Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47
Bu benim yaram, durduk yere kanayan Sarsan da tutmayan, dikiş atılamayan Merhem olunamayan, zamanla kapanmayan Çare bulunamayan, kabuk bağlayamayan Bu benim kanamam, reçetesi bulunmayan İç kanamalara sebep olan, hayattan koparan Öldürmeden yaşatan, süründürüp bırakan Ciğerlerimi yakan, nefes aldırtmayan Bu benim hikâyem Senden sonra yazılan Yüreğimde duran Kimse tarafından okunmayan, anlaşılmayan Bu benim hikâyem Senden bana vasiyet gibi kalan
Tükendi
Bir gizli haber geldi, ki Hak müjdesi bu; Da'vetlerin en sessizi, en sâdesi bu... Dostlar, bacılar, uzun sürer; beklemeyin: Binlerce hatâya bir sehiv secdesi bu!
Nerede? Nasıl? Bilmiyorum Geçti kaç asır? Rûhumu saran hülyâ Ne dile gelebildim Ne sükût edebildim Her lahzâda Seni okudum... Feryâda yok tâkatim Atlas kumaşlar ile bezedim Renklerin âhenginde İşlediğim nakışta İlmek ilmek Seni dokudum... Kalem çâresiz Yetmiyor kelâm Anlatacak ne çok şey var Dilimin ucunda Kalemin ucundan Gönül burcuna..
Tükendi
Herkes kendinde yalnızlık Başkasının hayatında haksızlıktı Şiir değil miydi her nevi açlığı da Hiçliği de bastıran Size bu şiir bir hiçlikten yazıldı
Yoldur yaşam. Revan olursun, başlar. Bağlanır bir yere de durur sanırsın, durmaz. Sürer gider. Yedi düveli dolanırsın, arayışın bitmez. Bilmediğin, çemberler çizdiğindir. Hep başladığın yere dönersin. Hangi toprakta yeşerdiysen, oraya. Aynı kuytuya saklarsın ürettiklerini. Onlar gün yüzüne çıkar, sen yoluna devam edersin. Şairin yazgısı da budur. Yaşam, yoldur.
Tükendi
Her şey cam! Kayıtsız, saydam Ardındaki yaşamı içine çekiyor... Dün oturdum geçmiş günleri saydım, şimdi bir kadın adımı çağırsa bir sır olup yapışsam cama silseniz bile beni çıkaramazsınız.
Tükendi
Atından düşünce nefer Niçin bir karanfil açıyor suda Kenarı tezhipli bir mütarekenin Tam da ortasında
Şimdi oturup köylün bir ağacın altına Karşı dağlara doğru bakmak vardı Suyunu yeni içmişsin yeşillikler içinde İçinde yeşillikler üstünde bir hafiflik Çalışıp yorulmanın hafifliği Yediğinin içtiğinin hakkını daha bi vermenin İkindi ezanı okunuyor Kul olduğunu bilmenin hafifliği
Köksüz modern yaşantı karşısında geliştirilmiş, özlerden ve geleneklerden beslenen bir medeniyet tasavvuru sunuyor Ömer Fatih Andı. Fatih'in şiirleri meselesi olan şiirler ama aynı zamanda kapalı, imgeci, soyut şiirler.
Bunları diyorum ama kafamda başlayıp ayak parmakuçlarımda bitiyorum sizler de öyle bir bilgi patlamış kan yok böğrümde bir kavrayışın ortasında elimi bana uzatmışlar elimi kırmışım, kahve uzatmışlar içmişim artık taşını taş olarak anlamışım İstanbul'un savaş esnasında insanlar nasıl yaşarlarmış merak etmişim bu yavaş savaşta esnasız olduğumuzun.
Benerci Kendini Niçin Öldürdü? Gece Gelen Telgraf Portreler Taranta-Babu'ya Mektuplar Simavne Kadisi Oglu Seyh Bedreddin Destani Seyh Bedreddin Destani'na Zeyl Türk siirinin çizgisini degistirmis, çok yönlü, evrensel boyutlu bir sair ve yazarin bu basim için yeniden gözden geçirilmis, kaynak metinler esas alinarak düzeltilmis "külliyati"...
Tükendi
Yıldız Gurup Edip Ay Doğmak Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından bir hileyle atıldığı kuyuya, yıldız girip ay çıkmıştı. Her hakiki dava adamının hayat macerası, Mukaddes Kitap'ta gösterilen Hz. Yusuf'un serüvenine benzeyecektir. Ve bu, sosyal hayatın nitelikli bir laboratuvar sonucudur. Bir kuyuya eşdeğer olan hapishanenin İslam edebiyatında, medrese-i Yusufiye olarak tesmiye sebebi, kalbin mâsivadan tecridi ile İlahi hikmetin o kalpte tecellisidir. Kâmil insan teorisindeki eski inziva, şimdiki medrese-i Yusu
Tükendi
Son Bir Meşale Söyle! "Kim güneşi kandırır, Herkes, ölüsünü kaldırır." "Sen" Umudunu kaybetme sevgili, Bir sabah; kalan sağlar dağlara, Çocuk uykuya, Zafer yarına, Bir başka bahara, "Bizimdir." Bizim.
Tükendi
Müsaadenizle ; hayatınıza girecek şiirlerim var. Necip Fazıllar, Nazımlar, Mehmet Akifler, Mevlanalar bak şimdi nerede Kanuniler, Fatihler, Sinanlar, Akşemsettinler yaşıyorlar eserlerinde Benim yazdıklarım satır arasındaki gerçeklerde Anlayana ilaç olur, hayatı boyunca tüm dertlerinde...
Yeterince gerdim Artık eriyorum. Damla damla Oluk oluk... Bir yolculuk Maddenin halleri arasında Ahval sarmaşığının spiral gölgesinde İki otuz beş bir kadrajda Ve yakın plan Kendimle vedalaşıyorum. Küfretmeyi bıraktım. Sabır çitliyorum.
Yılgın bir ekspres giriyor gara Yıl bin dokuz yüz elli iki Pulman odasında bir kadın İnince caz mevsimi başlıyor Ne güneş ne elma Giden parçamızı Getiremez bir daha
Tükendi
"Dilinin genişliği, bir milletin büyüklüğünün delilidir." Milleti millet yapan mühim unsurlardan birisi de kuşkusuz; kültür, sanat ve edebiyattır. Kişiler ancak edebiyat ile mensubiyet şuuru kazanır ve millet olma bilincine erişir. Kişi edebiyatını inşa ederken dünü unutmaz, hatırlatır; yarını hayal eder ve ortaya koyar. Gök Deyişler Al Betikler, kişioğlunun nasıl ölümsüz olabileceğini ortaya koyan müstesna bir eser. İnanç, tarih ve edebiyatın bileşiminden meydana gelmiş olan eserde, İmamüddin Nesimî'yi,
İnsanı saran ve sarsan o gücü, sözün büyüsünü kuşanan ilk ozan ne Homeros'tu ne de son ozan Nâzım... Ancak bu coğrafyada ve dünyada ‘dilde destan' olan iki büyük ozandı onlar, yurttaşlarımız bizim... Homeros, tanrıların demirden yüreğine, insanın toprak yüreğiyle seslenen Hektor'un acısını bugüne, yarınlara taşırken; Nâzım, ballı incirleri hep beraber yiyebilmek uğruna, yapraksız bir incir ağacının dalında sallanan şeyhinin, Bedreddin'in özlemini ulaştırdı bize, ulaştıracak bizden sonrakilere... Kenan Sa
1965 yılı Ankara doğumlu olan Necati Sarıca Ankara İzmir İstanbul Sivas ve Kayseri illerinde yaşadı. Üniversite hayatında iki fakülteyi terk edip İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Farklı adli ve idari görevlerden sonra mesleki bir sürgün hikayesiyle emekli oldu. Hüzün ve Bela, Akrepler ve Leylaklar, İmkansızın şarkısı ve Kim Gördükleriyle Yaşayabilir ki isimli eserleri basıldı. Halen Asanatlar dergisinin yayın danışmanlığını yaptığı gibi şiir ve diğer eserleri bu dergide yayınlanmaktadı
Tükendi
Türk edebiyatının büyük isimlerinden Sabahattin Ali, hikâye ve romancılığımız için önem taşıyan eserler kaleme almış, bize Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan gibi edebi miraslar bırakmıştır. Toplumcu gerçekçi edebiyatta öncü, trajik bir yaşam öyküsüne sahip yazarın az sayıda şiiri Dağlar ve Rüzgâr başlığı altında toplanmıştır. Yazınsal başarısını şiir türünde de sergileyen Sabahattin Ali, pek çok ünlü şarkıda dillerimize dolanan sözlerin sahibidir. Yazdığı şiirleri kendi beğenmese d
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47