Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 89 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Kitap hazırlanırken lisede tarih öğretmenliği yapacak olan öğretmen adayları dikkate alınmıştır. Tarih sadece siyasi olayların okutulduğu bir ders değildir. İncelemeye çalıştığımız devletin sosyal ve ekonomik yapısını da tanımamız gerekmektedir. Zaferleri kazanan ordunun arkasında mutlaka güçlü bir ekonomi bulunmaktadır. İyi bir teşkilatlanma olmadan herhangi bir konuda başarılı olmak söz konusu değildir. Bu düşünceden hareketle, kitapta Osmanlı devlet teşkilatını tanıtmaya çalıştık. Önce, devletinde idare
Tükendi
Selçuklu hareketi, sadece Doğu İslam ülkeleri için değil, bütün Ortaçağ dünya tarihindeki etkileri bakımından da büyük önem taşıyan bir süreçtir. Selçuklular, hükümranlığı altına giren ülkelerin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi hayatlarında derin ve kalıcı izler bırakmışlardır. Sonraki asırlarda kurulan doğu devletlerinde gelişmiş olan birçok kurumun ilk defa bu dönemde ortaya çıkması, bu kurumların kurulma ve gelişme safhalarını incelemek, sadece bu ülkelerin tarihlerini yeniden yazmak için değil, bunl
Beslemelik kurumu geçmiş yüzyıllardaki feodal tarım düzeni içerisinde hem koruyucu aile sistemi hem de bir emek biçimi olarak işlev görmüştür. Bununla birlikte eskiçağlardan itibaren neredeyse bütün toplumlar içinde bir şekilde yer edinmiş olan bu kurumun önemi ve yaygınlığı günümüzde unutulmuştur. Osmanlı toplumunda, besleme kullanımı öylesine geniş çaplı bir uygulama haline gelmiştir ki, varlıklı ailelerin konaklarında onlara besleme istihdam edilmiştir. Kurumun yaygınlığı sadece geçmişle de sınırlı deği
"Hükümet-i mutlaka devrine ait tuğralar ve halkını tutsak eden hükümdarların methedilmelerini havi levhalar bulunmaktadır. Ekserisi en hasis bir çıkar amacıyla yazılmış ve kazdırılmış olan bu levha ve tuğraların bu haliyle bırakılması ve mesela Cumhuriyet fikriyle beslenen bir okulun kapısının üzerinde bir padişahın armasının ve methiyesinin bulunması kadar garip bir manzaraya, Cumhuriyetle idare olunan başka ülkelerin hemen hiçbirisinde tesadüf edilemez. Yetişecek neslin fikirlerinde istibdadın en ufak bir
Tükendi
Reisülküttabların 118 yıllık Babıâli Serüveni Fatih Kanunnamesinde işleri veziri azamın önünde, işlem görecek konuları yüksek sesle okumak olarak belirtilen reisülküttabların görevi aslında bundan çok daha fazlaydı. Tayinler, tevcih beratları, emirler ve hükümler Divan kâtipleri tarafından yazıldıktan sonra reisülküttabın onayına sunulurken gizli ve önemli yazılar da doğrudan doğruya reisülküttab tarafından yazılır ve saklanırdı. Divan-ı Hümayunda kâtiplerin ve kalemlerin reisi konumundaki reisülküttabla
Tükendi
Arap dünyasına Batılı düşünce ve yaşam tarzını öneren Lübnanlı Corci Zeydan, bu düşünce etrafında entelektüel bir çevrenin yetişmesinde ciddi anlamda pay sahibidir. Yazım alanının hemen her dalında; romandan hikayeye, tarihten siyasete, dinî hayattan sosyal ilişkilere kadar geniş bir yelpazede eserler veren Zeydan, İslâm Medeniyeti Tarihi gibi kitaplarıyla Türk okuyucuları tarafından da tanınan bir isimdir. Zeydan'ın İttihat Terakki yanlısı bir bakış açısıyla kaleme aldığı ve Sultan II. Abdulhamid ve Osma
Tükendi
İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir, çünkü ölüler itiraz edemezler. Cenap Şehabeddin Ahmet Refik, yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış önemli tarihçilerimizdendir. Hem imparatorluk tecrübesini bizzat yaşamış, hem de cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık etmiştir. Popüler tarihçiliğin öncü isimlerinden birisi olan Ahmed Refik gerek anlatımındaki romansı üslup ve akıcılıkla, gerekse tarihe ait geniş birikimiyle çağdaşları arasında bile hoca olarak anılmıştır. Ahmed Refik; imparatorluğun sırların
Tükendi
Tarihin en uzun ömürlü ve devrinin en güçlü devletlerinden biri olan Osmanlı Devletinin bu özelliklerini sadece sahip olduğu askerî güce bağlamak yanıltıcı olabilir. Zira fetihler için güçlü bir askerî yapı gerekli olmakla birlikte alınan topraklarda kalıcı olmayı sadece silahların gücüyle sağlamak mümkün değildir. Bir yerde asırlarca kalabilmenin yolu silahlı gücün yanı sıra güçlü bir idarî ve sosyal teşkilatın tesisinden geçmektedir. Vakıf teşkilâtı Osmanlı Devletinin yabancı topraklarda kalıcılığını sa
Tükendi
Proje: UBEYDULLAH SEZİKLİ Sanat Yönetmeni: MUHARREM HAFIZ -------------------------------------------------------- TANRININ HAS KULUSUN GÜFTE: Kanunî Sultan Süleyman BESTE: Muharrem Hafız YA HABÎBALLAH AYIRMAGIL CEMÂLÜNDEN BENİ GÜFTE: III. Murâd BESTE: Muharrem Hafız-Ahmet Şafak El-İmam NÛR-İ 'ÂLEMSİN GÜFTE: Kanunî Sultan Süleyman BESTE: Hakan Alvan el-Meded Ey Ma'den-i Nûr-i Hüdâ GÜFTE: Yavuz Sultan Selim BESTE: Muharrem Hafız CENÂBINDIR ŞEH-İ PÂKİZE-MEŞREB GÜFTE: Vasıf BESTE: III. Selim YÂ RESULALL
Cumhuriyet dönemi tarihçiliğimizin öncü adlarından İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın makalelerinden ikinci bir demet. Bu kitapta Osman Gazi'den II. Abdülhamid'e kadar Osmanlı hanedanı mensuplarının hem özel hem kamusal kimliklerine ilişkin kısalı uzunlu otuzu aşkın inceleme bir araya getiriliyor. Erken dönem padişahlarının vakfiyeleri; II. Murad'ın uzun vasiyetnamesi; Cem Sultan'ın Avrupa'daki macerasına ilişkin belgeler; Şehzade Korkud'un heyecan dolu hayat hikayesi; Memluk sultanlarına sığınan Osmanlı şehzadel
Tükendi
Altın madalyalı Alexander Koleksiyonu temel alınarak hazırlanmış Filistin´deki Osmanlı Postaları üçlemesinin, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Osmanlı Sahra Postaları´nı kapsayan ilk kitabını 2000 yılında yayımlamıştık. Yıllar süren araştırmalar ve toplanan materyaller, yine Alexander Koleksiyonu temel alınarak ve Kudüs´teki sivil posta şubelerini 1840´tan Osmanlı idaresinin son bulduğu 1918 yılına kadar kapsayan bu serinin ikinci kitabını basma olanağı verdi. Kitap, Osmanlı idaresi altında Kudüs´ten gönd
Tükendi
Türk-İslâm tarihinin XIII. Ve XIV. Yüzyıllarında daha çok Anadoluda görülen Ahîlik, aslında İslâm medeniyetinin temel unsurlarını bünyesine almış bir Türk kurumu olarak kabul edilmiştir. Bu haliyle Ahîliğin el kitaplarından sayılan ve ahîlerin âdeta başucu kitabı olarak benimsetip okuyageldikleri Fütüvvet-nâmeler de Arapça, Farsça ve Türkçede olmak üzere farklı dillerde kaleme alınmışlardır. Bunlar kültür kaynaklarımız arasında önemli bir yer tutmaktadırlar. O bakımdan Fütüvvet- nâmeleri tanımadan Ahîliğin
Osmanlı tarih yazıcılığının en iyi örneklerinden biri Prof. Dr. Necdet Öztürk'ün sadeleştirdiği, Cihânnümâ olarak bilinen bu eser, Mevlana Mehmed Neşrî tarafından yazılmış ve İkinci Bayezid'a sunulmuştur. Sultan İkinci Bayezid devri (1481-1512) tarihçilerinden Neşrî, eserinin başında, kısa bir girişten sonra, Oğuzlar, Türkiye Selçukluları ve Karamanoğulları ile ilgili özet bilgiler verir. Ardından 1288 yılı olaylarıyla başlattığı Osmanoğulları'nın siyasi tarihini, Kara Boğdan Gazası (Ağustos 1485) ile bit
Tükendi
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü hocalarından olan M. Tayyib Gökbilgin, 1907 yılında Orduda dünyaya gelmiştir. Soyadındaki bilgin kelimesinin delalet ettiği gibi, ilmiyeye mensup bir aileden gelmektedir. İlk tahsilini mütareke yıllarında babası Hacı Mehmed Efendide tamamladıktan sonra bir süre medreseye devam ederek sarf ve nahiv çalışmıştır. İstiklal Savaşının zaferle neticelenmesinden sonra ara verdiği tahsilini tamamlayarak 1929da öğretmen olmuştur. Yedi yıllık öğretmenlik hayatından
Osmanlı saray haremleri, mabeyn ile kızlar ağası dairesi arasında yer alırdı. Topkapı Sarayı haremi, Yıldız ve Dolmabahçe sarayları hareminden ayrılırdı. Topkapı Sarayı haremi, kızlar ağası, baş kapı gulâmı ve haznedar usta dairesiyle mabeyin olan sarık odası, sünnet odası, Revan Köşkü ve hırka-i saadet arasında yer alırdı. Bu iki sınır arasında dört yüze yakın oda vardı. Osmanlı haremi, ortada hükümdarın yatıp kalktığı daire ile valde sultan dairesinin çevresinde kurulmuştu. İlk haremler, valde sultan taşl
Tükendi
Anadolu, pek çok uygarlığın doğduğu, geliştiği ve bugünkü Batı kültürünün çekirdeğini oluşturmuş bölgedir. Dünya üzerinde, Hitit, Urartu, Frig, Lidya, Helen, Roma ve Byzans kültürlerinin hepsine birden sahip olan, bu kadar çok kültürü bağrında barındırmış başka bir ülke yoktur. Bu müthiş bir zenginliktir. Bu zenginliği iyi tanımak ve tanıtmak gerekir. Bu düşünceden hareketle bu kitap, Anadolu´daki antik kentleri tanıtabilmek için bir rehber olmanın yanı sıra, Prehistorik dönemden Byzans İmparatorluğu´nun s
Tükendi
Mâhpeyker Kösem Vâlide Sultan´ın "Haremeyn-i Şerifeyn Vakfiyesi", onun Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere´deki hizmetlerinin tescilidir. Eserimizde Mâhpeyker Kösem Vâlide Sultan´ın mukaddes topraklardaki vakfiyesinden evvel, mevzûya bir mukaddime olması için vâlide sultanlık makâmı, vâlide sultanlar ve unvanları hakkında malumat verilmiş ve Mâhpeyker Kösem Vâlide Sultan´ın hayatı ve eserleri üzerinde durulmuştur. Kösem Vâlide Sultan, Haremeyn-i Şerîfeyn evkafını hac yolunda su ihtiyacının karşılanması,
Tükendi
Şumnu, son dönemde yıldızı parlayan bir Osmanlı kasabasıdır. İmparatorluğun ardı gelmez iç ve dış problemlerle uğraşıp durduğu en uzun yüzyılı´nda Balkanlardaki kuvvetlerin yegane ordugah merkezidir. 40.000-50.000 askeri barındırabilecek donanımda bir meşta-yı hümayun, Tuna kyısına dizilmiş serhat kalelerine lojistik destek sağlayan ikmal ve depo üssüdür. Ayrıca Osmanlı topraklarının harim-i ismetine karşı kendi tariçilerinin deyimiyle dübb-i ekber-i şimali´ce yöneltilen tüm taarruzlara karşı Balkan geçitle
Tükendi
Tanzimat döneminin getirdiği, fermanlara ve padişah kanunnamelerine değil de yasalara dayanan modern hukuk anlayışının ilk ürünleri, yerel yönetim alanında ortaya çıktı. İstanbulun belediye teşkilatına yönelik ilk kanunu, bazen belli mekânlara ya da konulara yönelik, bazen de genel nitelikli pek çok başka kanun ve yönetmelik izledi. Modern hukuk ve yerel yönetim tarihimizin kilometre taşları olan bu metinler, ilk kez bu kitapta bir arada yayımlanıyor. Yerel yönetim ve hukuk tarihimizin kaynaklarına ilk eld
Tükendi
Osmanlı Devletinde esnaf iki gruba ayrılmıştı. Bunlardan biri, özel teşebbüse dayanan serbest meslek kuruluşları idi. Bu esnaf grubu esnaf loncalarına bağlı bulunmaktaydı. Diğeri ise devlet işletmeciliği esasına göre dirlik ve ulufeye bağlı esnaftı . Devletin, maaş verdiği memur/işçi statüsündeki bu esnaf grubunun üzerindeki denetimi daha güçlüydü. Devlet için iş gören ve Osmanlı sarayının zaruri ihtiyaçlarını karşılamakla görevli bu esnaf grubunda tab ü alem mehterleri, çadır mehterleri, aşçı, helvacıyân,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 89 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3