İnsanoğlu, ağzından çıkan sesleri sözcüklere dönüştürdüğünden beri, diliyle birlikte fikir dünyasını da geliştirmiş oldu. Böylece sözün gücü ortaya çıktı. Söz edildi; savaşa girildi, söz söylendi barışı doğurdu. ´Yiğidi kılıç kesmez, bir acı söz öldürür´ dendi, ´Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır´ dendi. İnsanlar sözün gücünü anlayınca büyük sözleri not etmeye ve kullanmaya başladı. Sonra bunlardan kitaplar oluştu. İşte bu kitapta Adnan Acar altın değerindeki özlü sözleri sergiliyor. Yaşamın her alanında

Carl Gustav Jung´dan James Joyce´a Sayın Bayım, Ulysses´iniz dünyanın karşısına öylesine sıkıntılı bir ruhbilim sorunu çıkardı ki, boyuna, ruhbilimi konularında bir sözümona uzman olarak bana başvurular oluyor. Ulysses son derece çetin bir ceviz oldu benim için; zihnimi, yalnızca, hiç de alışık olmadığı çabalarla zorlamakla kalmadı, aynı zamanda (bir bilimadamının açısından) epey garip girdi-çıktılara soktu. Kitabınızın, bir bütün olarak, başıma açmadığı bela kalmadı; daha havasına girebilmek için bil

Türkiye´de sayısız yarışmalar yapıldı, büyük para ödülleri verildi. Fakat 2002 yılında Yaba Dergisi´nin öykücü Hakkı Özkan anısına düzenlediği Öykü yazma etkinliği şimdiye kadar yapılan bütün yarışmalardan farklı bir ödüllendirme biçimi oldu. Öykücülerden ´Sokaktaki İnsan´ konusu çerçevesinde yazılması istenen öyküler, seçici kurul tarafından 91 öykücünün toplam 111 öyküsü incelenerek belirlendi. Kitapta 22 öykücünün birer ürünü ile birlikte Hakkı Özkan?ın da bir sokak öyküsü yer almaktadır. Ülkemizin gerçe

´... Modernler daha soğuk bir gözle bakarlar. Anoulih´in Henon´u her dokusuyla vasattır. Yetişkinlikten, yalnızlıktan korkmuş bir halde, Kreon´a hala babalık yapması, koruyucu olması ve çocukken putlaştırdığı kötü düşlerden kurtarması için yalvarır. Anoulih bu çocuksuluk motifini iyice güçlendirir. Cenaze odasının dehşeti içinde Kreon´a baktığında Haimon geçmiş zamanlardaki çocuğa hiç bu kadar benzememişti. Kemal Demirel´in oldukça politize (materyalist) Antigoe´unda (1973 İstanbul) Haimon daha dinamik bir

Otuz yıl bu görevde bulundu.Yetmiş sekiz kişinin infazını gerçekleştirdi. Bu işten emekli olduktan sonra, cellatlık yıllarının en çarpıcı portrelerini yazdı. Bu anılar John Steinbeck´i etkileyecek kadar sarsıcıydı. Daha ilginci şu: Baltimor´lu Cellat Fred sözlerini şöyle bitiriyor: ´İdam büyük bir ceza. Bu kesin. Fakat etkisi sınırlanamayan bir ceza. Öyle zannediyorum ki hapislerle, sürgünlerle iş idare edilse ve idam cezası kalksa suçların sayısı artmayacaktır. Oysa idam edilmiş bir kimseyi artık bağışlama

Bu romanın yazıldığından 26 yıl sonra yayınlanmasının kısa öyküsünü yazar kitabın girişinde anlatmaktadır. Islak Kaldırımlar´da hemen her taşra kentinde yaşanan mahalle arkadaşlıkları, canlı ilişkiler, unutulmaz aşklar anlatılır. Bu yaşantılar 70´li yıllara rastlarsa elbet özüne uygun bir siyasal boyut alır. O siyasal ortamda yaşanan bir aşkın da hikâyesidir Islak Kaldırımlar.

Altın ve Erguvan, şiir severlere dünya şiirinden derlenen bir deste gül sunuyor. Kitapta yer alan şairlerin özgeçmişlerine ilişkin bilgileri de olanakların el verdiği ölçüde karşılamaya çalıştık. Bu anlamda seçilen şiirlerde olsun şairler hakkında açıklayıcı bilgiler olsun, her kesim okur için bir kaynakça oluşturmaktadır. Önsözde Ahmet Necdet şunları diyor; ´Şiire gönül vermiş bir kişi, Baudelaire´i anlamak için Fransızca, Whitman veya Eliot´ı tanımak için İngilizce, Dante Alighieri´ye ulaşmak için İtal

Bir çocuğun ağzından anlatılan Cemile, belki de Aytmatov´un en çok sevilen, en çok okunan kitabıdır diyebiliriz. Bu kitabındaki olağanüstü örgü, yazarın anlatım sanatının doruklarında gezinir. Bu nedenle Cemile´yi Fransızcaya çeviren Luis Aragon, yazdığı önsözünde; "Dünyanın en güzel aşk hikayesi" demekten kendini alamıyor ve bunu haklı bir temelde söylüyor. kocası asker olan Cemile´nin Daniyar´la çekip gitmesi, kolay kolay unutulur gibi değildir. (Arka Kapak)

Elinizdeki Erbil Vakayinamesi Mezopotamya Kitaplığı Dizisi´nde sunduğumuz ilk eserdir. Mşiha Zha´nın bu eseri: Partlar, Sasaniler döneminde (I-IV. Yüzyıl) yaşanan dini, tarihi olayları sergilerken, önümüze zaman tüneline giren bir kapı aralıyor. Bu büyüleyici kapıdan girince başdöndürücü bir eski dünya ile karşılaşıyoruz. Yaşadığımız toprakların eveliyatını ve yaşananları bilmek özgürlüğünden daha anlamlı ne olabilir? Bu nedenle yayınevimiz sizlere eksikliği hissedilen Mezopotamya Kitaplığı Dizisi´nde tarih

Hadi Bakalım Miguel, Joseph Krumgold´un Türkçe´ye çevrilen ilk kitabıdır. Yayımlandığı yılda, en iyi çocuk kitabına verilen ödül olan "Amerikan Çocuk Edebiyatı Ödülü"nü almıştır. Bu kitapta aile ilişkileri içinde, günlük yaşam, vahşi doğanın çekici güzellikleri, koyun besiciliği yapan Chavez ailesinin birlik içerisinde harikalar yaratması vardır. Ailenin küçük bireylerinden olan Miguel´in ağzından anlatılan bu roma tamamen gerçeklerden kaynaklanıyor. Küçük Miguel, tüm düşlerini süsleyen Sangre de Cristo Dağ

Ergüven birbirine bağımlı bu üç çalışmasını tek cilt de sunuyor. İnsanı ve evreni yorumlayan konular sırasıyla şöyle: Sonsuz Değişim (106 s.)de düşünceler-imgelerle insan, yaradılış, Tanrı üzerinde duruyor. Doğa ve İnsandaki (105 s.) konu başlıkları: Giriş, Evren, Tanrı-Özdek, Zaman, Sonsuzluk, Doğa-İnsan, Toplum, Yaşam, Sevi, Ölüm, Fizik ve Doğu Düşüncesi (64 s.)nde ise bilimsel inceleme ile Doğu ile Batı düşüncesinden örneklerle karşılaştırmalar yapılıyor.

Amerika Amerika Elia Kazan´ın baş yapıtlarından biridir. Kayseri kökenli olan yazar burada tanık olduğu, bildiği bir konuyu anlatmaktadır. Erciyes´in eteklerinden başlayan Stavro´nun yurdunda çıkış serüveni Amerika´da noktalanır. Olayların gerçekçi canlı betimemeleri, kişilerin karakteristik yapıları her satırda kendini hisettirir. Dünya ölçüsünde ünlü bir sanat adamı olan Elia Kazan´ın bu ölümsüz yapıtını Özay Süsoy´un Türkçesinden sunuyoruz. Bir solukta okuyacağınız Amerika Amerika unutamayacağınız bir si

Serüvenimiz kızgın Kudüs çöllerinde başlıyor. Yüzlerce savaş gemisinin çarpıştığı Akdeniz´de ve Roma´da süren bir savaş. Sonra tekrar sıcak çöllere dönen bu müthiş serüven, konusunu kutsal kitaplardan alır. Romalıların Yahudilere karşı uyguladıkları zulüm karşısında Ben-Hur adındaki kahramanımız kürek mahkumu olur. Forsa olarak kürek çektiği bir roma kadırgasına nasıl düştüğünü, ağır eziyetlerden sonra kurtularak, kendine kötülük edenlerden nasıl intikam aldığını ibretle okuyacaksınız. Filme de çekilen bu

Okuyacağınız mektuplar Ermenistana hareketimizi izleyen İngilteredeki küçük bir meraklı dost çevresiyle ben ve eşim Helen tarafından ruhsal, ahlâki ve maddi çerçevelerde yürütülen yazışmaları ihtiva eder. Böyle durumlarda sık sık başa geldiği üzere, Türkiye (Osmanlı devleti) nin içinde bulunduğu koşullara yönelik gönderebildiğimiz bilgi gerçekte amaçlanandan çok üçüncü kişilerden rağbet gördü; ve mütevazı tanıklığımız için belirlediğimiz kanallar tıkanınca, deremizi bir nehre dönüştürmek isteyen öncü bir Lo

Eski bir azınlık grubu olarak Asuriler, kendilerini yöneten birçok devlet yüzünden, bir tanımlanma krizi yaşıyorlar. Fred Aprim kendi etnik kökenlerine derinlemesine inerek bu krizle karşılaştı. Bu eserde çağdaş Asurilerin tarihsel kökenlerini, birçok köklü ve diğer yeni yayınlanmış kaynaklardan, adamakıllı belgeledi. Bu kitapta kullanılan kaynakların sayısı ve çeşitliliği etkileyicidir. Okuyucu kitabın doğrudan alıntılarla dolu olduğunu görecektir. Bay Aprimin yolu, kanıtların ´kendini açıklaması´dır. B

"İ.S. 1098 yılında, yani bu toprakları Türkler aldıktan elli bir yıl sonra, Alexius Konstantinopolis´te imparatorken, Yaği-Siyan (Aksin) adlı Türk, Ebu el Fatıh tarafından Antakya´ya vali atanmışken, Mısırlı Efdal da Kudüs´teydi. Kendisi iki yıl önce Türkler´den Sükman ve kardeşlerini, Artuk´un oğullarını, almıştı. Bütün deniz kıyısı Mısırlılar´ın elindeydi. Hatim´in oğlu Teodor Kurbalat Urfa´daydı. Kendisi, kenti Türkler´den kur-tarmış ve imparatora vermek için bekliyordu." Bu küçük hacimli kitapta nefes k

İtalya edebiyatının önemli romancılarından olan Alberto Moravia, hastalığı yüzünden düzenli bir eğitim göremedi, ama kendi kendini yetiştirdi. İngiltere ve Fransa´da İtalyan gazetelerinin yurtdışı muhabirliğini yaptı. Faşizmin son yıllarında kitapları yasaklanınca, takma adla yazmak zorunda kaldı. Gerçeküstücü bir anlatımla yazdığı siyasal yergili öyküler yayımladı. Elinizdeki "Maskeliler" romanı da faşist yönetimin yasakladığı kitaplardan biridir. Ayrıca bazı kitapları 1952 yılında Roma katolik kilisesi ta

Anadolu ozanlarının piri sayılan Homeros, aynı zamanda yeryüzünün ilk romanları olarak kabul edilen İlyada, Odysseia`nın yazarıdır. Elinizdeki kitap Odysseia destanından aktarılmıştır. Truva Savaş`ndan dönen İthake Kralı Ulis`in (Odysseus`un) Akdeniz`de geçen çileli fakat eşsiz serüvenlerini dile getiriyor. Okumaya başladığınızda elinizden bırakamayacağınız bir roman. Genç kuşak için güzek kitaplar yayımlamayı ilke edinen yayınevimiz, Kral Ulis`in Serüvenleri`ni Hasan Latif Sarıyüce`nin Türkçesinden sunmakt

Kafka´nın biçemine dikkat edin. Açık seçikliği, kesinbiçimsel vurguları öykünün karabasını içeriğiyle nasıl da gözalıcı bir karşıtlık içindedir. Bu vurucu, siyah üstüne beyaz öykü şiirli benzetmelerle süslenmemiştir. Kafka´nın biçiminin berraklığı düş dünyasının karanlık zenginliğiyle karşıtlık içindedir. Karşıtlık ve birliktelik, biçem ve içerik, tavır ve olay örgüsü en kusursuz biçimde birbirine ulanmışlardır. Vladimir Nabokov (Arka Kapak)