Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 84 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
II. Meşrutiyet Dönemindeki Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük, Batıcılık gibi fikir hareketlerinin genel olarak çökmekte olan Osmanlı Devleti'nin nasıl kurtarılabileceği düşüncesinden doğduğunu görmekteyiz. Aslında bu fikir hareketleri aynı zamanda devletin kurtuluşu için birer çözüm önerisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her fikir hareketi kendi düşünce dünyasından içinde bulunulan kötü duruma çare aramaya çalışmıştır. İçinde bulunulan devir ve gelişmeler, bu savaşlar asrının aslında milliyetler ve ulus de
Tükendi
Tanrı Dağları Moğolistan, Yenisey havzası, Altay ve Doğu Türkistan'la birlikte Türk runik yazılı anıtların bulunduğu ana merkezlerden biridir. Bölgedeki ilk yazıtların keşfi üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, bugüne kadar yapılan ilgili çalışmaların hiçbiri yazıtların içeriğini tam olarak aydınlatamamıştır. Araştırmacılar arasında "okunması oldukça zor" olarak nitelendirilen yazıtlarla ilgili bu durum kısmen yazıt içeriklerinin "kıt" olması gibi nesnel sebeplere bağlıysa da, temelde
Tükendi
Turhan Sultan; şaman bir babaanne tarafından Kıpçak bozkırında yetiştirilmiş, sonra Osmanlı sarayına cariye olarak girmiştir. Yirmi dört yaşında sarayın ve devletin tek hâkimi olmuştur. Bu yıllarda İmparatorluk hızla çökmekte, hatta dağılmaktadır. Düşmanları çok güçlüdür, Turhan Sultan ve onun temsil ettiği Devleti yok etmekte kararlıdırlar. Bir grup Âkil Adam duruma el koyar; Bacıyan-ı Rum denen Savaşçı kadınlar ve çağın en gelişmiş savaş okulu Hasoda'dan yetişen "ölüm erleri" Turhan Sultan'ın yanında
Çağdaş Türk Edebiyatı, Türk edebiyatının Tanzimat'tan günümüze gelişimini, belli başlı aşamalarını, özelliklerini ve temsilcilerini inceliyor. Bu kapsamlı çalışmayla edebiyat tarihimiz, diyalektik bir bakışla incelenip yorumlanıyor; edebiyat tarihçiliğinin başarılı bir örneği sunuluyor. Eserin 1 ve 2. ciltleri Meşrutiyet Dönemini, 3 ve 4. ciltleri ise Cumhuriyet Dönemini kapsıyor. "Edebiyat tarihine diyalektik bakışın zenginliğini taşıyan bu eser, bir baş eserdir bugün ve bu niteliğini yıllarca da koruyaca
Tükendi
Bu kitap metin kavramı ile ilgili bilgileri belli bir sıra içinde açıklamaktadır. Metin tanımından başlayarak metin içi ve dışı öğeler örnek verilerek açıklanmaktadır. Yine metin açıklama, metin inceleme, metin yorumlama ve metin çözümleme ile ilgili her türlü kuramsal bilgi verilmiş ve örneklerle açıklanmıştır. Metin çözümlemede kullanılan küçük yapı, büyük yapı ve üst yapıya göre metinlerin hangi açılardan ele alınacağı gösterilmiştir. Kitapta farklı alanların verileri bir arada değerlendirilmiştir. Bu b
Tükendi
İslâm medeniyeti içinde doğup gelişen belâgat bilimi, eski eğitimimizin temel konularından biriydi. Bu ilim, sözün nasıl, ne şekilde kullanılacağının öğretimi işine yarar ve meânî, beyân, bedî kısımlarını ihtiva eder. Meânî bölümünde genel olarak yazılı ve sözlü anlatımımızın temel ilkeleri izâh edilir, beyân bölümünde dilin estetik boyutuna geçilir ve bedî bölümünde ise dili süslemede kullanılan tezât, tenâsüp, cinâs gibi edebî sanatlar kavratılır. Tarihî belâgat bilgilerinin sistematik olarak anlaşıl
Tükendi
Bu topraklarda bir zamanlar kalabalık bir Ermeni nüfus vardı, toplumun dokusuna yerleşmişlerdi. 1915te bu doku parçalandı. Milliyetçiliğin homojen bir ulus, bir toplum yaratmayı arzuladığı bu coğrafyada, Ermenilere -küçük bir azınlık olmak dışında- yer yoktu. Oysa yaşanan kıyım, kalan malların paylaşımı gibi üzerine konuşulmayan ama gayet iyi bilinen olaylar toplumsal hafızada yerini almıştı. Bunlar anılarda, romanlarda, hikâyelerde ve şiirde bir görünüp bir kaybolarak varlığını devam ettirdi. Murat
Tükendi
Ahmet Mithat Efendinin en meşhur romanlarından biri olan Felâtun Bey ile Râkım Efendi, Tanzimat edebiyatının klasikleri arasında yer alan bir eserdir. Eserde bu dönem romanlarının ana teması olan "yanlış batılılaşma" konusu ele alınmaktadır. Romanın iki önemli kahramanından biri olan Felâtun Bey, batılılaşmayı yüzeysel olarak yorumlayan ve buna göre bir hayat tarzı süren biri, Râkım Efendi ise ona karşıt bir karaktere sahip oldukça çalışkan, dürüst ve tutumlu biridir. Romanın sonunda bu dönem romanlarından
Tükendi
Rus Edebiyatında Puşkin Gerçekçiliği, Prof. Dr. Ataol Behramoğlunun o sırada öğretim kadrosu içinde yer aldığı ve daha sonra bölüm başkanı olacağı İstanbul Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Anabilim-Rus Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı kapsamında Temmuz 2000 tarihinde doktora tezi olarak sunduğu çalışmasıdır. Ataol Behramoğlu 1960lı yılların ilk yarısında Ankara Üniversitesi DTCF Rus Dili ve Edebiyatı Bölümündeki öğrenimini tamamladıktan sonra bu alandaki çalışmalarını 1971-72 yıllarında Moskova Devle
Tükendi
Hvern-nme sözü Hz. Alinin kahramanlıklarının anlatıldığı eserlerin genel bir adıdır. Bunun ne zaman ve kim tarafından yazıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır; ancak, dil özelliklerinden hareketle eserin 13 veya 14. yüzyılda yazılmış olduğu tahmin edilmektedir. Hz. Ali Cenkleri, destanlar içerisinde belki de en çok nüshası olan eserlerdir. Bu kitapta çeviri yazılı metniyle birlikte dil incelemesi verilen nüsha, Türk Dil Kurumu kütüphanesinde A/6 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Bu nüsha, Ergirili
Tükendi
Hilye, Hz. Muhammedin fiziksel görünümünü, güzel ahlakını, karakterini, güzel vasıf ve sıfatlarını, kısmen kıyafetlerini anlatan manzum ve mensur olarak kaleme alınan ya da tablo şeklinde ortaya konulan eserlerin genel adıdır. Hz. Muhammede duyulan eşi görülmemiş büyük sevgi, İslam inancının onun resminin yapılmasına izin vermemesi, Hz. Peygamberin hilyesini okuyanın ve ezberleyenlerin bu dünyada ve ahirette büyük mükâfatlara erişeceği, onu rüyasında göreceği ve birçok felaketten korunacağına dair oluşan in
Tükendi
12 Eylül darbesini yapan 5 komutanın saltanatı 1989 yılında Turgut Özalın Cumhurbaşkanı olması ile sona ermişti.Darbe ile ülkeyi kurtaranlardan, ancak 9 yıl sonra kurtulan millet için değişiklik yoktu.Tellak değişiyordu ama hamam aynı hamamdı. Hele darbe ile indirilen Demirelin yeniden başbakanlık koltuğuna oturması, darbeciler için ağır bir darbeydi. Öyle ya, ülkenin felakete sürüklendiği iddiası ile darbe yapanların indirdikleri kişi yine başbakandı.Emirlerinde ordu olsaydı ikinci bir darbe yaparlar mıydı
Tükendi
KANAATİNİZİ DEĞİŞTİRECEK BİR KİTAP! SON KONUŞMA Atatürkün 01 Kasım 1938deki meclis açılış konuşmasından: Uzun yıllardan beri devam eden ve zaman zaman, had bir şekil alan Tuncelindeki toplu şekavet (haydutluk) hadiseleri muayyen bir program dahilindeki çalışmaların neticesi olarak kısa bir zamanda bertaraf edilmiş o mıntıkada bu gibi vakalar bir daha tekerrür etmemek üzere tarihe devrolunmuştur. Cumhuriyetin feyzinden yurdun diğer evlatları gibi oradakiler de tamamı ile istifade edeceklerdir
Tükendi
Türkler, Uygurlar döneminde temelini atıp şiirlerinde kullandıklar? ve "aa, bb, cc" şeklinde kafiyelendirdikleri şiir yapısıyla Arap edebiyatında gördükleri mesnevî formu arasındaki paralellikten dolayı, bu tarz şiiri hiç yabancılık çekmeden kullanmışlar, hatta daha da geliştirip olgunlaştırarak tam bir sentez oluşturmuşlardır. Bu da Türklerde mesnevî formunun Fars mesnevîlerinden değil, bizatihi Uygur dönemi Türk şiiri ile Arap şiirinden esinlenerek kullanılmış olabileceğini göstermektedir. Çünkü İslâmiyet
Bu eser, Şeyhülmuharrirîn Ahmet Kabaklı'nın insanımıza bıraktığı çok kıymetli bir hazinedir. Sanat ve edebiyata gönül veren herkesin, özellikle de gençlerimizin bu kitabı okumaları onların önlerine yepyeni ufuklar açacaktır. Bu kitapta, dünya çapında eserler kaleme almanın yolu gösteriliyor. Ayrıca özümüze dönmeden kalıcı eserler verilemeyeceğinin altı çiziliyor. Bununla da yetinilmiyor; özümüze dönmenin ne demek olduğu çok açık ve net bir anlatımla dile getiriliyor.
Elinizdeki bu kitap akademik yaşantım içinde farklı dergi ve kitaplarda yayımladığım araştırma yazılarının ulusal hakemli dergilerde yayımlanan araştırma makaleleri ulusal ve uluslararası sempozyum ve kurultaylarda sunulan sözlü bildiriler ve edebiyat üzerine yazılmış araştırma yazısı nitelikli denemeler derlenmesi ve bir arada sunulması ihtiyacından doğmuştur. Bu derleme kitap içerik olarak edebiyat sosyolojisi edebiyat tarihi şiir hikaye ve roman incelemeleri ile Türk dili ve edebiyatı öğretimi alanlarınd
Tükendi
Yeni Türk Edebiyatı tarihi açısından, edebi eser veren kişilerin portreleri ve tarihi rolleri son derece önemlidir. 19. asır sonrası İmparatorluk içinde gelişen edebi eserler ve fikri temayüllerin birbirlerinin içinde varlık bulması ve bir manada edebiyatla uğraşanların aynı zamanda bir dünya görüşünü yansıtması veya inşa etmek istemesi Yeni Türk Edebiyatı alanında yapılacak çalışmaların kıymetini daha artırmaktadır. Bu çerçevede Prof Dr. Bilge Ercilasun'un elinizdeki eseri edebiyat tarihimizin seyrindeki ö
Edebiyat üzerindeki çalışmalar; edebî metin neşri, edebiyat tarihi, tenkîd gibi değişik alanlarda yapılmaktadır. Çok zengin ve köklü bir kültürümüz olmasına rağmen bizdeki edebiyat tarihi üzerine çalışmalar yenidir. Hâlbuki sekizinci yüzyıla âit Orhun Âbideleri ile yazılı olarak başlayan edebiyatımız, günümüze kadar binlerce eser vermiştir. Bunlar üzerinde edebî çalışmalar da ortaya konulmuştur. Fakat bunlar, edebiyatımızın zenginliği oranında değildir. Bununla beraber bizde de edebiyat tarihleri yazılmışt
Tükendi
Milletlerin hayatındaki değişim ve dönüşümleri farklı yönleriyle ve en geniş ölçüde yansıtan edebî metinler arasında romanların ayrı bir yeri vardır. XIX. yüzyıl, Osmanlının yüzünü Batıya döndüğü; siyasî, fikrî ve edebî alanda hızlı yenilik ve değişimlerin yaşandığı bir yüzyıldır. Türk Romanında Avrupa adını taşıyan bu araştırmanın hedefi, ilk dönemde batının Türk aydını ve sanatkârı tarafından nasıl değerlendirildiğini, Avrupanın sosyal ve iktisadî durumuna kısaca kültür ve medeniyetine dair meselelerin r
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 84 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3