Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 84 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
İkinci Abdülhamit Dönemi'nde başlıca 3 farklı edebiyat anlayışı vardır: 1. Servet-i Fünun akımı, 2. Mutavassitîn (Ilımlılar), 3. Divan edebiyatı anlayışını sürdürenler. Bunların içinde en önemli ve en kuvvetli olan edebiyat damarı Servet-i Fünun akımıdır. Bu eserde İkinci Abdülhamit Dönemi'nde ortaya konan Türk edebiyatı faaliyetleri bir bütünlük içinde tanıtıldı
Tükendi
Gündelik dilimize ve alışkanlıklarımıza derinden sirayet etmiş mizah dergilerinin ve onların kimi zaman sokakta neredeyse aynılarına rastladığımız tiplemelerinin bir tarihçesini çıkaran "Muhalefet Defteri", en uzun soluklu dergi "Akbaba"dan Türkiye'nin dört bir yanına ulaşmayı başarmış "Gırgır" ve 2000'li yıllarda en çok okuduğumuz "LeMan", "Penguen" ve "Uykusuz"a kadar ülkemizde yayımlanmış bütün dergileri etraflıca ele alıyor. Çizgiye tutkuyla bağlı olanlara çok sevdikleri dergilerin perde arkasını anlatm
"Edebiyat tarihi, tarihin bir koludur. Bir milletin edebi mahsullerini yahut başka bir tarifle duygu ve düşünce mahsullerini, tarih çerçevesi içinde, mütalaa eder. Her edebi eser ve her şair bir milletin ve bir tarih devrinin yetiştirmesi olduğu için edebiyat tarihini de tarihin umumi gidişi içinde görmek lazımdır. Bir ağacın yemiş verme şartlarını incelerken nasıl onun toprağını da göz önünde bulundurmak lazımsa, edebi mahsullerin nasıl meydana geldiğini anlamak için de o devrin tarihini bilmek icap eder.
Tükendi
Yazarın kendisi açısından da umulandan daha uzun soluklu olup ancak ilk ayağı yazı'ya dökülebilmiş olan 'kültürler-dinlerarasılık' gibi içinde yaşadığımız dönemin başat izleklerini içeren bu çalışmada temel amaç biri I. Dünya Savaş'ının diğeri II. Dünay Savaş'ının yıkım ve kıyımlarını bizzat yaşamış olan iki Avusturyalı yazarın, Rainer Maria Rilke'nin (1875-1926) Duino Ağıtlar'ındaki ve Hertha Kraeftner'in (1928-1951) Bir Meleğin Yakarışı ve Dular adlı yapıtlarındaki 'melek' imgesini karşılaştırmalı olarak
Tükendi
Büyük Türk Edebiyatı Tarihi Başlangıçtan Bugüne Kadar Türk Edebiyatının Tarihi, Tahlili ve Tenkidi Şair, oyun yazarı ve edebiyat araştırmacısı Vasfi Mahir Kocatürk'ün ?Büyük Türk Edebiyatı Tarihi" adlı yapıtı tam 45 yıl sonra tıpkıbasım olarak yenilenen baskısıyla İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınevi'nden çıktı. Kocatürk, Orta Asya'dan günümüze kadar edebiyatımızı ele aldığı bu kitabında Türk edebiyatını 14. yüzyıla kadar Orta Asya ve Anadolu şeklinde coğrafyaya göre irdelemiştir. Bu tarihten sonra ise
Tükendi
Mevlânâ'nın gazellerinde terennüm ettiği yüksek, muğlak, mudil fikirleri oğlu açık, vazıh, anlaşılması kolay şekle getirmiştir. Binaenaleyh nasıl Mesnevî'yi anlamak için Sultan Veled'in mesnevîlerini okumak lüzumlu ise Divân-ı Kebir denilen Mevlânâ'nın gazelleri külliyatının hazmedilebilmesi de Divân-ı Veledî'nin okunup anlaşılmasıyla kâbildir. Mevlânâ sarayına Sultan Veled kapısından girilir. Prof. Dr. Feridun Nafiz Uzluk Sultan Veled, babası Hazret-i Mevlânâ'nın terbiyesinde yetişmiş ve onun ilham ve ma
Tükendi
Edebiyat ve eğitim fakültelerinin "Eski Türk Edebiyatı Tarihi" derslerinde okutulmak üzere ilk olarak 2004 yılında yayımlanan ve kısa zamanda sahasının vazgeçilmez kitaplarından biri haline gelen Üniversiteler İçin Eski Türk Edebiyatı Tarihi, her yeni baskıda özellikle son yıllarda üniversitelerde hazırlanıp henüz yayımlanmamış yüksek lisans ve doktora tezleri dahil ederek en güncel bibliyografyayı okuyucuya aktarıldığı bir eserdir.Ancak eserin her defasında zenginleşerek artan bu ilavelerle bir süre sonra
Elinizdeki kitap iki kısımdan oluşuyor: Köprülü'nün hayatı ve edebiyat ders notları... Hayatını içeren ilk kısımda ailesi ve eğitiminden başlayarak büyük ustanın düşünsel ve siyasi gelişimini izleyeceksiniz. Büyüyüp geliştiği dönemin edebi ve kültürel akımlarıyla, özellikle Türkçülük ve Ziya Gökalp'in düşünceleriyle beslenen genç bir entelektüelin yaşadığı dönüşümler, ardından gelen akademik ve siyasi hayatı en az eserleri kadar ilginizi çekecektir.  Kitabın ikinci kısmı, Köprülü'nün Türk Edebiyatı Tarihi d
Tükendi
Oğuzname, insanoğlunun yaratıldığı günden itibaren bütün Türklerin uzak tarihini, atalarını, nesillerini, toplum yapısını, özellikle devlet yapısını, dilini, hukukunu, geleneklerini ve yaşayış tarzını daha çok rivayetlere dayanarak anlatan eserdir. Dolayısıyla Oğuzname, özellikle, Oğuz Türklerinin kimlik belgesidir. Bu çalışma; Kazan Fenler Akademisine bağlı G. İbrahimov adına Dil, Edebiyat ve Sanat Enstitüsünün Elyazmalar ve Tekstoloji Mirashanesinde yer alan Oğuzname'ye dayanmaktadır. Kazan'da bulunması
Mecmü'a-i Kaşa'id-i Türkiyye, adından da anlaşılacağı gibi kasidelerin toplandığı bir eserdir. Derleyenin ve ne zaman derlendiğinin bilinmediği eserde on beşinci ve on altıncı yüzyıllarda yazılmış çeşitli türlerde iki yüz yetmiş üç kaside bulunmaktadır. Eserin baş taraflarında yer alan on altı adet terkib-bend, terci-bend gibi nazım şekilleri ile yazılmış şiirler bu sayıya dâhildir. Kırktan fazla şaire ait hemen her türden kasideyi içeren mecmua, yayımlanmış birçok divana imla, kelime, beyit ve kaside bazın
Tükendi
İnşa veya tamir ettiği hemen her yapıya, o yapıyla ilgili kısa veya uzun, dinî veya edebî bir üslûpla bir kitabe koymak, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin karakteristik özelliklerindendir. Hakikaten, Osmanlı asırlarında inşa edilmiş küçüklü-büyüklü hemen bütün yapılarda çeşitli ebat ve hacimlerde kitabeler mevcuttur. Yapılan bir cami ise, ibadetin önem ve anlamını ya da gerekliliğini vurgulayan âyet ve hadisler; eğer bir medrese veya kütüphane ise ilmin, ilim öğrenmenin önemi ve kitabın kudsiyeti hakkında e
Tükendi
Ülkemizde edebiyat tarihçiliğinin en önemli isimlerinden biri hiç şüphesiz Fuad Köprülü'dür. Onun bu geniş alandaki çalışmalarının temeli birçok dergiye yayılmış makalelerinden oluşmakta. 1958'de Türk Tarih Kurumu yazarımızın bu dağınık ilmi makalelerini bir külliyat halinde basmaya karar vermiş ve böylece edebiyat tarihi alanındaki çalışmalarına bir tür saygı durusu olan Edebiyat Araştırmaları adlı değerli yapıt ortaya çıkmıştı... Elinizdeki kitap ise oğlu Dr. Orhan Köprülü tarafından külliyatın eksik kala
"Tanrının devlet güneşini Türk burçlarından doğdurmuş olduğunu ve onların ülkeleri üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verip yeryüzüne hâkim kıldı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı. Dünya milletlerinin idare yularını onların eline verdi. Onları herkese üstün eyledi. Kendilerini hak üzre kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanları aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları her dileklerine eriştirdi. Bu kimseleri kötülerin şerrinde
Denilebilir ki, Arap Edebiyatının geçirdiği devreler içinde, gerek Arap gerek müsteşrik araştırmacılar tarafından tanınmak ve ele alınmak açısından Osmanlı dönemi kadar şanssız bir dönem yoktur. Bu çalışmanın ilgili bölümünde de görüleceği üzere, birkaç insaflı araştırmacı dışında Arap edebiyatının Osmanlı dönemi hemen hemen yok denilecek durumdadır. Arap ülkelerinde bulunduğum zamanlarda görüştüğüm Arap akedemisyenlerin de, muhtemelen bilgi eksikliğinden kaynaklanan, aşağı yukarı aynı görüşte olması beni b
Tükendi
Elinizdeki bu çalışma, daha önce yine tarafımızdan hazırlanan ve Arap Edebiyatının İslâm öncesi devresinin incelendiği "Arap Edebiyatı Tarihi-I-Câhiliye Dönemi" adlı çalışma ile Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinin ve Hz. Muâviye'nin Şam'da halifeliğini ilan edişinin esas alındığı m. 622-661 yılları arasını kapsayan dönemin incelendiği "Arap Edebiyatı Tarihi-II-Sadru'l-İslâm Dönemi" adlı çalışmanın devamı olup, bu çalışmada Arap Edebiyatının, Hz. Muâviye'nin Şam'da halifeliğini ilan edişi ile Eme
Tükendi
Çocuk edebiyatı ürünlerinin anadil bilincinin geliştirilmesi ve bu suretle de kültür aktarımı noktasında yüklendiği işlev, bir dilin azınlık statüsünde varlığını sürdürdüğü topluluklarda daha da belirgin bir durumdadır. Bulgaristan Türkleri olarak anılan Türk topluluğu, Balkanlardaki son Türk egemenliği olan Osmanlı Devleti'nin Balkanlardan çekilmesi ile bölgede kurulan Bulgaristan Devleti bünyesinde varlığını sürdüren Türkler için kullanılmaktadır. Bulgaristan'da gelişen Türk çocuk edebiyatını ana hatlar
Tükendi
"İran Edebiyatı Tarihi Başlangıçtan Gaznelilere Kadar" adını taşıyan bu kitap iki ana bölümden oluşmaktadır: Birinci Bölüm İslam'dan önce İran?da hüküm süren Medler, Persler/ Akamenidler, Sülûkîler, Partlar/Eşkânîler ve Sâsânîler devri tarih, dil, kültür ve edebiyatını içermektedir. İkinci Bölüm ise İslam'dan sonra İran'da kurulan devletlerden Tâhirîler, Saffârîler ve Sâmânîler dönemi kısa tarihçeleri ile bu dönemlerin dil ve edebî durumunu ihtiva etmektedir. Bu bölümde Farsça şiir yazan en eski şair ve yaz
"Edebiyat tarihimizin birçok noktaları henüz karanlıktadır. Bugüne dek adları bilinmeyen ya da adları bilindiği hâlde kendileri bulunmayan birçok değerli eserler, kitaplıklarımızda el sürülmemiş hâlde durmaktadır. Bunlar ancak sistemli ve sürekli çalışmalarla ortaya çıkarılabilir." diyerek edebiyat tarihi konusunda ciddi eksikliklerin bulunduğuna dikkat çeken Agâh Sırrı Levend, bu eksiklikleri gidermek adına çalışmalar yapmış, eserler meydana getirmiştir. Levend'in önemli eserlerinden biri de hiç şüphesi
"Edebiyat tarihimizin birçok noktaları henüz karanlıktadır. Bugüne dek adları bilinmeyen ya da adları bilindiği hâlde kendileri bulunmayan birçok değerli eserler, kitaplıklarımızda el sürülmemiş hâlde durmaktadır. Bunlar ancak sistemli ve sürekli çalışmalarla ortaya çıkarılabilir." diyerek edebiyat tarihi konusunda ciddi eksikliklerin bulunduğuna dikkat çeken Agâh Sırrı Levend, bu eksiklikleri gidermek adına çalışmalar yapmış, eserler meydana getirmiştir. Levend'in önemli eserlerinden biri de hiç şüphesiz
Türk toplumu yeniye, ileriye doğru gidiyor; Türk edebiyatı da öyle... Türk toplumunun çağdaş medeniyet içinde gereken yere ulaşması çabasındayız, çağdaş medeniyet içinde istediğimiz yeri alabilmemiz için çağdaş kültüre sahip olmalıyız. Yeni kuşaklar ona göre yetiştirilmelidir. Eskiye özlem duymak yersizdir, eskiyi diriltmeye kalkmak hem faydasız, hem imkânsızdır; eskiye özlem duymadan eskiyi bilmek, geçmiş değerleri saygıyla hatırlamak gereklidir. Doruğuna kadar çıkmış, çağını bitirip kapamış bir eski kült
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 84 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2