Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48
Muallim Naci'nin sekiz yaşına kadar olan hayat hikâyesinden meydana gelen Ömer'in Çocukluğu, onun Sünbüle adlı eserinin üçüncü cüzünü teşkil etmektedir. Muallim Naci bu eserinde doğup büyüdüğü aile çevresi, muhiti, yetiştirilme tarzı ve çocukluğunda geçen bazı olayların zihninde bıraktığı hâtıraları yıllar sonra dile getirmektedir. Eser, dilindeki sadelik ve tabiîlik bakımından olduğu kadar üslubundaki samimiyet itibariyle de Türk edebiyatının türündeki ilk başarılı örnekleri arasında yer almaktadır.
Tükendi
Mehmet Atilla Güler, rock müzik tarihimizin başta gelen isimlerinden Cem Karaca'yı muhalif ve politik kimliği ile inceliyor. Cem Karaca'nın da dahil olduğu öncüler, önce yabancı sözlü şarkılar yorumlayarak yola çıkmış, ardından buralı yeni bir rock türevini ortaya koymuştu: Anadolu Pop/Rock... Daha ortaya çıkan ilk kayıtlarda "toprak ağaları"yla bir meselenin olması bu türü doğal olarak muhalif kılmıştı. Cem Karaca ilk yükselişe geçtiği grubu Apaşlar'la "ipsizlerin" Mehmet ve dört köyün ağa kızı Zeyno'nun h
Tükendi
Efsane maceraperest Bear Grylls'in dünya çapında #1 numaralı Bestseller Otobiyografisi nihayet Türkçede! Bear Grylls'in esrarengiz hayat hikâyesi elbette bir tesadüften ibaret değildi. Üniversiteden ayrıldıktan sonra orduya katılmak için Himalayalar'da aylarca zorlu yürüyüşler yaptı. İngiltere'ye dönüp Özel Kuvvetler'e seçilmeyi aklına koyduğundaysa çetin sınavlardan, pes etmenin eşiğine gelmelerden sonra ekibe dâhil olarak burada üç yıl hizmet etti. Ta ki serbest atlama yaptığı bir gün paraşütüyle yere ç
Cahit Zarifoğlu, "yersiz-yurtsuzluğu" üzerine bir elbise gibi giyen ve hiçbir yere ait olmayan bir şairdir. Onun suyun üzerinde yürüdüğü sanılır hep, ama imgeleri bir sörf tahtası olarak kullandığını pek az okur görür. Bu kitabı okurken Cahit Zarifoğlu'nun kısa hayat hikâyesinin yanında imgeler üzerinde inşa ettiği şairliğine ve "yüzergezer" iç dünyasına doğru anlamlı bir yolculuk yapacaksınız. Cem Kalender
Tükendi
"Hee, o muymuş?" Elinizdeki kitabı mutlaka biraz karıştırınız. Kitaptaki isimlerin birçoğunun tanıdık gelmemesi normaldir. Fakat aynı şekilde resimler de bir o kadar tanıdık gelecektir. Bu isimlerin hepsinin öyle veya böyle bir şekilde hayatımıza temas ettiklerine inanıyoruz. Hepsi uğraştığı işler konusunda önemli şeyler yapmış fakat farklı sebeplerle, popüler olan benzerlerinin gölgesinde kalmış isimlerdir. Siyasetten sinemaya, edebiyattan video oyunlarına, seri katillerden müzik dünyasına kadar farkl
Tükendi
FBI istatistiklerine göre seri katiller dünya nüfusunun %6'sna te­kabül etmektedir. Üstelik bu %6, henüz yakalanmayanların sayısı. Bir insan niçin seri katil olur? Ya da insanı öldürmeye iten sebepler hangileridir? Seri Katillere duyulan ilgi ise hayret vericidir. Onlara göre siyasi, kişisel ya da maddi sebepler öldürmek için geçerli nedenler değildir. Seri katiller toplumun belirli kesimini hedef alırlar. Ve sonuna kadar, amacının peşinde koşarlar. Suç Psikolojisi ve Seri Katiller Uzmanı Arkın Gelişin yıll
"Anadolu'da ve Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan her Türk vatandaşı gibi; kendimi tanımaya başladığım günden beri Kıbrıs'taki soydaşlarımıza karşı içimde doyumsuz bir sevgi olmuştur. Yaşım büyüdükçe, Kıbrıs politikası ile devlet büyüklerimizin söylevlerinden başlayarak; duyduklarım, okuduklarım ve öğrendiklerim yolumu aydınlattı. Kıbrıs'ı, Kıbrıs Türklerini daha yakından ve daha çok tanıma olanağı buldum. Kıbrıs kökenli arkadaşlarım oldu. Onlardan Kıbrıs'ın geçmişi hakkında bilgiler edindim. Lise yıllarına ge
Tükendi
Şimdi Duygu Asena, Nazım Hikmet için kartpostal şairi deyip de Can Yücel de "Kart sensin, postal da sana girsin" demiştir ya, bu iş burayla kalmamıştır. Duygu Asena dişli kadındı. İşin peşini bırakmak niyetinde de değildir. İş uzar gider... Duygu Asena, her fırsatta ve her türlü iletişim kanalıyla "Can Yücel özür dilesin, sözünü geri alsın" demektedir. Bunun üzerine Can Yücel açıklama yapar "Kartı geri alıyorum, postal onda kalsın." Olaylar kendi çağında ve gerçeği/ gerekliliğiyle yaşandı gitti. Duygu Asena
Tükendi
Türkler ve Türk dili ile ilgili çalışmaların tarihi oldukça eskidir. Ancak kurumsal anlamda dünyada ilk "Türkoloji Kürsüsü" 1795'te Paris'te kurulan "Ecole des Languages Orientales Vivantes"ta açılmıştır. İlk bağımsız Türkoloji Kürsüsü ise 1870 yılında Macaristan'da kurulmuştur. Daha sonra Rusya ve Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Türkoloji bölümleri açılmış, Doğubilimi enstitüleri veya Doğubilimi fakülteleri içinde Türklük bilimi alanında önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar bugün
Türkiye'de bir oyuncu olmanın, sanatçı olmanın gereklerinin en önemli yerlerinden bir tanesini yüklenilmesi gereken bir görev olarak üstüme almışım ben. Ülkenin laik, demokratik, çağdaş bir yapıya oturması için neler lazımsa, onlar için bir şeyler yapılması gerektiğine inanan bir kişiyim. Bunları da seçtiğim ve olmak istediğim bütün filmlerin içerisine sokmuşumdur. Çünkü benim dünya görüşüm bu. Buna inanıyorum. Başka türlü bu toplumun rahata kavuşması imkânsız diye düşünen kişilerdenim. Bunu bir görev olara
Tükendi
Görünmez Adam, yayımlanışının 110. yılında, İthaki Yayınları'nın Bilimkurgu Klasikleri'ne katılıyor! "H. G. Wells, çocukken okumayı en sevdiğim yazardı." - Vladimir Nabokov "Wells'in kurguları okuduğum ilk kitaplardı; belki de okuduğum son kitaplar da onlar olacak." - Jorge Luis Borges "Şüphesiz görünmezlik, istediklerimi elde etmemi sağlıyordu ama onların tadını çıkarmamı da imkansız kılıyordu." H. G. Wells, bilimkurgunun atası, türe adını altın harflerle yazdırmış en büyük yazarlardan. Yazdığı bili
Çin Radyo ve Televizyonu'nda futbol maçı yorumlayan kaç teknik adam tanıyorsunuz? Ya da orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak gittiği Almanya'da, eğitim sistemine kızarak, kaybedeceğini bildiği halde bir Don Kişot gibi savaşan ve kazanmayı başaran? Mesleği için yaptığı fedakarlıklar sonucu Alman Futbol Federasyonu'nun jest olarak yıllık ders programını öğrencisinin programına uydurduğu kaç kişi tanıyorsunuz? Futboldaki mevkii "oyun kurucu" olmasına rağmen, hayattaki mevkii ¨hayal kurucu¨ oldu fakat diğerl
Nilgün Marmara'nın genç yaşta yaptığı "hayati" tercih onu hep konuşulur kılmıştır. Ama Türk şiirinde bir figür olarak kendini var etmesi intiharından çok onun yazdığı nitelikli, buğulu, esnek şiirlerden kaynaklıdır. Bu kitapta, varoluş sancısını hücrelerine dek yaşayan, bunu hem hayatına hem şiirlerine mühürleyen Nilgün Marmara'nın kısacık büyülü hayatına doğru esrik bir yolculuk yapacaksınız. Cem Kalender
Tükendi
ZEKİ VELİDİ TOGAN (İLMİ HAYATI ESERLERİ SİYASİ FAALİYETLERİ HATIRALAR) Zeki Bey, fazla dalkavukluk sevmediğimi bilirsiniz; samimî olarak diyorum ki sizin bu eseriniz [Türk ve Tatar Tarihi] cidden bir hazinedir. YUSUF AKÇURA Dünya ilim âleminde Orta Asya Türk tarihi üzerinde yegâne otorite olan merhum Zeki Velidî Togan, Kâzım Alöç'ün emriyle iki gün aç bırakılmış, daha sonra da başka işkencelere uğratılmıştır. ALPARSLAN TÜRKEŞ Zeki Velidî Togan, hiç şüphesiz, tarihe "büyük bir tarihçi" olarak geçecektir. Ha
Tükendi
1963 yılında babasından elli dolar borç alarak ayakkabı satmaya başladı. Ve bugün otuz milyar dolar değeri olan Nike'yi var etti. Üniversiteden yeni mezun, genç ve anlam arayışı içerisindeki Phil Knight, babasından borç aldığı elli dolarla şirketini kurar. Misyonu ilk bakışta basit görünür: Japonya'dan yüksek kaliteli ve düşük maliyetli koşu ayakkabıları ithal etmek... Eski aracının bagajından ayakkabılarını satmaya başlayan Knight, ithalata başladığı ilk yılda sekiz bin dolarlık satış yapar. Ve bugu
Tükendi
Önkuzu hey! ... Önkuzu! ... Önde gider Önkuzu... Anası 'Dursun' demiş... Durmaz... gider Önkuzu. Kuzu yürür... kuzu yürür... Önde Önkuzu yürür... Kuzular meledikçe Gönlüme sızı yürür! ... Önkuzu hey! ... Önkuzu! ... Önde gider Önkuzu... Bu bayrak düşmez yere Ölmedikçe son kuzu! ... Dursun adı... Dursun adı... O gitti, dursun adı. Dillerde türkü olsun, Yürekte vursun adı! ... Kuzular koç olacak, Toy, düğün, göç... olacak Bu yıl ki kuzuların Adları 'öç' olacak! ! !
Toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetlerine ışık tutacak olan temel kaynaklardan biri de günümüzde "anı" denilen hatıralardır. Özellikle ilim ve siyaset adamlarının, hatıralarını yazmak suretiyle ilme ve topluma faydalı oldukları bilinmektedir. Zira başkalarının muttali olmadığı bazı konular bu hatıralar sayesinde ortaya çıkar. Bu da toplumun o dönemi hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlar. Bu sayede insanlar o çağın veya zamanın atmosferinde dolaşarak önemli bir bilgi ve tecrübe kaynağına kavu
Okuyacağın hikâye, sinema sanatının yarattığı bir adamın akıl almaz serüvenidir. İşin içinde aşk var, siyaset var, mahpus var, hasret var, kavga var, kan var, cinayet var! Yılmaz Güney, film gibi bir hayat sürmüş ve sürdüğü hayatı da filmlerine konu edinmiştir. Yılmaz Güney de, sonu üç noktayla biten cümlelerim gibidir. O son, hiç de böyle olmayabilirdi. Her şey çok daha farklı olabilirdi ve kendisinin de şakasını yaptığı gibi, doksan sekiz yaşına kadar yaşayabilir ve memleketinin tüm hallerinin filmlerini
Tükendi
"Beni sağcılar sevmez. Beni, solcular sevmez. Beni İslamcılar sevmez. Peki kardeşim, kim bu, benim albümlerimialan milyonlarca insan? Kim bu, konserlerime gelen on binler?"
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48