Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 261 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Günümüzde olduğu gibi, eski Yunan ve Roma toplumlarının dağarcığında da tekinsizlik söylenceleri, hayalet hikayeleri, şehir efsaneleri vardı. Halk kültürünün ürettiği bu anlatılardan kimisi sözlü gelenekte kalmamış, yazıya geçirilmişti. D. Felton’ın doktora tezinden geliştirerek hazırladığı Antik Edebiyatta Hayalet Hikayeleri adlı bu kitap, epik şiirden tragediaya, satirden biyografiye farklı edebiyat türlerinde karşımıza çıkan hayalet hikayelerini incelemektedir. Kitapta antik terminoloji sorunları ele alı
Tükendi
Bir yandan, aşık ve tasavvuf şiiri, manileri, tekerlemeleri, ninnileri, bilmeceleri, atasözleri, deyimleri, alkış ve akrgışlarıyla; öte yandan, ortaoyunu, meddah, karagöz gibi seyirlik oyunlarıyla Türk Halk Edebiyatı Anadolu halkının tinsel yaşamını olanca canlılığıyla yansıtan ve yüzyıllardır gürül gürül akan bir söz ırmağıdır. Şair Alova’nın bu antolojiyi hazırlarken seçtiği örneklerde halkımızın aşklarına, acılarına, kavgalarına, sevinlerine, eşsiz mizah yeteneğine tanık olacaksınız. Yunus’tan Karacaoğla
Her devrin bir edebi eleştirisi vardır. Aynı şey İslam medeniyeti devri edebiyatımız olan Divan Edebiyatı için de geçerlidir. Bu devrin edebi eleştirisini en çok temsil eden eser şüphesiz ki tezkirelerdir. Bu eserler, içermiş oldukları bilgi, yorum ve değerlendirmeleri ayrı başlıklar altında tek tek şairlerü zerinde yaparlar. Ancak buna bakarak onları yalnızca şairler üzerinde bilgi, yorum ve değerlendirmeler içeresen eserler olarak görmek yanlıştır
Tükendi
Elinizdeki bu inceleme, satura türünün tanıtıcı bilgilerden oluşmaktadır. Kökeni İtalya toplumunun eski adetlerine dayanan ve zamanla Roma edebiyatında yergi, eleştiri türüne dönüşen satura kelimesi, günümüz dünya edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Bu kitapta satura türünün Roma Edebiyatında ortaya çıkmasındaki koşullarını ve etkenlerini bulacaksınız.
Tükendi
Ömer Lekesiz’in, yazım ve yayımı 5 yıl süren, 5 ciltlik, toplam 2.704 sayfalık, Yeni Türk Edebiyatında Öykü adlı çalışması Eylül 2001’de yayımlanan 5. cildiyle birlikte tamamlandı. 103 öykücünün, hayatlarını, öykü Kitaplarını, öykü anlayışlarını, birer öyküleriyle bunların çözümlemelerini içeren Yeni Türk Edebiyatında Öykü’nün son 5. cildinde, Pınar Kür, Feyza Hepçilingirler, Nursel Duruel, Hüseyin Su, Cemil Kavukçu, Özcan Karabulut, Ayla Kutlu, Murathan Mungan, Buket Uzuner, Sadık Yalsızuçanlar, Ali Hayda
Yeni Türk Edebiyatında Öykü adıyla beş ciltte tamamlanması planlanan bu çalışmanın, ilgili çevrelerce beğeniyle karşılanan ilk üç cildinden sonra dördüncü cildini de sunuyoruz. Bu ciltte, Fikret Ürgüp, Mübeccel İzmirli, Rasim Özdenören, Bekir Yıldız, Selim İleri, Mustafa Kutlu, Füruzan, Şevket Bulut, Ayhan Bozfırat, Osman Şahin, Tomris Uyar, Sevinç Çokum, Selçuk Baran, Necati Güngör, Burhan Günel, Oğuz Atay, Durali Yılmaz, Nedim Gürsel, Adalet Ağaoğlu, Nazlı Eray, Hulki Aktunç, Tezer Özlü, Peride Celal, Se
Tükendi
Edebiyatımızın son birbuçuk asrı, klasik edebiyatımızdan bir farklılaşmanın, değişmenin, yeni konu, tür, tarz, ve düşüncelere, kısacası yeni edebi estetik ve teorilere, fikri ve edebi akımlara yavaş yavaş bir açılmanın kendisini gösterdiği bir dönemdir. Bu açılım ve farklılaşma, köklü bir gelenekten "başka" bir teorik ve estetik düzlemin, temelde yatan farklı bir dünya görüşünün adaptasyonuna geçişteki bocalama ve acemilik olgusunu da beraberinde getirmiştir. Fakat bu dönem, Divan edebiyatımızla kıyaslandığ
Tükendi
Bugüne kadar aşık tarzı destanlar konusunda yapılan çalışmaların kahir ekseriyetini cönklerden derlenen destanların yeni harflere aktarılmasıyla ya bilinen bir aşığın yeni harflere aktarılan destanında yer alan tarihi olaydan hareketle yaşadığı yüzyılla ilgili tesbitlerindeğerlendirilmesi ya da destanına istinaden bilinmeyen bir aşığın tanıtılması oluşturmuştur. Bunların dışında kalan bir kaç tanım ve tasnif çalışmasında da çoğu zamanmehaz bile göstermeye gerek duyulmayacak kadar harcıalem bilgiler tekrarla
Tükendi
Edebiyatımızda, bir ismin gizlenmesi şeklinde düzenlenmiş bilmecelere "mu´amma" denmiştir. Mu´ammalar, başlangıçta Allah´ın 99 ismi (esma-i hüsna) hakkında düzenlendiği halde, sonradan insan isimleri için de yazılmıştır. Ancak bazı divanların "mu´ammeyat" kısımlarında esma-i hüsna için söylenmiş mu´ammalar da yer almaktadır. Şairlerimiz, bu tür mu´ammaları bir saygı gereği olarak mu´ammeyat kısmının başına yerleştirmişlerdir. Mu´amma bir bakıma manzum bir oyun, bir bilmece türüdür. Bu bakımdan mu´amma yazm
Bir güzel sanat ürünü olan edebi eser (şiir, hikaye, roman, tiyatro), estetik bir terkiptir. Başta muhteva, yapı, dil ve üslup olmak üzere pek çok unsurdan teşekkül eden bu terkibin gerçek manada anlaşılıp yorumlanabilmesi ve -özellikle- edebiyat bilimcisinin ciddi biçimde hazırlıklı ve donanımlı olmasını gerektirir. Söz konusu birikim ve donanım, edebiyat teorisi, edebiyat tenkidi, edebiyat tarihi, edebiyat sosyolojisi, edebiyat eğitimi ve karşılaştırmalı edebiyat´tan oluşan edebiyat bilimi´nin verileyirle
Tükendi
Üç Büyük Mustarip Cemil Meriç, Peyami Safa, Necip Fazil Kisakürek,
Tükendi
... Konumuz olan Halk Edebiyatı, Türk Edebiyatı´nın "bütün"ü içinde geniş halk kütlesi ile tarikat zümrelerinin edebi zevk, düşünce, inanç ve hayat görüşlerini umumiyetle sade bir dille aksettiren anonim veya ferdi eserlerdir. Bu tariften hareketle hazırladığımız Halk Edebiyatına Giriş: Nazım, Anlatım mahsulleri ve Tiyatro olmak üzere, üç grupta toplandı; her gruba bağlı türler hakkında kısa bilgilerle birer bibliyografya verildi. Kitabın metinlerini seçme işinde fayda yanında estetik seviye göz önünde t
Eski Türk Edebiyatı Tarihi adlı bu kitap, üniversitelerimizin Türk Dili ve Edebiyatı ya da Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Eğitimi bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin Eski Türk Edebiyatı Derslerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Son yıllarda edebiyat tarihi, ansiklopedi, antoloji ve başka başvuru kitaplarının sayısında büyük bir artış olmakla birlikte, bu tür eserlerin kapsamları ve amaçları bakımından üniversite öğrencisine ancak dolaylı yoldan yardımcı olabildiği görüşündeyiz... (Önsöz´d
Tükendi
Divan şiirinin `gerçek` hayattan, toplumdan kopuk, üretildiği zaman ve mekanla bağı olmayan, `soyut` bir şiir olduğu edebiyat tarihinin yerleşik yargılarından biridir. Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı`nda Walter Andrews, Osmanlı gazel geleneğini incelerken bu yargının tam tersi bir yaklaşım getiriyor. Gazellerin, Osmanlı toplum ve kültür hayatını hem yansıttığını, hem de şekillendirdiğini gösteriyor. Cemaatçi dünya görüşünün, tasavvufun etkisinin, istikrarlı iktidar yapısının, meclis, bez gibi etkinliklerin, d
Tükendi
Ondokuzuncu yüzyılın romantik fantazileriyle beslenen, kimi zaman düşsel, çoğu zaman da gerçek doğu yolculuğu metinlerinde fantastik edebiyatın tüm öğelerini bulmak mümkündür: Şeytanla ortaklık, çiftkişiliklilik, efendi-köle ilişkisinin güç ve itaat, egemenlik ve teslimiyet gitgelleri, kurtarıcılık, yasak arzular, lanetli aşklar ve bu olağanüstü yolculukların hedefi: benlik arayışı. Ne var ki, salt düşsellikten beslenmiş gibi görünen bu edebiyatın, aslında yüzyılın siyasal ve ekonomik politikalarıyla ne den
Çağdaş insan ve Edebiyat, düşkünlüklerimizin ve üstünlüklerimizin yine insanın iç dünyasından başladığını, bütün insanlığı başarıya ve mutluluğa götürebildiği gibi acılarla dolu bir düşkünlüğün içinde yok edebildiğini anlatır. Kışı, yazı, kasırgası, seli, zaman zaman esneyerek sırtındakileri alt üst eden nitelikleri ile dünya yşamak zorunda olduğumuz, ama olabildiğince mutlu ve acımasız yaşamak zorunda olduğumuz bir küçük yuvarlaktır. İnsanın mutluluğu bunu anlamasına bağlıdır. Bunu anlamak da yetmez,
Tükendi
İnsanlığın ortak ıstırabının canlı bir tarzda ifade edildiği ağıtlar, halk şiirinin başlangıçtaki ilk şekilleri olarak kabul edilmektedir. Yaşayanlar, bu ıstırap ve acılarını birazcık da olsa hafifletmek ve ölenleri hatırlamak maksadıyla ağıtları birer sembol gibi kabul etmişlerdir. Eski Türklerde görülen Yuğ törenleri ve bu törenlerde icra edilen ağıtlar, millet fertlerinin tamamını ilgilendirmekteydi. Günümüzde toplumsal değişmenin tesiriyle yas törenleri ve ağıt söyleme geleneği, cemaat hadisesi olma
Tükendi
Bu kitapta, Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 2. Sınıf öğrencilerine bahar yarıyılı Eski Türk Edebiyatı derslerinde verilen ders notları yer alıyor. Bu notlar üç bölümden meydana gelmiştir... (Önsöz´den)
Prof. Dr. Fahir İz´in bu eseri, Eski Türk Edebiyatında Nesir´in ilk cildidir. Eski Türk Edebiyatı Tarihi ile paralel olarak kullanılması düşüncesiyle, üniversite öğrencilerinin ihtiyaçlarının da göz önünde tutularak hazırlanan bu yardımcı kitaplar dizisi, üç ciltlik birer nesir ve nazım antolojisi niteliğindedır. Bunların ilk iki cildi seçilmiş metinleri, üçüncü ciltleri ise, notlar, örnekler, sözlük ve örnek tıpkıbasımlar ve bibliyografyayı kapsamaktadır
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 261 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11