Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 131 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Entelektüel kaynaklarımdan ikisi Karl Marx ve Karl Barth olduğu için, diyalektiğin benim için merkezi bir önemi vardır. Yazılarımın tümü bir karşıt noktadan hereketle kaleme alınmıştır. Herşeyden önce ben bir diyalektikçiyim. Diyalektik analiz olmaksızın hiçbir şeyin anlaşılamayacağına inanıyorum. - Jacques Ellul İnanmadığım şey açık ve kesindir; inandığım şey ise kompleks, karışık ve teoriktir. - Jacques Ellul Ellul hiç kuşkusuz yirminci yüzyılın önem
Tükendi
Dışarı´ya penceresinden bakan Felsefe´nin evi: Mağara, Camera obscura. Felsefe´nin bir "el"inin olduğu kadar bir de "ev´inin olduğunu iddia edeceğiz. Platon, bir "mağarası"nın olduğunu daha önceden haber vermişti; bu anlamda daha Platon ya da felsefe bu günlük inançların (opinions communs) ya da mağaranın dışına çıkmıştı. Mağara´yı bir mağara, bir Kapanma (cloture) olarak ancak onun dışına çıkmış biri betimleyebilirdi. Ama çıkış (exode) bir başka mağaraya, Felsefe´nin "camera obscura"sına kapanma (çokluk dü
Tükendi
Günümüzün biyo-teknolojik ve genetik gelişmeleri, insan doğasının geleceğine ilişkin pek çok tartışmayı beraberinde getiriyor. Bu biyo-teknolojik gelişmelerin felsefi, etik ve siyasal sonuçlarını ele alan Habermas`ın yönelttiği en çarpıcı soruların başında, insanın tasarımcısının Tanrı ya da başka bir yüce varlık değil, yine bir insan olmasının, insanın kendini tanıyıp bilmesi açısından nasıl bir sonuç doğuracağı geliyor. İnsanı bir `tür` varlığı olması gerçeğinden hareketle ele alan Habermas, `iyi ve doğr
Tükendi
Filozof Gilles Deleuze ve psikanalist ve politik eylemci Felix Guattari kendi kuşaklarının en önemli entellektüel figürleri arasında kabul edilmiştir. Bu çalışma, İngilizce`de onların eserleri üzerine kitap boyutunda bir incelemedir. Düşüncelerini ve onun çağdaş edebiyat eleştirisi ve teorisinin temel konularıyla ilgisini ana hatlarıyla özetleyen bir inceleme. Bu inceleme, Deleuze`ün "fark felsefesi"nden, Deleuze ve Guattari`nin "şizoanalitik arzu felsefesi"ne, iki yazarın (psikanaliz ve Marksist politikada
"Benim burada anlatacaklarım, önümüzdeki iki yüzyılın tarihidir. Ben neyin geleceğini, neyin olacağını anlatacağım, Nihilizminn Yükselişini. Bu tarih şimdiden anlatılabilir, çünkü zorluluğun kendisi burada harekete geçmiş durumdadır. Bu gelecek şimdiden yüzlerce işaretle dile gelmektedir, bu yazgı her yerde kendini şimdiden haber vermektedir; Geleceğin bu müziği için zaten bütün kulaklar dikkat kesilmiş bulunmaktadır. Bizim bütün Avrupa kültürümüz uzun süreden beri on yıldan on yıla büyüyen gerilimin bir i
Marcel`e göre, insanlar günlük hayatın her geçen gün daha da karmaşıklaşan akışı içinde yüklendikleri fonksiyonlarla yek diğerleriyle ikame edilebilir bireyler haline geldikçe, hayatın içide bu ölçüde boşalmaktadır. Guenon; şayet her fert kendi içinde bir varlıksa ve Leibnitz`in monadları gibi kapalı bir sistem teşkil ediyorsa metafiziğe yol bulmaya imkan yoktur.Çaresiz bir şekilde kendi üzerine kapanmış bu insan(cet etre), kendisinin ait bulunduğu varlık (existence) planından olmayan bir şeyi bilmek için h
Tükendi
Kant´tan beri hiçbir filozof modern düşünceyi Nietzsche kadar etkilememiştir. Sanattan pedagojiye, edebiyattan felsefeye bütün alanlarda halen yanıtı kesin verilememiş sorular bırakmıştır Nietzsche. Bataille da yaşamını allak bullak etme pahasına Nietzsche´nin sorularının izini sürüyor ve bunlara yenilerini ekliyor. Bir yandan bir düşüncenin içkinleştirilmesinin kusursuz bir örneğini verirken, öte yandan da Nietzsche hakkındaki yanlış anlamaları yorumluyor.
Tükendi
Michel Fourcalt da, tıpkı Aydınlanmacılar gibi, kişinin özgürleşmesini, olgunlaşmasını ve aklını sürekli ve doğru kullanabilmesini kendine ilke edinmiştir. O, bu yönüyle Kant`ın önerdiği Aydınlanma projesinin amacını benimser, fakat diğer yandan modernizmin sınırlayıcı yanına dikkat çeker ve ona alternatif yöntemler önerir. Yani bir tür "Dialektik der Aufklaerung" [=`Aydınlanmanın Diyalektiği`] a la Foucault. Michel Fourcault`un elinizdeki Psikoloji ve Ruhsal Hastalık başlığını taşıyan bu çalışması da onun
Deleuzeün minör politikası ve Marxın kapitalist dinamikler eleştirisi arasındaki politik, kavramsal ve kültürel yankılanma noktalarına ilişkin eleştirel ve kışkırtıcı bir inceleme olan Deleuze, Marx ve Politika, Deleuzeün tamamlayamadığı eseri Marxın İhtişamını ele alan ilk kitaptır. Deleuzeün yeni ilişkiler ve bağlantılar kuran bir yorum talebini izleyen bu kitap, komünizmin ve sermayenin ana kategorilerini lümpenproleterya ve anarşizmden İtalyan autonomiasına ve Antonio Negriye, maddi olmayan emek ve işin
"Manevî hikmette sanatın önemi"günümüzde az ilgi görmektedir. Bu makalelerin bir kısmında, sanatın önemi hem metafizik ve manevî bakış açısından, hem de insan hayatındaki tecrübî ve amelî özelliği açısından tekrar ele alınmaya çalışılmıştır. Yeni dünyanın yok sayarak gafletini sergilediği sanat da kendi çapında manevî ve ilahî ilkeleri muhtelif boyutlarda yansıtabilir. Bu eser, vânî´nin farklı zamanlarda neşrettiği makalelerin topladığı özgün bir eseridir.
Tükendi
Jean Baudrillard, Batı kültürünün bir dizi simülasyon modeli ya da düzeni olarak gelişmiş olduğu yönündeki meydan okuyucu teziyle dikkat çekmiştir. Hipergerçeklik kavramı, onun simülasyonun "üçüncü düzen"i adını verdiği şeye egemendir. Bu kitap, Baudrillard düşüncesine genel bir giriş sağlarken, onun hipergerçekliğin ötesinde ve dördüncü düzen içinde modern kültür ve radikal belirsizlik çözümlemesini haritalandırma yönünde ilk girişimdir. Burada Mike Gane, Baudrillard´ın anahtar kavramlarını sunuyor ve post
Tükendi
... öznelerarası karmaşayı kavramak için, kendisini tehlikeden korumaya çalışan devekuşuna atfedilen ünlü teknikteki bir modeli bilinçli olarak araştıracağız; çünkü bu teknik, burada olduğu gibi üç ortak arasında paylaşılan bu teknik, nihayetinde politik olarak nitelendirilebilir: birincisi kafasını kuma gömdüğünden dolayı, kendisinin görünmez olduğuna inanan ve her zaman üçüncüsünün kendi arkasından soğukkanlılıkla tüy çalmasına izin veren ikincisi; bizim yalnızca, devekuşunun kendisinin daima yeni bir anl
Tükendi
Dietz Verlag tarafından `Materialismus und Empiriokritisismus kritische Bemerkungen über eine reaktionaere Philosophie` (Lenin Toplu Eserler, 14.cilt) adıyla yayınlanan bu eser Almancadan dilimize çevrilmiştir.
Tükendi
Uzun zamandan beri hiçbir filozof Henri Bergsondan -Paris France Collegede profesör- daha çok heyecan ve etki uyandırmadı. Uzman çevrelerde kuşkusuz ona karşı belki de çekingen davranılmaktadır. Onun felsefesi gelenekten gelen felsefenin gittiği yoldan daha başka yollar izlemektedir. o eski idelere rücû etmekte, ama onları bugünkü çağa uygun olarak tamamıyla değiştirmektedir ve onlara dahiyane bir yaratıcı gücüyle yeni ideler eklemektedir. Asıl ekolünü Bergson şimdiye kadar Fransada kurmuştur. Ama her yerde
Tükendi
Geçmişimizde Nietzsche kimdir ya da ne yapmıştır? Bizde onu ilk keşfedip kültürümüze ithal edenler kimlerdir? Neden ilgilendiler onunla? Bu sorular eşliğinde Nietzsche`nin geçmişimizdeki ikametlerini somutlaştırmak için umulandan daha gerilere doğru bakmamız gerekir. Baha Tevfik`in Ahmet Nebil ve Memduh Süleyman`la birlikte kaleme aldığı Nietzsche; Hayatı ve Felsefesi isimli eseri Nietzsche`nin kültürümüzün ufkunda belirdiği ilk nokta olarak tesbit edebiliriz.
Bir çok din, dünyaya ve hayata dair sorunları azizlerin kişilikleri ve menkıbeleri üzerinden dile getirmiştir. Azizler dinî söyleme göre kendilerini bütünüyle öteki´nin hizmetine adayan kimselerdir. Edith Wyschograd´a göre, kişisel hevanın azizlere özgü bir biçimde bastırılışı ahlâkî varoluşun mihenk taşıdır ve ahlâk tasavvurları için postmodernizm içinde bir yer açar. Wyschograd´ın kitabı modern öncesi dönemlere ait menkıbelere nostaljik bir dönüş değil fakat azizlere özgü, ´öteki´ hatrına sahiplenilen aşı
Tükendi
Bu çalışma Batı düşünce tarihinde önemli bir yeri olan George Berkeley'in ruh ve tanrı hakkındaki görüşlerini tahili etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma giriş, iki ana bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde Berkeley'in hayatı ve eserlerine yer verilerek Berkeley idealizminin epistemolojik arka planı ortaya koyulmuştur. I. Bölümde Berekeley idealizminde ruh problemi; ruhun tanımı ve yapısı, ruh-idea ilişkisi, ruh-madde ilişkisi, ruhun zaman ve mekanla ilişkisi ve ruhun ölümsüzlüğü ele alınmıştır. II. B
Tükendi
İç ve dış dünyalar arasında bir köprü kurulabileceği ve eş-zamanlılığın da bir başlangıç noktası olabileceği fikri bu kitabın ana savıdır; çünkü eş-zamanlılık şu ana kadar gerçeklik diye kabul ettiğimiz her şeyin dokusunda âdeta bir kusur gibi zaten vardır. Bizim için eş-zamanlılık, geleneksel zaman ve doğanın derin izlerini taşıyan, nedensellik (causality) ve nedensellik ile ilgili kavramların ötesinde bir bakış açısı, iç ve dış kâinatlar arasında askıda duran bir ayna, tüm şeyleri birbirine bağlayan bir r
Tükendi
Kültürümüzde Tanrı nihayet ölmüş ise de, henüz gömülmedi. İşte öylesine dindar olanlarımız için ustalıkla mumyalanmış, sevimli bir yaşlı akraba gibi hâlâ aramızda bulunuyor o -öyle ustalıkla mumyalanmış ki onu oturma odasının uzak bir köşesine diker ve ihtiyar adam bizimleymiş gibi davranabiliriz. Bu onu kendisiyle daha kolay yaşanabilir kılıyor. Çoğu kimse için ölü ve doldurulmuş bir Tanrı´nın, sadece Tanrı´nın mevcut olmamasına değil, aynı zamanda hakiki Tanrı´ya inanmaya tercih edilir görünmesi şaşılacak
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 131 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6