Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48
Hangi mühür varlıktan daha girift ve daha muhteşemdir? Ve hangi kuyu insandan daha karanlık ve daha derin olabilir ki? Hüzün nedir, insan neye hüzünlenir ve hüzün insanı hangi yöne götürür; geçmişe mi, geleceğe mi? Mühür Kuyusu, başarılı üslubu ve müstesna konusuyla insanı geçmişten alıp geleceğe götüren ama hep şimdi ve daima burada gerçekleşen bir oluş, bir yürüyüş, bir serencam. O, hem Son Elçi'nin derin ve güzide örnekliğinin, benzersiz söz ve davranışlarının tanıklığı, hem O'ndan önceki elçilerin kutlu
Avrupa ve Amerika'da 1.000.000 Okura Ulaşan Destansı Masal! "Bir palavracının uydurduğu bir masal, bir neslin destanına dönüşüyor. Melville'in ve Steinbeck'in bayılacağı, okumaya doymayacağı, bir kasabanın moderniteyle mücadelesinin hikâyesi." -Washington Post- "Biz Boğulanlar, daracık kanallardan geniş okyanuslara doğru açılan, zaferler ve mağlubiyetlerle paramparça olan mücadeleler halkasında dünya edebiyat tarihine meydan okuyan bir yapıt. Geniş omurgalı yelkenlisiyle usul usul Tolstoy'a yaklaşıyor!" -Ne
Tükendi
30 yılda yazılan unutulmaz bir efe romanı! Yörük Ali Efe ve Kıllıoğlu Hüseyin Efe'nin "Mor Cepkenliler"i! İzmir'in işgalinden "Milli Mücadele"ye geçiş dönemi, Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir evresidir. Bu dönem, eşraf ile din adamının, yurtsever subay ile aydının el ele verdiği arayış dönemidir. Ve bu dönemin en önemli öznelerinden biri de kuşkusuz "mor cepkenli" Batı Anadolu zeybekleridir. Onlar saf ve gerçek bir yurtseverlikle hareket ettiler. Gecikmeden silaha sarılıp Yunan işgalini durduran, bu mor cep
Tükendi
Doğu illerinde başlayan zorunlu Ermeni göçü, kulaktan kulağa yayılmaktaydı. Kayalık köylüleri haberi Kulağı Delik Musa'dan duyar. Osmanlı'nın savaşı bırakıp, Ermenilerle uğraşması onlara delilik gibi gelir. Hem bu topraklar onların vatanıdır. Bu arada göç yollarında yaşanan olaylar, Muhtar Kör Yusuf'u çok korkutur. Ergen kızların başlarına gelecek tehlikeleri düşünmek bile istemez. Kardeş olarak bildiği bu insanların yaşadıkları felaket karşısında, eli kolu bağlı oturmaz. Köylüyü başına toplar, Ermeni kızl
Tükendi
Bir cihan padişahının, Fatih Sultan Mehmed'in oğlu o. Engin bilgi sahibi, duygulu ve nazik bir delikanlı, hem de cengâver. Gören bir daha bakıyor, kadınlar âşık oluyor. Sarığının altından uçuşan sarı saçları, kılıcı kullanan güçlü kolları... Hele sevgi dolu mavi gözleri... Öyle kusursuz ki, görenler onu masallardaki "beyaz atlı prens"e benzetiyorlar. Ama... Ömrü kısa, aşkları yarım, çocukları ölü, saltanatı yalnızca 17 gün... Cem Sultan her şeyini kaybetti; esir düştü, yalnızlığa mahkûm oldu, çaresiz yalnız
Tükendi
Köşede oturan Binbaşı Ahmet: ?Ağzına sağlık azizim. Bize hem yaşadıklarımızı hatırlattın hem de burada bizi dinleyen gelecek nesillerin ufkunu açtın." dedi. Dizinde oturan Ahmet: ?Atalarımız bu vatan için ne mücadeleler vermiş, esir düşmüş. Acılar cenderesinden geçmişler. Bu mücadeleler sayesinde bu vatan anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğmuş. İnanıyorum ki ülkemiz daha iyi yerlere gelecek, gelmesi içinde elimden geleni hatta daha fazlasını yapacağım. Bizlere emanet edilen memleketimizi her zaman koruya
Tükendi
Annesinin yüzünün sararması, solgun bakışları, gözlerindeki parlaklığın gitmesi, nefeslerindeki tutukluk onu korkutuyor, merhamet ve şefkati, hüzün ve kederi aynı anda yaşıyordu. Annesinin göğüs kafesinde ruhunun çırpındığını görünce Muhammedin yüreği parçalanıyordu. Âdeta güçlü bir el onu lime lime ediyordu. Gördükleri karşısında korkusu daha da arttı ve eğilerek annesine seslendi. Fakat annesi cevap vermedi. Son nefeslerini veriyordu. Başına gelecek felaketi anladığı an yüreğini dağlayan acıyı, içini sara
Ebû Zer evlenmiş ve mescidden ayrılarak kendi evine yerleşmişti. Evine gelip gidenler evde hiçbir şey göremeyince eşyaların nerede olduğunu soruyordu. Eşyalarımızın güzel olanlarını gönderdiğimiz bir evimiz var, diye cevaplıyordu Ebû Zer. Neden hemen o eve taşınmıyorsun öyleyse? Çünkü evin sahibi bizi dâvet etmiyor. Ebû Zer adama bakıyor ve devam ediyordu. Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, hanımlarınıza kulak verip evlerinizi eşya ile doldurmazdınız. Allahtan hep beni meyvesinden istifade edilen bir
Tükendi
Büyük Kıtlık'ın İrlanda'ya taşıdığı yozlaşmanın ve sosyal adaletsizliğin gölgesinden kaçmaya çalışan bir grup insanı yeni bir yaşama ve vatana kavuşturacak 26 günlük bir yolculuğun başrolünde, bordasında ölüm ve ıstırabın kol gezdiği Denizler Yıldızı vardır. 1847 yılında, İrlanda'dan son kez demir alacak Denizler Yıldızı, kasara altındaki onlarca göçmenine ve Birinci Mevki'deki soylu yolcularına New York'ta, geçmişin karanlık gölgelerinden fersah fersah uzak, yeni bir başlangıç vaat ederken, yakalarından d
Tükendi
1975 yılında "Balkan Acısı" adlı romanıyla Peyami Safa ve Millî Kültür Vakfı ödülleri; "Hukuk Çıkmazı" adlı eseriyle Dündar Taşer Armağanı, 1981 yılında Kültür Bakanlığının açmış olduğu 100. Yıl Roman Yarışması'nda "Acılar Masal Oldu" adlı eseriyle ve 1991'de Eskişehir Valiliğinin Yunus Emre Yılı yarışmasında "Yesevili Yunus Çöküş ve Diriliş" adlı romanıyla birincilik ödüllerini kazanan Yılmaz Gürbüz, "Çöküş ve Diriliş" romanında Moğol istilası öncesindeki Anadolu'nun Türkleşmesini ve Ulu Sultan Alaaddin Ke
İki yolcu köprüye yaklaşırken biraz sinirli bir ruh halindeydiler. Güneş batıdaki mavi tepelerin ardında batmıştı ve akşam yıldızının soluk, hafif pırıltısı gökyüzünü belli belirsiz aydınlatıyordu. Louder Bly'yi kolundan yakaladı ve nefesi kesilerek şöyle dedi: Tanrı bizi korusun! Nereden çıktı şimdi bunlar? Daha bir lahza evvel orada değillerdi. Yerden çıktılar." Hayvanınız korkmuş gibi görünüyor, dedi atlı soğukkanlı bir tavırla. Onun sesini duyan Louder dehşet dolu bir çığlık attı. Louder yerinden kal
Tükendi
Taht mücadelesini kazanan mı daha huzurludur yoksa kaybeden mi? Tahta giden yol her daim dikenli olmuştur. Bu yolda yürümek cesaretten daha fazlasını gerektirir. Acımasız bir oyundur bu. Biri mutlaka kaybetmek zorundadır. Oyunu kaybeden için yaşama hakkı yoktur. Osmanlı tarihinde kardeşlerin taht için mücadeleleri pek çok şehzadenin çok genç yaşta hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Ancak çok az şehzade Cem kadar büyük acılara maruz kalmıştır. Konya'da padişah olma hayalleri ile günü gün eden Şehzade Ce
Ahmet Zeki Muslu; Mor Cepkenliler romanının devamı olan Menderes'in İki Yakası'nda, 1919 Temmuz ayı başlarından, 1921 Ekim ayı sonlarına kadar, Güneybatı Anadolu'da, Büyük Menderes Irmağı'nın iki yakasında yaşanan olayları, Aydın Cephesi'nde Yunan Ordusu'na ilk kurşunu sıkan Kıllıoğlu Hüseyin Efe ekseninde anlatıyor. Anadolu'nun en verimli topraklarına can veren, Menderes'in kuzeyine Megola İdea peşindeki Yunanlar, güneyine şapkaları leylek tüylü İtalyan askerleri gelip yerleştiler. Irmağın sol yanında; Kö
Tükendi
Sarışın, pembe yanaklı, yeşil gözleri çakmak çakmak bir kızdı. Afacandı, hemen her şeye el atardı. Ağaçtan ağaca gezmeye bayılırdı. Her şeyi bilirdi sanki. Ben onun yanında çekingen dururdum. Büyüdükçe aramızda bir uzaklık oluştu. O, artık genç bir kızdı, bense delikanlı. İş güç derken çocukluk günlerinin anıları gerilerde kaldı. O gün, kapılarının sövesine yaslanıp benim gidişimi izlemesi içimi bir tuhaf etmişti. Saçları yine uzundu ama artık kumrala dönmüştü. Sürmeli gözleri çok güzeldi. Kirpikleri kaşla
As the midfiwe announces the birth of a girl at the home of a government minister, a bomb exploding at the Istanbul mosque where the Sultan is attending the congregational prayer resounds over the Bosphorus. Râna will grow up amidst the frenzied politics of the fall of the Ottoman Empire and the rise of the Turkish Republic.
Tükendi
Yüzyıllık Hikâye, Balkan Harbi yıllarında İs-tanbul'da tanışıp evlenen bir İngiliz kadın ile Üsküp'ten göç etmek zorunda kalan bir adamın, çocuklarıyla birlikte yüzyıla yayılan hikâyesini anlatıyor. Bir imparatorluk dağılırken ailelerin de dağılabileceğini, vatanını kaybetmiş insanların kültürlerinin de kaybolabileceğini, kültürünü kaybetmiş insanların ise köksüz ağaçlar gibi hafif rüzgârlarda devrilebileceğini görüyorsunuz. Hikâye için kurulmuş sahne, olayları, tarihleri ve etkileriyle tam olarak gerçek. O
Tükendi
Viyana, 1938: Naziler şehri kuşattığında Sigmund Freud'a ülkeden çıkış vizesi ve yanında götüreceği kişilerin bir listesini yapma şansı verilir. Freud doktorunu, hizmetçilerini, onların ailelerini, baldızını, hatta köpeğini seçmesine rağmen kız kardeşlerini arkasında bırakır. Ağabeyleri hayatının geri kalanını Londra'da geçirirken dört kız kardeş Terezín'deki toplama kampına götürülürler. Freud'un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir? O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de ya
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli devlet adamlarından ve divan edebiyatının hikmet dolu gazeller şairi Koca Ragıp Paşa, Sultan III. Osman tarafından ömrünün son yılında sadrazamlığa getirilir. Ama Topkapı Sarayı'nın nüfuzlu kişisi Kızlararağası Ebu Kof paşayı yerinden etmeye çalışmaktadır. III. Osman 1757 Ekim ayının ikinci yarısında ağır hasta olarak yatağa düşer. Söylenenlere göre kendisini bilmemektedir. Servet Taşdelen'in romanında 30 Ekim günü Sadrazam Koca Ragıp Paşa saraya çağırılır. Ona gizlice gel
Tükendi
Çok yakında Liev Schreiber ve Jaden Smith'in başrollerini paylaştığı Hollywood filmiyle beyaz perdede! Washington Post, Publishers Weekly ve Oprah Magazine tarafından yılın en iyi 10 kitabından biri seçildi! Henry Shackleford, 1856 yılında kölelik yanlısı ve kölelik karşıtı güçlerin savaş alanına dönüşen Kansas bölgesinde yaşayan köle bir çocuktur. Bir gün kölelik karşıtı efsanevi isim John Brown bölgeye gelir ve Brown ile Henry'nin sahibi arasında tartışma çıkar. Tartışma kısa sürede şiddete dönüşür ve Hen
Tükendi
Mekkenin o eşsiz saadet devrinin arifesinde sâkinleri içinde en heybetli yiğitlerinden biri şüphesiz Hamza idi. Tabiat olarak, avı ve macerayı, yiğitliği sever, durgun bir hayattan hiç hoşlanmazdı. Av dönüşü Kâbeye kavuşmak, onu tavaf etmek ayrı bir haz verirdi ona. Nedendir bilinmez, içinden bir şeyler kopar, yüreğindeki yağlar erirdi tavaf ederken. Hamzanın bu avdan dönüşteki tavaf manzarası görmeğe değerdi, zira dağlara baş eğmeyen bir yiğit olan Hamzanın bu mütevazı tavrı onun kadar yiğitliği olmayan
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48