Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
İslam Bey gönlündeki tüm aşkları bir kenara bırakmış, savaşa koşar. Ancak gidenlerin geri dönmeyeceğini bilen aşığı Zekiye, onu yalnız göndermeyi düşünmemektedir. Kılık değiştirir ve düşer peşine Oynandığı dönemde büyük ses getiren ve Namık Kemal´in Magosa´ya sürülmesine neden olan bu eser, sokakları boşaltmış. Gedikpaşa Tiyatrosu´nu yöneticilerin de aralarında bulunduğu hınca hınç dolu bir kalabalık karşısında sahnelenmiştir.
Tükendi
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan'la artık Dadaruh'un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh'la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. Hasan korkar, yalnız
Tükendi
Ömer Seyfettin Falaka'da, çocuklar için öğretici 9 öykü sunuyor. Usta bir kalemin sunduğu bu öyküler, kuşkusuz çocuklara yeni ufuklar açacaktır.
Siyaset ve düşünce adamlığının yanında halkbilim araştırmacısı olan Ziya Gökalpin halk masalları, destanları ve öykülerinin bir bölümünü derleyerek oluşturduğu Altın Işık, ilk kez 1923 yılında yayımlanmıştır. Türkçeyi sade ve güzel kullanan Ziya Gökalpin asıl hedefi milli edebiyatın temellerini atmaktır. Ziya Gökalp, sonraki kuşaklar için tarih bilinci oluşturmak ve Türk kültürünü sevdirmek için hazırladığı bu eserde, çocuklara çalışkanlığı ve dürüstlüğü, sabrın önemini, hoşgörünün insanın en güzel erdemle
Tükendi
Kukla sanati ve Karagöz ve Hacivat denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Ünver Oral tarafindan kaleme alinan eser, çocuklara yönelik muhavereleri, Karagöz ve Hacivat kukla sanatinin tarih, sanat, teknik ve oyunlarina dair gerekli açiklamalara da yer vermektedir.
Yalnız Efe'den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış, ne de fidye istermiş. İstediği hep fakirler, kimsesizler, dullar, öksüzler içinmiş. Camisine bakmayan köye haber gönderir: "Gelecek ramazana kadar mescitlerini tamir etmezlerse samanlıklarını yakarım." dermiş. Onun sayesinde camiler şenlenmiş, köylü zulümden kurtulmuş, öksüzlerin, yoksulların yüzü gülmüş... Destan ruhu taşıyan milli hikâyeleriyle meşhur Ömer Seyfettin, ustaca kullandığı dili ve ifade gücüyle Türk Edebiyatı'na mühür vuran
Tükendi
"Siz bu tabyayı canınızdan kıymetli gördünüz. Her biriniz on kişiye karşı durdunuz. Doksan gündür çekmediğiniz çile, görmediğiniz zahmet kalmadı. Osmanlıların namusunu göklere çıkardınız. O şanlı babalarınızın evladı olduğunuzu gösterdiniz. Bundan sonra nereye giderseniz gidin, korkmayın. Nereye gitseniz de "Ben Silistre'nin muhafızlarındanım" deseniz ummadığınız hürmeti görürsünüz. Hatta düşman memleketinde olsun; mert olan kılıcınıza, insan olan namusunuza yemin eder. Cenâb-ı Hakk huzurunda da alnınız açı
Tükendi
- Koca Eflak´ın içindeki üç yüz atlıdan kuşkulanıyosun. Bunlar elçi topluluğu… işlemeli mızraklarına, süslü giysilerine, altın hoşalarına, sırma eğerlerine aldırma… Göze parlaklıklarıyla çarparlar ama ellerinden bir şey gelmez. - Bunlar Türk değil mi? - Türk…. Ne olacak? - Kılıçları ne kadar süslü olsa yine keser… - Sen korkaksın! Bir avuç atlı… Üç yüz kişi koca bir devletin içinde ne yapabilir?
Tükendi
Sanki bir tufandı. Gök delinmiş gibi aralıksız yağmur yağıyor ve bütün ordu Semlin'e doğru sel, çamur ve sis içinde ilerliyordu. Karanlık ormanlara Belgrad-fiabaç yolu çökmüştü. Karanlık ormanlara, sap yokuşlara, uçurumlu dağlara alışkın olmayan nakliye develeri, yedekçileriyle beraber kaybolmuşlardı. Subaylar bağırıyor, boru sesleri işitiliyor, atlar kişniyordu. Hatta Padişahın otlağı bile meydanda yoktu. Bu kısa yol, üç gündür bitip tükenmiyordu.
Tükendi
Her sabah ahıra gelir gelmez. - Dadaruh, tımarı ben yapacağım derdim… - Yapamazsın. - Niçin? - Daha küçüksün de ondan… - Yapacağım. - Büyü de öyle. - Ne vakit? - Boyun at kadar olduğu vakit.
Tükendi
Muhsin Çelebi döndü. Önüne baktı. Sonra başını kaldırdı: - Hayır, hazineden bir pul almam. icap eden muhteşem takımlı atları, süslü hademeleri ben kendi paramla düzeceğim. Hatta… Sadrazam gözlerini açtı. - Sırtıma şah ismail´in ömründe görmediği ağır bir şey giyeceğim. - Ne giyeceksin? - Sırmakeş Toroğlu´ndaki dibası Hint´ten, harcı Venedik´ten gelme "Pembe incili Kaftan"ı alacağım - Ne… O kadar parayı nerden bulacaksın, oğlum….
Tükendi
Yarın arefeydi. Bayram için hazırlanan beyaz kurbanlar, küçük Grijgal palangasının etrafında otluyorlardı. Karşıda... Yarım mil ötede Toygun Paşa'nın son kuşatmasından çılgın kışın hiddeti sayesinde kurtulan Zigetvar kalesi, sönmüş bir yanarda gibi, simsiyah duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü demir renginde, ağır yığınları eziyor...
Tükendi
"İnsanların kusurlarını görme! Tek gözü olanlara tek gözünün olduğu taraftan bak." "Beni korkutan ölümden sonra cehenneme gitmek değil, hiçbir yere gitmemektir." "Kadın olsun, kitap olsun: Cildine aldanma, içindekilere bak." Tiryaki Sözleri daha çok şiirleri ile tanınan Cenap Şahabettin'in özlü sözlerinden oluşan bir kitap.
Tükendi
Mehmed Âkif, milletimizin millî tarihini, düşünce ve değerlerini kendi varlığında yaşayan, onun sevinç ve kaygılarını gönlüyle duyan ve bu derdi taşıyan bir vatan evlâdı büyük bir şâir ve mütefekkirdir. Safahat, milletimizin bin yılda eriştiği iman ve ahlâk yüceliğinin, irfanının ve fikir olgunluğunun edebiyatımızdaki en mükemmel ifadesi; en güzel destanıdır. Bu sebepledir ki, Safahat'ı anlamak, duymak ve onunla yaşamak, bu milletin aydını olmanın ilk şartlarından birisidir. Kırk yılı aşkın zamandır Mehme
Tükendi
Yüzyıllar boyu ilgi görmüş Karagöz ile Hacivat günümüzde de Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Osmanlı İmparatorluğunun bünyesinde yaşamış çeşitli toplumlardan da izler taşıyan bu köklü oyun geleneği, Türk toplumunun özelliklerini ustaca yansıtır. Hacivat karakteri düzeni temsil eder. Nabza göre şerbet verir. Az çok tahsil görmüştür, yabancı sözcüklerle konuşmayı sever. Karagöz ise okumamış bir halk adamıdır. Hacivatın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz ya da anlamaz görünüp yanlış anlamlar
Tükendi
"Anılarımı niçin yazdığımı sorsalar, herhalde hiçbir cevap vermeye gerek görmem, içimden geldi, yazdım. Diyelim ki, bu da bir çeşit çocukluktur!" Çocuk edebiyatımızın en çok okunan ve beğenilen anı kitaplarından 'Ömer'in Çocukluğu', sade dili, akıcı, içten ve sürükleyici anlatımıyla yazıldığı yıldan bu yana zevkle okunmaktadır. Muallim Naci çocukluk günlerini anlatırken, dönemin inançları, gelenekleri, duyarlılıkları konusunda pek çok bilgiyi okuruyla paylaşır.
Tükendi
Rus şirketinin Batumdan gelen ticari vapuru Tophane önlerinde demirledi. Vapurun gelmesini sandallarda sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi hemen güverteye atladı. Bunlardan biri uzun boylu, geniş omuzlu, siyah seyrek bıyıklıydı; etekleri ayaklarına kadar uzun, beli gayet dar bir Çerkez paltosu giymişti. Başında kendi milletine özgü bir kalpak, elinde gümüş saplı bir kırbaç buluna Çerkeze Hoşgeldiniz, dedi, cariyeler nerede? Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber, bir esir gemisine
Tükendi
Mehmet Âkif Ersoy'un 1911-1933 yılları arasında yayımladığı yedi şiir kitabındaki şiirleri bir araya getiren eserdir. Eser, Türkiyede en fazla okunan şiir ve fikir kitaplarındandır İçerdiği şiirlerin konusu dönemin sosyal sorunları, tarihi ve dini konularıdır. Kelime olarak Hayatın değişik yüzleri, görünümleri anlamına gelen Safahat, yedi kitabın da ortak adı olmuştur ancak şairin sadece 1911 yılında yayınlanan ilk şiir kitabı yayımlandığında sırf Safahat adını taşımıştır. Şairin daha sonra yayınladığı diğe
Tükendi
Genç yaşta hayatını kaybeden Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının önde gelen hikaye yazarlarından biridir. Türk kısa hikayeciliğinin kurucu isimlerindendir. Milli edebiyat akımının temsilciliğini yapmış ve Türk dilinin sadeleşmesine öncülük etmiş bir yazardır. Konuşma diline yakın ve sade bir üslup kullanmıştır. Hikayelerinde tarihe veya güncel olaylara dayanan ve milli duyguları canlandıran konuları işlemiştir. Hikayelerinde Osmanlı devletinin yükselme dönemindeki devlet ve toplum hayatına özlem, devlete başk
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2