Boyut Yayıncılık, Archaeologist Beneath The Sea başlıklı eserle, sualtı arkeolojisinin öncülerinden birinin bilime damga vuran çalışmalarına ışık tutuyor. Dünyanın öncü sualtı arkeologlarından biri olan George F. Bass ilk kez Bodrum, Gelidonya Burnu'nda çalışmalarına başladı ve bu çalışma bir arkeolog tarafından yürütülen ilk denizaltı kazısı olarak bilim tarihinde yerini aldı. Bodrum Kalesi'nde bir denizaltı arkeolojisi müzesi de kuran yazar, Archaeologist Beneath The Sea'de Bodrum ve çevresinde gerçekleş

Dünyanın her coğrafyasında, uygarlık tarihinin her periyodunda ve her kültürde kesintisiz biçimde, değişik materyaller üzerine betimlenen bereket sembolü falluslar arkeolojisi dünyasının ihmal edilmiş, ötelenmiş bir nesnesidir. Bedendeki onca organ içinde erkeklik organının bu denli sembolik bir anlam yüklenmesi ve tüm dünya tarafından bu anlamın korunması ve üretilmesini açıklamak, araştırmacıyı bilim sınırlarının da dışına çıkmaya mecbur bırakmaktadır. İsmail Gezgin, Fallusun Arkeolojisi'nde, arkeologlar

Anadolu Topraklarından British Museum'a taşınan 8 bin yıllık tarih Boyut Yayıncılık, tarih meraklıları ve Bodrum tutkunları için muhteşem bir eser sunuyor. Karya'dan Bodrum'a, Güneybatı Anadolu'nun antik çağlardaki görkemini yeniden ortaya koyan eksiksiz bir kaynak niteliğinde. Karya'dan Bodrum'a, Batı Anadolu'nun antik uygarlıklarının dünyaca tanınmasında büyük rol oynayan British Museum'un ünlü arkeologlarından Charles Thomas Newton'ın 1863 yılında basılan A History of Discoveries at Halicarnassus, C

Ephesosun kent merkezinde yer alan yaklaşık 4000 m2lik bir alana yayılan ve Yamaç Ev 2 adıyla anılan ev grubu, üç teras üzerinde yedi konuttan meydana gelmektedir. Yamaç Ev 2 son derece iyi korunmuşluğu nedeniyle, Roma konut kültürünün bilimsel açıdan en önemli ve dikkat çekici anıtlarından biridir. Burası, plan tipolojisi, kronoloji ve stil tarihi yönünden değerlendirmelere imkan tanımasının yanı sıra, Roma Dönemi nesne kültürü üzerine de neredeyse sonsuz bir kaynaktır. Yamaç Ev 2de, yaklaşık 200 yıllık ku

Editörlerden... -A. Vedat Çelgin, N. Eda Akyürek Şahin- Kültürel Miras Kibotos ve Nuh Tufanı -Sencer Şahin- Kalainai/Apameia Kibotos ve Nuh Tufanı -Ertan Yıldız- Antik Yunan'da Yurttaşların Özgürlüğünün Temeli Olarak Demokrasi. -Elif Akgün- Asylia: Zaman İçindeki Tarihsel Gelişimi -Sevgi Sarıkaya- Anadolu'da Roma Lejyonları -Hüseyin Uzunoğlu- Anadolu'dan Epigramlar 1, Hristiyan Akakios'un Mezar Epigramı -N. Eda Akyürek Şahin- Anadolu'nun Önemli Tarihi Yazıtları, Teos'a Korsan Baskını Teos'ta Ele Geç

Kil ile suyun karıştırılıp biçimlendirildikten sonra yüksek ısıda pişirilerek sertleştirilip sağlamlaştırılması, doğal halde plastik özelliği, yani yoğrulabilir olan kil zerreciklerinin bu özelliğini yitirmesi ve artık eski haline dönmeyecek bir değişim sürecinden geçmesini sağlamaktadır. Ürünler böylece geri dönüşümü olmayan bir madde haline dönüşerek binyıllarca bozulmadan kalabilmektedir. Bu nedenle pişmiş toprak ürünler arkeolojik çalışmalarda en yoğun ele geçen ve değerlendirmeler için en çok başvurula

Haleplibahçe Kentsel Tasarım Projesi" kapsamında yapılan çalışmalar esnasında, 2006 yılında toprak yüzeyinden yaklaşık 2 m. aşağıda yapılan kurtarma kazılarında elde edilen arkeolojik veriler gerek Müze Müdürlüğümüz, gerekse Şanlıurfa Kültür ve Edebiyat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından değerlendirilerek, mozaiklerin de içinde olduğu alan 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. Bu bağlamda, anılan Kentsel Tasarım Projesi de iptal edilmiştir. Şanlıurfa Müze Müdürlüğü Başkanlığı'nd

Neisa'daki (Lykia) Kartapis Ormanı'nın İki Tahtacısı -Sencer Şahin- Dağlık Kilikia'da Bir Antik Kent : Nagidos(Bozyazı) -Serra Durugönül, Arkan Alkaç- Pamphlia'da Roma Ordusu (İ.S 3.-6. Yüzyıllar) -Fatih Onur- Kuzeybatı Küçük Asya'nın Yerel Halklarının Onomastiği Üzerine Bir Araştırma -Pınar Özlem Aytaçlar- Sionlu Nikolaos'un Kurban Töreni Ziyaretleri -Mehmet Alkan- Tios Teritoryumu'ndan (Doğu Bithynia) Yeni Bir Kurşun Ağırlık -N. Eda Akyürek Şahin, Sadi Uyar- Arkaik Çağda Tiranlık -Hüseyin Uzunoğlu-

Kappadokia Bölgesinin Ölü Kültü özellikle steller ve mezarlar üzerinde tespit edilen kabartmalar sayesinde incelenebilmiştir. Oldukça çarpıcı sonuçların ortaya çıktığı ölü kültü konusunda daha önce yayınlanmış olan steller ve sikkelerden de yararlanılmıştır. Ancak günümüze kadar yayınlanmış olan arkeolojik malzemelerin, ikonografik açıdan neredeyse hiç değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Bu çalışmada steller, sikkeler ve kabartmalar üzerindeki sembollerin, karışık bir ikonografinin parçaları olduğu görül

Günümüzden iki bin sekiz yüz yıl kadar önce Urartu hükümdarları kendilerine başkent olarak Van'ı (eski Tuşpa) mesken tutmuşlardı. Van Kalesi kayalıkları şaşaalı sarayları, yüksek tapınakları ve güçlü askerî tesisleriyle Ön Asya dünyasının sayılı kentlerinden biri haline gelmişti. Görkem bir yandan da, kilometrelerce öteden görülebilen anıt mezarlarla ifade edilmişti, dünyaya kafa tutarcasına. Bu anıtlar sonsuza dek yaşayacağına inanılan bir devlet anlayışının tanıklığını yaparlar günümüzde. Van Kalesi Urart

Arkeometri alanının ülkemizde oluşmasına ve yeşermesine katkılar sağlayan değerli hocalarımız Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci onuruna hazırlanan bu armağan kitabın editörleri olmaktan dolayı mutluluk duymaktayız. Hocalarımız çalışmaları, eserleri, renkli ve esnek kişilikleri, birbirlerini tamamlayan düşünce yapıları, akademik kimlikleri ve yönetim becerileriyle hepimize yol göstermiş örnek bilim insanlarıdır. Kökenleri itibarıyla Fizik ve Kimya gibi temel bilimlerden yaklaşarak Arkeomet

Ankaranın antik tarihine görsel bir yolculuk Antik Ankara, Ankaranın tarihsel kimliğini, birbirinden farklı uygarlıklardan günümüze kalan mirası ortaya çıkarmayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlıyor. Acaba mürekkep balığının 193 milyon yıl önce yaşamış ataları Ammonoidlere ait fosillerin Ankarada bulunduğunu kaçımız biliyoruz? Peki Ankara ormanlarının, ilk insana benzeyen Ankara Maymununa ev sahipliği yaptığını ya da Roma İmparatorluğuna dair en önemli belgenin Ankarada bulunduğunu duymuş muydunuz? Hacı

Toros Dağları ve Fırat arasındaki topraklar Antik Dönemde Kommagene ismini taşımaktaydı. Akdeniz dünyasının en dış kenarında yer alan bölge uzun yüzyıllar boyunca bir sınır bölgesini oluşturmuştur. Eski Doğu geleneklerine kök salmış olan Kommagene çok kez değişen siyasi ve dini etkileri ortaya koymakta: Grekler, Romalılar, Araplar, Ermeniler, Selçuklular, Haçlılar, Memlukler ve Osmanlılar ülkenin ağaçsız zirvelerinde ve bereketli vadilerinde izlerini geri bırakmışlardır. Bunların arasında dünyaca tanınan ve

"Bu yeni -aslında çok eski- inançlarda, insanlara çekici gelen pek çok özellik mevcuttu. Ruhun kurtuluşu umudunu müjdeleme, kimi durumlarda arınmış bir seçkin sınıfına üye olabilmek için egzotik törenler, evrensel düzeni ve bireyin evrendeki yerini tanımlayan allegorik söylencelerle süslüydüler. En önemlisi de, yaşamını toprağa ve yetiştirdiği çiftlik hayvanlarına bağlamış, gelir ve kültür seviyesi şehirde yaşayanlara oranla düşük olan kırsal kesim insanının istek ve umutlarına cevap veren tanrıları kapsama

Önsöz Giriş Kazı - Belgeleme - Onarım ve Koruma Çalışmaları Gözlemler ve Saptamalar Theatron'daki Yapı Bölümleri ve Yapım Aşamaları Orkhestra ve Sahne (?) Yapımın Durduğu Andaki Görünüm Yapım Projesinin Restitüsyonu Theatron'un Tarihçesi Theatron'un İşlevi Restorasyon ve Çevre Düzenlemesi Projeleri Kısaltmalar Resim Alt Yazıları Resimler

Antik Dünyanın Yedi Harikası, içeriğindeki her bir Harika konusunda çekici bir anlatımla, eldeki bilgileri güvenilir bir biçimde sunuyor. Yazarlar, Yedi Harika nın canlı birer resmini yeniden yaratmak için, antik kaynaklarla modern bilimin ve kazıların sonuçlarını birleştiriyor. Tümü kendi alanında uzaman olan yazarlar, başka herhangi bir tek kaynakta bulunması güç olan gerçeklerle arka planı bir araya getirip, her bir Harika nın arkeolojisi ile yerleşimini ilk kez yerli yerine oturtuyor. * Büyük Gize Pir

These archaeological guides are written by well known archaelogists with the thought that they might evoke the spirit of these places for those who are interested in remains of Anatolian civilizations. Illustrated with beautiful photographs, equipped with helpful plans and drawingis,they are essential to travellers to Turkey. To those who enquire how long the excavations at Magnesia are expected to continue O. Bingöl is in the habit of replying, "I have drawn up plans for the next 400 years but beyond that

Hayat Erkanal'a Armağan, Kültürlerin Yansıması / Studies in Honor of Hayat Erkanal, Cultural Reflections başlığı altında sunulan bu kitap, Prof. Dr. Hayat Erkanal'ın 65. yaş gününe armağan edilmek üzere Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından hazırlanmıştır. Bu Armağan Kitabı, Anadolu, Mezopotamya, Ege ve Akdeniz çevre kültür bölgelerini kapsayan coğrafyada Paleolitik dönemden, Osmanlı dönemine uzanan geniş bir zaman diliminde kültürleri buluşturmaktadır. Kültürlerin Yansıması / Cultural Reflecti

The ancient city of Elaiussa Sebaste (today Ayaş) lies on the south-eastern coast of Turkey. The birth and the development of the settlement were granted by the favourable geographical position of the city, situated along the important coastal road connecting Asia Minör to Syria and projected in the intense commercial traffic of the eastern Mediterranean and, secondly, to the abundant natural resources of the hinterland - timber from the Tauro forests, vineyards and olive trees (elaion) to which the name El

Yaklaşık 120 yıldan beri Doğu Anadolu Bölgesi´nde arkeolojik kazı ve yüzey araştırması yapılmsına karşın bu çalışmaların öncelikli konusu Urartu kültürü ve tarihi olmuştur. Urartu öncesi, özellikle Erken Demir Çağı´nı kapsayan dönemle ilgili çalışmalar oldukça yetersizdir. Oysa M.Ö. 13 - 9. yüzyıllar arasında çivi yazılı Asur kaynakları, Doğu Anadolu Bölgesiínde, Nairi ve Uruatri Beyliklerine ait sayıları 60a ulaşan kraldan (beyden) ve oturduklar kentlerden söz eder. Bu kitapta Erken Demir Çağına ait kale,