Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 131 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Maskenin Ardından Konuşmak çalışmasının her sayfası öğretici ve düşünmeyi kışkırtıyor. Bu, yalnızca oldukça özgün bir Arendt okuması değil, aynı zamanda özselleştirilmiş ırk, etnik köken, milliyet ve cinsiyet düşüncelerinin yinelenmekte olan tehlikeleri ve eğilimleri üzerine giden yararlı bir düşünüştür. John McGowan, Chapel Hill, Kuzey Carolina Üniversitesi.
Tükendi
Antikçağdan bugüne, bastırılmış acıların imgenin trans gücüyle açığa çıkartılması, sanatsal bilinç tarafından da üstlenilmiştir. Derin ve içsel patlamalara neden olan kaosun söylenceleri, bu bilinçle belleğin çatlaklarından çıkartılmaktadır. Gövdesinde yalnızca imgeleri saklama hükmünde olan insanın, ertesi gün anımsayamadığı düşlerinin olması bu gerçeğin alacakaranlığında saklanan imgesi değil midir?
Tükendi
Postmodernizm bir aydın düşmanlığıdır. Cehalete övgü´dür. İnsanlığın düşünce planındaki kazanımlarına karşı bir hunhar savaş´tır. İşte bu sırada Hasip Akgül´ün "Görme Klavuzu" başlıklı denemelerini sevinerek ve bir ölçüde de kıvançla okudum. Nedeni şu: Aktüaliteye, günlük sorunlarımıza, bilgi ile, düşünce ile, düşünme ile ve insan aklının kazanımlarını harekete getirerek yaklaşmaya çalışıyor, buna ihtiyacımız vardı. Ben "deneme" tadı aldım, çok zor bir türdür; bayağılık ile ukalalık arasında dar bir geçit
Tükendi
Farklı tarihsel dönemlerde dünyevilik ve kutsallık arasındaki iç içe geçişleri inceleyen kitap, dünyevilik ve kutsallığın mutlak kavramla olamayacağını, daha çok ikisi arasında bir sarkaç salınımı olduğunu savunuyor. Zındıklık, hurafeler, ikonlar, hat ve süs, minyatür, Doğu, Ortaçağ ve Eski Yunan… Kitabın son bölümü Heidegger, Levinas, Battaille ve Romantikler gibi modern dönemin yazarlarında yeni maneviyat arayışlarının izini sürüyor. YAZAR HAKKINDA Özgür Taburoğlu 1973 Kırşehir doğumlu. Bilkent Ünivers
Tükendi
Aydınlanma´nın anlamı konusunda XVII. yüzyılda başlayan tartışma günümüzde de tüm yoğunluğuyla sürüyor. İnsanın doğası, hakikat, Tanrı´nın yeri, düşüncelerin uluslararası dolaşımı gibi kavramlar merkezindeki tartışma o günden bu yana çok farklı biçimlerde irdelendi. Ne var ki, Aydınlanma´nın zenginler ve yoksullar, erkekler ve kadınlar, Avrupalı olanlar ve olmayanlar nezdinde aynı anlama gelip gelmediği hala yanıtsız bir soru olarak durmakta. Kavramı büyük toplumsal dönüşümler ve bunların küresel ölçekteki
Tükendi
Bu küçük kitap çoğunluğu ilgilendiren, yani pek çok alanda kullanılan en önemli çağdaş düşünme yöntemlerine çok temel ve günümüzde yöntembilgisiyle uğraşanların görüşlerine uygun bir açıklama getirme de-nemesidir. Kitapta kapsanan konuların tümü de temel konulardır. Örneğin olasılık kuramı ya da tarihsel yöntem gibi konuların ayrıntılarına ya hiç girilmemiştir ya da bunlara kısmen değinilmiştir. Burada açıklanan görüşler bilginlerin kendilerinin değil, yöntembilgisiyle uğraşanların görüşleridir. Dolayısı
Tükendi
Yaşayan filozoflardan biri sayılan Saul A. Kripke´nin baş yapıtı ´Wittgenstein´ Türkçeye çevrildi! Kripke´nin daha önce yayınevimiz tarafından basılan ´Adlandırma ve Zorunluluk´ kitabından sonra bu eseri, Wittgenstein felsefesi üzerine yazılmış en yetkin değerlendirme kabul edilmektedir.Yazarının ´Kripkenstein´ diye isimlendirilmesine neden olan eser, Wittgenstein´ın felsefesinin anlaşılmasında kılavuzluk yapmasının yanında çağdaş şüphecilik ve post modernizmin belirsizliğine karşı gerçekliğin savunulması a
Tükendi
Türkiye'nin yakın tarihinde kültürel bir dönüşüm olarak gerçekleşen Cumhuriyetin bu dönüşüm alanlarında neler getirmiş olduğu sorulursa, toplamda daha önce hemen hiç olmayan bir şeyi, insanın varolma koşullarının bilimi, bilgiyi ve felsefeyi getirmiş olduğu söylenebilir. Cumhuriyetin getirmiş olduğu dönüşümde toplamda yeni bir kültür alanına, insanı ve yaşamı zenginleştiren, dünyaya ve insan dünyasına açılmanın olanağını taşıyan bir varolma biçimine doğru adım atılmıştır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki ç
Tükendi
" Yedi bölümlük bu büyük deneme,pek çok bakımdan alışılmadık,hatta benzersiz bir kitaptır. Bu kadar genç bir yazarın,tabu olmuş,neredeyse peygamber sayılmış ve bazı çevrelerce etrafına bir esrar perdesi çekilmiş bir adamı,hakkında söz etmemeye sanki yemin etmiş bir küçük sırdaşlar gurubu dışında kişiliği bilinmeyen bir adamı,böylesine teşrih masasına yatırdığı bir başka örnek yoktur." Frankfurter Allgemeine
Her ne olursa olsun tek başına, içine kapalı, yürümekte olan bir insan ve bundan dolayı da harelenen, ancak serapsız, sanıldığı gibi harikatın arayışına yabancı değil de (pek çoğundan sonra) bu arayışın tehlikelerinin ve aynı zamanda iktidarın çeşitli düzenekleriyle olan muğlak ilişkilerinin görülmesine izin vererek bir yüzey söyleminin nerede ve nasıl mümkün olduğunu araştırarak içselliğin saygınlığındann sakınan, öznelliğin tuzaklarını reddeden bir insan. -Maurice Blanchot, Hayalimdeki Michel Foucault Bl
Tükendi
"Geri dönülen 'geçmiş'in modernizm 'geleneği' olması durumunda (postmodernist girişimlerin birçoğunda olduğu gibi), bu gelenekle 'eleştirel ilişki'mizin onun gizli bir tekrarından başka bir şey olup olmadığını nasıl bilebiliriz?"François Lyotard, Fredric Jameson ve David Harvey'den hukuk, müzik ve bilimkurguya, danstan feminizm, ekoloji, popüler kültür ve etnografiye en yeni postmodernist yaklaşımları "karşı" ya da "taraf" olmadan tanıtan; postmodern eleştirel söylem ve kültür politikalarını yalnızca içerik
Tükendi
John R. Searle´ün felsefî sisteminin temel unsurlarından birini oluşturan toplumsal gerçeklikle ilgili eseri yayınevimiz tarafından Türkçeye kazandırıldı! En önemli zihin ve dil filozoflarından biri olan John R. SEARLE, bu kitabını önceki yapıtlarının temel felsefi problemleriyle bağlantılandırırken, yaşadığımız bu ortak dünyanın çeşitli parçaları arasındaki ilişkilerin niteliğini sorgulamanın, nihai felsefi amacı olduğunu söylemektedir. "Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz. Bu dünyanın en temel özellikleri
Tükendi
Politik nihilizm, genel olarak bir politik topluluğun benimsemiş olduğu ve bu yönüyle de, hem politik yaşamı mümkün ve anlamlı kılan hem de politik iktidarın meşruiyetine referans teşkil eden değerlerin geçerliliğini kaybetmesinden kaynaklanan bir sorun olarak tanımlanabilir. Bu genel anlamı dikkate alındığında, politik nihilizmin herhangi bir zamanda herhangi bir yerde ve farklı nedenlerle karşılaşabilecek bir sorun olacağı ortadadır. Fakat bu çalışmada nihilizm özgül biçimiyle modernizme ait bir sorun ola
"... İnsan ve toplumla ilgili disiplinler içinde, felsefe, en evrensel boyutlu düşünce tarzı olarak bilinir. Aslında bu, gerçekten de böyle midir? Bu disiplin yer yer ulusal, hatta milliyetçi öğeler de taşımıyor mu? Derrida, Heidegger'le ilgili eserinde bu filozofu Nazilerle işbirliğine götüren ulusal öğelerin (Alman dili ve bilimi, 'Alman ruhu'nda kan ve toprak ilişkileri vb. ) felsefesini nasıl etkilediğini göstermemiş miydi?" "... Nietzsche, ´değerler, insanın insana hâkimiyeti ile değişir´ demişti. Yok
Kozmopolitizm ve Bağışlama Üzerine’de, Jacques Derrida, iki ivedi sorunla yüzleşir: mülteci ve sığınma hakları ile konukseverlik etiği arasındaki ihtilaflı gerilimler; ve içinde tarihin kanlı travmalarının bağışlanma talebinde bulunduğu uzlaşım ve genel af ikilemi. Kitabın başından sonuna kadar Derrida, gerçek bağışlamanın, bağışlanamaz-olanı bağışlamayı içerdiğini öne sürmek için, zorlayıcı örnekler kullanır. Bunlar, göçmenlerin zulüm ve sürgünden kurtaracak bir sığınak arayabilecekleri, heyecanlandırıcı
Zeynep Direk, başkalık deneyimi sorusunu ırk, kültürel başkalık, toplumsal cinsiyet, cinsiyet farklılığı sorularıyla ilişkilendiriyor. Kitapta yer alan yazılar, bir anlamda, yazarın başkalık deneyiminden yola çıkarak yasa, adalet, etik ve siyaset konularını düşünme çabasına tanıklık ediyor. Yeni düşünce filizlerini merak edenler için... Tadımlık Önsöz Çeşitli vesilelerle yazılmış bu yazılar doktora tezimde Derridanın düşüncesi bağlamında tartıştığım başkalık deneyimi meselesinin bende bıraktığı izlerin a
Tükendi
Saul A. Kripke´yi yaşayan en önemli düşünürlerden biri yapan iki eserinden biri olan Adlandırma ve Zorunluluk, yayınevimizin çağdaş felsefe serisi içindeki yerini aldı. Özel Adlarla ilgili betimleyici gönderim kuramına karşı kaleme alınmış olan eser, 20. yüzyılın en önemli ve etkili kitaplarından biridir. Özel Adlarla ilgili betimleyici gönderim kuramına karşı kaleme alınmış olan Adlandırma ve Zorunluluk, 20. yüzyılın en önemli ve etkili kitaplarından biridir. Betimleyici gönderim kuramı, Frege ve Russe
Tükendi
Yayınevimizden yeni çıkan Bilinç ve Dil isimli bu çalışma, John R. Searle´ün son eseri olması nedeniyle onun felsefi sisteminin en son ve yetkin halini bizlere sunmaktadır. Çağımızın en büyük filozoflarından biri sayılabicek olan Searle, sistemli ve güçlü felsefesiyle tüm akım ve düşünürlere karşı ´Modern Aristo´ gibi sağlam bir duruş sergilerken, aynı zamanda bize en klasik ile en yeni arasında felsefi bağlantının çok güzel bir örneğini göstermektedir. Eser öndört bölümden oluşmakta ve filozofun çok geniş
Nietzsche`yi bir filozof (varlığın, yaşamın ya da ölümün filozofu) olarak ya da bir bilgin ya da bilim adamı olarak okumayacağım belirtilmelidir, eğer bu üç tipin, biyo-grafik- olanın soyutlanmasını ve yazılarından yaşamlarının ve isimlerinin çıkarılması iddiasını paylaşacakları söylenebilirse. Şimdilik, Nietzsche`yi, Ecce Homo`dan bir sahne ile başlayarak okuyacağım. Bu sahnede Nietzsche, özel isimler olmaksızın, maskeler ve takma isimlerin arkasında ilerlemesine rağmen, kendi bedenini ve kendi ismini seyi
Geçiciliğini, hatta hiçliğini veya hiç olmamışlığını anlayan ve kavrayan varlık olmanın çelişkisinden kurtulabilmek için, insan kendini sabitleştirdiği matematik bir denklem kurar ve bu denklemin bütün değişkenlerini sabit saydığı kendi varlığına ve varoluşuna göre konumlandırır. Adeta kendiyle satranç oynayan ve kendi tarafını hep kazandıran yalnız oyuncunun durumunda olduğu gibi. Sonuçta insan ötekine güler, kendine ağlar. Ama bu iki konum, sadece görünüşte zıttır. Bu sanal zıtlık, aynı çemberin üzerinde
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 131 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5