı altında ezildiğinizi hisseder misiniz? Gözyaşı yağmurlarında, yakıcı öfke ataklarının ortasında, ıstırabın kucağında kalakaldığınız olur mu? Sanki bir düğmenize basılmış gibi kontrolden çıkar mısınız? O an tam da hissettiğiniz gibi davrandığınız için sonrasında pişman olur musunuz? Yorucu duyguların iniş çıkışından, sizi sağa sola savurmasından yorgun düşer misiniz? Bunların hepsi sadece "ç
Uygarlığın düşünsel birikimleri yaklaşık 2500 yıl önce felsefe çatısı altında toplanarak sistematik bir yapıya kavuştu. Yüzlerce yıl önemli bir ilerleme kaydedemeyen felsefe literatürü, üniversitelerin özgürleşmeye başladığı 18. yüzyılda hızla zenginleşerek bölünmek zorunda kaldı. Bu dönüşümden sosyal bilimler de nasibini aldı. Örneğin iktisat disiplininin felsefeden ayrılması 1776 yılına tekabül eder. 1850'lerin başında iktisattan işletme, 1876 ‘da işletmeden muhasebe ve 1940'larda ise muhasebeden finans
Hayatımıza dair düşüncelerimizde ufuk açan, belleğimizde iz bırakması muhtemel düşünceler yelpazesinin satırları arasında "Hayata Dair Notlar" için dolaşalım biraz... Onlar damlanın içinde küreyi sakladıkları gibi, bazı düşüncelerin yorumlarında suskun, dalgın, yorgun ve halsiz kalmış olmaları da muhtemel olan, hayata düşülmüş notlar... Beyin hücrelerinin fikir jimnastiği yapabilmeleri içindi bütün bunlar... Hayata dair notların satırları arasında saklanan yitik dünyaları bulup doğruyu, güzeli ve erdemlilik
Romantikler için yaşamın estetikleştirilmesi bir özgürleşmedir; fısıltı hâlinde dile getirilmiş olsa da. Modernlikse, estetikleştirmeyi tam tersi bir amaç için kullanır. Modern toplum, giderek daha belirgin bir biçimde, tüm nesneleri metalaştırır. Nesne, diğer metalarla değişime girebilmek için bir değişim değeri olarak kodlanır ve tüm duyumsal ayrıcalıklarından soyutlanır. Reklamcılık, bir değişim değeri olan nesneye çekicilik kazandırmak için estetik alana saldırır. Hatta nesne kullanım değeri olarak anla
Yaşlı Major bir rüya görür: Acımasız insanlar iktidardan düşer, zulüm yerini adalete ve eşitliğe bırakır, sömürü son bulur, özgürlük geri kazanılır. Devamında iyi yönetilmiş bir Ayaklanma ile hayal gerçeğe dönüşür. Beşer Çiftliği'nde eşitliğe dayalı bir hayvan cumhuriyeti kurulur. Ancak baştaki temel ilke ve idealler yalnızca bir süre için geçerliliğini koruyabilir... Zamanının ötesinde metinler kaleme alarak distopya türünün öncü isimlerinden biri haline gelen George Orwell, insanı ve onun egemenliğini sağ
Tükendi
Hz. Peygamber'e uymak; zerreden küreye, tepeden tırnağa, iğneden ipliğe bütün eşyayı kuşatan derin bir nazar, merhamet, marifet, muhabbet ve gayret yüklü bir aksiyondur. Bugün Efendimiz'i (sav) anlamak, somut ve spesifik birtakım sünnetleri hayatımıza tatbik etme ile başlayan ama burada kalmaması gereken, Efendimiz'in (sav) nazarıyla, hassasiyetiyle, derdiyle, değerleriyle insana, topluma, havadaki kuşa, denizdeki balığa, saksıdaki çiçeğe, sokaktaki köpeğe, kediye hasılı iğneden ipliğe her şeye Onun ümmeti
Birinci Dünya Savaşının 100. yılına girdiğimiz şu günlerde mutlaka okunması gereken bir başvuru eseri: İmparatorluğun Sonu 1914. Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı ordusunda görev alan Liman vonSanders Paşanın emir subayı Carl Mühlman, Alman Devlet Arşivi (Reichsarchiv), Deniz Kuvvetleri Arşivi (Marine-Archiv) ve Dışişleri Siyasi Arşivindeki (PolitischesArchivdesAusvärtigesAmtes) belgeleri ve tanık olduğu olayları birleştirerek Osmanlı İmparatorluğunun savaşa giriş sürecini, savaş süresince imparator
Avrupa'nın tarımdan matematiğe, astronomiye, her şeyden önce felsefeye ve hatta dine kadar birçok alanda borçlu olduğu İspanyol-Müslüman medeniyetinin parlaklığı ve derinliği karşısında büyülenmemek elde değil. Türkiye'de Fatih Sultan Mehmed ve Kanuni Sultan Süleyman üzerine yazdığı kitaplarla bilinen Fransız gazeteci, tarihçi ve yazar André Clot Müslüman İspanya ismini verdiği bu çalışmasında, İspanya'daki Müslüman hâkimiyetini ve bu hâkimiyetin bölgeyi dönüştürme gücünü mimarî, sanatsal, siyasi ve kültüre
7. yüzyıldaki İslâm Fetihleri, pek çok dinden insanı İslâm Devleti'nin vatandaşı haline getirdi. İslâm Devleti aynı zamanda dönemin hemen hemen tüm Doğu Hristiyan cemaatlerini de kontrolü altına almıştı: Miafizitler, Nestûrîler, Melkitler, Mârûnîler... Peki ama bu Hristiyanlar kimlerdi? Hristiyanlarla ve öteki din mensuplarıyla karşılaşıp onlar üzerinde egemenlik kuran Müslümanlar kimlerdi? Hristiyan kaynaklarında "çöldeki kum taneleri"ne benzetilen Arap askerleri gerçekten acımasız işgal orduları mıydı? Yo
Hayal Denizi ve Aşk Kapını Ben Geldim kitaplarının yazarı Aydın Hız'dan, bozkırın güneşi Hoca Ahmet Yesevi'nin izinde, sarsıcı bir arayış öyküsü... Karahıtay boyuna mensup, oba lideri Balamir'in biricik oğlu Aras, geçmişin yüklerinden kurtulmak adına yuvasını terk ederek uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Aydınlatılmamış bir suçun ağırlığı altında ezilirken çareyi karşısına çıkan dergâha sığınmakta bulur. Mecburiyetten sığındığı bu dergâhta, Hoca Ahmet Yesevi ve bilgeliği, Aras'a bambaşka bir yaşamın ka
Don Kişot, Jül Sezar'dan da, Napolyon'dan da daha gerçektir. Onlar sadece tarih kitaplarında varlar. Don Kişot ise, sanki sahte gerçeğe meydan okurcasına, hayatımızda hep yaşar ve her an yeniden doğar. Benim üstadım Don Kişot'tur. Yirmi yaşından itibaren kendime rehber edindim onu. İdealin gerçekten daha doğru olduğuna inanan Don Kişot'u. Hiçbir fırtınanın baş eğdiremediği o kahramanı... Haklı bir davaya inanmışsanız, bedeli ne olursa olsun, onun uğrunda sonuna kadar mücadele etmelisiniz. Bu arada her e
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Hayatı hece hece öğretti bana Sevginin açtığı kör kapıları Ne zaman döndüysem hülyalarıma Damladı kalbime sevda suları Kalsın istiyorum kulaklarımda Umut saatinin tıkırtıları Mehtab neden böyle kanlı ve mağrur Nerede ışıklı çöl atlıları Uysal zamanlara kanatlanıyor Rüya denizinin son martıları
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. Ey ahenk sultanı, renk okyanusu Kokusu mehtabı kucaklayan su Ben sana bin başlı kamburla geldim Sen bana yağmurla, gülle yöneldin Ey vefa arayan rüyanın sesi Sendendir umudun filizlenmesi Yüzüm gözlerinle ıslanmasaydı Işıkla dolmazdı kalp kırıkları Sarmasaydı beni yankı ve hüzün Sevebilir miydim hıçkırıkları
Kim evinin cennet gibi olmasını istemez? Eşlerin muhabbetle kenetlendiği, hayatın zorluklarına karşı birbirlerine destek oldukları, çocukların saygı ve sevgi çerçevesinde ilgi ve şefkatle büyüdüğü bir aile ortamı herkesin hayalidir. Maalesef günümüzde yaşanan aile içi sorunlar TV ekranlarında pervasızca konuşuluyor, çözüm odaklı olmak yerine yaşanan problemler daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriliyor, sorunlar büyütülüyor, kadına şiddet körükleniyor, boşanma oranları her geçen yıl artmaya devam ediyor.
Gustav Mahler, New York'tan Avrupa'ya giden bir geminin güvertesinde oturuyor. Dünyanın en ünlü, en büyük müzisyeni, ama vücudu artık dünyanın yükünü taşıyacak güçte değil, ağrıları her zamankinden de güçlü şimdi. Mürettebat onun el üstünde tutmaya çalışırken, o kendini bir ömrün hatıralarına teslim ediyor: Son yıllardan kalanlar, dağlardaki yazlar, hayaline düşen kızı Maria'nın ölümü, New York Filarmoni macerası, onu bekleyen diğer kızı Anna, besteleri, hastalıkları, onu çılgına çeviren hayatının aşkı Alma
Vehimi, Koca Kurt! Her köşe başından çıkıp dünyanın her yerinde düşmana aman vermeyen gözü kara yiğit! İnsanın doğası nedir Vehimi? İktidar hırsına kapılıp riyakârların fitnesine kanan insana hırs neler yaptırır? Değil mi ki kılıcın iki tarafı da keskindir, değil mi ki Sultan Süleyman en çok sana güvenmiştir Anlat Vehimi, sorgucuların keskin gözlerinin içine bakarak anlat. Sen mi vurdun Sultan Süleymanı sırtından? Sağ kolu olduğun Hünkârına sen mi kıydın? Süleyman Hanın yanına, vefatından yalnızca yarım s
KANUNİ: Dünya bir hayaldir sözünü şiar edinmiş Adalet Sultanı HÜRREM: Kanuniye olan aşkını mektubuna kanıyla işleyen, bir iktidar tutkunu PARGALI İBRAHİM: Kölelikten sadrazamlığa giden yolda her türlü ihaneti göze alan bir entrika ustası VEHİMÎ: Vatikan ajanlarıyla dünyanın her yerinde çarpışan yavuz bir istihbaratçı Fatihin kuşatıp alamadığı BELGRADIN FETHİ, 7 ay süren RODOS KUŞATMASI ve dünya tarihinin en ünlü meydan savaşlarından MOHAÇ Tarihte hep merak edilegelmiş bu karakter ve olaylar, ödüllü yaza
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5