Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 199 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Çağdaş agonistik politika, iktidar ve çatışmanın insanlar arası (siyasal) ilişkilerdeki kurucu ve düzenleyici niteliğinden haraket eden yani agon'u esas alan ve bu iktidar ve çatıoşma gerçeğine rağmen demokratik bir birlikte yaşam imkanının mevcudiyeti üzerinde ısrarla duran geç modern bir siyasal düşünce hareketidir.
Tükendi
Batı düşüncesinde Nietzsche'nin ünlü "Tanrı öldü, onu biz öldürdük" deyişiyle Tanrı'nın ölüm ilanının verilmesinin ertesi "insanın Tanrı tarafından değil de politik eylemle kurtuluşu mümkün müdür?" sorusu modern politik teorinin kalbine yerleşti. Bu sorudan hareketle ortaya konan Kurtuluş Teolojileri Batı'nın çağdaş entelektüel dünyasının en popüler meselelerinden birisidir. Günümüzde politika ile dinin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği sorusu, "sahici dindarlık" ve "Mesihçilik" meseleleri, düşünü
Tükendi
"Özgürlük teorisi üzerine global tartışmalarda Mehmet Kocaoğlu'nun dahil olduğu Türk akademisyenlerin ağırlığı her geçen gün artmaktadır. Yirminci yüzyılın en önemli filozoflarından biri üzerine Mehmet Kocaoğlu tarafından kaleme alınan bu metin, Robert Nozick'in adalet teorisine ilgi duyanlar için faydalı olacaktır." -David Schmidtz, Kendrick Felsefe Profesörü, Arizona Üniversitesi- "Nozick'in modern siyaset teorisinin başat kavramları olarak özgürlük, devlet, anarşi, birey, haklar ve yükümlülükler üzerine
Tükendi
"Rawls, yirminci yüzyılın son otuz yılında batı dünyasındaki siyaset felsefesinin gündemini belirlemiştir. Arizona Üniversitesi bünyesinde yer alan Özgürlük Felsefesi Merkezi'nin (Center for Philosophy of Freedom) önemli dostlarından biri olan Mehmet Kocaoğlu tarafından kaleme alınan bu kitap, Rawls'ın siyaset felsefesinde yarattığı etkiyi başarılı ve akıcı bir dille açıklamaktadır." -David Schmidtz, Kendrick Felsefe Profesörü, Arizona Üniversitesi- "Mehmet Kocaoğlu, Rawls'ın ahenksiz ve parıltısız metinle
Tükendi
Bu kitapta, Marksizm üzerine tartışmaların birçoğunda görüldüğünden farklı bir Lenin tablosu sunulmaktadır. 1914-1915 yıllarında kaleme aldığı Hegel Defterleri'ne yakından bakılarak, Lenin'in 1914 sonrası çalışmalarının, özellikle diyalektikle ilgili çalışmalarının, onu, ortodoks Marksistlerden çok Hegelci ya da 'Batılı' Marksistlere daha yakın kıldığı savunuluyor. Çalışma, Lenin'in Marksizmi ve genel olarak Marksist teori hakkında bir tartışma açma girişiminde bulunurken, Lenin'in düşüncesini dostça olmakl
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
Hannah Arendt, cevaplar vermektense soruları kışkırtan bir düşünür olarak pek çok çağdaş politik tartışmaya ilham vermiştir. Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Arendt, Adolf Hitlerin yönettiği Nazi Almanyası döneminde Yahudilerin maruz kaldığı zulüm ve katliamın canlı tanıklarından ve mağdurlarından biri olmuştur. Bu durum onun içinde yaşadığı politik düzen üzerinde kafa yormasının, fikir ve kavramlar üretmesinin en önemli faktörlerinden birisidir. Ortaya koyduğu eserler, içinde bulunduğu siyasi
Tükendi
Defterler 1880-1882 yılları arasında Karl Marx tarafından tutulmuş, 1883 yılında ölümüyle yarım kalmıştır. Bu kitapta da görüldüğü gibi, Marxın elyazmaları bugüne kadar özgünlüğü korunarak aktarılmıştır. Friedrich Engels Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni kitabını yazarken bu elyazmalarından yararlanmıştır. Marxın kendi etnoloji çalışmalarının da bulunduğu alıntı defterleri ancak bir sonraki nesil tarafından araştırılabilmiş ve gündeme getirilmiştir. Marx ve Engelsin toplu eserlerinin editörü, Marx
Tükendi
Seçkin bir siyaset felsefecisi olan Galston, kamu görevinde bulunmuş olmasının da verdiği tecrübe ile zenginleştirdiği bu kitabında, akademik ve kamusal hayatı süresince kendisini meşgul eden temaları bir araya getirerek geliştirir. Temel tezi, tekçi olmaktan ziyade çoğulcu; müstakil veya siyasal olmaktan ziyade kapsamlı olan bir siyaset teorisinin savunusu üzerine şekillenen bu kitapta Galston, değer çoğulculuğunun bir versiyonunu savunarak bunun liberal siyaset türüne ahlaki destek sağladığını ileri sür
Tükendi
Marx Artı-Değer Teorileri'ni Ocak 1862-Temmuz 1863 arasında yazdı. Bu çalışma, Marx'ın Zur Kritik der Politischen Îkonomie [Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı] başlıklı, oylumlu 1861-1863 elyazmasının bir bölümüdür; Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı'nın 1859'da yayınlanan ilk kısmını izlemek üzere yazılmıştır. 1861-1863 elyazması 23 not defterinden ve 1472 sayfadan oluşur; toplam uzunluğu, yaklaşık 200 basılı formadır: Henüz kaba bir taslak ve tam olmamakla birlikte, Kapital'in dört cildi arasında, sis
Tükendi
İstanbulda doğan bu toplumsal hareket korkusuzca desteklenmelidir ve yine bu nedenle bu hareket direnmekle yetin¬memelidir: Bilgilerin ve bir taraftan tinsel olana çağrıda bulunup diğer yandan tüm tinsel hayatın yıkımını hızlandıran bir iktidarın temel zafiyetinin altını çizen zihnin savunusu için bir söylem geliştirilmelidir. Bernard Stiegler Ölüm, hayata dayanamaz. Karanlık, ışığı hoş görmez. Kış soğukları, baharın gelişinden nefret eder. Fakat hiçbir oyun oynanmadı, hala hiçbir şey kaybedilmedi. Boğazın
Yirminci yüzyılı düşünmeye nereden başlayabiliriz? Onu biçimlendiren düşünceler, olaylar, kişiler toplamına nasıl anlam verebiliriz? Onun başarılarını ve dehşetini zihnimizde nasıl açık seçik bir senteze ulaştırabiliriz. Verdun ve Hiroşima'nın, holokost ve İsrail'in, Hitler ve Stalin'in, Keynes ve Hayek'in, Sartre ve Aron'un, Reagan ve Gorbaçov'un dünyalarını nasıl anlayabiliriz? Daha önemlisi bunlardan nasıl bir ders çıkarabiliriz? Yirminci Yüzyıl Üzerine Düşünceler'de tanınmış tarihçi Tony Judt bu soru
Tükendi
Friedrich A. Hayek'in Kölelik Yolu (The Road to Serfdom) adlı eseri 1945'te ilk yayınlandığı zaman, eleştirmenlerce John Stuart Mill'in ünlü Hürriyet Üstüne (On Liberty) adlı eseriyle eş tutuldu. Eldeki çalışmada Profesör Hayek bize, alan ve soluk îtibâriyle daha çok Milletlerin Zenginliği'ne (Wealth of Nations) benzer şekilde, özgür toplumun ilkelerinin pozitif bir ifâdesini sunmaktadır. Genel okuyucuya yönelik yazılan Özgürlüğün Anayasası (The Constitution of Liberty) Batı uygarlığının gelişmesine kılavuz
Tükendi
... Tarihin barışçıl sonunun gelip çattığını söyleyemeyiz. Tam aksine kargaşa, şiddet ve adaletsizliğin hâkim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kolektif eylemlerimiz için yeni simgesel biçimler yaratmak zorundayız. Bunu yirminci yüzyılda olduğu gibi bir küresel olumsuzlama ve nihai savaş bağlamında yapamayız. Kendilerini bir yığın çatışmayla kuşatılmış yerel bağlamlarda olumlayan yeni hakikatlere kulak vermek zorundayız. Yeni bir güneş keşfetmeliyiz başka deyişle, yeni bir fikir dünyası. Wallace Stevensın dedi
Tükendi
İktidar olgusu; ilkel insan gruplarının "toplum" hâline dönüşmesindeki temel etkendir. Doğadaki serbest birey "iktidar"ın siyasi erkiyle belirli bir düzene bağlanır ve toplumsal bir varlık hâlini alır. Tarih boyunca, çeşitli ihtiyaçlar dâhilinde sayısız devlet kuruldu ve yıkıldı. Bu durum belirli bir tarihsel ilke çerçevesinde gerçekleşti. Charles Zarka bu ilkeyi; siyaset bilimi, siyaset felsefesi ve siyasi tarih disiplinlerinin verileriyle ele alıyor; Rönesans, Aydınlanma ve modernizm süreçlerinde sınayar
Tükendi
Bu inceleme, Orta Çağ'ın geniş dünyasından devlet ve siyaset felsefesi bağlamında devletin kurduğu yüzlerce ilişkiden ve siyaset felsefesinin temel kavramlarından olan devlet raiyyet ilişkileri düzleminde vaki olan veya olmayan liyâkat kavramının tetkikî, liyâkatin cari olduğu ortamda devletin gösterdiği mükâfat karşılığının ya da tam tersi cezanın epistemolojik zeminden öteye iyilik ve kötülük problemi dâhilinde ele alınması, ontolojik bir zemine taşınması ve değer felsefesi bağının da kurulması ile ortaya
Tükendi
Makinelerin Alacakaranlığı, uygarlık krizini ve bu krizden çıkış yollarını ele alan çeşitli makalelerden oluşmaktadır. Gelecekteki İlkel adlı kitabından aşina olduğumuz John Zerzan, bu çalışmasında savaş, toplumsal cinsiyet, kent, gürültü, sembolik kültür gibi uygarlığı yaratan temelleri tek tek ele alıyor. Böylece bizi, çağdaş yaşamın vazgeçilmez bileşenleri olarak kabul edilen bu olgulara yeniden bakmaya, ve bu alacakaranlıktan çıkışın imkânları üzerine düşünmeye sevk ediyor; önsözde de dediği gibi, "vars
Tükendi
Thomas Hobbesun yaşadığı dönemde Britanyada iç savaş yaşanmakta, gelişmekte olan ticaret burjuvazisi parçalı iktidar yapısından rahatsız olmakta, pazarın bütünleştirilmesi y.nünde talepler dile getirmekteydi. Feodal aristokrasinin dağıttığı ve yerelleştirdiği iktidarın tek elde toplanması bu dönemde gündeme gelmişti. Hobbes bu ihtiyacı De Cive (1647) ve Leviathanda (1651) teorileştirirken, bugün modern devlet olarak tanımladığımız yapının temellerini atan yazarlardan biridir. Hobbesun düşüncesinde egemenlik
Tükendi
Politika, Aristoteles'in siyaset felsefesiyle ilgili eseridir. Aristoteles'in tarihsel açıdan en önemli eseri olan Politika, Yunanistan'daki kent devletlerinin anayasalarının açıklandığı bir kaynaktır. Aristoteles, bu amaçla, ilk olarak tüm kentlerin anayasalarını bir araya toplamıştır. Filozof bu eserinde devlet topluluğunun nasıl biçimlenmesi gerektiğini anlatır. Mutluluğa, en yetkin toplum olan sitede erişebileceğine inandığı için, aileden başlayarak tüm insan topluluklarını inceler. Ardından çeşitli an
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 199 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9