Özellikle son elli yıl içerisinde, Batı'da, dinin sosyal davranışlar üzerinde nasıl bir etkide bulunduğu meselesi yoğun araştırmalara ve tartışmalara yol açmış, bu bağlamda bir yandan çeşitli ırklara yönelik stereotiplerin ve önyargıların ne ölçüde dinden kaynaklandığı araştırılırken, öte yandan dinî grupların birbirlerine bakışları ve bunları besleyen sosyo-psikolojik süreçler incelenmeye başlanmıştır. Ülkemizde ise bu hususlarda yapılan çalışmalar henüz yeterli düzeyde değildir. İşte bu alanda gözlenen bo

Nusayriye Akidesi: Allah' a imanda, İslam dininde, Kur'an akidesinde, Ehl-i Beyt yolunda, İmam Cafer Sadık Mezhebinde, Tenasüh inancında, batın- zahir varlığında, sır ehlinde, tevhit esasında, On iki İmama sadekatinde, cennet- cehennem- haşr (Ahiret) varlığında, Hz.Muhammed'in Peygamberliğinde, Hz. Ali velayetinde, sevgi ve eşitlik temelinde, ibadet hak ve hürriyetinde, Hamdan b.Hüseyin Hasibi ve ardıllarının yol ilkelerinde... Diyelim Allah Allah

Toplumlarda destan, efsane, menkıbe gibi edebi mahsullerin önemi çok büyüktür. Çünkü milletlerin hayatlarını geçmişten gelecek kuşaklara bu eserler taşırlar. Türk destanı Battal Gazi’nin muhtevasında Hristiyan ordularına karşı, Türk ve Araplar, İslam birliği için çetin mücadelelere girmişler, ama Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması yolunda canlarını tehlikeye atanlar yine Türk Emîrleri olmuştur. Bu alp gaziler, İslamiyetin yayılması için “Şehadet”i yegâne gaye bilip maddi menfaatleri hakir gören “Mefk

Araştırmacı gazeteci M. Drosnin, ilk kitabında İsrailli bir matematikçi tarafından çözülen Tevrat`ın şifresinin, Körfez Savaşı`ndan İsrail Başbakanı Rabin`e yapılan suikasta kadar birçok önemli olayı haber verdiğini açıklamıştı. Bu ikinci kitap, yazarın 11 Eylül 2001 sabahı New York`taki evinden Dünya Ticaret Merkezi`nin yıkılışını seyrettikten sonra, bu korkunç olayın Tevrat`ın şifresinde kehanet edildiğini ve Ortadoğu`da bir terör eylemiyle başlayacak nükleer Dünya Savaşı`nın yol açacağı, üç Batı dininde

Dünyanın sonuna ilişkin eskatolojik beklentiler, bütün dinsel geleneklerin inanç sistemlerinde önemli yer tutmaktadır. Dinsel kaynaklar, ilahi adaletin nihai tesisi, aşkın varlıkla birleşme bütünleşme ya da ona dönüş ve ideal toplumun egemen olduğu gelecek tasarımına yönelik düşüncelerini/iddialarını hep bu eskatolojik beklentiler çerçevesinde dile getirirler. Metafizik değerlerin, insan ve evrenin varoluşunun ve insan için bilinmeyen olan diğer şeylerin açıklamasında olduğu gibi, geleceğe ilişkin beklentil

Vadedilen Altın Çağ geliyor... Ancak binlerce yıl önce söylenmiş olduğu gibi bu geçiş hiç de kolay olmayacak... Kutsal Kitaplar´daki şifreler ve eski tüm kehanetler hep aynı şeyi söylüyor: 2004´den sonrasına dikkat!... Asıl değişim 2010´dan sonra!.. İncil´in Yuhanna Bölümü, işte bu sözünü ettiğimiz günlerle ilgili çok önemli kehanetler içermektedir. Bu biliniyordu. Ama bu anlatılanların tarihsel karşılıkları yakın zamana kadar anlaşılamamıştı. Bu tarihsel karşılıklar hem Kur´an´ın Şifresi´nden, hem de Te

Önceden ´Aleviliğin Sosyal Mücadeledeki Yeri´ ve ´Özkaynaklarına Göre Alevilik´ adlı kitapları yayımlanan Rıza Algül, bu yeni kitabında, dine ve devrimlere ilişkin kaba bakış açılarına karşı bizi uyarıyor. Yazar, geniş bir tarihsel ve teorik irdelemeyle bize, dinlerin ve devrimlerin yalnızca uzlaşmaz ve çatışmalı alanlar olmadığını gösteriyor. Dinlerin temsilciliğini yüklendikleri çıkarlara bağlı olarak, karşıdevrimci işlevler yüklenebildikleri gibi devrimci işlevler de yüklenebildiğini örnekleriyle göste

Üç sâmî vâzı-ı kânûn (Üç sami kanun koyucu), Hamurabi Kanunu, Eski Ahit ve Kur’an’ın; medeni hukuk, ceza hukuku, iş hukuku, borçlar hukuku ve usul hukuku gibi konularla ilgili hükümlerini tespit ederek tasnif etmiş, her birinin ilgili konudaki yaklaşımını sunmuş ayrıca konuyu değerlendirerek karşılaştırmalar yapmıştır. Eser aynı zamanda Babilliler, İbranîler ve Arapların bu metinlere yansımış sosyal hayatını tarihi seyri içinde karşılaştırmalı olarak ortaya koymuştur. Bu bakımdan bir anlamda bu metinler ar

İnsanlar inanmaya o denli istekli olunca, dumanı çıkaracak birisi de bulunur. Öyküde okuyacağınız gibi, Aleksandros bu işte en yetkin kişidir. Daha önce de benzer yöntemlerle insanları çok aldatmış, bu işte usta olmuştur. Bu kez büyük oynar ve kazanır. Bir kez başarınca, işini büyütür. Küçük bir kentten ünü bölgeye yayılır, giderek İmparatorluğun başkentinde bile adını duyurur.Lukianos gibilerin demeleri, yazmaları kar etmez. Aleksandros alacağını elde eder; öldükten sonra, zaten tufandır. Kurduğu tapınma b

Karma ve tenasüh inancını yanlışlardan ve keyfi anlayış ve yorumlardan kısmen olsun kurtarmak ve konuyu dedikodu malzemesi olmaktan çıkarmak amacıyla, özellikle tenasühün Reenkarnasyon olmadığını, tenasühü incelemiş bir bilenin ifadeleriyle anlatabilmek amacıyla bu kitap yayınlandı. Karmik birikimlerin semerelerini vermeleri sadece içinde yaşadığımız hayatla da sınırlı değildir. Onlar, ölümden sonra da enerji ve varlıklarını koruyarak, nitelik ve nicelikleri bakımından yeni varoluşları belirler.

İnanç, bilginin bittiği yerde başlar. İnsanlar bilmediklerini hayal etmişler ve hayal ettiklerine inanmışlardır. Bilgiyle açıklayamadıklarını hayal güçleriyle açıklarke, bilme ihtiyaçlarını karşıladıkları kadar, toplumsal ve ekonomik ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışmışlardır. Bir bereket tanrısı besin sağlamak için, bir sağlık perisi sağlığı korumak için hayal edilmiştir. İnançların altında yatan gerçek nedenleri bulup çıkarmak, bilimin ayrıntılarıyla bilmek gerekir. İnançlar da, bilgiler gibi, belli koşu

Yayınlamak için 2000´li yılları beklediğimiz ve Sınır Ötesi Yayınları´nın temel yapıtlarından biri olan bu kitabı sonunda sizlere ulaştırmış bulunuyoruz. - Kıyamet ve Tufan´ın ön belirtileri nelerdir?.. - Gittikçe yoğunlaşan doğal afetlerin fiziksel ve metafiziksel anlamları nedir?.. - Nostradamus´tan, Edgar Cayce´ye kadar pekçok ünlü kahinin 2000´li yıllarla ilgili söyledikleri nasıl gerçekleşiyor?... - Dinlerde sözü edilen kıyametin neresindeyiz?... - Onbinlerce yıl önce eski uygarlıkları yokeden büyük

Bu kitap üç yıllık bir araştırmanın ürünü olarak ortaya çıkarılmış bulunuyor. Kaynakça bölümünde yer alan 90'ı aşkın başvuru eserinin adına şöyle bir bakmanız, bu konuda ne kadar ciddi ve derinlemesine bir çalışma yaptığımızı anlamanız için yeterlidir. Kitapta iki temel bölüm yer alıyor. Birincisi; birden altıya (altı dahil) kadar olan bölümleri kapsayan ve Zarathustra'nın hayatı ile ulusal kimliğini tartıştığımız kısımıdır. Bu bölümde çeşitli alternatifleri tartıştık ve Peygamber'in Kürt kimliğini açıkça o

Göksel dinlerde insan; insan değil, kuldur. Yalvaçlar (Peygamberler), İncil´de olsun, Kur´an´da olsun çoban konumunda; İnsanlar ise koyundur. Ve koyunun kaval dinlediği gibi Papaz´ı, İmam´ı dinlemekle koşullu. Eleştiremez, yeremez, soru soramaz. "Bilinçlenmesin, dinlesin! Öğrenmesin, ezberlesin!" isterler. Günah virüsü şırınga ederler. Gözün zinası, dilin, yüreğin, zinası vardır. Ellerin, ayakların zinası da cabası. İnsana kendini, özbenliğini yokumsatır. Beyni, elleri, ayakları kötürüm. Çağdaş atılımlara k

Reformasyon döneminin baş aktörleri (en başta da Martin Luther) Avrupa insanına kendi varlığıyla yeni bir bağ kurma imkanı vermiştir. Bunun ise kültürel-düşünsel, iktisadi ve siyasi etkileri çok kapsamlı ve dönüştürücü olmuştur. Germenlerin Hıristiyanlaşması belki de Avrupa tarihinin en önemli gelişmelerinden birisidir. Bu bağlamda kitap; Germen devletinin tarihte ortaya çıkışı, Hıristiyan kilisenin Germenler arasında yayılışı, kilisenin bölünmesi, Germen İmparatorluğu´nun dönüşümü, protestanlığın doğuşu ve

Hurûfîlik Tasavvuru / Harf Gizemciliği ve Ku´ân Yorumuna Olan Etkileri İnsanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından birisi olan Bâbil´de ilk izlerine rastladığımız hurûfîliğin, zaman içerisinde Mezopotamya´dan Mısır İskenderiye´ye, oradan da Yunan matematik ve felsefecileri aracılığıyla batıya taşındığını biliyoruz. Bu seyahat esnasında çeşitli değişimlere uğrayan bu sistem, Philon ve Phitaporas elinde gelişimini tamamlamış, ardından İslâm medeniyetinin batıyla karşılaşması aşamalarında, tercüme faal

Tarihçilere göre matematik ve tıp alanında hicrî VI. yüzyılın en önde gelen kişilerinden biri olan Samuel b. Yahya birtakım tarih kitapları vasıtasıyla öğrendiği Hz. Muhammed´in hayatından oldukça etkilenir ve onun mesajını öğrenmek için büyük bir çaba sarfeder. Daha sonra Kur´an araştırmalarına yönelir ve neticede Müslüman olur. Fakat çevresinden ve özellikle babasından çekindiğinden dolayı Müslümanlığını izhar etmez. Ama daha sonra hayatının seyrini değiştirecek bir olay olur ve rüyasında Hz. Muhammed´i g

Kürdistanın değişik bölgelerinde yerleşik bulunan ve Kürtçe konuşan Yezidiler üzerine literatürde çok az kaynak vardır. Bunların çoğu da ikinci el çalışmalardır ve şaşırtıcı düzeyde yanlış bilgiler ihtiva etmektedirler. Kürdolojiyle ilgili önemli çalışmaları bulunan Roger Lescotnun bu kitabı 1936 yılında gerçekleştirdiği iki araştırmanın sonucudur. Yezidiliğin tarihini, kaynaklarını, Yezidi dogması ve dini örgütlenmesini Şerefname, Mishefa Reş, Kitab el Cilve ve bilinmeyen daha birçok belge ve bilgiye dayan