Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 96-112 / Aktif Sayfa : 7
Makaleler 2 – Dil-Destan-Tarih adlı eser, Ahmet B. Ercilasun’un 2007-2021 yılları arasındaki makale ve bildirilerinden oluşmaktadır. İlk baskısı 2007’de yapılan Makaleler 1’de ise Ercilasun’un 2007 öncesi çalışmaları yer almaktaydı. Eseri yayına hazırlayan Ekrem Arıkoğlu’nun ifadesiyle bütün bu çalışmalar “kitaplardan taşanlar”dır. Eserde 41’i dil, 10’u destan, 9’u tarihle ilgili, 13’ü ise “Edebiyata ve Kitaplara Dair” 73 çalışma bulunmaktadır. Son bölümdeki birkaç çalışma, 2007 öncesine aittir. Okuyucular,
Onca acı, onca yoksulluk, onca korku, onca kan ve gözyaşı, onca ölüm her sabah ve her akşam evlerimize ve sofralarımıza konuk olurken suyla, zeytinle, hurmayla açtığımız oruçtan, yazla gelen bolluk ve bereketten, tabiattan taşan haz ve güzellikten söz etmek vicdanımızı kanatıyor. Orta Doğu yangın yeri, Gazze kan revan içinde yine. İnsanlığımız Gazzeli çocukların kumsalda oynarken kurşunlanan günahsız bedenleriyle kirleniyor. Savaşla, sürgünle yerlerinden yurtlarından edilmiş, dört bir yana dağılmış, sokakta
Statü Endişesi, hepimizin içini kemiren ancak pek nadir ifade edebildiğimiz bir korkuyu su yüzüne çıkarıyor: Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü korkusu ve başarısızlığımızın toplum tarafından acımasızca yargılanacağı hissi. Bir başka deyişle, evrensel bir endişeye, statü endişesine ayna tutuyor. Alain de Botton, yine zarafet ve incelikle statü endişemizin nereden kaynaklandığını ve onu yenmek için neler yapabileceğimizi anlatıyor. Felsefecilerin, sanatçıların ve yazarların yardımıyla, statü en
Nobel Ödüllü yazar Toni Morrison, Ötekilerin Kökeni'nde on dokuzuncu yüzyılda kaleme alınmış tıp makalelerinden, köle ve efendilerin günlüklerine, oradan da köleliği romantize eden, ayrımcılığı araçsallaştıran, yabancı olmanın ve yabancıya dönüşmenin farklı yönlerini vurgulayan edebi eserlere kadar çok geniş bir yelpazede ufuk açıcı bir gezintiye çıkarıyor bizleri. Ernest Hemingway, William Faulkner ve Flannery O'Connor gibi yazarların eserlerine ötekilik sorunu açısından yaklaşırken kendi eserlerini ve kiş
“İnsanın savaşı mutlak sona kadar devam eder, adımladığı dünya adlı bir duvardır, bulduğu tüm çatlaklardan sızarak kendini arayacaktır elbette. Zaman bir boşluktur içinde, aslında yurtsuzdur insan ama yerini bilir. Bilir ve korkuyla ümit arasında bir yerde bekler yine de. Âdemoğlunun kulağına fısıldanan sır öyle söyler; dünya meydanında herkes yenik, mağlup olmayansa yalnızca ölümdür. Zaman eskidir, insan ölümlü.” Kelimelerle dolu bir kuyunun ortasında, dünyada bir yerde, zamanlardan bir zamanda… Ölümlü, ro
Deizm Nedir? Ateizm, Materyalizm, Panteizm ya da Agnostizm … Toplumdaki yükselen din karşıtlığının farkında mısınız? Akıl Tanrı’nın varlığını idrak için yeterli midir? Yüzde yüz iman var mıdır? Sizdeki ölüm korkusu mu, yok olma korkusu mu? Kur’an, İncil ve Tevrat; Bu kitaplardan hangisini veya hangilerini anlayarak okudunuz? “Belki hayat Matrix Felsefesi’nde olduğu gibi bir oyundan ibaret…” “İnsanlar maymundan evrimleşmemiştir. Kur’an’da belirtildiği üzere bazı insanlar maymuna çevrilmiştir belki!” “Bir dam
“Uzunca bir süredir devam eden hastalığı, gün geçtikçe umudunu köreltiyordu Cemile’nin. Artık yüzünün rengi solmuş, gözlerinin feri gitmişti. Ağaran saçları ise canlılığını kaybetmiş, sanki mısır püskülünün son demleri gibiydi. Cehresine çöken ağırlık nedeniyle olsa gerek alnındaki kırışıklıklar ve göz kenarlarındaki kaz ayakları, sanki tomruk görünümünde oluklar meydana getirmişti. Yanaklarının içe doğru çökkünlüğü, Cemile’ye âdeta ihtiyar bir insan görüntüsü veriyordu…” Portakal çiçeklerinin arasında, lim
Bu kitap başlıbaşına bir "kadın"ın hikâyesi. Bu hikâye başlıbaşına Türkiye'nin en dramatik tarihi. Bugüne kadar farklı tarihi romanlarıyla okurla buluşan Demet Altınyeleklioğlu, bu kez "kadın" hareketinin sembol isimlerinden Şükûfe Nihal'i kaleme alıyor. Sustum Anne - Açmayan Tomurcuğun Romanı, hayatının son yıllarında "susma" kararı almış, şair, yazar, Darülfünun'un ilk kadın mezun mezunlarından ve Türkiye'nin ilk kadın coğrafya öğretmeni Şükûfe Nihal'in hikâyesi olduğu kadar, birbirinden tanınmış edebi
Tükendi
Büyük eserler yaratmış olanların ve uzaktan küçücük gözüken dünyalarında derin sarsıntılar yaşayan sıradan kadınların aşkları ve acıları var bu kitapta. Bu kitabı okuduğunuzda sadece sanat ve bilim dünyasının görünmeyen yüzünü değil, kendinizden bile sakladığınız duyguları bulacaksınız. Beethoven tek bir kadını çok sevdi hayatında. Ona mektuplar yazdı, onun için besteler yaptı. Adını hiç kimseye söylemedi. Kimse bilmedi onun sevdiği kadının adını. Juan Ramon Jimenez, karısı Zenobia'ya âşıktı. Ka
1957 yılında kırk dört yaşında Nobel Ödülünü alan Albert Camus (1913-1960), yaşamı boyunca şu sorunun yanıtını aradı: "İnsan toprakla nasıl bağdaşabilir, yoksulluğu yüzünden acı çekerek, ama güzelliğini koruyarak saçma ve yücelik için nasıl yaşayabilir?" Camus´ye göre sanat `yalancı bir lüks´ ve bencil bir edebiyatçının yapıtı değildir. Sanat yaşayabilir, kullanılabilir bir durumdadır; gerçeğe sadık ve onun üzerinde olduğu için, hiç uysallaşmayan saçmalığı ve hiç yok olmayan umudu ile insanın durumunu teped
Selçuklulardan itibaren gelip yerleştiğimiz bu topraklarda, yani Anadolu ve çevresinde yer alan topraklarda, yaklaşık bin yıldır yoğurduğumuz ve üst üste koyarak zenginleştirdiğimiz, kendimize özgü değerlerimizin ifadesi olan şiirler, hikâyeler, masallar söylendi, anlatıldı, yazıldı. Bunlar, bu topraklarda yaşayan insanların dünyalarını yansıtan, bize özgü metinlerdi. Zaman zaman yabancı sesler de duyulmadı değil ama insanımızın gönlünde yatan aslan her zaman var olmayı sürdürdü. O aslanın sesine tercüman o
Devam Ağacı, Murathan Mungan’ın çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda yaptığı dokuz konuşmanın metinlerini bir araya getiriyor. Mungan’ın genel olarak hayatta ve sanatta kendine dert edindiği meselelere, temel ölçütlerine, yazı dünyasının temalarına ilişkin aydınlatıcı ipuçları taşıyan, sosyolojik bir kadraja alınmış metinler bunlar. Devam Ağacı metinleri okura kendi dünyasını oluşturabilmiş yaratıcı bir sanatçının yoluna devam ederkenki ısrarını gösteriyor; yıllara yayılmış hassasiyetlerin, dikkatlerin
Marx'ın ?'Kapitalizm , gölgesini satamadığı ağacı keser .''cümlesi ile Efendimizin ?'Hurma sizin halanızdır. ?' Hadis-i Şerif'ini aynı gün öğrendim. İlkini anlayacak kadar eleştirel bakışım gelişmemişti henüz.Efendimin cümlesinin anlamını içimde hazır buldum. Her ağacı o gün bugündür akrabam bildim. Ağaçların en çok gövdesine sarılmayı sevdim. Ağaçların gövdesine sarılmayı sevdim . Çünkü canımın canı Annem bulduğu her toprağa ağaç dikerdi. Annemin, hayatın acılarına karşılık bir teselli olarak ağaç
Bir sarı çiçek bulmalı şimdi.Oturup başına bir türkü söylemeli : ‘'Ben bağrımı toprak sandım taş imiş / Meğer taşa tohum ekilmez imiş .‘'  Bir sarı çiçek olmalı şimdi.Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı : ‘'Taş taş değildir bağrındır taş senin / Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin.'' Adam çiçek kokmalı o an, çiçek türkü yakmalı.Adamın yüzü sararmalı mahcubiyetten, Çiçeğin yüzü ağarmalı aşktan . Çiçek yüzünü adama dönmeli, adamın yüzü çiçeğe dönmeli. Adamala çiçek bir olmalı. Er
Vezir olmanın adam olmaya yetmediğini hikâyelerden öğrendik, kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını, her işte bir hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi, hatta ‘insan' olmayı hikâyelerden öğrendik. Bu miras yarınlara taşınmalıydı. Kimi kalın ciltli kitapların sayfaları arasında saklanmış, kimi dilden dile asırlardır dolaşagelen bu hikayeler asla unutulmamalıydı. Yarınların çocukları soba başında ısın
Kelimenin yara olduğunu biliyor muydunuz? Rengin hile anlamına geldiğini; doğrusunun naif değil nahif olduğunu; birçoğumuzun yaptığı ama adını bilmediği o davranışa tefeül dendiğini… Kelimeler hiç bilmediğimiz anlamlara gelebiliyor veya zamanla değişebiliyor. Bu kitapta 333 kelimenin macerasına tanıklık edeceksiniz. Dostun gerçek anlamını, düğün, düğüm ve düğme arasındaki ilginç bağlantıyı, hüznün ve aşkın nereden geldiğini, sitârenin ne olduğunu, börüye neden kurt dendiğini öğreneceksiniz. Ayrıca
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 96-112 / Aktif Sayfa : 7