Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2
Kaleiçi’nin meşhur kedisi Orfoz ve sinek arkadaşı Pertev, kayıp bir tarihi eserin ardına düşer. Arayışları boyunca çözümlenmesi gereken birkaç sorun ve birçok gizemle karşılaşırlar. Bolca sakarlık, komiklik ve heyecan da cabası… Akdeniz esintisini okura dek ulaştıran Betül Tarıman’ın Kaleiçi’ndeki Sır kitabını okurken kendinizi o daracık sokaklarda, Orfoz ve Pertev’in yanı sıra macera peşinde koşarken bulacaksınız.
Tükendi
Ultra Çocuk ile Harika Köpek'in İNANILMAZ Maceraları... İngiliz yazar Ben Davis'in, insanlar ve köpekler arasındaki koşulsuz sevgiyi hem hüzünlü hem de eğlenceli bir anlatıya dönüştürdüğü Ultra Çocuk ile Harika Köpek, belleklerden uzun süre silinmeyecek bir dostluk romanı. Doğdukları günden beri hiç ayrılmayan ultra çocuk George ile harika köpeği Gizmo'nun büyüme ve olgunlaşma hikâyesini sayfalarına taşıyan bu bol ödüllü kitap, olumsuz durumlara karşı tek yürek olmanın ve cesur davranmanın gerekliliğini h
Yaşamın Kısa Tarihi, çocukları, canlılığın kökeni üzerine bilimsel bir zaman yolculuğuna çıkarıyor! Yaşamın nasıl başladığına dair minik bir anlatı... Bu Kitabı Yalama ve İçinde Bir İskelet Var! kitaplarının yaratıcısı Idan Ben-Barak'tan, tek bir hücrenin tüm dünyanın kaderini nasıl değiştirdiğine ilişkin “minik” bir anlatı: Yaşamın Kısa Tarihi Çocukları, canlılığın kökeni üzerine bilimsel bir zaman yolculuğuna çıkaran bu ilginç öykü; insanların yüzyıllardır açıklığa kavuşturmaya çalıştığı “Yaşam n
Son dönem Osmanlı toplumunda “Batı terbiyesiyle yetişmiş aydın” tiplemesinin en güzel örneklerinden olan Rabiha Rifat Hanım tarafından kaleme alınmış Ev Hanımlarına Mahsus Alafranga Pastacılık pastalardan kurabiyelere, bisküvilerden simite kadar geniş bir yelpazede 41 tarif içeriyor. Gerek kullanılan malzemeler gerek yapılış şekilleri dikkate alındığında Avrupa’dan “uyarlama” diyebileceğimiz de bir kitap bu. Ancak her durumda hem ardında yatan sosyal tarih, hem yazarının kimliği, hem de içerd
Tükendi
“İnsanlık tarihi boyunca kadınların çocuk doğurup onlara bakması öyle doğal ve sıradan görülmüş ki, bugün anne olmamayı tercih eden kadınlar bir tür tehdit unsuru gibi algılanıyor. Bu kişiler biteviye toplumun ‘Bir gün pişman olacaksın’ silahıyla tehdit ediliyorlar. Tersi ihtimal akıllara dahi getirilmiyor. Sahi, pişmanlık anne olmayanların değil de olanların payına düşerse, o zaman ne olur?” Anneliğe atfedilen kutsallık ilgili tartışmaları tabu haline getirse de, konuyu irdeleyip yen
Tükendi
Hepimiz çalkantılı bir denizin ortasında dalgalarla boğuşan şu köhne geminin içindeyiz. Gidecek yerimiz yok, kendimizi atacağımız sakin bir kıyı yok, ne oluyorsa o mutlaka bizim başımıza geliyor, gelecek. Ne düşünüyorsak bu sallantılı geminin içinde, bu tekinsiz yolculuğun birer yolcusu olduğumuzu bilerek düşüneceğiz. Ayakta kalmak, sağlam durmak, asla umutsuzluğa kapılmamak zorundayız. Evet, canımız acıyacak, içimiz yanacak, kalbimiz gördüğümüz insanlık manzaraları sebebiyle daralacak, isyan kelimeleri dil
Küçük bir çocukken Kafkasya’dan kaçırılan ve İstanbul’da zengin konaklara satılarak oradan oraya savrulan; hayatı aşk, hüzün ve ıstırapla yoğrulmuş Dilber’in hikâyesinin konu edildiği roman aynı zamanda sınıflı toplum yapısının çarpıklığını ve yarattığı hiyerarşiyi de yansıtıyor. Günümüz okuyucusunun daha kolay anlayabilmesi için tam metinden sadeleştirilen bu basımda yer alan dipnotlar, okurun yazarın dünyasını kavrayabilmesine yardımcı olurken, dönemi mekânları, olayları ve kis
Tükendi
“Gırç, gırç, gırç. Uykuma karışan dikenli gıcırtılarla kaskatı bir halde uyanıyorum. Salıncaktaki arkası dönük çocuk. Sesler salondan geliyor. Gırç, gırç, gırç. Yatakta büzüşüp kalıyorum. Kalkıp bakarsam, onu salonun ortasında sallanırken bulacağımı düşünüyorum. İçeride olmasına rağmen saçları uçuşarak.” “Gırç, gırç, gırç. Bu düşünce beni dehşete düşürüyor. Tuhaflıklara evde rastlamak yeni bir aşama olur çünkü. Eve kaçmak işe yaramaz o zaman. İlk şoku atlattıktan
Tükendi
“Evet, bir de şu “garip” kelimesi vardı. Daha önce kırk yılda bir bile kullanmazdı bu kelimeyi. Öğretmenlik yaptığı yıllarda bir şiir akımının adı olduğu için mecburen telaffuz ederdi ama emekliliğinden sonra yüzüne bile bakmamıştı. “Kimsesiz” manasına gelen “garip” yerine “zavallı” kelimesini tercih ederdi, öteki manadaki “garip” gerçek hayatta işe yaramayan fuzuli bir kelimeydi. Şimdi ise sanki kaybolan yıllarının acısını çıkarmak istercesine her taşın altından çıkıp duruyordu.” Tanrı’nın Karalama Defte
Edebiyat ve tarihi ustalıkla harmanlayan, İngiliz edebiyatının öne çıkan kalemlerinden biri olan Sir Walter Scott’un, Kontes Eleanor Dalrymple’ın hayatından esinlenerek yazdığı düşünülen bu kısa hikâye yazarın teyzesinin anlatımı ile okuyuculara aktarılmıştır. Tarihi göndermeler, gizem ve fantastik ögeler ile dolu olan bu hikâyede kocasının akıbetini öğrenmek uğruna batıl uygulamalara başvuran bir kadının aynalara ve hayaletlere karşı duyduğu korku, estetik bir dil ile anlatılıyor.
Tükendi
Firuzan, kendisini hapsettiği dünyadan ilham alarak hayatını devam ettiren genç bir kadındır. Kendi odalarında hakimiyet kurduğu aidiyetinin farkına varamaz. Kendisi ve aidiyeti ile çelişir. Aidiyetini aradığı her an kendisine ördüğü kabuklardan habersiz yarattığı odalarda derin ıstırap sancılar çeker. Kabuklar öyle çoktur ki artık önünü göremeyecek hale gelir. Öyle ki babası Cevdet Bey ve sevdikleri, kendisine ördüğü bu kabukların arkasında kalmıştır artık. Firuzan, gün geçtikçe dev bir karıncaya dönüşmüş
Tükendi
İnsanların vicdanı ve merhametine bir türlü kılıf uyduramayan İgan, kendisini yaptığı resimler ile hayata bağlamaktadır. Onun hisleri, resim çizerken bir köşede uyuyakalan bedenini uyandırıp kendi odasında ağırlaması ile başlamıştı. Çocukluğunda hayatının en kötü zamanlarını geçiren bir karakter söz konusu. Bu karakter içinde bulunduğumuz toplum ile oldukça bağdaşık ve emsallerinden ayrılmıyor. İgan, henüz çocukken babasının gözlerinin akında dünyanın karasına tutulmuş bir çocuktu. Hayatta önüne çıkan eng
Tükendi
Osmanlı’dan başlayarak devam eden ağalık sistemi feodal bir sistemdir. Ağalık; yeniçeri ve sipahilerdeki bazı rütbeleri, padişah ailesine mensup bazı kişileri ve padişahın haremini denetleyen görevlileri belirtmek için kullanılırdı. Eğitim ocakta başlar ve onların içinden uygun görülenler çeşitli ağalıklara seçilirdi. Saray ağaları, padişahtan sonra neredeyse en çok sözü geçen kişilerdi. Ağalar, bazı kişilerin göreve alınması ya da görevden alınması hatta katledilmelerinde dahi sözü dinlenecek kadar etkili
Tükendi
Kitap İçeriği huzur veriyor bana şiir okumak, imgelerim evren, düşlerim ütopik, canın bedende yuvalanışı gibi. şiir koruyor beni kötü rüyalardan, gül kokan sokaklarda kesişiyor yollarımız zalimliklerle. nergis kokuları serpiyorum üzerlerine korkulu rüyaların. Bunca haksızlığın, zulmün, açlığın, işkencenin ve ölümün olduğu dünyada; iyiyi, güzeli, adaleti, eşitliği istemek insan olmanın gereği olmalı. Kendimiz için düşündüğümüz şeyleri başkasına da düşünebilirsek sorun çözülür belki de. Bu kadar
Tükendi
On yedi yaşındaki kızlar normalde ne yapar? Okula gider, arkadaş gruplarında eğlenceli vakit geçirir, sevdiği dizileri takip eder… Ama Ryn Whitaker için hiçbir şey bu kadar sıradan değildir… Ryn bir korumadır. Bir asker. Bir yalancı… Yalancı çünkü ailesinden habersiz gizli bir amaç için özel olarak seçilip olağanüstü yetenekler kazandırılan gizemli yapının önemli bir parçasıdır… Evrenler arası zaman ve mekân kırılmalarının yaşandığı çatlaklarda görev alan Ryn’ın kutsal görevi ise alternatif dünyalara aç
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2