Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
O günahsız çocuklar onları doğurmamasına rağmen merhamet edip sevgi besleyen kadın sayesinde sağ kaldılar. İnsanlar, kendilerini nasıl rahat ettireceklerini düşünerek değil, başkalarına verdikleri sevgiyle var olurlar, sevgiyle yaşarlar. ... Onlara hayat veren tek şey sevgidir. Kim sevgi içindeyse, seviyorsa Tanrı'ya yaklaşır. Tanrı da sevene yaklaşır. Çünkü sevgiyi var eden Tanrı'dır. O, kişinin yüreğindedir. Çünkü varlığın nedeni sevgidir.
Tükendi
NOT: Latince aslı ve Türkçe çevirisi ile birlikte Edebiyatta utopia türünde yazılmış eserlerle ilgilenen herkes bilir ki, utopia kelimesi Thomas More tarafından türetilmiştir. Bu kelime Yunanca utopeia, ou [yok, değil] ve topos [yer] sözcüklerinden gelir ve yok-yer, yok-ülke anlamına gelir; ama Thomas Moreun Utopiası gibi her insanın yaşamak istediği bir yer olunca, sözcük oyunu yapılarak Eutopeia şekline bürünür, yani iyi-ülke, şanslı-ülke ya da tam tabiriyle yaşanası-yer olur ve aniden dile gelir:
Tükendi
Sue-Ellen Case'in bu çalışması feminizm ve tiyatro arasındaki ilişkiye dair önemli bir giriş niteliği taşıması ve genel bir bakış geliştirmesi açısından günümüzde kendi alanının bir klasiği olarak görülmektedir. Yazar, kadın oyun yazarlarının ve oyuncuların tarihsel olarak dışlandığı veya görmezden gelindiği tiyatro geleneğini sorguluyor ve tiyatro alanında alternatif bir kadın tarihi yazmaya girişiyor. Tiyatro tarihindeki ilk kadın oyuncuları ve oyun yazarlarını tanıttıktan sonra, kadınların tiyatro gele
Tükendi
NOT: Sadece Türkçe çevirisi Edebiyatta utopia türünde yazılmış eserlerle ilgilenen herkes bilir ki, utopia kelimesi Thomas More tarafından türetilmiştir. Bu kelime Yunanca utopeia, ou [yok, değil] ve topos [yer] sözcüklerinden gelir ve yok-yer, yok-ülke anlamına gelir; ama Thomas Moreun Utopiası gibi her insanın yaşamak istediği bir yer olunca, sözcük oyunu yapılarak Eutopeia şekline bürünür, yani iyi-ülke, şanslı-ülke ya da tam tabiriyle yaşanası-yer olur ve aniden dile gelir:
Tükendi
NOT: Latince aslı ve Türkçe çevirisi ile birlikte Erasmus (1469-1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır.
Tükendi
Elinizdeki kitap, İbrahim Okçuoğlu´nun 10. kitabıdır. 3 ciltlik Türkiye´de Kapitalizmin Gelişmesi, 5 ciltlik Rekabetin Tarihi kitapları yine yayınevimizce yayımlanmıştı. Marksist Teoriye Katkıda Stalin ise Varyos Yayınlarından çıkmıştı. İbrahim Okçuoğlu, diyaliktik materyalizm ve tarihsel materyalizm bölümlerinden oluşan bu kitabında, idealist felsefe ile materyalist felsefenin ayrım noktalarını, Marks, Engels, Lenin ve Stalin´in görüşleri temelinde irdeliyor, tartışıyor. ... İdealizm, gerici sınıfların fe
Tükendi
Haluk Gerger´in önsözüyle Hasan Oğuz´un Sınıf, Felsefe, İnsan / Postmodernizm ve Nietzsche Eleştirisi Kitabı Çıktı... Kitabevi ve Dağıtımcılarda... Hasan Oğuz bu kitabında, insan ile felsefe ilişkisinden hareketle, politik felsefenin dönemsel olarak karşılaştığı sorunları irdeliyor. Materyalist felsefe ekseninde, Marksist görüş açısıyla Nietzsche ve postmodernizmi eleştiriyor. Arka Kapak Yazısı Sınıf, Felsefe, İnsan Günümüzde en zor şey "insan olmak," bu hoyrat dünyada içimizdeki "insan"ı korumak de
Tükendi
İhtiyaç kavramının Hegel ve Marks´ta aldığı farklı biçimleri, söz konusu kavramın çağdaş felsefe dünyasındaki uzantılarını takip ederek irdeliyor bu çalışma. İhtiyaçların tekil ifade biçimleriyle bunların evrensel ölçülerine odaklanan her iki düşünür de bu konuda başat öneme sahip kavramlaştırmalar geliştirmişti. Bu savların bireşimini tartışan modern kuramcıların katkısıyla ihtiyaç kavramının siyasi içerimleri ve sosyal demokrasi eksenindeki liberal-cemaatçi ikiliğin temel dayanakları da belirginlik kazand
Tükendi
Felsefe tarihinin üzerinde en çok durulan düşünürlerinden Nietzschenin yapıtı, onda geleneksel bir felsefi dizginin izlerini bulmak isteyen herkesi yanıltan bir zenginlik ve çeşitlilik sunuyor. Nietzscheye has bir yöntemden söz edilecekse, bunun bakış açılarının değişkenliğine ve çoğulluğuna göndermesi kaçınılmaz. Bu kitabın amacı da Alman düşünürün felsefe tarihinde üstlendiği kilit rolü bu diyalektik gerilimin bütünlüğü içinde değerlendirmek. Granierin tartışması, simge ve sloganlarla bulandırılmış bir dü
Tükendi
İskandinavya kökenli denizci kavimlerin dünya tarihinde yarattığı etki günümüzün kültürel ve sosyal coğrafyasını biçimleyen başat etmenlerden biri olarak görülür. Avrupa´nın içlerine kadar ilerleyen bu fetihçi topluluklar geçtikleri hemen her yerde kendilerinden izler bırakan halklar olarak biliniyorlar. Vikingler´in tarih sahnesinde üstlendikleri ağırlıklı ve kapsayıcı etkiyi değerlendiren bu çalışma, İskandinavya´daki ilk kentsel yerleşimlerden denizcilik alanındaki temel gelişmelere dek tarihin belirleyi
Tükendi
Yüzyıllar önce hocalar ve öğrenciler tarafından örgütlenen korporasyonlar olarak tarih sahnesine çıkan üniversiteler, aradan geçen zaman içinde bilginin üretimi ve dolayımındaki ağırlık ve bağlantı noktalarını da farklılaştırarak değişti. Bugün sahip oldukları kurumsal kimlik, akademik çevrelerin hem içinde bulundukları toplumsal dokuyla hem de birbiriyle olan ilişkileri bu çalışmanın odağında yer alıyor. Üniversite kavramının geçirdiği tarihsel evrimi üniversitelerin farklı coğrafi bölgelere has özgül yapı
Halk arasında ´Psikanaliz´ sözcüğünü genel ve belirsiz bir anlamda kullanma eğilimi vardır. Oysa bu terim yalnızca Freud tarafından keşfedilen tedaviler, kullanılan araştırma yöntemleri ve bunların sonucunda doğan teoriler için gerçek anlamında kullanılabilir. Psikanaliz teorisini ve uygulamalarını genel bir yaklaşımla irdeleyen bu kitap, konunun bütünlüklü bir resmini vermeyi amaç edinmektedir.
Tükendi
Doğanın tüm doğrudan etkilerini özümsemeye açık, ışığın etkilerine karşı özellikle duyarlı, renklerin oluşturduğu tayfı ve renk gölgelerini ustalıkla kullanan empresyonist sanatçılar resim sanatının en nitelikli yaratıcıları arasında yer almayı sürdürüyor. Onca farklı teknii tek bir sanatsal yönelimin ışığında ustalıkla kullanan bu sanatçılar resim tarihinin de köşe taşlarından birini temsil ediyor. Üyeleri arasında Manet, Degas, Cezanne, Caillebotte Renoir ve Monet gibi üst düzeyde yaratıcıların bulunduğ
Tükendi
Mezopotamya nın dinsel ve entelektüel merkezi olarak Babil in görkemi ve zenginliği çağdaşı tüm kentler için bir örnek ve bir meydan okumaydı. Yeryüzünde hayranlık kadar öfke ve kıskançlık da uyandırmış böylesine ihtişamlı pek az kentten söz edilebilir. İlahi uyumun simgesi ve evrenin kozmik merkezi Babil, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirilene dek, Hammurabi kanunlarından efsanevi asma bahçelere kadar birçok özelliğiyle Antik Dünya nın en etkileyici uygarlığı olma niteliğini korudu. Bu küçük kitap ku
Tükendi
Gerçek ve düşsel olan arasındaki sınırın bir ayrıma olduğu kadar gizemli bir ilintiye, bir bağıntıya da işaret ettiği bilinir. Fantastiği yazınsal bir tür niteliğiyle olduğu kadar izleri antik çağlara dek sürülen bir anlamlandırma pratiği ve gönderge dili olarak da inceleyen bu çalışma, hayaletlerden vampirlere, canavarlardan sfenkslere dek fantastik bir evrenin tüm özelliklerine titizlikle eğiliyor. Bu yazın geleneğinin belli başlı yaratıcılarına ve kavramı yazınsal bir tür mertebesine yükselten yapıtlara
Tükendi
İlk kez ondokuzuncu yüzyıl sonuna doğru İsveçli bilimadamı Rudolf Kjellen’in kullandığı jeopolitik sözcüğü o günden bu yana uluslararası ilişkilerdeki hassas dengeleri tanımlar oldu. Ülkeler arasındaki kırılgan siyasi karşılıklılık ve sınır ilişkileri çerçevesinde sürekli tanım ve biçim değiştiren jeopolitik kavramı, bugün tekil bir konjonktürel tanımlamayı aşan bir alan bilgisine, hatta bağımsız bir disipline dönüşüyor. Defay’ın bu küçük kitapta çizdiği genel çerçeve, kavramın tüm öncülleri ve temel dayana
Tükendi
Sosyoloji, Tarih, Psikoloji, Antropoloji, Bilişsel Bilimler, Demografi... Sosyal bilimler altında toplanan disiplinler, yaklaşım ve inceleme konuları bakımından o kadar farklıdır ki tüm sosyal bilimleri bir başlık altında toplamaya girişmek anlamsız olacaktır. Yine de, tüm bu alanların her biri kendine özgü bir bakışla toplumun bir parçası olan insanı gözlemlemeye çalışır.
Tükendi
"İkinci pozitivizm", Batı Avrupa ülkelerinde kapitalist sınıfın giderek daha gericileşmesiyle karakterize olan 19. yüzyılın son otuz yıllık diliminin sosyal ve politik atmosferinde ortaya çıktı. Paris Komünü (1871) olayları bu sınıf için tehlikeli bir alamet olmuştu. Avrupa burjuvazisinin ideolojisi, Paris Komününden sonra giderek daha derinleşen çöküşe sürüklendi. Burjuva felsefesinde, gerçeğin bilgisini edinebilme ve şeylerin özüne ulaşma olanağına dair kuşkular, insanın toplumu temelden değiştirme güçler
Tükendi
Molla Sadra, İslam felsefesinin iki farklı kutbunu -akıl ve irfan- bir araya getiren önemli flozoflarındandır. Batılıların yirminci yüzyılda keşfettiği bir değerdir. Klasik İslam felsefesine getirdiği kavramsal çerçeveyle yeni algılamalara açık okumalara kapı aralamıştır. Onyedinci yüzyıl, hem doğuda, hem batıda dünyanın kültürel formasyonunun yeniden tanımlandığı, Rönesans´ın en parlak nvelerini verdiği, altın dönemlerini yaşadığı bir dönemdir. Molla Sadra, hem İşrak hem de Meşşaiye ekolünden beslendiği gi
Tükendi
...son zamanlarda, insan geninin (kısmen) şifresinin çözülmesi ve ilk memeli hayvan klonlamasıyla birlikte biyolojide bir devrim gerçekleşti. İnsanı yeniden üretecek klonlama ihtimali artık teknolojinin ufkunda ve bu ihtimal imajlar suretler yapma konusundaki geleneksel tabuların bir çoğunu, en etkili ve en kafa karıştırıcı şekilde suni bir hayat yaratma formunda- yeniden uyandırdı. Hayat formlarını kopyalama ve kendi imajımızda canlı organizmalar yaratma fikri, bilim kurgu cyborg’undan robota, Frankenstein
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3