Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 194 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
17. yüzyılın ünlü gezgini Jean Baptiste Tavernier, Anvers´ten Paris´e göçmüş bir "harita tüccarı"nın oğluydu. 1627´de 22 yaşındayken, komşu ülkeleri dolaşmaya koyulan genç Tavernier´in aklındaki büyüleyici kent İstanbul´du kuşkusuz. Buraya ilk kez 1631 kışında gelir ve bir yıl kalır. Tavernier´in payitahttaki bu bir yılı, İstanbul´un kapıkulu eylemlerine sahne olduğu; sarayı basan azgın zorbaların veziriazamı parçaladıkları; "Padişaha sözümüz vardır!" bağırışlarıyla, IV. Murad´ı ayak divanına çıkarttıkları
Tükendi
Ataol Behramoğlu yıllardır bütün ülkeyi bir uçtan öteki uca kitleler önünde şiirlerini okuyarak dolaşıyor. Bu bizim ülkemiz bakımından bir ilktir v e dünyada da örneğine az rastlanılsa gerektir. Sayısı bir kaç yüzü bulan bu dinletilerde toplam olarak on binlerce kişiye şiirlerini okuyan Behramoğlu gezi izlenimlerinin bir bölümünü "Türkiye´nin Aydınlık Yüzüne Yolculuklar" başlığı ile gazetemizde yayınlamıştı. Kitabın aynı adı taşıyan bölümü bu yazılardan ve yine Behramoğlu´nun çoğu gazetemizde ve eklerinde
Osmanlı İmparatorluğundaki gündelik yaşamı anlatan en ilginç belgelerden biri Rålamb, saraya İsveç kralının elçisi olarak gelmişti. Çok ilginç ve öğretici olan bu günlük aynı zamanda oldukça eğlencelidir. Okur, Rålamb´la birlikte dönemin İstanbul sokaklarında dolaşır, kayıkla Boğaz´a ya da Marmara adalarına kürek çeker, Belgrat ormanındaki su kemerlerini seyreder, Eyüp´ü ziyaret eder "Yanmış bezelye tadında" bulduğu Türk kahvesinden ilk yudumu onunla birlikte alır, "göçmen kuşları geri dönmeye zorlayan" 1
Uzaktaki çığlıklar, Emine Şenlikoğlu´nun gezi notlarından ibarettir. Avustralya, Singapur, Malezya´da gördüklerini kendine has üslubuyla işlemiş olan yazarımız, kah ağlatıyor, kah güldürüyor.
Artık ne kadar çok MADE IN CHINA etiketiyle karşılaştığımızın farkındasınız, değil mi? En umulmadık ürünlerde bile karşımıza çıkan bu etiketin sahibi Çin´in yirmi birinci yüzyılın yükselen yıldızı olduğundan artık kimsenin kuşkusu yok. Güneş´in doğuş hattını izleyerek binlerce yıl önce Uzakdoğu´dan yola çıkan uygarlık treninin Hindistan, Mezopotamya, Mısır, Anadolu ve Avrupa´dan geçip yirminci yüzyılda Amerika´ya ulaştıktan sonra artık yeniden Uzakdoğu´ya dönmekte olduğu teorisi ilginçtir. Çin´i keşfetmekte
Tükendi
Aşkın göz kamaştırıcı anıtı Tac Mahal; sariler içindeki kadınlar ve türbanlı mihraceler; ülkenin kurucu lideri Mahatma Gandi; hâlâ toplumu derin bir şekilde bölmeye devam eden kast sistemi; Doğu Asya´nın dini önderi Buda ve kutsal sayılan ineklerin cenneti; cesetlerin yakılarak küllerinin döküldüğü kutsal Ganj Nehri; dünyanın en yüksek dağları Himalayalar; bilişim ve yazılım dünyasına yön verenler Muson yağmurları, filler, kaplanlar, Hint fakirleri, 330 milyon tanrı ve tanrıça "Hindistan" denilince ilk akla
Tükendi
Kimileri için komşu kapısı, her yıl iş için gidilen ya da tatil yapılan bir yer... Kimileri içinse ancak televizyonlarda izlenen, uzak bir düş-ler ülkesi. Ya gençlerimiz?... Her yıl yüzlercesini öğrenim ya da tatil için Amerikaya gönderiyoruz. Renan da onlardan biri... On yedi yaşındayken, yaz tatilini Amerikalı bir ailenin yanında geçirdi. Amerikayı gerçek aile yaşantısıyla, insan yapısıyla tanıma fırsatını bul-du. Yaşadıklarını bir günlükte topladı. İyi bir gözlemciydi. Yazdıkları eğlenceli; eğlenceli old
Tükendi
Yapı Kredi Yayınları şehir monografileri dizisinin 19. şehir kitabı olan Denizli - Tanrıların Kutsadığı Vadi, bize Denizlinin harikalarının sadece doğasıyla sınırlı olmadığını gösteriyor. Denizli Tanrıların Kutsadığı Vadi kitabı, bir şehrin özünü oluşturan, geçmişten günümüze taşınan kültür değerlerine odaklı bir yaklaşımla Denizliyi ele alıyor. Bir şehri, işte o şehir yapan değerleri toplu olarak gösterirken, turistik güzergâhların dışında kalan ve bir hazine sayılabilecek yerleri de gözler önüne seriyor.
Bu kitapta, güzel yurt Anadoluda yaşayan insanların yani bizim insanımızın öyküsü anlatılmaktadır. Acılarla, hüzünlerle, sevgilerle, yürek tıpırtılarıyla, onca yaşanmışlıkla satır satır örülen öyküler. Her metin, yaşanmış bir anın sıcaklığını püfür püfür bir samimiyetle duyuruyor. Bazen anlatmaktan, duyurmaktan bir adım öte geçip insaflı, sadakatli ve dikkatli bir gözlemci yazarın derin bakışıyla kare kare gösteriyor. Hiçbir abartmaya ve yapmacıklığa düşmeden sahih bir duyarlılıkla yaşadıklarını tatlı tatl
Tükendi
Kıvançlıyız; elinizdeki kitap ile Seyahatname'nin bir cildi daha okuyucuya kazandırılmış oldu. Sevinçliyiz; Evliya Çelebi' yi yaşatmaya inanan bir ekiple birlikteyiz. Azimliyiz; gün gelecek son cildin de yayınlandığını göreceğiz. Ve inanıyoruz; kalıcı bir hizmet yapıyoruz. Tadımlık giriş Seyahatnâme'nin III. cildi en çok bilinen ve güvenilir kabul edilen Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü 305 numaralı nüsha esas alınarak hazırlandı. XVII. yüzyıl Anadolu Türkçesi ile birlikte biraz da Evliya'nın biz
Tükendi
19 Ağustos 1630 gecesi, rüyasında gördüğü Hz. Peygamber'in elini öperken heyecanlanıp "Şefaat ya Resullah" diyecek yerde, "seyahat ya Resullah" diyerek kendi geleneğine farklı bir kapı aralayan garip bir gezgin, tam kırk yıl boyunca bütün Osmanlı coğrafyasını adım adım dolaştı. Kimi zaman han odalarında menakıb dinledi, kimi zaman da çarşıların kalabalığına karışıp değişik kültürlerin insanlarıyla tanıştı. Zengin konaklarına misafir oldu; dağ başlarında, terkedilmiş kalelerde bir ateşin etrafına toplanmış b
Tükendi
19 Ağustos 1630 gecesi, rüyasında gördüğü Hz. Peygamber'in elini öperken heyecanlanıp "Şefaat ya Resullah" diyecek yerde, "seyahat ya Resullah" diyerek kendi geleneğine farklı bir kapı aralayan garip bir gezgin, tam kırk yıl boyunca bütün Osmanlı coğrafyasını adım adım dolaştı. Kimi zaman han odalarında menakıb dinledi, kimi zaman da çarşıların kalabalığına karışıp değişik kültürlerin insanlarıyla tanıştı. Zengin konaklarına misafir oldu; dağ başlarında, terkedilmiş kalelerde bir ateşin etrafına toplanmış b
Tükendi
Hudud Seyahatnamesi, yıllardan beri süregelen Osmanlı-İran sınır anlaşmazlığının giderilmesi için 1847´de Erzurum´da toplanan uluslararası bir komisyonda; Osmanlı Devleti´ni temsil eden Kimyager Derviş Paşa başkanlığındaki Türk Heyetinde bulunan Mehmed Hurşid Paşa tarafından kaleme alınmıştır. (...) Hudud ihtilafı, belirttiğimiz gibi, daha ziyade, o tarihlerde Osmanlı sınırları içinde bulunan Irak ile İran Devletini ayıran sınır çizgisinde yoğun olarak meydana geliyordu. Bu yüzden anlaşmazlığın halli için k
Tükendi
"Efendimizin pencerelerinde renkli camlar görmemiz bize tuhaf geldi. Bu camlarda Türkçe harflerle, mal sahibinin ismiyle, bazı dinsel dualar yazılıydı. Bu camların yerli imalat olduklarını öğrendiğimiz zaman çok şaşırmıştık. Zira, İngiltere´de görmüş olduklarımızın en iyilerinden daha mükemmeldiler. Renkleri dayanıklı olduğu kadar derin ve güzeldiler. Bu olay bize muhtelif bilim ve sanat hazineleri üzerinde düşünme fırsatı verdi. Sanat da sanki insanlar gibi yer değiştirmekten zevk duyuyordu. Çünkü diğer s
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 194 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10