Türk sinemasının her döneminde ayrı konular, karakterler, teknik arayışlar belirginleşir. Siyasi
çalkantılar, popüler eğilimler, ekonomik krizler, fikri akımlar gibi birçok etken vardır şüphesiz bu
temayüllerin ardında. Filmlere bugünden baktığımızda öne çıkan temaların, konuların, biçimsel
arayışların yaşadığımız toplumun kimi zaman ortak rüyası ve hayallerinden kimi zaman da korku ve
kâbuslarından beslendiğini söylemek mümkün.
Bilim ve Sanat Vakfı Türk Sineması Araştırmaları (BİSAV TSA) tarafından, Sinema
Aslan ASLAN, definecilerin piriydi ama kısacık insan ömrü peşine düştüğü büyük gizemi
çözmeye yetmemişti. Tabii ki şu kısıtlı zaman meselesi onu durduracak değildi. Aslan gibi üç
tane torunu vardı ve en önemlisi de her biri için takip edilesi işaretler bırakmıştı.
Timur, Cengiz ve Mete, bu işaretleri fark etmekte hiç gecikmediler. Ancak büyük gizem,
dedelerinin sonunu getirmişti ve dahası birçok açıdan UĞURSUZDU! Her şeye rağmen üç
aslanın macerası başladı, kader denen şeyde yazılanların vakti gelmişti. Giz
Tarih: 1 Ocak 1921... Yeni bir yılın ilk sabahında İstanbula kar yağmış ama pek tutmamıştır... Yol kenarlarında ve Çamlıca tepesinde beyazlıklar göze çarpıyor... Sirkeciden demir alan bir vapur pamuk balyalarıyla dolu olsa da, asıl yükü direnişe katılmak için Anadoluya geçen Kuva-i Milliyecilerdir.
Vapurda dört de şair vardır: Yusuf Ziya, Faruk Nafiz, Vâlâ Nureddin ve Nâzım Hikmet... Kız Kulesine doğru yaklaşıldıkça Nâzımın yüreğindeki korku da büyür. Çünkü, Kız Kulesi işgal yıllarında İngiliz askerleri tar
Mimarlık tarihi açısından sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için öncelikle yapıların kayıt altına alınması
gerekmektedir. Ancak bu yolla doğru çıkarımlar ve yorumlar yapılabilir. Bu hedef doğrultusunda hazırlanan
elinizdeki çalışmada, Kırşehir İl merkezi ve merkeze bağlı köylerdeki tarihi camiler incelenmiştir. Yapılan
araştırma sonucunda 10 adet cami tespit edilmiştir.Çalışmaya dâhil edilen bu camiler, 13 yüzyıldan 20 yüzyıla
kadar değişen dönemlere tarihlendirilmektedir. Kırşehir'deki camiler, plan, m
Şule Yayınları, Şirazlı Sadinin Bûstan adlı şaheserini özgün haline uygun olarak manzum bir çeviriyle yayınladı. Prof. Dr. A. Naci Tokmakın çevirisi eserin ilk manzum tercümesi olması dolayısıyla klasik eser yayıncılığında büyük önem taşıyor. Bu yeni çeviri daha ismiyle diğer tercümelerden farklı olduğunu işaret ediyor adeta. Mütercime göre kitabın adını Bostan koymak doğru değil. Bu yüzden Sadinin bu şaheseri artık Bustan adıyla seslenecek okuyucusuna.
Bu çevirinin manzum olarak yapılmasındaki amacı kita
Bu kitap İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okutulan Türk dil bilgisi derslerini içine almaktadır.
İlk baskısı 1958'de yapılmıştı. İkinci baskısı 1962'de İstanbul'da, üçüncü baskısı 1967'de Sofya'da yapılmıştır.
Dördüncü baskıda eser yeniden gözden geçirilmiş ve genişletilmiştir. Bu gramer umumî Türk dilinin grameri
Batı
Türkçesinin
grameridir.
Bu kitapta Batı Türkçesinin grameri verilirken Türkçe oldukça yeni bir gramer şeması içinde
incelenmiştir. Bu şemanın dayandığı esasları şu iki nokta etrafı
"Sömürgeciliğin yeni boyutlar aldığı ve şiddetin küreselleştiği bu yeni yüzyılda Fanon'un güncelliğini yitirmediğine işaret eden, etkileyici bir derleme."
Üçüncü Dünyanın entelektüel uyanışının en önemli kaynaklarından Frantz Fanon, yayımlanmış az sayıda eseri olmasına karşın postkolonyalizmden eleştirel kurama, psikolojiden Marksizme pek çok alanı derinlemesine etkiledi. Sömürgeciliğin yarattığı sorunları hem bireysel hem de kültürel düzeyde ele alan Fanon, ezilenlerin psikolojisindeki tahribatları ortaya
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 992-1008 /
Aktif Sayfa : 63
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.