Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 201 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Mircea Eliade, dinler tarihiyle ilgili bu son derece önemli eserinin son cildinde genellikle yeterince önemsenmeyen veya suskunlukla geçiştirilen heterodoks akımlar, halk mitolojileri ve ibadetleri, büyücülük, simya gibi dinsel yaratımlara yer veriyor. Yazar, kendi manevi ufukları içinde ele aldığı bu dinsel yaratımları, dünya dinsel kültürünün önemli bir parçası olarak kabul ediyor. Eliade birtakım sağlık sorunlarıyla boğuşurken kaleme almasına karşın, Batıdaki dinsel reform hareketlerinden Doğudaki Tibet
Tükendi
Elinizdeki bu küçük çalışma konuyla ilişkili kısa bir giriş ile dinler tarihiyle alakalı üç ayrı İngilizce makalenin tercümesinden oluşmaktadır. İlk makale retorikçi Lucian'ın De Dea Syria'sıdır. Bu eserin tercümesi için Roy Darcus'un A New Translation Lucian's De Dea Syria (1967) adlı çalışmasındaki metin esas alınmış fakat Grekçe nüshasıyla mukayese edilmiştir. İkincisi The Marian Relics at Constantinople adını taşıyan John Wortley'in makalesidir ve Greek, Roman and Byzantine Studies'de (2005) basıl
İslâm felsefesini değerlendirirken onu, İslâmî nasslardan uzak düşünmek mümkün değildir. Çünkü o, bir yanı ile bütün felsefeyi, diğer yanı ile İslâm Dini'ne bağlı bütün aklî ve manevî verileri içine alır. İslâm felsefesi, diğer felsefe cereyanları gibi iyi, güzel, doğru ve hakikat ile meşgul olmuş, Allah ile âlem arasındaki münasebeti izaha çalışmıştır. İslâm'da felsefeyi ve filozoftan Yunan ve Helenistik felsefe mirası ile sanırlandırmak herhalde onu anlamamak demektir.
Muazzez İlmiye Çığ, 1914 yılında Bursa'da doğdu. 1931'de İlkokul öğretmeni oldu ve Eskişehir'de 4,5 yıl öğretmen olarak çalıştı. 1936'da, yeni açılan Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne girdi. Fakültenin Sumeroloji, Hititoloji ve Arkeoloji bölümlerindeki eğitimini 1940 yılında tamamlayan Çığ, İstanbul Arkeoloji Müzelerine Çiviyazıları uzmanı olarak atandı. Müzede bulunan Sumer, Akad, Hitit dillerinde yazılmış 74 bin çiviyazılı belge üzerinde 33 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Yurtiçinde ve yurtdı
Küreselleşme adı altında kurulmak istenen yeni dünya düzeni, aslında yeni bir hristiyan sömürge düzenidir. İnsanların köleleştirilmesi ise bu düzenin tabiatı gereğidir. Bu büyük projeyi yönetenlerin dünya çapında yürüttükleri psikolojik ve ekonomik operasyonlar da bu hedef doğrul-tusunda alt yapı oluşturmaya yöneliktir. Bu faaliyetin ilk basamağı, hedef seçilen kitlelerin sahip oldukları kültür değerlerini ve ekonomilerini yıkmak, sonra da onun yerine Batılı hayat tarzını ve Hıristiyan kültürünü ikame etmek
Tükendi
Aslında amaç, hristiyan teolojisini olmadığı bir zemine oturtmak ya da hristiyan inançlılarının dinsel anlayışlarını zedelemek değil elbette. Ancak, Türkiye son yıllarda öyle bir süreç yaşadı ve yaşıyor ki, sanki dünyanın bütün misyonerleri Türkleri hristiyanlaştırma çabası ile, Türkiye´yi misyonerlik üssü haline getirdiler. Misyonerler tarafından sürdürülen bu sistemli çalışma, tüm dünyada yapılan ve kilise cemaati ile kilise otoriteleri arasında çok geniş yankı bulan bir çok tartışmayı, Türkiye´deki k
Tükendi
Hint dansları dünyanın en eski dansları arasında yer almaktadır. Yaklaşık olarak M.Ö ikinci yüzyıla dayandırılan bu danslar, günümüze gelene değin çeşitli değişimlere uğramıştır. Tarihsel süreç içerisinde dansların isimlerinde ve kurallarında değişimler meydana gelmiş olsa da Hint danslarında özü itibariyle değişime uğramadan aynı kalan esaslar da mevcuttur. Bu dansların temelde Natyaśāstra eserine dayandıkları iddia edilir. Bunun aksi olarak belirtilen görüşlerde ise bu dansların, klasik oldukları kad
Tükendi
İnsanlık; Tevrat, İncil ve Kuran'ın ortak kutsal yasaları olan 'adalet, merhamet ve sadakat' ilkelerine dayanan evrensel ahlaki nosyonunu kaybetmiş bir insanlık onuru ve ötekine zor ve zorbalıkla dayatılmış 'mutlak iyilik' ve "mutlak doğruluk'ların baskısı ile örselenmiş insanlık olurunun bunalımlarıyla boğuşuyor. İnsanlar, etnik, ideolojik, dinsel ve mezhebi kimliklere yapılan karşılıklı baskıların tükettiği güven ve meşruiyet krizleriyle uğraşıyor. Kazananın asla olmayacağı bu çatışmaların her zaman kaybe
Tükendi
Din Tarihi, tarihyazıcılığımız tarafından çok ihmal edilmiştir. Bunun birçok sebebi olabilir; ancak kanaatime göre en önemlisi, bu alanın çatışan inançlar ve ideolojiler ile çepeçevre sarmalanmış olmasıdır. Türkiye'de Yeni Din Algısının Doğuşu (1839-1938) adını verdiğim bu küçük denemenin maksadı, Geç Osmanlı-Erken Cumhuriyet Dönemleri boyunca [kabaca bir asırlık bir süreçte] gerçekleşen ve Resmî [Sünnî-Matürîdî-Hanefî] Dinsel Düşünce'yi derinden etkileyen bazı mühim hadiseleri ana-çizgileriyle tasvir etmek
Tükendi
Edith Hamilton´un onyıllardır mitolojinin temel başvuru kaynağı olarak okunan eseri, Batı edebiyatının kök aldığı Grek ve Romen mitologyasını başından sonuna en özlü biçimde sunuyor. Ülkü Tamer´in mükemmel çevirisiyle.
Efrotes-Tiglat veya Fırat-Dicle, Greklerin adlandırdığı şekilde'iki nehrin arası',daha bildik bir ifadeyle Mezopotamya. Prehistorik dönemlerden beri dünyanın merkezi. Tevrat'a göre gan eden, yani 'cennet bahçesi; Yeryüzünde hiçbir uygarlık Mezopotamya'da ortaya çıkanlar kadar dünyayı şekillendirmemiştir. Tarih, siyaset, mimari ve sanat bu topraklardan başlayarak dünyaya yön vermiştir. Modern dünyayı oluşturan dini düşünce bu coğrafyada ortaya çıkmıştır. Mezopotamya yaklaşık elli bin yıldır iskan mahalidir.
Tükendi
Dünya Dinlerinin Kökenlerini ve Geleneklerini Keşfedin! Dünyada bu kadar çok uygarlık ve onlara ait din varken, hepsinin önemli isimlerini, kurallarını ve tarihlerini hatırlamak kolay değildir. Dinler Tarihi 101 ise kutsal hikayelerden seçmeleri, peygamberlerin hayatlarını ve dini figürlerin tarihte nasıl yer edindiklerini sıkıcı ayrıntılara girmeden anlatıyor. Antik uygarlıkların mitolojilerini ve günümüzde milyonlarca inanana sahip dinlerin tarihsel yolculuklarını capcanlı bir anlatımla sunuyor. İsa'da
Tükendi
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e salat ve selam otsun. Ayrıca onun, hidâyet önderleri olan, yasayı şiarıyla doğru yolu gösteren ve izlerinden gkfier ashabına salat ve selam olsun. 0 ashab ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) haklarında şöyle buyurmuştur: "Benim ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz." mezhepleri hakkında bir kitap yazmak yönünde, pek çok talep aldım. Anlaşılması güç baz? meselelerin kolaylıkla anlaşılmasını sağlayan, bazı husustan aydınlığ
Hinduizm, dünyanın en önemli dini geleneklerinden biridir. Yaklaşık bir milyar nüfusuyla Hıristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü büyük dindir. Söz konusu rakam dünya nüfusunun hemen hemen yedide birine tekabül eder. Modern dönemde karma, reenkarnasyon, yoga, çakra, nirvana gibi kimi Hint kökenli kavramlar ve öğretiler ile Transandantal Meditasyon, Hare Krişna, Osho ya da Krishnamurti gibi Hint menşeli hareketler ve guruların başta Batı dünyası olmak üzere küresel boyutta etkileri bilinmektedir. Bu eser, din
Kültür ve toplum yapımızda, modern anlamda bir din tarihi şuuru ve perspektifi henüz tam anlamı ile yer almamış, doğal olarak da bir din tarihi metodolojisi gelişmemiştir. Dolayısıyla din alanında "beşer-üstü" ve "ilâhî" olan veya başka bir deyişle "zaman-üstü", "tarih-üstü" ve "evrensel" olanla beşerî, tarihî ve kültürel olanı birbirine karıştırma ve hepsini aynı kategoriye yerleştirme eğilimi, alışkanlığı ve hatta "hata"sı da bu şuur ve metodoloji noksanlığından kaynaklanmaktadır. Çok geniş bir coğrafyada
Tükendi
En primitifinden en karmaşık olanına kadar yeryüzündeki bütün dinler güçlü bir mistik damara sahiptir. Geleneksel yorumlara göre, dini düşüncenin marjinal kanadını temsil ediyor gibi görünen bu damar, aslında tarihsel perspektiften bakıldığında din fikrinin tam da merkezinde yer alır. Özellikle Yahudilik, Hrıstiyanlık ve İslam gibi monotesit dinler söz konusu olduğunda durum tamamen böyledir. Bu bağlamda Yahudilik içinde çok güçlü bir mistik kanalın var olduğunu söylememiz gerekiyor. Yaklaşık MÖ. 1. yüzy
Tükendi
İsmailîlik konusu ülkemizde son yıllarda araştırmacıların dikkatini çekmeye başlamıştır. Ancak bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar henüz arzu edilen keyfiyet ve kemiyette değildir. Bu çalışmada, Türk İslam anlayışı açısından son derece önemli olan Horasan ve Maveraünnehir bölgelerindeki İsmailîliğin ortaya çıkış ve gelişim süreci aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede İsmailîler'in diğer mezhebî gelenekler ve Türklerle olan ilişkilerine de, araştırmanın sınırları çerçevesinde yer verilmiştir. Horasan-
sahabe iklimi serisinin ikinci kitabı olan zübeyr b. avvam elinizden düşüremeyeceğiniz bir eser. akıcı bir üslubla hazırlanan bu eser muhammed emin yıldırım hocamızın güzel anlatımıyla o günlerin havasını bizlere yaşatıyor. peki bu güzide sahabinin özellikleri nelerdi; * o, efendimizin lisanı ile havarim diye ilan edilendir * o, bir ihlas ve aşk abidesidir. * o, risalet davasının beklentisiz yiğididir. * o, varını yoğunu inandığı değer uğruna feda edendir... ve daha birçok yönünü bu eserle öğreneceğiz.
Tükendi
Yezidilik karma bir dindir. Yezidiler´in dili Kürtçe´dir. Bu tektanrıcı dinin tasarımını yapıp kuranlar Asurlar´dır. Ama Yezidiler etnik olarak Asur veya Kürt müdürler? Yoksa Azday halkı veya ulusundan mıdırlar? Yezidiler bu kimlik bunalımını nasıl çözecekler? Cemaat aşamasından ulus olma aşamasına geçişin zorluklarını nasıl yenecekler? Yezidilik tektanrıcı bir dindir. Yezidiler´in Şeytan´a taptıkları, tanrılarının Şeytan olduğu doğru mudur? Yezidiliğin "kurucusu" olduğu sanılan Şeyh Adiyy kimdir? Bu kitabı
Tükendi
Dinler Tarihi araştırmalarında çağımızın en önemli düşünürlerinden biri olan Mircea Eliade ve Ioan P. Coulianon'un birlikte hazırladıkları Dinler Tarihi Sözlüğü belli başlı dinleri sistematik bir şekilde ele alarak tanıtmaya çalışır. Sahasının ustası olarak bilinen Mircea Eliade bu eserinde dinlerin genel bir panoramasını çizerek, bu dinler üzerinde araştırma yapmak isteyenlere geniş bir bibliyografik malzeme de sunmaktadır. Dinin, insan varlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve mükemmel insanın dindar in
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 201 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2