Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50
Bakma sen! benim zırhlarımı kuşanıp deli yel gibi esip savurduğuma sen gel de beni... gizli köşelere sinmiş, saçları yoluk yoluk küçük kıza sor. Bakma sen! kocaman kocaman konuşup yedi düvele kafa tuttuğuma sen gel de beni... gözümün daldığında gittiğim yerlere sor. Bakma sen! yorulmaz-yenilmez gibi göründüğüme sen gel de beni... kırk fırın dolaşıp, ekmeksiz kaldığım günlere sor. Bakma sen! benim gülümser hallerime sen gel de beni... küllenmiş yangınlara kirpiğinden su içiren gözlerime sor.
Tevazu sahibi, görmüş geçirmiş, derviş insanlara eski dilde "Babayani" derlermiş. Nebil Özgentürk de bu kitapta, çok sevdiği "babayani"leri anlatıyor. Ayrıca ilk defa bu kitapta kendi öyküsüne, ilk gençlik yıllarından ilginç anekdotlara, dikkate değer aile öykülerine, şaşırtıcı tanıklıklarına ve yaşarken ayakta kalmaya dair ipuçlarına yer veriyor. ___ "Nebil Özgentürk, Türkiye'nin ‘masumiyet çağı'nın belgeselcisidir. O, ‘kültür tarihimize kayıt düşen adam' olarak anılmayıçoktan hak etti." Zülfü Livaneli
Tükendi
Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir. Albert Einstein Karakterinde isyankarlık vardı. Belki de zihnini çalıştıran, onu bir deha haline getiren şey ruhundaki yaratıcılık ve özgürlük tutkusuydu. Gençliğinde olduğu gibi hayatının ileri dönemlerinde de sıkıntılı günler yaşadı. Babalık görevini yerine getirmekte güçlük çekiyordu, iş bulamıyordu. Her şeye rağmen Einstein başkalarının sormaktan çekindiği, uğraşmak istemediği ve hatta sıradan gördüğü her şey
Tükendi
Venüslü Kadınların Serüvenleri Sevgi Soysal'ın TRT'de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazılarını bir araya getiriyor. 1965 ila 1971 yılları arasını kapsayan bu dönem, aynı zamanda Soysal'ın 12 Mart'ı izleyen yıllarda yazarlık çizgisini belirleyecek olan siyasi ve feminist hattın da filizlendiği bir süreç. Yazar farklı edebi türlerde kaleme aldığı metinlerinde kadınlık meselesi, geleneklerin toplum üzerindeki baskısı gibi temaları işlerken, dudağının kenarına yerleştirdiği gülümsemeyle okurlarını i
Tükendi
15 Temmuz gecesiyle ilgili herkesin bir hikâyesi var. Meydanlara inmeyenlerin gerekçeleri, inenlerin gururla anlatacakları yaşanmışlıkları... Gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda o geceyi yaşayanların hissettiklerini, gazilerimizin, şehitlerimizin kahramanca mücadelelerini okudunuz, izlediniz. Ben de onlardan bazılarını buldum, dinledim, konuştum. Anlattıklarını, yaşadıklarını, o gece hissettiklerini, kahramanlıklarını hikâye üslubuyla sizlere ulaştırmaya, tarihe not düşmeye çalıştım. 15 Temmuz'un 15 Hi
Tükendi
Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi. Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar'ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri'nin yollarına düştü. K
"Ben ne bir yazar, sanatçı, politikacıyım ne de yurdumuz içinde ya da dışında, çevremde ün salmış bir kişiyim. Yaşantım sonsuza dek olmadığı için bu anılarımı öteye göç ettikten sonra çocuklarım, özellikle torunlarım okusunlar, kötü yanlarımı atıp iyi yanlarımı örnek alsınlar diye yazdım. Bu anılar yaşadıklarıma ve dinlediklerime dayanır..." Salahattin Tanç, Osmanlı Imparatorluğu'nun son yıllarında başlayan hayatını bir Cumhuriyet askeri olarak sürdürdü. Bu hayatın dönüm noktalarını bizimle paylaştığı anıl
Tükendi
Bu kitap, Nevşehir Narköy'ün mütevazı bir kaya evinde doğup büyüyen ve hayatı boyunca dört çocuğuna iyi bir eğitim vermek için çabalayan, kendini ailesine adamış, bir türlü okuma yazma öğrenmeye fırsat bulamamış saygıdeğer bir annenin; Balkan ve Birinci Dünya savaşlarına katılan, İstiklal Madalyası sahibi, Türk ordusundan üsteğmen rütbesiyle emekli olmuş eğitim âşığı fedakâr bir babanın; üç kardeşinin de kendisi gibi üniversite eğitimi alabilmesi için ailesine büyük bir destek ve özveriyle katkıda bulunan ö
Tükendi
Latife Hanım... Tanıdığımızı sandığımız ama aslında birkaç kare resmin içine hapsedilmiş bir kadın. Çankaya'nın uzun süren sofralarından hiddetle kalkan, Köşk'e ve Mustafa Kemal'e nizam vermeye çalışan, "kiminle evli olduğunu bilmemek"le "suçlanan", baskın ve otoriter bir karakter. Oysa bu fotoğraf, Uşakizade Latife'nin sadece bir yönü. Yirminci yüzyılın başında beş dil bilen, Sorbonne'da hukuk ve siyasal bilgiler tahsil etmiş, Fransız gazetelerinden takip ettiği Milli Mücadele'ye inandığı için, Fransa'da
Diyanet Aylık Dergi "Din Görevlisinin Hatıra Defterinden" başlığı altında açtığı bir köşede 2008 yılından itibaren din görevlilerinin hatıralarını yayınlamaktadır. Öyle ki bu köşe zamanla derginin ilgiyle takip edilen bölümlerinden biri haline gelmiştir. Elinizdeki bu eser Diyanet Aylık Dergi'de yayınlanan bahsi geçen yazılardan derlenerek hazırlanmıştır. Her biri hayatın içinden hikâye tadında olan bu hatıraların yayınlanmasıyla din görevlilerinin tecrübelerini gerek birbirleriyle gerekse de diğer okuyucu
Mustafa Kemal Atatürk, "Cumhuriyet'in bilhassa kimsesizlerin kimsesi olduğunu" söyler. Ahmet Ayvaz'ın kaleminden kendi hayat hikâyesini okurken, Karadeniz'in yoksul bir köyünde başlayan yaşamının İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi savcılığına kadar yükselişine tanıklık edecek ve Cumhuriyet'in yarattığı değerler sistemini yeniden hatırlayacak, üzerine düşüneceksiniz. Ahmet Ayvaz, Cumhuriyet'in savcısı olarak ülkenin dört bir yanında adaleti tesis etmeye çalışırken, Türk insanını ve yaşayış biçimini çok yakın
Tükendi
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çhe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını
Tükendi
Yolculuk sadece gitmek demek değil; aynı zamanda var olmaktır.Arkanızda gezilmiş şehirler, upuzun yollar, bambaşka ülkeler ve birbirinden farklı insanlar bıraktıkça var olduğunuzu,hayatı doya doya yaşadığınızı daha fazla hissedersiniz. Bundandolayı insan gitmelidir. Hiçbir özel hedefi olmasa bile sadece varolmak için gitmeli ve yeryüzünün farklı diyarlarında kendi varoluşöyküsünün peşine düşmelidir. Çünkü yollar "hayat" denilenbilmeceyi çözebilmek için insana üst üste kapılar açar. Ben de bu gizemli bilmece
"Hissettiklerimi yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından. İtiraflarım önemli değil; çünkü hiçbir şey önemli değil. Hissettiklerimle manzaralar çiziyorum ben." Pessoa'nın yarattığı dış kimlikler, bir anlamda kendisinin de başka halleri gibidir. Hissettikleri, itirafları ve oluşturdukları ideallerle sıradan insanlardan ayrılan kimlikler; acıyı, coşkuyu, aşkı, zamanı ve yaşamı, öğretildiği, göründüğü gibi yaşamazlar. Acılarda zaman aşımı olmadığı gibi zamanın kendisi bile derin bi
Tükendi
Yer paspasım verildi ama kovam yok Bu gece de bir döşeğim var ya artık bana gam yok Pijama yerine sırtımda linçte yırtılan fanila Göğsümde koca Atatürk var hâlâ başkasına karnım tok Barbaros Şansal'ın Kıbrıs'ta derdest edilip Atatürk Havalimanı apronunda aportta bekleyen güruh tarafından linç girişimine uğraması ve sonrasında Silivri Cezaevi'ne kapatılıp aylar sonraki beraatına dek geçen süreci kaleme aldığı "Makam Odası-LİNÇ" hiciv sanatında yepyeni bir çığır açacak anekdotları, aklınızın sınırlarını zorl
Tükendi
1902'de Tekirdağ'da doğan ve 1972'de İstanbul'da hayatını kaybeden Apraham Kasapyan'ın Ermenice olarak kaleme aldığı hayat hikâyesinin Türkçe çevirisi. 1915'te ailesi ve akrabalarıyla birlikte tehcir adı altında ölüme gönderilen Kasapyan'ın bu yıllara dair tanıklığı yürek yakan hikâyeler içeriyor. Katliamlardan sağ kurtulan Kasapyan'ın sonraki yıllarda, 20 Sınıf Nafıa Askerliği ve Varlık Vergisi gibi yıkıcı etkileri olan uygulamalar sırasında yaşadıklarına da ışık tutan kitap, bütün bu zorlu koşullar altınd
Tükendi
Aras Yayıncılık, Batı Ermeni edebiyatının önde gelen yazarlarından Zabel Yesayan'ın en önemli eserlerinden olan Yıkıntılar Arasında'yı 100 yıl sonra Türkçeye kazandırıyor. Yıkıntılar Arasında, Nisan 1909'da Adana'da yaşanan katliamda yerle bir olmuş Ermeni mahallelerinden ve köylerinden canlı tanıklıklar barındırıyor. Kırımların ardından İstanbul Ermeni Patrikhanesi tarafından bölgeye yollanan yardım heyetinde bulunan Zabel Yesayan, harabeye dönmüş Adana'da geçirdiği üç ayın izlenimlerini, tanık olduğu ıstı
Tükendi
"Man falls into the weakness of just hoping. Life touches the wound inside us. We have turned into individuals who destroy our own and everyone else's values.We are alienating ourselves in our loneliness. In such an age, writing has become my greatest strength to endure and to change..." Yasemin Eğinlioğlu, while the echoes of her books "Madness of the Deep" and "Every Angel has its Demon" still continue, meets her readers this time with a narration. She looks at the jazzy states of the mind and life in t
Tükendi
Aslan Oğuz bu kitabında bizi ellili yılların, elektriğin, radyonun, telefonun olmadığı yoksul Anadolu köylerinden, jandarma dayaklarından, 27 Mayıs İhtilali günlerinden alıp altmışlı yılların Aydın'ına getiriyor ve bir lise öğrencisinin yaşamından verdiği örneklerle ergenlik dönemi bunalımlarını, o yılların takunyalı lise müdürlerini, liselerdeki dayağı, iyi ve kötü öğretmenleri anlatıyor. Deniz Gezmiş ile ilk karşılaşmasını, aşklarını, hüsranlarını dile getiriyor. Bunu askerlik günleri, Kıbrıs Barış Harekâ
Tükendi
Çocukluğumda Köy Enstitüleri'nin büyüleyici hikayelerini, çok dinlemiştim. Öğretmen olduğumda da ilk tercihim Ivriz Öğretmen Okulu oldu. Köy Enstitüleri benim için uygarlığa, bilime, sanata, aydınlığa, insanca ve özgür yaşama özlemin destansı öyküsüdür. 1973 yılının karlı bir kış günü Ivriz'de Cumhuriyet aydınlanmasının meşalesini taşıyan öğretmenlerle tanıştım. Cumhuriyetimizin ilk kadrolarının o muhteşem heyecanı ve coşkusu beni derinden etkilemişti. Işte o heyecanı ve coşkuyu Ivriz'de öğrencilerimle yaşa
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50