Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 272-288 / Aktif Sayfa : 18
Türk edebiyatının en önemli eleştirmenlerinden biri; belki de birincisidir Berna Moran. Edebiyat algımızda yön gösterici bir rol oynayan yazılarıyla, zengin fikrî altyapısıyla, tartışan ve tartışmayı açan metinleriyle bir ufuk çizgisidir. Elinizdeki bu kitap onun eserlerine girmeyen, kimi dergi ve gazetelerde yayımlanmış makale ve röportajlarından oluşmaktadır. Moran, bu yazılarda yine aynı yetkinlikle edebiyat sorunlarını ele alır. Bazen İngiliz edebiyatına düşer yolu, bazen Türk edebiyatının rotasına odak
Tükendi
Mehmet Rifat'ın on dört yazar, uzman ve araştırmacının katkılarıyla oluşturduğu Bizim Eleştirmenlerimiz Tanzimat'tan Günümüze Türk dilinde üretim yapmış eleştirmenlerin çalışma yöntemlerini, edebiyat metnine yaklaşım biçimlerini, uygulama tekniklerini, yararlandıkları dünya görüşlerini, başvurdukları temel kavram ve ilkeleri, anlatım özelliklerini betimliyor, yorumluyor, sınıflandırıyor. Gerek eleştiri tarihimizdeki, gerekse günümüzdeki başlıca eleştirel metinlerin "içine girerek" bu metinleri "anlamlandı
Tükendi
Romanlarda somut olayların, varlıkların anlatımı ve roman kişilerinin aralarındaki konuşmalar bir yana, sıklıkla kahramanların zihinleriyle karşılaşırız. Dorrit Cohn da romanların bu yanına olan ilgisinin, "düşüncelere dalan karakterlerle, kendi kendine konuşma sahneleriyle dolu romanlara olan düşkünlüğünün" sonucunda, edebi söylemin olanaklarını anlamak için giriştiğini söylüyor bu kitabı yazmaya.
Tükendi
Peyami Safa´dan Tanpınar´a, Kemal Tahir´den Selim İleri´ye kadar kendileriyle görüşülen romancılarımızın yazı maceraları, iç dünyaları, hasretleri, idealleri ve muhtelif konulardaki düşüncelerinin etraflı bir şekilde ele alındığı bir kitap Ömer Öztürkmen Kitabı bitirdiğinizde birbirinden ilginç ve zengin dünyalarda yaptığınız geziden fevkalade hoşnut dönüyorsunuz. Sadık Yalsızuçanlar Başvurulacak bir el kitabı. Olumlu yanı, Mehmet Nuri Yardım´ın kişisel görüşlerini belirtmekten kaçınması, değişik eğilimler
Tükendi
Mitolojik düşünce diğer bütün düşünce şekillerinin çatısını ve bağlamını oluşturur. Bu nedenle de aşılamaz. Frye´ın bu görüşü Frazer, Campbell, Eliade, Jung ve Vico´yla aynıdır. Ancak Frye onlardan farklı olarak edebiyatı atlamaz. Frye´a göre mitolojik düşünce ile edebî düşünce neredeyse aynı şeydir. Onun bu bağlama oturttuğu Büyük Şifre (İz Yayıncılık 2006) adlı eseri Kitab-ı Mukaddes´in mit ve metaforun diliyle yazıldığını savunuyordu. Kudretli Kelimeler´de ise yazar aynı temayı daha da genişleterek önc
Tükendi
Çağdaş Batı Avrupa Edebiyatı iki yüzyılı aşkın bir geçmişe sahiptir.Bunca uzun bir süre boyunca Batı Avrupa Edebiyatı çetrefilli ve verimli bir yol izlemiş, zamanla zenginlik kazanmış.Doğu´daki ve Batı´daki bir çok milletin edebiyat alanında önemli başarılar kazanmasına olanak tanımıştır.Bu edebiyatta ortaya çıkan dönem teorik akımlar ve metodolojik tartışmalar birçok halkın milli edebiyatının oluşumunda bazen örnek, bazen de deney ekol rolünü üstlenmiştir Yukarıdaki satırlarda kaydı geçen olgulardan hareke
Tükendi
Edebiyat eleştirisi alanının yirminci yüzyıldaki en önemli isimlerinden Paul de Man´ın, okumanın problemli yapısına yoğunlaşan, ve edebiyatla ilgilenenlerin birer okur olarak kendi rollerine ilişkin varsayımlarını sorgulayan, geniş etkili ve klasikleşmiş eseri Körlük ve İçgörü nihayet Türkçede. De Man bu kitaptaki denemelerinde başka edebiyat kuramcıları gibi doğrudan edebiyat eserlerinden değil, edebiyata bakışlarındaki derinlik herkesçe kabul edilmiş olan eleştirmenlerden hareketle geliştiriyor düşüncesi
Tükendi
"Son yıllarda tiyatro üzerine çeşitli gazete ve dergilerde yazdığım inceleme, deneme ve eleştiri yazılarını Tiyatroda Kültürler Arası Etkileşim adlı bu kitapta topladım. Bu yazılar, hem bizim tiyatromuzla geçmişten bu yana bir hesaplaşmayı gündeme getiriyor, hem de Almanya´da son yıllardaki gelişmelere eleştirel açıdan ışık tutuyor; kimi kez de, kültürler arası etkileşim çerçevesinde karşılaştırmalı çalışmalara da yer veriyor." -Zehra İpşiroğlu
Tükendi
Bütün, sanatların en eskisi ve en toplumsalı olarak tanımlanan ´Tiyatro´, başlangıcından günümüze sürekli bir değişim yaşamıştır. Oyun konularından mimarisine, oyuncu sayısından sahne ve seyirci İlişkisine kadar, çeşitli alanları içeren bu değişim süreci, tiyatro tarihçileri ve eleştirmenleri için sınırsız bir araştırma konusu olagelmiştir. Tiyatro tarihi içindeki değişimlerden kuşkusuz en çarpıa olanı oyun dilinin zamanla Önemini yitirmesi ve yerini düzyazının almasıdır. İşte, Değişen Tiyatro, İngiliz tiya
Tükendi
Sanatla yaratıcı olarak uğraşanlar ve sanatseverler,sanatı anlamlı bir varoluşa büyük katkısı olduğu için yaygınlaştırmak ve hatta yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmek çabasında olmalıdırlar.Çünkü onu toplumların eğitiminde işlevler üstlenen en önemli dayanak ve araç haline getirmek,dünyada olup biten çirkinliklere set çekmek,güvenli ve huzurlu bir dünyaya ulaşmak yolunda atılmış en önemli adım olacaktır.
Tükendi
Yetenek tek başına yazar yaratmaya yetmeyen bir şeydir, kitabın arkasında bir insan olmalı der Ralph W. Emerson. Doğrudur. Gerçek bir edebiyat eseri, bir insanın / yazarın kendi soluğunu sayfalara üflediği, o solukta kişilerine can verdiği özel bir dünyadır. Bu çalışma, kitapların sayfalarında süren ve onu kapattıktan sonra da bitmeyen yolculukların izdüşümüdür.
Tükendi
"John Berger'in, o adından çok söz ettiren 'Görme Biçimleri'nden esinlenerek söylersem, tıpkı bir resmi 'okumak' gibi, bir yazınsal metni okuma'nın da biçimleri var. (...) Okuma biçimleri'nin, belirli bir felsefî arkaplân üzerinden gerçekleştirildikleri biliniyor; bütün 'intentio'ların (niyetlerin), ister yazar, ister metin ve ister okur niyeti olsun, bu arkaplânı oluşturan felsefî düşüncelerle temellendirildiğini göz ardı etmenin, 'okuma biçimleri'ni 'okuma'nın eksik kalmasına neden olduğunu da... Sevinç
Tükendi
Türk edebiyatının tarihî hayatı içerisinde, gelişme ve ilerleme yolunda çeşitli tartışmalara şahit oluruz. Bu tartışmalardan bazıları edebiyat ve fikir dünyamızın değişmez tartışma konularını teşkil etmiş, hatta bunlardan bazıları günümüze kadar varlıklarını sürdüre gelmişlerdir. Edebiyatımızda uzun senelere dil meselesine paralel olarak gündemi meşgul eden konulardan birisi de, hece-aruz tartışmalarıdır. İşte bu kitap, Millî Edebiyat Akımı´nın temel hedeflerinden biri olan şiirde hece ölçüsünü kullanmak
Tükendi
Edebiyat eleştirisi, 1980´li yıllardan itibaren, romanın kurgu ve yapı özelliklerine yönelmiş olsa da, Tanzimat´tan bu tarihe kadar roman eleştirisinin asıl konusu, romanın ne anlattığıdır. Böyle olması da doğaldır; çünkü başlangıcından bugüne, romanımızın en belirgin özelliği, siyasal, sosyal, kültürel bir arka plana ve ortama bağlı olarak gelişmesidir. Bu kitap, romanımızın bu temel özelliğine bağlı kalarak, birbirine bağlı üç soruya cevap aramaktadır: Cumhuriyetten 2000´e, seksen yıllık Türk romanı, n
Tükendi
Alman dilinde eser veren edebiyatların; Federal Alman, Demokratik Alman, Avusturya ve İsviçre edebiyatlarının önemli temsilcileri ve eserleriyle ele alındığı çalışmada, pluralist edebiyat tarihi metoduyla akımları, yazarları ve eserleri, tarihi, felsefi, sosyolojik, kültürel etmenlerin bileşkesi halinde yorumlanarak tanıtılmaya çalışılmıştır. Üniversitelerimizin Alman dili ve edebiyatı öğrencilerinden başka edebiyat meraklılarına da faydalı olacaktır.
Tükendi
Yeni Romanın öncüsü Alain Robbe-Griller, Balzac ile yetkinliğe ulaşan geleneksel romana karşı çıkar. Eleştirdiği romanın herkesçe kabul edilmiş kurallarını "modası geçmiş" kavramlar olarak niteler. Her şeyi bilen, her şeyi gören bir anlatıcı olsa olsa Tanrıdır. Bu da bir yutturmacadan ibarettir. Nesnelerin insandan önemli olduğu günümüzde insanın, belirsizliğini, başarısızlığını, suçluluk duygusunu ve mutsuzluğunu dile getirir. Anamalcı düzenin çarklarında ufalanmış, adını komşusunun bile bilmediği edilgen
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 272-288 / Aktif Sayfa : 18