Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Günlük konuşma dilinde "tarih" sözcüğü iki anlama gelir: Hem geçmişte meydana gelmiş olayları belirtir, hem de tarihçilerin çalışmalarında geçmişin yeniden kurulup aktarılmasını ifade eder. Elinizdeki kitap, ikinci anlamıyla tarih konusuna bir giriş niteliği taşıyor. Tarihsel araştırmanın nasıl yapıldığını ve ne gibi bir amaç taşıdığını merak edecek kadar konuyla ilgilenen herkes için kaleme alındı; ama ayrıca bu sorularla özel olarak ilgilenen tarih öğrencilerine de hitap ediyor.
Tükendi
Felsefe üzerine merak salan hemen her insan için filozofların tarih üzerine düşüncelerini görmek heyecan verici ve öğreticidir. Siyaset felsefesi üzerine düşünen filozoflar, insanlığın geçirdiği siyasi tecrübesini hesaba katarak daha çok gelecekte olması gereken siyaset üzerinde düşüncelerini geliştirmişler ve geliştiriyorlar. Tarih felsefesi üzerine düşünmek ise gelecekten daha çok insanlığın geçmişi üzerine derinliğine düşünme çabasıdır. Bu çaba, insanlığın olması gerekeni üzerine değil, ne olduğunu görm
Tükendi
Irkçı Siyonist Devlet karşısındaki Filistin trajedisinin travması, aşağılayıcı yenilgi ve gerilemeler, nihayet Irak'ın işgali, Bağdat'ın dünyanın gözleri önünde vandal yapması, Abu Geraib'in, Guantanamo'nun Arap ruhunu yaralayan barbarlıkları, hepsi birden, derinden sarsıcı etkiler bıraktı umarsızlığa mahkum edilmiş milyonlarda. Ama yine de kadim halkların ve uygarlığın üzerine serpilen çürütücü "ölü toprağı" egemen kılınamadı. Arap atı ehlileştirilemedi. Kendi küllerinden ayağa kalkan Anka kuşu öldürülemed
Tükendi
Johann Gottlieb Fichte, Kant sonrası Alman felsefesinin en önemli filozoflarından biridir. Kantın Eleştirel Felsefesini bütünlüklü ve sistematik bir idealist metafiziğe dönüştürme yönündeki çabasıyla tanınır. Alman İdealizminin başlatıcı olarak Schelling ve Hegel üzerindeki etkisi görünür olmakla beraber, Marxtan Sartrea kadar birçok filozof, düşünür ve siyaset adamını kendi yörüngesine çekmeyi başarmıştır. Hegel ve Marxın diyalektik yöntemi, modern felsefeye diyalektik düşünme yöntemini getiren Fichten
Tükendi
İngilterenin en ilginç sosyal ve tarih felsefecilerinden Carpenter, bu kitabında, Batı uygarlığının, nitelik yerine niceliği öne çıkarması nedeniyle yaşadığı köklü krizi bütün yönleriyle tartışır ve çözüm önerileri sunar. Uygar Batı imgesinin bir efsane olduğunu göstermek için Amerikadaki, Afrikadaki ve Avustralyadaki yerli kabîleleri inceler. Hint düşüncesinin, özellikle de Gandi ile Tagoreun etkileri, Carpenterın bu kitapta, Batı uygarlığına çok köklü eleştiriler yöneltmesine imkân tanımıştır. Carpenter,
Tarih eğer bir kukla oyunu olmayacaksa , ruhsal olayların tarihidir. Anlattığı bütün dışsal olaylar, bir yandan itkilerle irade eylemleri arasındaki köprülerden ,öte yandan o dış olayların sebep olduğu duygu reflekslerinden başka bir şeydir. Ruh(Geist) düşünmekte olduğunun bilincine varmadan önce içinden sonsuz çoklukta düşünce özleri geçer. Tarih Felsefesinin görevi hakkında :´Tarih Yasalarını keşfetmektir´deniyor.
Tükendi
Mezopotamya geçmişimizde organik bir yere sahiptir. Aynı nedenlerle, çocukları babalarıyla, nehirleri de kaynaklarıyla açıklayan tarih ve genetik anlayışına göre, onlara kadar gitmeden, sadece Eski Yunan ya da İsrailoğullarına kadar ilerleyip orada kalırsak, geçmişimizi kesinlikle anlayamayız. İşte bu yüzden Asur bilimi, kafasını bu işle bozmuş bir avuç bilim, adamının uğraşı olarak kabul edilemez. Aksine, tıpkı "klasik" tarih gibi ya da Kutsal Kitap tarihi gibi, tamamlayıp açıkladığı büyük tarihlerden biri
Tükendi
"Gelenekten geleceği bir arada düşünmek ve tartışmak, aslında bu tartışma farklı açıdan ve farklı yollarla yapılsa da her aydının alışkanlığıdır ve bir yerde görevlidir. Geleneği reddetmek kimsenin haddi değil, amma velakin geleneğin ne olduğunu bilmek ve tarifini doğru yapmak şartıyla ... O zaman geleceğin ne olacağını biraz daha iyi biliriz, daha doğrusu kendimiz kuracağımız için biliriz." İlber Ortaylı
Tükendi
Tarihten bir mana ve bununla tarihsel insan hayatında bir anlam çıkarmanın bir yolu olabilir mi? Tarihin akışından bir kanun, bir düzen çıkarabilir miyiz? Bugün çoğu kez şu çağrıyı işitiriz: Geleneğe dönüş! Fakat çıplak bir kararla geleneği ihya etmek mümkün müdür? Ve bizim seçmemiz gereken gelenek hangisidir? Antik mi, idealistik mi yoksa Hıristiyan geleneği mi? Bizler, her bir geleneğin, tarihin bir ürünü olduğu ve sadece göreli bir değere sahip olduğu gerçeğine gözlerimizi kapayabilir miyiz? İnsanın tari
Tükendi
Kültür ontolojisi çerçevesinde evren tasavvuru ve buna bağlı olarak gelişen tarih düşüncesinin dayanakları.
Tükendi
Postmodern Hesaplaşmalar, milenyumdan psikanalize, kuantum kuramından kaçıklık kuramına kadar bir dizi temayı işleyen bir seridir. Bu kitapların her biri çağdaş düşüncenin keskin ucunda uran anahtar bir fikri ele almakta ve yirmi birinci yüzyıl düşüncesinin temellerini atmış paradigmatik düşünür ve beyinlerin yaklaşımlarını anlaşılır bir dille ortaya koymaktadır. "Kimliğin inşası... karşıtların, `ötekiler`in belirlenmesini gerektirir; bunların fiili halleri `biz`den farklılıklarına ilişkin kesintisiz yorum
Tükendi
Tarih Vakfı, Ekim 2001 ve Kasım 2002´de Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 200 tarih eğitimcisinin katılımıyla "Avrupalı - Türkiyeli Tarih Eğitimcileri Buluşması"nı düzenledi. Avrupa Konseyi tarih eğitimi proje sorumlularının ve Avrupalı Tarihçiler Derneği yöneticilerinin de aralarında bulunduğu tarih eğitimcilerinin Avrupa tarih eğitimindeki yeni yönelimler ve yöntemler üstüne sundukları ve çözüm önerileri bu kitabı oluşturuyor. Kitabın ana ekseni 20. yy tarihine eleştirel yaklaşımları
Tükendi
Max Nordau, Osmanlı edebiyatçıları ve aydınları tarafından tanınan ve okunan bir yazardı. Anlayabildiğimiz kadarıyla, Nordau´nun asıl tesiri, edebiyat sahasında yazdığı Ertantung adlı eserinin Fransızca tercümesi olan Degenerescence ile olmuştur. Nordau´nun genelde edebiyata, özelde Avrupa edebiyatına getirdiği tenkitler, Osmanlı aydınlarının tercihlerine göre benimsenmiş ya da tenkit edilmiştir. Edebiyatın toplum üzerindeki menfi tesirlerini savunan Max Nordau´nun görüşleri, özellikle Baha Tevfik üzerinde
Tükendi
İngiliz idealizminin önemli temsilcilerinden birisi olan R. G. Collingwood, felsefi görüşlerini, farklı bilgi türleri arasında kurmaya çalıştığı bir birlik arayışı üzerine temellendirmiştir. İnsan için en temel deneyim biçimleri olan tarih ve felsefenin birbirleriyle hiç ilişkisi olmayan bilgi türleri olarak görülüyor olması, ona göre, kabul edilemez bir durumdur. Tarihi göz ardı etmek demek, geçmişte tartışılmış olan felsefe sorunlarını gereği gibi kavrayamamak demektir. Bu nedenle Collingwood, tarihsel ol
Tarih derslerinin eğitim ve öğretiminde başta gelen yardımcı unsurlardan biri haritalardır. Geçmişte yaşanmış olayları, kurulan devletleri tarih haritaları üzerinde izleyerek öğrenmek görsel hafızanın işlev kazanmasını, öğrenmenin çabuklaşmasını sağlar. Bu amaçla yayınladığımız "Altın Tarih Atlası"nda yer alan haritalar bilgisayar tekniğiyle, uzun ve titiz bir çalışma sonucu hazırlanmıştır. Atlas, öğrencilerin tarih öğrenimine katkıda bulunmak için müfredat programları doğrultusunda tarihte kurulan çeşitl
Tükendi
Bu kitap; batılı anlamda özgün bir felsefe geleneğine sahip olmayan toplumumuzda, bu nedenle önde gelen Batı ülkelerindeki kadar bilinir olmayan ve daha çok da önemsenmediği düşünülen tarih felsefesi konularına ilişkin deneme ve yorumları içermektedir. Alman kökenli ABD’li Felsefe Profesörü Hans Mayerhoff tarafından seçilerek bu derlencede toplanan yazıların yazarları, yirminci yüzyılın önde gelen düşünürleri, tarihçileri, tarih felsefecileri ve uzman-araştırmacılarıdır. Tarih, genel olarak anlaşıldığı üze
Tükendi
Sınırları içindeki ilk yerleşimlerin Paleolitik döneme tarihlendiği Ankara, Küçük Asya´nın en kadim kültür, ticaret ve uygarlık merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürmüştür. Eski görkemli günlerini aradığı uzun bir tarih aralığından sonra, Kurtuluş Savaşı´nı takiben, Orta Anadolu bozkırında genç cumhuriyetin amaç ve ukdelerini temsil eden bir vaha olarak yükselmiştir bir kez daha. Kısır tartışmalara sıkıştırılmış, cumhuriyetin seçkinleri tarafından cumhuriyetin yoktan var ettiği bir model şehre indirge
Tükendi
Tarih ve felsefe terimleri, yüzyıllardır birbirleriyle ilişkisi olmayan alanları nitelemek için kullanılagelmiş olan terimlerdir. Antikçağ´da insanın doğa üzerine düşünerek kendi bilgisini kazanma süreci, Ortaçağ´da yerini tanrıya bırakmış; bu çağı izleyen dönemde ise, her türden yerellik ve tarihsellikten uzak soyut akıl kavramsallaştırması, düşünce tarihinde o çağın genel paradigması haline gelmiştir. Evrene ve kendine ilişkin bilgi elde etme çabasında insanı yeterince tatmin etmeyen bu üç dolayımın, özel
Tükendi
Frankfurt Okulu, Batı düşünce tarihinin en bunalımlı yıllarında bir kırılma ânına rastlar. Bir grup entelektüel, kapitalizm ve faşizm için alternatif sayılabilecek dünya görüşlerini “Frankfurt Okulu” çatısı altında bir araya toplamışlardı. Adorno, Horkheimer, Benjamin, Marcuse, Fromm –müteakiben Habermas– ve bu çevrenin diğer mensupları, geçmişin katı ve geleceğin umutsuz göründüğü bir zaman dilimi arasında sıkışmışlardı. Ama yine de Batı düşüncesini yeniden yorumlayabilecek kayda değer yapıtları onlar orta
Tükendi
İnsanlık tarihinin İÖ 3. binden İS 6. yüzyılın sonuna kadar uzanan zaman dilimi bilim adamlarınca eskiçağ olarak isimlendirilmiştir. Sizlere sunulan bu eser eskiçağ zaman diliminden bir tarih yazarını konu edinmiştir. Sözü edilen yazar Eski Romanın Patavium doğumlu tarihçisi Titus Liviustur. Çalışmanın amacı, yaşadığı tarih dilimi yaklaşık olarak İ.Ö. I. yüzyılın sonu ile İ.S? I. yüzyılın başı olarak belirlenen tarih yazarı Titus Liviusu aşağı yukarı 21 yüzyıl sonra bir başka gözle yeniden değerlendirmekted
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2