Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 261 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Halit Ziya, modern Türk nesrinin ilk büyük ustası, roman ve hikâyede bir yol açıcı, edebî hatıra yazarlığında bir öncü olarak edebiyat tarihimizdeki müstesna yerini hakkıyla elde etmiş bir isimdir. Seksen yıllık uzun ömrünün son yıllarına kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Bu süre içinde ülke ve toplumun geçirdiği büyük çalkantı, değişim, yıkım ve kuruluşlara tanıklık etmiştir. Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî z
Tükendi
Halit Ziya, modern Türk nesrinin ilk büyük ustası, roman ve hikâyede bir yol açıcı, edebî hatıra yazarlığında bir öncü olarak edebiyat tarihimizdeki müstesna yerini hakkıyla elde etmiş bir isimdir. Seksen yıllık uzun ömrünün son yıllarına kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Bu süre içinde ülke ve toplumun geçirdiği büyük çalkantı, değişim, yıkım ve kuruluşlara tanıklık etmiştir. Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî
Tükendi
Zweig Üç Usta'da, yalnızca bu yazarları anlatmakla kalmıyor, ustalığıyla okuru kendi okuma deneyimine de dahil ediyor. "Bu üç yazarın her birinin kendine has bir alanı vardır. Balzac toplumun, Dickens ailenin, Dostoyevski bireyin ve insanlığın dünyasını anlatır. Bu alanların karşılaştırılması onların farkını gösterse de amacım kesinlikle bunlara değer biçmek ya da sanatçının milli unsurlara eğilimini veya reddini vurgulamak değildir. Bu büyük yaratıcıların her biri kendi sınırları ve ağırlıkları içinde bir
Türkiye'de Edebiyat Toplulukları, bu çalışmadan önce müstakil bir eser olarak incelemeye tabi tutulmamıştır. Bir noksanlığı gidermek maksadıyla bu çalışma, hem Türkiye'de edebiyat eğitimi verenler ve alanlar hem de dünyanın farklı ülkelerinde Türkoloji bölümlerindeki akademisyenler ve öğrenciler düşünülerek hazırlanmıştır. Türkiye'de şiir alanında oluşmuş edebiyat toplulukları, mümkün olduğu kadar geniş kaynaklardan faydalanılarak, ideolojik kaygılar ön planda olmaksızın bir araya gelmiş ve Türk edebiyatı t
Klasik Türk edebiyatı daha çok şiirle anılan bir edebî gelenek olsa da bu sahada kaleme alınmış pek çok mensur eser bulunmaktadır ve bu eserlerin bazıları şiiriyle ön plana çıkmış meşhur ediplere aittir. Mensur eser sahibi meşhur ediplerden birisi de Türk edebiyatına büyük bir damga vurmuş şair Bakî'dir. Devrini aşan büyük bir şair olan Bakî'nin mensur eserleri, Divan'ındaki şiirleri karşısında daima ikinci planda kalmıştır. Yaşadığı dönemde "sultanü'ş-şuara" olarak görülen Bakî'nin bilinen üç mensur eseri
Tükendi
Oliver Tearle, bir yandan dünyamızın bugünkü halini almasında payı olan meşhur kitapların sayfalarını karıştırırken bir yandan da zamanla gözden düşüp tarihin raflarında saklı kalmış kitapların tozunu alıyor. Gizemli Kütüphane'nin sayfaları arasında gezinirken kitapları Dickens'tan çok satmış, ancak zamanla unutulmuş bir Victoria dönemi roman yazarından tutun da Amerika'da şiirleri basılan ilk kadın şaire, hatta İngiliz halkının yemek masalarına çatalı getiren sıradışı bir gezgine kadar birbirinden muazza
Tükendi
Karşılıklı değiştirme, değiş tokuş anlamına gelen mübadele kelimesi Lozan'da verilen karar gereği Türkiye'deki Hristiyan nüfusun Yunanistan'daki Müslüman nüfusla değiştirilmesi anlamına geliyordu. Her iki toplum açısından da olağanüstü bir dönüştürücü etkiye sahip olan bu nüfus değişimi, Yunan ordusunun İzmir'i işgaliyle başlayan süreç sonunda iki toplumun yüzyıllarca sürmüş ortak hayatının sonlanmasına yol açar. Mübadele, aslında ulusal kimliğini daha çok birbirine karşı kurmuş ve uluslaşma sürecindeki iki
Tükendi
Türk Dili ve Edebiyatı alanında üretilen doktora tez sayısı ve çeşitliliğinin gittikçe artması, bu düzeydeki faaliyetlerin seyrini tespit etme zorunluluğunu doğurmuştur. Bu alanda üretilen tezlerle ilgili daha önce de başka araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların tamamı alana katkı sunmaları açısından takdire şayandır. Ancak söz konusu çalışmaların büyük bir kısmı ya sadece belli bir dönemi veya üniversiteyi ele almakta ya da sadece bir bilim dalı ile sınırlı kalmaktadır. A
Tükendi
İlkçağlardan günümüze gelinceye kadar hemen her coğrafyada nükte, mizah ve hazırcevaplılık; yaşanılan dönemin özelliklerine, hayat şartlarına bağlı şekilde birçok insanı yakından ilgilendirmiş, sonuçta milletlerin ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur. Nükte; herkesin kolayca kavrayamadığı ince anlamlı, sanatlı, düşündürücü ve ayni zamanda hoşa giden, insanı gülümseten söz, demektir. Eskiden, bu tür sözleri dile getirme ustalığını gösteren kimselere "nüktedân" adı verilmiştir. Bunun halk arasındaki en yaygı
Tükendi
"İnsanlık tarihine ait düşünce yaşamında görülmemiş ölçülerde yerli bir bakış açısıyla yapılmış yorum ve değerlendirmeler ." "İnsanlık tarihi daima kalıp yargılar, ön yargılar ve genel kabuller çerçevesinde ele alındı ve benimsendi ." "Kalıp yargılar ve genel kabullerden farklı bir yaklaşımla uygarlıklara bakmak. En önemli meselemiz" "Aydınımızın bilmesi, tartışması ve yorumlanması gereken olmasa olmazlarımız." Olay ve olgulara kalıp yargıların kölesi olmadan bakabilmek... "
Tükendi
Bu kitapta Alman ve Türk edebiyatında sevgi kavramı değişik boyutlarıyla ele alınmaktadır. Sadece insanın öz sevgisi ve yek diğerine duyduğu sevgi değil, aynı zamanda ötekine yönelik adını koyamadığı sevgi de değişik görünümleriyle tartışılmaktadır. Alman edebiyatı, Göçmen edebiyatı ve Türk edebiyatı olmak üzere üç kategoride sıralanan yazılarda insan ve hayvan sevgisinin biri birini tamamlayan renkleri sanat düzlemine taşınan duygular ve duyumsamalar, olaylar ve insan ilişkileri bağlamında nasıl yansımakta
Tükendi
Elinizdeki kitap, Türk kültüründe ayakkabı konusunu irdelemeyi hedefleyen uluslararası bir toplantının ürünüdür."Ayakkabı" konusuna veya maddî kültürü ilgilendiren herhangi bir ögeye birkaç açıdan yaklaşabiliriz: Öncelikle bu nesnenin tanımı gerekir. Ayakkabı deyince, birden fazla çeşit ayakkabı ile karşılaşırız. Bu şekillerin başlangıçtan günümüze uzanan bir tarihçeşi vardır. Ayakkabı bağlamında tarihte birtakım hadiseler kaydedilmiştir. Ayakkabı üretiminin geleneksel bir organizasyonu vardır. Ayakkabının
Tükendi
Kültürden kültüre farklılıklar göstermekle birlikte özellikle mitolojik sistemlerde "iyi ya da kötü ruh" olarak tanımlanan doğaüstü varlıklar, inanç sistemlerinde de gözle görülmeyen ve duyularla algılanamayan, fiziksel tasviri tam olarak belirlenemeyen tasarımlar olarak açıklanmaktadır. Türk halk kültüründe doğaüstü varlıklar: Cin, şeytan, peri, alkarısı-alkızı, ağırlık, karabasan, hınkur-munkur, erkebit, vb. gibi isimlerle bilinmektedir. Bu varlıklarla görme, konuşma, dokunma, hissetme, rüya veya başka bi
Tükendi
Dilin türlü işlevlerinde boy gösteren ve çeşitli dilsel araçlarla ifadesini bulan olumsuzluk, bir dil evrenselidir ve ne yalnızca morfolojiyi ne yalnızca sentaksı, ne de semantik ve pragmatiği ilgilendirir; söz konusu birimlerin hepsiyle ilgili, çok boyutlu bir ulamdır. Bu çalışmada, Olumsuzluk nedir ve dilde nasıl ifade bulur? sorularına yanıt bulmak amacıyla türlü disiplinlerin bu ulama bakışı ile Türk gramerciliğinde olumsuzluğa yaklaşımlar ele alınmış; dil bilimi araştırmalarında izlenen ilke ve yönteml
Tükendi
"Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığımda, şarkılarımın acaba edebiyatla tam olarak ne gibi bir ilgisi var diye düşünmeye başladım. Bunun üzerine kafa patlatıp aralarındaki bağlantıyı görmek istedim. Sizlere bunu ifade etmeye çalışacağım. Büyük bir ihtimalle bunu dolaylı bir şekilde yapacağım..." Bob Dylan'a "Amerikan müzik geleneğinde yeni şiirsel anlatımlar yarattığı" gerekçesiyle, 2016 Nobel Edebiyat Ödülü verildiğinde büyük tartışma çıkmıştı... Bob Dylan'ın şarkıları gibi doğal, içten, bütün yaşamsal ve edeb
"Adına ‘sanat için sanat' denen şeyin bencilliği ve boş nedensizliği orada burada o kadar çok eleştirildi ki, o düzeye çıkmaktan başka bir amacı olmayan yazılarımın devrimci ve denge bozucu bir hareketin araçları arasında sayılması benim için küçümsenecek bir ödül değil." Claude Simon, 1985'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığında kimilerinin gözünde bu hayra alamet değildi. Ödül töreni adeta bir cenaze merasimiydi. Simon tabutun başında, henüz ayamayanlara neyin öldüğünü açıklıyordu. İşte o konuşma. İki de
Tükendi
"[Yazarların] en kötü suçları, kitaplarında, tarihsel süreçte kazananlarla işbirliği yapmayıp, aksine kaybedenlerin, anlatacak çok şeyi olduğu halde bir türlü söz alamayanların bir kenarda durduğu yerlerde dolaşmaktan keyif almalarıdır." Auschwitz uygarlık tarihinde bir kopuş ve onulmaz bir kırılma noktasıydı. Günter Grass, 1999'da yaptığı Nobel Edebiyat Ödülü konuşmasında, Adorno'nun o ünlü "Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarcadır" uyarısının etrafından nasıl dolandığını anlatıyor: "Neyse, biz yine de
Tükendi
Edebiyat terimleri, bu sahada bir birikime kavuşmak, dahası uzmanlaşmak isteyenlerin bilmesi gereken konuların başında gelir. Terimleri tanımadan edebiyat alanında sağlıklı, gerçekçi bir yaklaşım yakalamak mümkün değildir. Söz konusu sahanın "anlam kodları" sayılan edebiyat terimleriyle ilgili olarak bugüne dek bazı kitaplar yazıldı, yayımlandı. Hepsinin kendince bir hizmeti oldu. Ne var ki gelişen, değişen edebiyat dünyamızın ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiler; çoğu kendi dönemine mahpus ve mahkûm ol
Tükendi
Eleştiride iki kural var: Birincisi özeleştiri; ikincisi başkasını, başkasının dilini anlamak için bir çaba, başka bir deyişle dil ve söyleme dikkat. Bu iki kuraldan uzak yazınsal eleştiri ideolojik kaygıların, önyargıların yazıya boca edilmesine yol açacaktır. Okuma ediminde, çözümlemelerimizde, iletişimde, anlamlandırmalarımızda, soğukkanlı ve dikkatli olmamızın gerektiği su götürmez bir gerçektir. Sözcükler ve kavramlar üzerinde düşünmeliyiz. Çağdaş kavram ve hurafelerden ancak sözcüklerin duygu değerini
Tükendi
Günümüz edebiyat araştırmacılarının referans olarak kullandıkları isimlerden birisi kuşku yok ki, Prof. Fahir İz'dir. Hocanın iki cilt halinde yayımlanan Eski Türk Edebiyatında Nazım 1, Eski Türk Edebiyatında Nazım 2 adlı kitapları, edebiyat öğretmenleri ve üniversitelerin Eski Türk Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin yararlanmaları amacıyla iki cilt halinde hazırlanmıştır. Kitapta 13. yüzyıldan 19.yüzyıl ortalarına kadar yazmalardan seçilmiş seçme nesirler ve divan şiirleri dizisi yer almaktadır. Şiirlerin Osm
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 261 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2