Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 340-360 / Aktif Sayfa : 18
Ataol Behramoğlu-Nihat Behram. İki kardeş. 1960'lı yılların, 68 kuşağının edebiyat alanında iki efsane ismi, iki seçkin şairi. "Bir Gün Mutlaka" inancında somutlaşan umut, cesaret ve kararlılık, Ataol Behramoğlu'nun 1965'te "Papirüs"dergisinde yayımlanan, 1970'te aynı adla kitaplaşan şiiriyle, o günlerden bu günlere ışık taşımayı sürdürüyor. Nihat Behram'ın 1976'da yayımlanışından günümüze yüze yakın basım yapan ve her kuşaktan milyonlarca okura ulaşan "Darağacında Üç Fidan'ı Deniz Gezmiş'lerin sönümsüz meş
Tükendi
İz
Elimizdeki çalışmanın yazarı ve emektarı sevgili dostum Mihdi Perinçek'in bana önsöz yazdırma isteği karşısında gerçekten onur duydum ve çok duygulandım. İnsan hakları mücadelesi ve savunuculuğu bir görev değildir. Sorumluluk almak arzusu ve istemidir diyebilirim. Biraz da emeğe saygı olduğunu görüyorum. Eğer varsa bizlerin de emeğinin hatırlanması hoş bir duygudur. Bu duyguya bana yaşattığı için ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye'de ve Kuzey Kürdistan'da insan hakları savunuculuğu ve aktivistliğini
Tükendi
"Allı turnam bizim ele varırsan / Şeker söyle kaymak söyle bal söyle (...) Eğer bizi sual eden olursa / Boyun bükük benzi soluk yar söyle..." "Keşke yolum erken bir dönem usta şairlerin yoluna düşseydi. Ustaların şiirleriyle daha uzun sohbet şansım olacaktı. Oysa Karacaoğlan'a çeşme başında bir bardak su vermek isterdim." Fatma Aras başarılı bir şair. Fakat elinizdeki bu kitap bir şiir kitabı değil. Mektuplardan oluşuyor. Evet bir şairin yazmış olduğu mektupları okuyacaksınız. Kendisine, hayata en çok da
Tükendi
"Bazen buradan ayrılmaktan ve Paris'e gitmekten, ellerimi tuttuğunu, bana çiçeklerle dokunduğunu hissetmekten başka bir şey arzulamıyorum, sonra nereden geldiğini, nereye gittiğini de bilmek istemiyorum. Benim için sen Hindistanlısın ya da daha da uzak, karanlık, kahverengi bir ülkeden; benim için çölsün sen, denizsin, sır olan her şeysin. Hâlâ hiçbir şey bilmiyorum senin hakkında ve bu yüzden senin için korkuyorum, bizlerin burada yaptığı herhangi bir şeyi senin yaptığını hayal edemiyorum, ikimiz için bir
Yaşadığımız aynı kentten ekmeğim uğruna ayrılanda, Orhan Kemal'le ölene dek mektuplaştık, nasip olanda buluştuk Ankara'da, İstanbul'da, son olarak Moskova'da. Onun mektupları, hep yazmak istediği, düşlediği "Romancının Romanı"nın bir kesiti gibidir. Gemicilerin seyir defteri gibi, "yazarın seyir defteri" ya da onun "rota"sı. Kıvançları, tasaları, sabun köpüğü öfkeleri, aşkı, aşkları, ekonomik durumu, politik görüşleri, çilesi, çileleri, sanat dallarına ilişkin deyişleri, yorumları, düşünceleri, duyguları ve
Yaşadığımız aynı kentten ekmeğim uğruna ayrılanda, Orhan Kemal'le ölene dek mektuplaştık, nasip olanda buluştuk Ankara'da, İstanbul'da, son olarak Moskova'da. Onun mektupları, hep yazmak istediği, düşlediği "Romancının Romanı"nın bir kesiti gibidir. Gemicilerin seyir defteri gibi, "yazarın seyir defteri" ya da onun "rota"sı. Kıvançları, tasaları, sabun köpüğü öfkeleri, aşkı, aşkları, ekonomik durumu, politik görüşleri, çilesi, çileleri, sanat dallarına ilişkin deyişleri, yorumları, düşünceleri, duyguları ve
Tükendi
Bu kitap, kansere yakalanan bir anneyi hayatta tutmak için çırpınan bir yüreğin hikâyesidir. Kanser, yakaklanan için de yakınları için de çok uzun ve zorlu bir süreç kuşkusuz ki... Hem sinir bozucu hem de sabırlı olmayı gerektirici; birbirlerine çok zıt olmalarına rağmen... Hastayşa ilgilenenlerin hem sağlam bir sinir sistemine hem de sağlıklı bir bedene ihtiyaçları olmalı ki hastasına yardımcı olabilsin, dahası faydası dokunsun. Açıkçası benim ne sağlma sinirlerim ne de sağlıklı bir bedenim vardı ama Rabb'
Tükendi
Yeniden Göksenin! Bu kitap bir "tıpkıbasım"dır. 1968 Yılı Hava Harp Okulu mezunlarına bir "subaylık" armağanı olarak hazırlanmıştır. 1968 ve 1969 Hava Harp Okulu Devreleri'nin yazın ve düşünsel çalışmalarından oluşan bir derlemedir. Göksenin, Silahlı Kuvvetler Tarihi'nin ilk ve son örneğidir. Tertemiz, yasal, açık bir Harbiyeli eylemidir. Kitabın basım ücreti bile öğrenciler tarafından karşılanmıştır. Ancak kitabın "masum ve delikanlı" içeriğinin, 68 Kuşağı'nın anti-emperyalist söylemiyle örtüşmesi, egeme
Tükendi
Dış dünyaya bu ilk açılışımda yaşadıklarımı günlükler hâlinde kayıt altına almayı çok istiyordum. Fakat bu, sadece istemekle gerçekleşebilecek bir durum değildi. Dikkat, rikkat, enerji ve zaman istiyordu. İlk günler zor geçti, bırakın günlük tutmayı zihnimi toparlamayı bile bir türlü başaramadım. Artık ne bekliyorsam, umduğum gibi bir ülke, coğrafya ve insan sarmalıyla karşılaşamamıştım. Herkes ve her şey olumsuz anlamda üstüme üstüme geliyordu. Neden sonra, bütün bu olumsuzlukların, kendimi birden bi
Tükendi
Cüneyt Kafkas siyasi hükümlü olarak tutulduğu cezaevinde sevgilisine yazdığı mektuplarda bir devrimcinin aşka, dünyaya, sanata bakışını yansıtıyor. Kelimelere sarılır tutsak, parmaklıkların öteki tarafına, sevgiliye ulaşır sözcükleri. "Dünyanın tüm şairleri ve yazarları birleşiniz" der yetmediğinde nefesi; ödünç verir dizelerini Kavafis, Mayakovski, Paz, Ritsos, Attilâ İlhan... İç içe girmiş sonsuzluğun labirentlerinde salınan ipek bir kurdela gibi yaşamı yaşamak son damlasına kadar! Sunmak kendini nede
Tükendi
12 Eylül sonrası Mamak Cezaevinde hapis yatmış 46 kadının cezaevi anıları. Mamak... 12 Eylül darbesinin ardından bir cezaevi... Ve Türkiye'nin her tarafını çok sarsıcı bir şekilde etkileyen günlerde Mamak'ta ayakta kalmaya, direnmeye çalışan kadınlar... Direnirken birbiriyle dayanışan ve her acıdan bir kahkaha çıkaran kadınların... Bir başkaldırı hikayesi. Gülerek, şarkı söyleyerek, hayır diyerek, birbiriyle dayanışarak, paylaşarak yaşanan bir hikaye... Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi'ndeyken, bir güvercin
Tükendi
Harun Özdemir, bir çocuğun gözünden bir bölgenin anatomisini sinema dili kadar yalın bir ifadeyle anlatmış. Okurken hiç yorulmuyor, zorlanmıyorsunuz. Anlatılanların gözünüzün önünden bir şerit gibi akıp gitmesi için hiçbir çaba sarf etmeniz gerekmiyor. Kitabın hikayesi 1960'ların sonuyla 1970'lerin başında Trabzon'un Şalpazarı ilçesine bağlı Fidanbaşı köyünde geçiyor ama benzer hikayelerin belki binlercesinin Karadeniz'in benzer özelliklere sahip bütün köylerinde yaşanmış olduğunu tahmin etmek zor değil. Y
Dr. B dünya şampiyonu Czentovic'le olan ikinci maçını kazanır. Bu diktatörlüğe karşı insanlığın zaferidir. Oysa yaşadığı acıların izleri beynindedir. Yapılan yeni maç teklifini hemen kabul eder. Son maçın yarısında sinirleri iyice tahrip olmuştur. Maçın sonunu getiremez. Birden 'şah mat, şah mat' diye bağırmaya başlar. Oysa beyninde başka bir oyun görmüştür. Başka hamleler hesaplamıştır. Bu baskıya daha fazla dayanamamıştır. Herkesten özür dileyip, oyunu terk eder. İnsanlık 20.yüzyılda her ne kadar tahrip
Tükendi
Bu kitap 1961-71 yılları arasında Türkiye sol-sosyalist hareketi içerisinde bulunan İzmirli devrimci gençlerin hikayesini anlatıyor. Hareketin en önünde koşan devrimci gençlerinin kendi bakış açılarından, bizzat kendi öz geçmişleri: Çocukları, varsıllıkları, yoksullukları, heyecanları, şaşkınlıkları... Masumiyetleri, kabadayılıkları, dostlukları, neşeleri, hayal kırıklıkları, aşkları, hüzünleri satır aralarında gizli... Gündelik hayat tarzlarını yansıtan fotoğraf kareleri, siyasetin resmi dilinden daha fa
Tükendi
Edebiyatımızda "şehir yazıları"nın ilk örneğini, çoğu Malumat gazetesinde yayınlanan mektuplarla Ahmet Rasim vermiştir. Ahmet Rasim'in en büyük özelliği, yazılarını bir sohbet havası içinde yazması ve daha ilk cümleden okurunu kucaklamasıdır. Dönemin İstanbul'unu mekan, kültürel yapı, gelenekler, alışkanlıklar, insan ilişkileri gibi unsurlarla ele alan ve bütün zenginliğiyle yansıtan Ahmet Rasim, "Şehir Mektuplarını"nda büyük bir gözlem yeteneği, kıvrak bir üslup, kendine özgü bir dil ve tadına doyulmaz yaz
Ölümünden Sonra Bulunan Sırlarla Dolu Bir Günlük... Marquis de Sade'ın Charenton-Saint-Maurice'deki yaşamına ilişkin ipuçlarını ortaya koyan bu günlükler, sıradışı, yabancı, ama genellikle efsanevi bir adamın hayatına ışık tutuyor. Sade'ı bilinmeyenleriyle keşfettiğimiz bu günlüklerde, hastalıklı olarak tanımlanan ruhunun inceliklerine ve iç dünyasına bir kapı açılıyor. Gizemli bir yaşam, sırlarla dolu bir hatırat. Uzun yıllar yazdıklarıyla konuşuldu, tartışıldı. Gerçekten yaşamı nasıldı Yazdıklarıyla bi
Tükendi
Johann Wolfgang von Goethe (TJ49-1832): Alman edebiyatının dünyaca ünlü en önemli yazarlarındandır. Hukuk eğitimi alan, resim sanatına da ilgi duyan Goethe, doğa bilimleriyle de uğraşmış, araştırmalar yapmış, yazılar yazmıştır. Genç Werther'in Acıları, Roma Ağıtları, Faust ve pek çok eseri yayımlandığı dönemde büyük ilgi görmüş, yazarın yüzyıllar süren edebi ününü pekiştirmiştir. Şiir ve Hakikat Goethe'nin dünya görüşünü ve sanat anlayışını yaşamöyküsü içinde aktardığı en dikkati çekici eserlerinden biridir
Meçhul bir Osmanlı Subayı'nın 1914 ve 1915 yıllarında kaleme aldığı bu günlükte, kendisinin İstanbul ve İzmir'deki yaşantısını, Harbin ilanıyla beraber birliğini cepheye götürüşünü ve Çanakkale Savaşı'nda yaşadıklarını abartısız ve yalın bir dille aktarıyor. Günlükten bir kesit: 22 Teşrîn-i Sânî (Pazar) Muharrem 19 Vakt-i Zuhr, 7, 24 R?z-ı Kasım 29 2, 31 Tul??-ı Şems Kerevizdere
Tükendi
Âlemlerin Habibi'ne aşk, muhabbet, edep ve hasret ile niyet ettik kırk mektuba... O'nun hürmetine yaratılan bu âlemde, atının ayağının tozuna yüz sürme şerefine nail olamayan bizler; O'nun mübarek kokusunu, tekbirlerle ellerde yükselen sakal-ı şerifinden, hırka-ı saadetinden aldık. Biz seni görmeden seven, duymadan âşığın olan, hasretini aciz dimağından, kalbine, oradan kelamına dökmeye çalışanlar... Biz, ahir zaman ümmeti... Biz, zulüm altında ama yolunun büyüklüğü için, zulme katlanıp zalime boyun eğmeyen
Tükendi
Toplumsal trajedileri sembolik bir dille anlatmasıyla tanınan, dünya edebiyatının öncü isimlerinden biri olan Franz Kafka ve gazeteci-yazar Milena Jesenska'nın yolları, Prag'da bir kafede kesişir. O tarihlerde nişanlı olan Kafka'nın, anadili Almancayla yazdığı kitaplarını Çekçeye çeviren ve Ernst Pollak ile evli olan Milena Jesenska ile bu tanışmadan sonra başlayan mektuplaşmaları, zamanla karanlık ve ümitsiz bir aşka dönüşür. Hayatı boyunca sadece iki veya üç kez Milena'yı görebilen Kafka'yı anlayabilmenin
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 340-360 / Aktif Sayfa : 18