Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Ne yazık ki günümüzde mezhepler dinden farklı bir oluşum gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu gayretin neticeleri bu kadarla da kalmayıp teşri makamında olan, arzusuna göre konuşmayan, bildikleri vahiyden başka bir şey olmayan Peygamber Efendimiz 'in sünnetlerinin inkârına, dinin sadece Kur'an'la anlaşılması gerektiğine ve bunlara bağlı olarak İslam'ın ve imanın şartı olan pek çok hususun inkârına sebep olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Semerkand Yayınlarından çıkan Yolumuz "Dört Hak Mezhep" te mezhebi
Tükendi
Araştırmamız bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında, mezheplerin teşekkülünden önce Hz. Peygamber, sahâbe ve tâbiîn dönemlerinde re'y ictihadını ve bunun bir çeşidi olan istihsan prensibinin ilk örnek uygulamalarını incelemeye çalıştık. Birinci bölümde, Hanefî mezhebinde istihsan kavramının hakikat ve mahiyetini ortaya koymaya yönelik konuları ele aldık. Bu bağlamda öncelikle, istihsan kavramının ortaya çıkışını ve Hanefî mezhebi imamlarının istihsanı kullanış tarzını, daha sonra da istihsanı
Kelâm ilmi genelde bir bütün olarak İslâmı, özelde ise İslâm inanç esaslarını savunan bir disiplin olmakla beraber çağa ve ihtiyaca göre yeni delillerle İslâmı yeniden yorumlayarak insanların idrakine sunma gibi bir göreve sahiptir. Bu görev neticesinde kelâm ve akaid çalışmalarına başlarken kişi için klasik eserleri okumak çok faydalıdır. Ancak ana çizgileriyle kelâm ilminin konuları, tarihi ve kelâm mezhepleri hakkında kısa ama anlaşılır bir dille bilgi veren eserlere gerek duyulduğu muhakkaktır. İşte bu
Tükendi
Ekrem Yusuf Ömer el-Kavasiminin kaleme aldığı bu kıymetli eser bir doktora tezidir, yazar büyük müçtehit İmam Şafiînin şahsiyetini, onun müçtehitlik kişiliğinin oluşmasındaki etkenleri, içinden çıktığı ilmi birikimi ve özellikle kendisinin yazmış olduğu fıkıh ve usulü incelemiştir. Ayrıca eserde, Şafiî mezhebinin tarihi serüvenini, her asrın önde gelen Şafiî fakihlerini, onların gayretlerini ve mezhebe katkılarını da incelemiştir. Yine yazar, Şafiî mezhebini araştıran araştırmacılar için Şafiî mezhebinin
Müslüman düşünürler hicri ikinci yüzyılın ikinci yarısından itibaren İslam dünyasında ortaya çıkan İslamî fırka ve mezheplerin itikad ve düşüncelerini açıklayan "Makalât" unvanıyla kitaplar yazmaya başladılar. Hicri üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda ise özellikle kelâmî konuların tarihî gelişim seyrini esas alan çok değerli eserler ortaya konuldu. Hicri dördüncü ve beşinci asırlarda ise kelâm ilmi tarihinden mezhepler tarihine doğru bir evrilme yaşandı ve bu alanda kaleme alınan eserler konu mihverli ol
Safevî tarihi hiç şüphesiz İran tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisini oluşturur. Sünni/Şafiî bir tarikatın Kızılbaş Aleviliğe doğru olan seyri, Aleviliğin müstakil bir mezhep kimliğiyle Türkmen bünyeden kopmasına yol açmış, Şah İsmail'in 1501 tarihinde Akkoyunlu başkenti Tebriz'i ele geçirip 12 imam adına hutbe okutmasıyla da Şiîlik İran'da resmi mezhep haline gelmiş ve etkileri günümüze kadar sürecek olan dini, siyasi ve ictimai gelişmelerin önü açılmıştır. Ali Şeriati'nin isabetli bir şekilde
Tükendi
Selefîlik kavramı, son zamanlarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Fakat bu kavramı herkes kendine göre yorumlamaya çalıştığından kavramın özü ve anlamı kaybolmuş ve onu gerçekten temsil eden kesimler de mağdur olmuştur. Hem Selefîliğe karşı olanlar onu yanlış tanıtmışlar, hem de Selefîyim diyen kişiler onu yanlış anlayıp yanlış aktarmışlardır. Bu eser; Ehl-i Sünnet vel-Cemaat metodunu ve inancını temsil eden Selefîlik ekolünün; imamlarını, kaynağını, tanımını, tarihini, alanlarını, ilkelerini ve ö
Tükendi
Akaid ilminin büyüklerinden el-Bagdadi'nin "el-Fark Beyne'l Firak" adli eserinin tercümesidir. Bu eserde, Peygamber Efendimizin işaret ettigi 73 firka tanitilmakta ve bunlardan ehl-i sünnet vel-cemaat ile diğer 72 grubun arasindaki farklar anlatilmaktadir.
Tükendi
Tarih, bize hemen bütün büyük dinlerde bir tür mezhepleşme ve cemaatleşme olgusunun varlığını, hiçbir evrensel dinin bu genel ilkenin dışında kalmadığını ve bir dine bağlı fertler arasındaki ayrılık ve ihtilafların da çoğu zaman o dinin Peygamberinin vefatından sonra ortaya çıktığını göstermektedir. Bütün evrensel dinler yayıldıkları geniş çoğrafyada farklı eski medeniyetler, dinler ve inançlarla karşılaşır ve bu karşılaşma başlangıçta bir çatışmayı ve ardından bir uzlaşmayı beraberinde getirmiştir. Dinler
Tükendi
Mevlânâ'nın şaheseri olan Mesnevî'de dile getirilen derin dinî ve felsefî konular, görünüşte basit ve sürükleyici olan mecazî bir anlatım tarzında açıklanmaktadır. Düşünürün söz konusu üslûba başvurması, sûfî geleneği çerçevesinde oluşan bazı eğilimlere bağlıdır. Sûfilerin tecrübelerinin ifadesi, mahiyeti gereği zor olduğu için, tasavvufta genellikle mecazı esas alan bir ifade üslûbu kullanılmaktadır. Bu üslûp özellikle günümüz felsefesinde merkezî yer tutan, birçok teorik ve uygulamalı araştırmaların konus
Tükendi
İnsanlık tarihi din mensupları arasında zamanla farklı görüş ve anlayışların ortaya çıktığına, kendi içlerinde gruplara ayrıldıklarına şahitlik eder. Yahudilik, Hıristiyanlık ve diğer dünya dinlerinde olduğu gibi, Müslümanlar arasında da birtakım gerekçelere binaen kaçınılmaz bir şekilde fırkalaşma hadiseleri olmuştur. Müslümanlar arasında ortaya çıkan bu zümreleşme faaliyetlerini İslam Mezhepleri Tarihi bilim dalı konu edinmektedir. Bu bilim dalı, geçmişte ortaya çıkmış ve günümüzde yaşamakta olan mezhep,
Hadis-i şeriflerde belirtildiği üzere dinimiz üç temel üzerine bina edilmiştir. Bu üç temel; iman, amel ve ahlaktır. İslâmî ilimler de bu şekilde gruplandırılır. Her müslümanın bu üç temelle ilgili bilmesi gereken konulara da temel dini bilgiler ismi verilir. Siraceddin Önlüerin bu kıymetli eseri, Şafiî mezhebine mensup olanlar için en acil temel dini bilgileri içermektedir. Eserde abdestin nasıl alınacağı ve namazın nasıl kılınacağı resimlerle gösterilmiştir. Şafiîlerin kendi mezheplerine bağlılık göst
Eser, mezheplerin doğuşu, içtihad,taklid,telfik, gibi konularla ilgili olarak beş ayrı görüşü temsil eden beş alimin risalelerinden oluşmaktadır. içtihadın gerekliliğini savunanların yanı sıra, içtihadın gerekli olmadığını savunanların görüşlerine de yer vermesi, okuyucuya sağlıklı bir değerlendirme imkanı sağlaması açısından oldukça önemlidir. ayrıca eser, değişik zamanlarda yaılmış olan risaleleri bir araya getirdiği için, farklı zamanlarda içtihad ve benzeri konularda oluşan düşünceleri de ortaya koymakt
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3