Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Sabahtan beri yürüyorduk. Düşe kalka geçtiğimiz sarp keçi yolları kimi zaman sık fundalıklardan ayrılarak, dibinde sivri sivri çam tepeleri görünen karanlık çukurlara sapıyordu. Ayı avına gidiyordum. Yol göstericim, Kumdere Köyü'nün en ünlü nişancılarındandı. Tırmanacağımız yüksek ormanlı dağların daha çok uzağındaydık...
Tükendi
Geçen gün Tokatlıyan'da Sermet bana genç bir Frenk takdim etti. Sorbonne'dan arkadaşıymış! Kumral, çini mavi gözlü, güzel, narin, nazik bir çocuk! Azgın bir "doğu" aşığı. İlk lafı bu oldu: - Azizim, siz kendinizi bilmiyorsunuz. Avrupa'yı bir şey zannederek kendi güzelliklerinizi görmüyor, kendi esrarlarınızı yaşamıyorsunuz..
İki senedir Goca taraflarını alıp talan eden on altı bin kişilik Türk ordusundan şimdi, bu kalede yadigar gibi, yüz elli asker kalmıştı. Onlar da işte iki yazdır padişahın gelmesini bekliyorlardı. Mutlaka alınacak olan "Kızılelma"nın yolu buradandı. Sonbahar başında bir gece Hamza Bey'in ulaklarından bir genç gelmişti. Ondan padişahın İran sınırında olduğunu öğrendiler..
Köhne (eskimiş) fikirler paslanmış çivilere benzer; Söküp atmak çok güçtür. Hakikat, her zaman gerçeğe uymaz. Lafa bakılırsa herkes eşitlik ister. Ancak, insanların bir kısmını ayakları altında görmek için, bir kısmını başında taşımayacak pek az insan vardır. Hürriyet, hürriyetin ne olduğunu bilmeyenin hakkı değildir.
Tükendi
"Kelile ve Dimne", Türk ve dünya edebiyatını derinden etkileyen yapıtların başında gelir. Hükümdarlara ve halka öğüt vermek amacıyla yazılan bu kitap, hayvan masalları ve bilgece sözlerle örülmüştür. Yapıtta iyilikseverlik, dürüstlük, adalet, bilgili olma, zulüm yapmama, bilgisizliğin zararları gibi konular işlenir. "Kelime ve Dimne", yüzyıllar boyunca üzerinde çalışların katkılarıyla zenginleşerek günümüze ulaşmıştır. Bu çalışmada da masallar metnin bütünselliğinden koparılmadan ayrı başlıklar alında d
Tükendi
Yuvası sonsuz ufuklarına bakan küçük tepe, mini mini bir çiçek ormanı gibiydi.İnce, uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor. ilkbaharın tatlı rüzgarlarıyla sarhoş olan martılar, çılgın naralarla havayı çınlatıyorlardı. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik, ta vadiye kadar iniyordu. Bağın ortasındaki viran kulübenin kapısız methalinden bir ihtiyar çıktı. Saçı sakalı bembeyazdı. Kamburunu düzeltmek istiyormuş
"Falaka", Ahmet Rasimin çocukluk günlerini tüm ayrıntılarıyla anlattığı bir anı kitabıdır. İlköğrenimine Sofulardaki mahalle okulunda başlayan Ahmet Rasim, kalfadan yediği dayak üzerine hastalanır ve okuldan ayrılır. gideceği yeni okul da dayak ve falakayla ünlenmiş bir okuldur. Rasim, okulun kapısından girer girmez falakada dayak yiyen birini görür ve okulu bırakıp eve kaçar. Çocukluğunda yaşadığı tüm bu olaylar Ahmet Rasimin okula karşı büyük bir korku beslemesine neden olmuş, "Falaka" adlı kitabında e
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5