Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 546 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Bu çalışma, Türkiye'de tek-parti dönemine (1923-46) ilişkin literatürdeki farklı yaklaşımlara teorik ve metodolojik açılardan bakmayı, söz konusu literatürdeki çalışmaların karşılaştırmalı bir analizini yaparak Türkiye siyasi tarihinin bu kritik dönemine yönelik farklı yaklaşımları tasnif etmeyi hedeflemektedir. Bu yapılırken, tek-parti döneminin kurucu momentleri, aktörleri, temel meseleleri ve tartışmaları, incelenen her bir yaklaşımı temsil eden çeşitli yazarların elde ettikleri bulgulara göre okunmakta
Tükendi
Elinizdeki kitap belli bir konu dağılımı gözetilerek seçilen yazılardan oluşmaktadır. Yazıların yazıldığı dönem, Türkiye'nin içinden geçtiği zorlu bir sürece denk geliyor. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'den sonraki süreçte, siyaset kurumu ve siyasetin ülkeyi yönetmesine tahammülü olmayan vesayet kurumları arasında hepimizin aşina olduğu bir mücadele sürüp gitmekteydi. Bu kez yöntem de aktörler de değişmiş ve çeşitlenmişti. Bir şey yaklaşıyordu ve ne o şey ne de o şeyin büyüklüğü hakkında kimsenin tam
Türklerin son iki asrı bütün Doğu dünyasında ve Balkanlarda dikkatle gözden geçirilmesi gereken büyük bir tarihî yolculuktur. Bu nedenle de Dünya Tarihinin önemli bir parçasıdır ve dikkatle üzerinde durulmalıdır. İLBER ORTAYLI İsmail Küçükkaya sordu, İlber Ortaylı tüm içtenliğiyle cevapladı ve ortaya Türkiyenin geçmiş ve geleceğiyle ilgilenen her okurun mutlak okuması gereken bir başucu kitabı ortaya çıktı... CUMHURİYETİN İLK YÜZYILIna yeni devletimizin yapı taşlarının döşendiği Osmanlı İmparatorluğunun
Tükendi
Bilindiği gibi genler, insanların önceki nesillerden devraldıkları ve birçok davranışının oluşumuna etki eden biyolojik birimdir. İnsanların nesiller boyunca elde ettiği tecrübeler genler yolu ile sonraki nesillere aktarılır ve insanlar genlerinde bulunan bu bilgilerle, çoğu zaman bilinçsiz biçimde, yani refleks olarak tepki verirler. İnsanlar gibi toplumların da ortak bilgileri, değerleri, özellikleri, hafızalarında sakladıkları tecrübeleri bulunmaktadır. Bunları çözebilen kişiler veya oluşumlar, o toplum
Tükendi
2002 yılından başlayan ve 2010'lu yılların başına kadar devam eden süreçte Türkiye, önemli kazanımlar elde etti. Ancak takip eden yıllarda içerde ve dışarda yaşanan gelişmeler, ülkenin gündemini bir anda değiştirdi. Ne oldu? Niçin bir anda şartlar değişti ve Türkiye kendisini artık tarihe gömdüğünü düşündüğü çatışmaların içerisinde buldu? Sonunda söylememiz gerekeni en baştan söyleyelim ki; yaşanan sürecin dinamikleri ne olursa olsun, temelde yatan sebep/korku, Türkiye'nin kendisine biçilen sınırlarla yeti
Tükendi
Cumhuriye sonrası yok sayılan anadolu insanının dindar kitelerin yeniden güven duygusuna sahip olması ve yeni girişimcilik ruhu kazanmaları merhum Erbakan'ın dinç,özgün, aykırı ve devrimci duruşu ile başlamıştır. Samimi bir iman ile rabbine bağlanan erbakan ibadet aşkı ile mücadele etmiş her türlü zorluğakarşı inanılmaz bir metanetle karşı koymuş asla pes etmemiş ve büyük bir kararlılıkla yoluna devam etmiştir.
Tükendi
Hükûmet sistemimizi baştan sona değiştiren bir Anayasa değişikliği halkoylamasına sunuldu. 16 Nisan'da oylayacağız. Bu Anayasa değişikliğini hazırlayanların Türkiye'ye "başkanlık sistemi" getirmek iddiasıyla yola çıktıkları herkesin malûmu. Ne var ki halkoylamasına sunulan sistemin başkanlık sistemiyle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Çünkü başkanlık sistemi bir kuvvetler ayrılığı sistemidir. Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme organları birbirinden bağımsız olarak seçilir ve birbirinden bağımsız olarak
Tükendi
Hiçbir anayasa boşlukta durmaz. Ait olduğu ülkenin toprağından çıkar ve o toprağın niteliklerini barındırır. Yeşerdiği ülkede hangi sınıfın hâkim olduğu ve diğerleriyle ilişkisi, o ülkenin siyasal kültürü, tarihi, ekonomik ve kültürel gelişmişlik seviyesi, yaygın inanç ya da inançlar, anayasanın sözcükleri ve onların yorumlanması üzerinde belirleyici olur. (...) Buradan evrensel hukuk kural ve ilkeleri olmadığı, olamayacağı sonucu çıkmaz elbet. Birkaç bin yıldır tarih içinde oluşan ve çeşitli isimlerle adla
Tükendi
Türkiye 1989'dan sonra dünyada ve iç siyasette yaşananlar bakımından tam manasıyla bir cephe ülkesi oldu. Seçim sonuçları, Müslümanlar arasındaki ilişkiler, Kürt meselesi, Filistin sorunu, askeri darbeler, küresel kuşatma ve daha pek çok olay bu çerçevede anılabilir.  Aslında bunların bir kısmı bugün çok daha yakıcı bir hal almış durumda. Buna karşın kaynaklara dönüşü, rüşd sahibi olmayı, özellikle çağdaş dünyada maruz kaldığımız durumlarda unutulan ya da ihmal edilen Hz. Âdem'in tavrı gibi çıkış yolunu gün
Aliya İzzetbegoviç'in kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplardan bir kısmından oluşan Geleceği Yenilemek, onu mücadele ve düşünce hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Zira burada hem hayatı hem bir ahlaki mesele olarak Bosna mücadelesi hem de İslâm dünyası üzerine söylediklerini görmek mümkün.  Bu yüzden de kitap bir İzzetbegoviç seçkisi olarak okunabilir. Kitabın bu niteliği, İzzetbegoviç'in fikri ve siyasi mücadelesini kavramaya dönük çalışmalarda onu öncelikli kaynaklardan biri haline g
Şüphesiz o kahramanları, liderleri yetiştiren de Türk milletidir. Mete Hanlar, Bilge Kağanlar, Tuğrul Beyler, Alparslanlar, Melikşahlar, Osman Gaziler, Murat Hüdavendigarlar, Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler, Atatürkler, Alparslan Türkeşler... Burada saymaya yer bulamayacağımız daha pek çok lider... Sayın Devlet Bahçeli işte bu tarihsel ve sosyolojik sürecin en güçlü temsilcisi olarak karşımızdadır. Siyaseten O'nun karşısında olanların bile saygı duyduğu, "devlet adamlığı ciddiyetini" O'nunla hatırladığı bir
Tükendi
"İslamî bir tabir olan ‘cihad' sözcüğü iddianamede açıklandığı gibi kısaca; hakkın hakimiyeti için yapılan mücadele demektir. İslamı hakim kılmanın yolu cihaddır. İslamî kurallara göre cihad etmek; namaz kılmak, oruç tutmak gibi zorunlu bir akidedir. Bunun için yeri geldiğinde can ve mal feda edilmelidir. Cihadın yolu yapılan açıklamalar doğrultusunda öz bir deyimle hakkın tebliğidir. Yani, İslamı insanlığa anlatmaktır." ...Hakkı tebliğ yani davayı anlatmak tatlı dil ve güleryüzle yapılmalıdır. Bunun için
Pek az siyasal teorik eser 1916 yılında Lenin tarafından yazılan "Emperyalizm: Kapitalizmin En Yüksek Aşaması" eseri kadar "fiziksel güce" ve yeri göğü inleten etkiye sahip olmuştur. Elbette Lenin eline kalemi alıp "Emperyalizm"i yazdığından beri geçen 100 yılda çözümlediği dünyadaki durum inanılmaz şekilde değişti, bugüne gelinceye kadar sayısız aşamalardan geçerek gelişti. Bu durumda bile "Emperyalizm"in ana tespitlerinin halen geçerli olduğunu ve doğrulandığını görmek dikkate değerdir. Broşürün bazı bö
Tükendi
Modern Cumhuriyet'in seksenini aşmış ve devirmiş olgun döneminde bile, halk katında gelişen dinsellikle seçkinler arasında rağbet bulan dinselliğin, zaman zaman gerçekleştirilen mübadele ve müdahalelerle şekillendirildiğine ilişkin kanaat neredeyse tamdır. Bu nedenle genel olarak tek partili ve çok partili hayat dönemlerini esas kabul etmek üzere, başta İstiklal Mahkemeleri, Takrir-i Sükun dönemi ve farklı gerekçelendirmelerle tanımlanan bir dizi müdahalenin (27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980), s
Tükendi
Kültür tarihimizin hemen her dalında bir dönüm noktası ve geniş anlamda bir kültürel değişme dönemi olarak nitelenen Tanzimat, Türkiye'ye laiklik anlayışının girmesi ve Modern Türkiye'nin laik temellerin oluşmasında etkin bir role sahiptir. Bu durumda Tanzimat Dönemi, Türkiye'de din-Devlet ilişkisi açısından bugün gelinen noktayı siyasî ve sosyolojik düzlemde anlayabilmek ve izah edebilmek için önemli bir dönemeç olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye'nin Laikleşme Serüveninde Tanzimat bu dönemeci anlama çaba
Banu Avar her zamanki gür sesiyle Kuvayi Milliye ruhuna çağrı yapıyor! Bu kitapta, Türkiye tarihinde büyük önem taşıyan son üç yılın notlarından seçmeler bulacaksınız... Türkiye'nin sokulduğu 'deli gömleği'nde nasıl çırpındığını, iktidarın ve sahte 'muhalefetin' aynı gömleğin içinde olduğunu, Amerika'nın 'Arap Baharı' ve 'Kürt Baharı' harekâtını; Suriye'nin düşmesinin Türkiye'nin düşmesi demek olduğunu ve Türkiye'yi cinnete iteleyenlerin nihai hedeflerinin, onu intihara sürüklemek olduğunu okuyacaksınız...
Toplumda kavga ve nefret var! Ülkenin insanları ikiye bölünmüş gibi... Kimse karşıt görüşe tahammül edemiyor. En ufak bir tar­tışmada bile taraflar birbirlerine parlıyor, hırlıyor! Ülkeyi birlik ve dirlik içinde tutması gereken si­yasetçiler de, kutuplaşmayı bizzat körüklüyorlar! Bir ülkenin insanları karpuz gibi ikiye bölünür mü? Acı ama gerçek! Bizde bölündü maalesef! Dilerim bu böyle devam etmez ve aklın yolu galip gelir. - Rahmi Turan
Tükendi
Bu çalışmada da hem geçmişe dönük bir durum tespiti yapmak, hem tarihe tanıklık etmek hem de sonraki yıllara veri oluşturmak amacıyla dönemin belli yönleri inceleme konusu yapılmıştır. Çalışma değişik üniversitelerde görev yapan farklı disiplinlere mensup akademisyenlerin alanlarıyla ilgili olarak yazdıkları bölümlerden oluşturulmuştur. Dönem kitaplarını yazmak yazarları taraf ve muhalif olma gibi bir durumla karşı karşıya getirme tehlikesi taşısa da bu çalışmaya katkı koyan yazarlar hazırladıkları bölümle
Tükendi
Son yıllarda Türkiye'de ve Ortadoğu'da yaşanan hareketlenme, isyan, direniş dalgası hakkında çokça konuşuluyor. Türkiye'nin dünyanın ağa babalarına "Dünya beşten büyüktür" çıkışları ve nihayet AB/D'ci darbe girişimine karşı 15 Temmuz 2016 kıyamı emperyalizmin "büyüsünü" bozan, dengelerini sarsan ümmetin topyekûn dirilişinin ayak sesleri olarak okunmalıdır.  Abdullah Yıldız'ın kaleme aldığı bu kitap, İslâm âleminde özellikle de Türkiye'de son dönemde yaşananları etraflı bir tarihsel-politik değerlendirmenin
"Bu çalışmanın en temel sorularından biri sosyalistlerin orduya bakışının Türk solunun yapısı, gelişimi ve sonuçta zayıflamasının dinamikleri hakkında bizlere bir veri sunup sunmayacağıydı. Ben sunduğunu düşünüyorum. Araştırmada ortaya çıkan önemli sonuçlardan biri, ordunun rolüne dair değerlendirmelerin sol içerisindeki temel ayrışma noktasını oluşturduğudur." Sosyalist devrim hemen mi olmalı, yoksa henüz vakit erken mi? Devrim mücadelesinin öncü kuvveti "eli nasırlılar" mı olacak, yoksa "zinde kuvvetle
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 546 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4