Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 360-380 / Aktif Sayfa : 19
Özellikle kızlar için... Dikkat, bu bir futbol kitabı değil. Zaten futbol okunmaz, seyredilir. Sadio Mané, Senegal'in küçük bir köyünde, 10 kişinin yaşadığı fakir bir evde büyüdü. Ailesinin tek isteği Sadio'nun öğretmen olması ve hayatını kurtarmasıydı. Asla istemedikleri şeyse oğullarının futbolcu olmasıydı. Bilmedikleriyse Mané'nin içindeki futbol aşkının, onu sadece futbolcu değil bir dünya yıldızı yapacağıydı. Sadio Mané sadelikten yana hayat felsefesini şu sözlerle açıklıyordu: "10 tane Ferrari, 20 tan
"Taibo'nun kitabını okurken o çalkantılı zamanın enerjisini hissediyorsunuz." –Alexander Cockburn "Küba devriminin neredeyse anlık ilerleyişi, Guevara'nın neredeyse bütün silah yoldaşlarının raporlarından, anılarından tek tek toplanmış." –The Jerusalem Post "Guevara'nın olaylı yaşamının gayriresmi ve eğlenceli bir dökümü." –The New York Times Book "Taibo, Che'nin gerilla hayatıyla iki yıllık aşk ilişkisinin canlı bir resmini çiziyor." –The Washington Post Book World "Taibo, romancılık becerilerini, Guevara'
Tarihe tanıklık eden ve tarihin seyrini değiştiren yakın dönem Müslüman öncüler örneklikleri ile yeni nesillere en güzel yolu çizerler. Yakın tarihin en güzel Müslüman öncülerinden biri olarak Aliya İzzet Begoviç'in hayatını bölümler halinde ele alan bu biyografik roman Aliya'nın hayatını konu edinen ilk biyografik roman olma özelliğini taşımaktadır. Kendi çağının şahitliğini en güzel şekilde yapıp Müslüman dava adamı sorumluluğunu yerine getiren Aliya bizlere düşünce ve fikir olarak büyük bir miras bırakmı
Tükendi
Musa Carullah Bigiyef (1875-1949) Kazan'ın Rostov şehrinde doğmuş; Buhara Mısır Hicaz Şam ve Hindistan'da tahsil görmüş; hayatını İslamî ilimlere ve Müslümanların çeşitli dinî siyasi sosyal ve kültürel meselelerine adamış çalışkan dürüst dindarvatansever; yüksek medeni cesarete eleştirel ve özgür düşünceye sahip büyük bir İslam âlimi ve mücahididir. Musa Carullah elinizde bulunan Halk Nazarına Bir Niçe Mesele adlı eserinde çeşitli konulara dair görüşlerini onların mütehassıs ve uzmanlarına değil de doğrudan
Metin Önal Mengüşoğlu 1960'lı yıllardan bugüne Türkiye'de edebiyat ve düşünce dünyasının önemli tanıklarından biri olarak bilinmektedir. Bu kitap Mengüşoğlu'nu bir biyografi çalışmasının ötesinde eserleri sanat ve düşünce anlayışının kökleri öncüleri ilk adımları ilkeleri ve diliyle okurlara geniş bir şekilde tanıtmayı amaçlamaktadır. Özellikle kitapta Mengüşoğlu'nun öteden beri ortaya koymaya ve sürdürmeye çalıştığı tevhidi bilince düşüncenin farziyetine sanat ve düşünce dünyasına yön veren vahyi perspekti
-"Filiz Akın, Victoria çağının porselen üstüne işlenmiş ince bir minyatür; ya da Ming devrinden bugüne kalmış, dikkatsiz bir hareketin kolayca kırabileceği zarif bir bibloyu akla getiriyor. Filiz Akın ile konuşurken, bir klavsen konçertosunun hüzünlü kadansını dinlermiş gibi duygulara kapılır insan..." Orhan Boran "Batı'ya dönük burjuva sarışınlığıyla bir çocuk kadın ikonu: Filiz Akın. Rüzgârsı sarışınlığı, şirinliği, zarafeti ve masumiyet içeren kırılganlığı ‘Çocuk kadınlığı'nın özünü oluşturur." Agah
Tükendi
"Artık ölüm korkutmuyor beni, ama hayattayken de onu arayacak değilim. Ölümle karşı karşıya gelince –ki bu sık sık oluyor– kaçınılmaz bir gerçekle yüz yüze geleceğim. Ama önemli olan bu değil, önemli olan, benim yaşamımın ya da ölümümün başkaları üzerinde bıraktığı etkidir." Samed Behrengi, Tebriz'in yoksul bir mahallesinde, bir işçi ailesinin dördüncü çocuğu olarak geldi dünyaya... Sadece yirmi dokuz yıl yaşadı ama bu kısacık hayatının içine hem yoksulluğun bir kader olmadığı başkaldırısıyla onurlu bir eşi
Yazarımız Diyarbakırlı bir eczacı. Ama öyle sıradan bir eczacı değil! Elinizde tuttuğunuz kitabın yazarı ve başrol oyuncusu. Kitaptaki karakterler içinde en çok ilgimi çeken, Kaçakçı Eyşe, Keçeci Eyşo, Hacı Anne diye anılan babaanne oldu. Sülale kalabalık. Yaşam öykülerinin her biri, başlı başına roman olacak zenginlikte. Ancak bizim buradaki başkahramanımız, kişisel gayretleriyle eczacılık kariyerinin zirvesine tırmanmayı başarmış bir meslektaşım: Eczacı Berat Beran! Canan Tan Yazar Hakkında: Ecz. Berat BE
Tükendi
Miladi olarak 858 yılında bugünkü İran sınırları içinde yer alan Beyza diye bir şehrin Tûr diye küçük bir kasabasında doğd um. Bugün İran haritasına bakarsanız Şiraz diye bir şehir göreceksiniz, işte o şehre yakın bir yerde bulunuyor. Tarih, hicri olarak 244'dü. Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Bir kervan yolu üzerinde bulunuyordu doğduğum şehir. Kûfeli, Bağdatlı, Midyatlı, İskenderunlu, Şamlı tacirlerin kervanları geçerdi şehirden. Baharatlar, kahve kokuları, hurma pekmezleri, çeşit çeşit ıtırlar hatırları
Tükendi
İbn-i Sina derler bana. Gerçek adım, Ebu Ali el-Hüseyin bin Abdullah bin Ali bin Sina'dır. "Eş-şeyhü'r-reîs" unvanı ile de bilindim. Ayrıca "Hüccetü'l-hak, Şerefü'l-mülk,Ed-düstûr" gibi vasıflarla da anıldım. Batı'da genellikle "Avicenna" olarak tanınmakta ve "filozofların prensi" diye nitelendirilmekteyim. Ne kadar uzun ve çok ismim olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Hepsinin bir hikayesi var. Çünkü tıptan felsefeye, mantıktan din ilimlerine, astronomiden matematiğe kadar farklı farklı bilim dallarında çalı
Tükendi
Albert Camus hiç şüphe yok ki, yirminci yüzyılın en büyük düşünürlerinden birisidir. Fikirleri, söylemleri, yazıları, eserleri ve yaşam tarzı ile içinde yaşadığı dönemde ve bulunduğu her ortamda farklı olduğunu belli eden Albert Camus, kendi kontrolünde olmayan ölümü ile de bir fark yaratmıştır. Albert Camus hayatın "Absürt" olduğu kadar insanlık var olduğu sürece yaşamın devamı ve sürekliliği için adil olarak insanca ve yılmadan mücadele edilebileceğinin en güzel örneklerinden biridir.
Tükendi
Fârâbî derler bana. Ama gerçek adım Ebu Nasır Muhammed b. Muhammed İbn Turhan ibn Uzlek el-Fârâbî el-Türki. Bu uzun ismimde sadece benim adım değil, aynı zamanda babamın ve dedemin adı da var. Doğduğum şehir ve hangi milletten olduğum da geçiyor. Türkistan'ın Farab şehrine yakın Vesiç'de doğdum ben. Farab şehrinden dolayı, Fârâbî diyorlar bana. Kitaplara öyle geçti adım. Batılılar beni ve kitaplarımı tanıyınca, başka bir isim verdiler. Bazı kitaplarda Alfarabius, bazılarında ise Abunaser diye yazdılar adı
Tükendi
Hacı Bektaş-ı Veli'yim ben. Rum abdallarının pir yim, Diyar-ı Rum'un büyük evliyası derler bana. Gerçek adım Bektaş, Muhammed Bektaş'tır. Fakat kitaplar beni Hünkar-ı Hacı Bektaş-ı Veli diye anarlar. Elbette bu isimlendirmenin bir hikayesi ve karşılığı var benim hayatımda. İsim vardır, verilmiştir. İsim vardır alınmıştır. Verilen isim, doğuştan bize annemiz ve babamız tarafından bir ömür taşıyacağımız bir isimdir. Ebedi taşıyacağımız bir hediyedir ailemiz tarafından. İsimlerin bir anlamı olduğunu düşündüğüm
Tükendi
Dostoyevski'nin kişiliği, yaşam tarzı ve fikirleri için olumlu ya da olumsuz birçok şey söylenebilir. Ona hayran olanların da, onu acımasızca eleştirenlerin de hem fikir olduğu bir nokta var ki o da sanat katına ulaşmış eserlerin altında imzası olduğu gerçeğidir. Hayatı inişler ve çıkışlarla geçmiş olan Dostoyevski, yaşadığı sürece karşılaştığı olaylar ve yakasını bir türlü bırakmayan sağlık sorunları sebebiyle çok iyi anladığı insan ruhunun gizemlerini eserlerinde sarih bir şekilde gözler önüne sermiştir.
Tükendi
Geceyi kafamıza göre geçiriyorduk. Gündüz veya gece vakti kalmadı. Bazen yelek düğmelerimiz dişlerin birbirine değmesi gibi sürterdi, sabit aralıklı bir mesafede yürürdük, tropik hayvanlar gibi ağzımızda ateş... Eski savaşlardaki zırhlı süvariler gibi, ayaklarımızı bastırarak sanki havada yükselir gibi, birbirimizi sürerek bu kısa yolda yukarı doğru köy yoluna ilerledik. Tek tük hendek içine adım atanlar, karanlık çalıların önünde kaybolduktan hemen sonra, yabancılar gibi tarla yolda durup aşağı bakıyorlard
Tükendi
Yazmak benim için tek yoldur. Beni bir kazığa bağlayıp yaksalar kendimi aziz ilan etmem, sadece yazmanın benim için tek yol olduğuna inanarak ölürüm. Bu yazma muhabbetini bırakalım öyleyse. Ben buraya sadece size kendinizi daha iyi hissettirebilmek için geldim.
Tükendi
Ahmed Yesevî benim adım. Bugün Kazakistan sınırları içinde yer alan Çimkent şehri yakınlarındaki Sayram kasabasında 1093 tarihinde doğdum. Benim doğduğum yıllarda Karahanlılar hüküm sürüyordu. Fakat eski güçlerini kaybetmişler, Harzemşahlara ve Selçuklulara karşı varlığını korumaya çalışıyorlardı. Doğduğum şehir Karasu Nehrinin kenarındaydı. Çocukluğumda orada oyunlar oynardım. Annem, Ayşe Hatun'u hayal meyal hatırlıyorum. Ben küçük bir çocukken vefat etti. Ona ait özlemimi ömrüm boyu içimde taşıdım ben.
Tükendi
Küçük Prens ismini duyduğunuzda aklınıza ne gelir? Sulu boya resimleriyle bir çocuk kitabı mı yoksa büyükler için yazılmış bir masal kitabı mı? İncecik bir kitap içinde yüreği evren kadar geniş, yıldızlar kadar parlak, altın sarısı saçlarıyla ve boynundan hiç çıkarmadığı atkısıyla her yaştan okuyucunun içinde kendisine dair bir şeyler bulduğu Küçük Prens'in gözünden dünyanın ve yaşamın sıra dışı bir tarifi yapılır. Bu hikâyeyi tasarlayan usta yazar Antoine de Saint-Exupéry için Küçük Prens, kendisi henüz
Tükendi
Bazı insanlar hayatını yaşarken, bazı insanlar da hayata rağmen yaşamaya çalışır. Hayatını yaşayanlara bir şeyler gümüş tepside sunulurken, hayata rağmen yaşamaya çalışanlar bir şeyleri tırnaklarıyla kazıyarak elde etmek zorunda kalır. Ahmed Arif, hayata rağmen yaşamaya çalışan insanlardan birisidir. Kendi deyişiyle şair, namus işçisidir yani yürek işçisi... Bu kitapta anlatılan ise hayatı boyunca namusuyla çalışmış bir yürek işçisinin hikâyesidir.
Tükendi
Sevgili Brian, Biliyorsun, 1936'da eşim Eileen'la evlendikten iki ay sonra İspanya'ya, hükümet için savaşmaya gittik. İlk zamanlar biz yabancılar hükümeti destekleyen farklı tarafların iç çatışmalarından haberdar değildik. Ben de eşimle birlikte bir dizi tesadüf sonunda, yabancıların birçoğunun aksine Uluslararası Tugaylara değil, POUM milislerine, yani İspanyol Troçkistlere katıldık. 1937'nin ortalarına doğru komünistler kontrolü ele aldı ve Troçkicilerin izini sürmeye başladı. Birden kendimizi kurbanların
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 360-380 / Aktif Sayfa : 19