Ancak özellikle de televizyon haberciliğine başladıktan sonra çok sık ziyaret ettiğim Arap ülkelerinde gördüklerimi, yaşadıklarımı sizinle yaplaştım. Amacım, ait olduğum kültürün ve coğrafyanın insanlarını duygularını, acılarını, sevincini, güzelliklerini, çirkinliklerini okuyucuyla yaplaşmaktır. Sizi Ortadoğu günleri ile baş başa bırakıyorum.

Turizm bugün sosyal ve ekonomik bakımdan toplumları pek çok yönüyle etkileyen ve hzlı gelişen bir endüstri olarak kabul edilmektedir.Dünyada her geçen gün pek çok ülke,turizmi ve turizmin sosyo-ekonomik getirilerini önemsemeye başlamış,pek çok ülke de sahip oldukları turistik kayanakları kullanarak,turizmi kalkınmanın bir aracı olarak görmeye başlamıştır.Dünyadaki turistik hareket istatistiklerine bakıldığında son 20 yılda dünya turizmi birkaç bölge hariç,genelde diğer sektörlere göre genelde daha hızlı ve

Ülkemizin tarihi coğrafyasını ve arkeolojisini incelerken başvurulan antik kaynakların ilk sıralarında kuşkusuz Amasyalı Strabon´un "Geographika" (Coğrafya) adlı çalışması gelmektedir. Prof. Dr. Adnan Pekman tarafından dilimize çevrilen "Coğrafya" Strabon´un olgunluk döneminde, kimi araştırmacılara göre M.Ö. 7 yılında, kimilerine göreyse M.S. 18-19 yılları arasında yazdığı 17 kitaplık "Geographika"nın yurdumuzun tarihi coğrafyasıyla ilgili XII, XIII ve XIV. kitaplarını içermektedir. Çeviride, "Coğrafya"yı G

Abdürrahim Cabir Vada Boğaziçi Konuşuyor ve Kanlıca Tarihçesi adlı eserinde yakın dönem Boğaziçi ve Kanlıca hayatı hakkında önemli bilgiler vermektedir. Kendi içinde iki bölüme ayrılan eserin ilk bölümünde Boğaziçi`nin iskana açılması, coğrafi özellikleri, iki yaka arasındaki muhtelif mesafeler, deniz fenerleri, akıntılar, rüzgarlar, Şirket-i Hayriye`nin kuruluş, Boğaz`a sefer yapan vapurlar, bu vapurlarda görev yapan meşhur kaptanlar gibi Boğaziçi`ni ilgilendiren her konuda malumat edinmek mümkündür. Hayat

Bu kitap, doğası ve coğrafi konumu kadar tarihiyle de ilgi çeken 'Boğaziçi'ne bir başka gözle bakmamızı sağlıyor. Unutulmuş adlarla, artık izleri bile kalmamış kalıntılarla, kimi zaman bomboş köşeleriyle bambaşka bir 18. Yüzyıl Boğaziçi. Kısacası betonlaşma çağından önceki Boğaziçi, burada az bulunur bir başyapıt gibi önümüze seriliyor.

Bu kitap, ülkemizde yurttaşlık kimliğinin geliştirilmesini amaçlayan dünya ölçeğinde bir coğrafya çözümlemesine dayanmaktadır. Kitapta, genç bireyi dünyada ve bölgesinde yalnızlık ve yalıtılmışlık duygusuna itmeyen, bilgilenmeye-sorgulamaya-çözümlemeye dayalı bir bakış açısından hareketle, onun kendisini ülke-bölge-dünya ölçeklerinde konumlanmasına, her düzeyden sorunlara karşı duyarlılık geliştirmesine, işbirliği ve dayanışma ilkelerine dayalı evrensel demokratik yurttaşık değerleri ile buluşmasına yardımc

Bu eserin amacı; Turizm potansiyeli zengin olan ülkemizi Turizm Coğrafyası yönünde ele alıp tanımaktır. Çünkü Turizm faaliyetlerinde esas olan ülkemizdeki potansiyelin varlığını yani turist zenginliğini ortaya koymaktır. Ülkemizin turizm potansiyeli, iç ve dış kuvvetlerin (doğadaki) karşılıklı etkileşimi sonucu meydana gelmiştir. Beşeri potansiyel ise antik çağlardan beri yurdumuzda kurulan medeniyetlerin kültürel izleridir. Gerek doğal gerekse beşeri potansiyel bu dersin okutulduğu fakülteler ve yüksekokul