Elde ettiğiniz sonuçları hiçbir zaman başarısızlık olarak anlamlandırmayın; “Sadece istediğim sonuca ulaşamadım” deyin. Çünkü yaşadığınız o deneyim, tecrübe kazanma sürecinde gerekli bir deneyim olabilir. Yani sonuca ulaşmak için o deneyimi yaşamaya ihtiyacınız olabilir. Nasıl ki insan yaşadığı her olayda bir tecrübe elde eder, o tecrübeler de insanın olgunlaşma sürecini oluşturur, işte, hedeflerimize ilerlerken de yaşadığımız olumsuzluklar, engeller, meşakkatler o konu üzerinde bizi ustalaştırır. Yani olgunlaşmamızı sağlar. Başarısızlıklarımızdan deneyim kazanırsak onlardan bir fayda görürüz. Bizlere ne sunuluyorsa onu mutlak doğru olarak kabul ediyoruz. Bu yüzden çoğu zaman yolumuzu şaşırabiliyor, hedeflerimizde yürüyemiyoruz. Farklı çıkış yollarının olabileceğini düşünemediğimiz için teslim oluyoruz. Onların tam da istediği bu zaten: Tek çıkış yolun, kurtuluşun, onların gösterdiği yol olduğuna inanmamız; onlara itaat etmemiz. Onların istediği, kendimizi çaresiz hissetmek: ‘Artık bunun ötesi yok’ dedirtmek. Onların istediği, kendimize ve değerlerimize olan inançlarımızı yitirtmek. Hâlbuki Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’in muhtelif yerlerinde bizlere, “AKLETMEZ MİSİNİZ?” diye soruyor. Bu anlamda bizler yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuz kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Sonucu yaratan Cenab-ı Hak’tır. Bizler sadece çabalarımızdan sorumluyuz.