Bu çalışmanın 1. cildinde Türkiye ekonomisinin 1958´den 12 Eylül 1980 tarihine kadar olan dönem incelenmişti. Elinizdeki ciltte, Türkiye ekonomisinin, uzun bir süre aralıklarla ABD´nin ve onun etkisindeki IMF ve Dünya Bankası´nın buyruklarıyla yönetildiği 1980 ile 2002 arasındaki dönem incelenmektedir. Kamuoyunun bilmediği ya da resmi tarihe başka şekilde geçmiş gerçekler de bu kitapta anlatılmıştır. Kitapta yer alan bazı konu başlıkları şunlardır: 24 Ocak Kararları Özal Dışında Dizayn Edilmiştir… Ekonomid

Batılılaşma politikasının sonucu olarak, aldığımız pek çok kavram gibi devlet kavramı da araştırılıp düşünülerek alınmamış, olduğu gibi kopya edilmiştir. Çünkü Batılılaşma, Batıya benzeme olarak kabul edilmiştir. Jakoben zihniyetin devlete hakim olması, devletin her şeye müdahale etmesi ve millete istediği formu verebilmesi sonucunu doğurmuştur. Böyle olunca, başta bürokrasi olmak üzere, bir kısım aydınlar kadrosu devlete ortak olup devletin yanında yerini almıştır. Bu ise, devletle milleti karşı karşıya g

Ankara´nın, Türkiye´de modern kentleşmenin vitrini olarak tanzim edilmesinin üzerinden on yıllar geçti. Vitrin eskidi, kıyafetler epridi, dekor yıprandı, mankenlerin kolu bacağı koptu. Funda Şenol Cantek´in derlemesi, Ankara´nın heyecanlı modernleşme tarihi içinde ´düşkünleşmesi´ hakkında bir kitap. Bu sürecin, belirli mahallelerde, mekânlarda kendine mahsus çehrelere bürünen değişik tarihsel uğrakları ve görünümleri hakkında... 19. yüzyıl Ankara´sında mahalleler ve gündelik yaşam (Zeliha Etöz) 1957 sel fe

Ülke ekonomisinin kalkınmasında önemli bir fonksiyonu olan Uluslararası deniz ti-cari taşımacılığında doğru hedefleri seçebilmenin ve isabetli kararlar verebilmenin, ön-ceden yapılmış araştırma sonuçlarının değerlendirilmesi ve mevcut bilgi birikiminin kul-lanılması ile mümkündür. Ülkemiz ekonomisinin geliştirilmesi için uluslararası deniz ti-careti gibi önemli bir döviz kazandıran imkânlarından yararlanmak ve bu yolda milli bir politika tespit etmek zorundayız. Eserde temel bir araştırma sorusuna cevap ver

Türkiye´nin en deneyimli iktisat uzmanlarından ve yazarlarından Arslan Başer Kafaoğlu´nun kaleminden bir dönemin kapsamlı analizi.Türkiye ekonomisinin 1958-1980 döneminin, birinci elden tanığının kaleminden tarihi. Refah ve gelişme dönemlerini izleyen bunalım dönemleri... Tam da "ekonominin iyi gittiği sanılan dönemlerinde" ortaya çıkan krizler... Bu "iyi" yılların bunalım doğurucu mekanizmaları... 1958 devalüasyonu... 1963´te girilen "Planlı Dönem´´li mutlu yıllar... Türk Planlamasının yöntemle

Karabük Demir-Çelik Fabrikalarının özelleştirilmesi, özelleştirmenin sosyal boyutunu gündeme getirmesi bağlamında, 1980´li yıllardan beri Türkiye´de tartışılmakta olan özelleştirme yöntemleri arasında yegâne örnektir. Çalışanların hisse sahipliğinin, mülkiyet ortaklığının bir özelleştirme yöntemi olarak benimsendiği bu modelin, çalışanlar ve endüstri ilişkileri açısından birtakım olumsuz etkileri izale edebileceği, sendikacılık ve özellikle toplu pazarlık anlayışında değişime yol açarak, çalışma barışının

"Türkiye´de yaşanan ekonomik çöküşün gerçek nedeni; ekonomimizi, çıkar çevrelerine ve emperyalist güçlere bağımlı ekonomistlerin ve politikacıların yönlendirmeleridir. Çare, halkımızın ve aydınlarımızın yeniden bilinçlenmesindedir," diyen Vural Savaş bu kitabında; çağdaş dünyayı, küreselleşmeyi, başka bir deyişle yeni emperyalizmi, ekonomik çöküşümüzün nedenlerini ve kurtuluş çarelerini derinliğine inceleyen gerçek aydınlarımızın ve vatansever yazarlarımızın bir kısmını okurla buluşturuyor. (Arka Kapak)

Dünya ve Türkiye hızlı bir değişim süreci yaşıyor. Ancak "değişim" kavramına yüklenmek istenen olumlu çağrışıma rağmen değişim her türden olumlu, olumsuz etkiyi içinde barındırarak gelişiyor. Geniş kitleler için daha fazla sefalet anlamına gelen küreselleşme, kimileri için kârlı yeni fırsatlar sunabiliyor. Türkiye'de sendikal mücadelenin etkinleştiği bir dönemin sonunda dahi gelir dağılımının bozulmaya devam ettiği ortaya çıkabiliyor.

İktisat Politikaları birbirleriyle karşılıklı etkileşim halindedir. Uygulamada karşılaşılan İktisadi zorluklar politikaları ve onlara esas teşkil eden teorileri belirlemede etkili olmaktadır. Bu nedenle bir ekip çalışmasının ürünü olan bu kitapta para maliye ve uluslararası iktisat politikalarının her üçü birden ele alınmıştır. GATT´ın yerini Dünya Ticaret Örgütü´nün alması gibi kurumsal değişmeler, bölgeselleşme hareketleri, yabancı sermaye girişleri, iktisat teorisi ve büyüme stratejisi arasındaki ilişkil

"Kitap, Türk dış politikasının kronolojik bir dökümü ya da Türk diplomasisinin tarihi değil. Yazılış amacı, somut dış politika olaylarının içinde tutarlı biçimde çözümlenebileceği bir kavramsal analiz çerçevesi kurmaktı. Buna ek olarak, Türk dış politikasının tarihsel planının ana hatlarını, eleştiri imbiğinden süzülmüş bir geniş hülasasını vermek istedim okura. Bunu da, dış politikayı, iktisadi ve toplumsal gelişmelerle olan bağlantılarından koparmadan, sosyal tarihle belli bir dengede işleyerek, yapmaya ç

... Hizmet ekonomisi alanında en çok tartışmaya neden olan Gershuny´nin self-servis teorisi de ayrıntılı bir biçimde ve eleştirileriyle birlikte birinci kısımda ele alındı. Burada, hizmet kesimindeki dinamiklerin önemli bir kısmının açıklanmasında aydınlatıcı ipuçları sunan teknolojik değişmelerin ve organizasyonel yeniliklerin rolüne ve hizmetlerin uluslararası ticarete konu olabilirliği ile ilgili hususlara da yer verildi. İkinci kısım hizmet üretiminin organizasyonuna ayrıldı. Bu kısımda hizmet üretimin

Sosyal gerçekliği bir labirent olarak tanımlayacak olursak, bu labirent hakkında edinebileceğimiz en anlamlı bilgi, onun kendi içinde sürekli farklılaşan dehlizleri, açmazları olduğunu kabul etmek olacaktır. Bu söylenenler kesinlikle bilinemezci bir bakışın ürünü değil, tam tersine bilme biçiminin özgürleşmesi sonucunda, labirentin dehlizleri içinde özgürce hareket etme yeteneği kazanma anlamına geliyor. Elimizi kolumuzu, düşünsel yeteneklerimizi bağlayan disiplinlerin sınırlandırılmış yapısına karşılık

"Mikroekonomik Analize Giriş", yıllardan beri okutmaya çalıştığım Mikro İktisat dersi için hazırlanmış ders notlarının birleştirilmesi suretiyle ortaya çıkmış bir çalışmadır. Hacmini dar tutarak içeriğini yoğunlaştırmaya gayret ettiğimiz bu çalışmada tekrarlardan kaçınmaya da özel bir gayret sarfettik. Konunun anlaşılmaması endişesiyle sunulan "mesela" türünden düzenlemelere kitapta yer vermeyip, öğretenin dersteki insiyatif alanını geniş tuttuk. Çalışmada, anlamayı kolaylaştıran geometrik analizlere dayanm

Uzman bir yolcunun gözünden Türkiye iktisadının son iki yılının seyir defteri.

Kayıt dışı ekonomi, gerek iktisatçıların gerekse politikacıların sürekli tartıştığı ve zaman zaman da zıt görüşlerin öne sürüldüğü bir sorundur. Bir grup, kayıt dışı ekonominin varlığını ve artmasını ekonomi için önemli bir sorun olarak nitelendirirken; diğer grup, kayıt dışı ekonomiyi "sosyal bir supap" olarak nitelendirmektedir. Ülkemizde de kayıt dışı ekonomi son yıllarda, iş çevrelerinde, meslek kurluşlarında, ekonomik ve idari çevrelerde en çok konuşulan ve tartışılan konulardan biridir. Bu kitapta, Ka

"Devrimci sınıf eylemliliği ve toplumsal hareketlerin bütünsel çözümlenmesinden elde edilen stratejik anlayışa yönelmesi, sosyalist örgütlenmeler için iki açıdan sorun olmaktadır. Bir yandan, hitap edilenin yakın deneyimlerinin kapitalist sistemle bağlantısının kurulması, öte yandan da örgütlenmiş işçilerin örgüt içinde eğitilmesi gerekmektedir. Bunlara kendi sınıfının bilinçli öncü savaşçıları olarak, günlük mücadelede sınıf kardeşlerine mücadelenin doğru yolunu göstermek görevi düşmektedir. Örgütlü işçil

Özelleştirme Yöntemleri ve Sorunlar Kriz, Devlet Müdahalesi ve Özelleştirme Mali Bunalım, İktisat Siyasası ve Özelleştirme Özelleştirme ve Sermayeyi Tabana Yayma Aracı Özelleştirme ve Sendikalar Türkiye´de Özelleştirme Türkiye´de Özelleştirmenin Gereği ve Nedenleri Kamu Sektörü Özelleştirme ve Etkinlik Özelleştirme Söylemi ve Gerçekler

İstikrar programları ve bunların neticeleri ülkelere göre çeşitli farklılıklar göstermektedir. İstikrar programlarının temel amacı ödemeler dengesi açığının kapatılması yani ülkenin kendi dövizini yaratabilir durumda olması ve enflasyonun kontrol altına alınmasıdır. Kitapta stabilizasyon politikalarının etkileri açısından teorik bir çerçeve çizilmiş ve daha sonra ülkeler bazında analizler yapılmıştır. Gelişmişlik düzeyi ve istikrar politikaları uygulamasının parellellik gösterdiği 4 ülke (Arjantin, Meksika,

Genel Ekonomik Görüşler, * Serbest Pazar Ekonomisi,* Ekonomik Kalkınma ve Kalkınma Stratejileri, *24 Ocak Kararları ve Özal Hükümetlerinin Ekonomi Politikaları, *Gelir Dağılımı, *Vergi Politikası, *Para ve Faiz Politikası, *Kur Politikası ve Konvertibilite, *Dış Borçlar ve İç Borçlar, *IMF Politikaları, *Sermaye Piyasası, *Özelleştirme, *Kamu İktisadi Teşebbüsleri, *Ekonominin Demokratişleştirilmesi, *Ekonomik Politikaya İlişkin Bazı Öneriler, *Çeşitli Ekonomik Konular.