İki koltuk önümde
Faltaşı gözleri Fars kızı
Koruyucu kaşları
Yaylım kirpikleri
Gözleri bir çift Safevi askeri
Esmera
Nişaburlu
Hayyamın diyarından
Saçları Hayyamdan dizeler
bir martıyı ağlattın sen demişti derman* garanti o gün intihar ettim ben mutlaka hatırlayacaksınızhani sahtekâr bir gülümsemenin varoşlarında bulmuştum ya ikiniziyeşil mürekkepler sürüyordunuz yaralarınızayenilgilerinize bahaneler arıyordunuz roman kahramanlarındaniç açılarınızla geçinemiyordunuz benim gibihani sol şeritte sürat yapmak isteyip de bir türlü terk edememek sağ şeridin uzayıp giden sahte güvenli kesik çizgilerini...
koridorun sonu uçurum ve bir şans daha elimizde
aynı çanağı yalayan hüzünler
Yüreğimden söküp attım, gecenin siyahına gizledim seni,
Gözlerimi ufka çevirdim sabahın beşinde.
Seni iliklerimde hissedercesine derin bir nefes aldım önce,
Salıverdim sonra, geçen bir kuşun kanadına.
Hiç istemezdim böyle olsun,
Ama nafileydi gözyaşlarım,yanımda yoktun.
Ben sensiz yarımdım, ne fark ederdi,
Sen tamamlan istedim, bu sana son jestimdi.
Sensiz baharlarıma bir gece kan düştü
Kül oldu hayallerim, kutlu bir hazan düştü
Senden sonra gönlümün semavi yelkenine
Devranını kaybetmiş esrik cevalan düştü
Zehrinden yudum yudum arşınladım semayı
Gergef gibi işledim güzünle masivayı
İsyanlar kalemimden bir kan gibi damları
Bir ceylanın kalbinde bir umman çalkalandı
Necmi Zekânın uzun şiirler ve kısa düzyazılardan oluşan kitabı Kargacık İşleyiş, Komşu Yayınlarının Yasakmeyve dizisinden yayımlandı!
Basmakalıp olanı geçersizleştirmeye yönelik yeni söyleyiş yollarını araştıran Necmi Zekâ, bu kitabındaki şiirlerde de okurun karşısına düşünsel ve ahlaki açıdan kışkırtıcı zorluklar koyuyor. Kitabın Diğer Şeyler bölümünde yer alan kısa düzyazılar ise, Necmi Zekânın şiirleri aracılığıyla yapmaya çalıştığı şeyi, türler arası bir yazın iklimi içine sokarak başka bir boyuta taş
YANGINDAN SONRA BİLE
dün şuracıktaydın ellerimle koydum
bulamıyorum şimdi
deliyim bu yüzden
galiba çokça tedirgin
yada bir daha dokunamazsam
gözümün önüne geldikçe
sıtma tutuyor vücudumu
ayyaş olsam belki dayanabilirdim
benim değilsin
hangi vakit seni düşlesem
yarı baygın bir mezar kuşu konacak
omuzlarıma
başka bir kadının kulaklarını
öpüyor olacağım zevksiz
neden aynı zulüm ikimize
Bursada doğdu. Doğumunda klinik sorun yaşayan doktorunun talebi üzerine göbek adı Orhan oldu. Gururla taşıdığı asıl soy adı ÖZYABAdır. İlk, orta, lise eğitimi Bursada. İstanbula gitti üniversitede okumak için. Yıldız Teknik Üniversitesi onun ilk göz ağrısıydı. Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden Şehir ve Bölge Plancısı meslek ünvanıyla mezun oldu. İstanbul ve aşk, o yılların içini dolduran en koyu aydınlıktı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Sit Koruma Planlaması alanında Yüksek
Şair
Kendini dinleyenlere döndü
Yıllanmış ağaçtan yapılma
O kadar da elinde olma kalemini aldı
Onu
Dinleyenlere karşı tuttu ve kırdı
Onlara
Hepiniz ben ölene dek
Şiirsizliğe mahkûm edildiniz
Dedi
bir insan nasıl oluyor insan
oluyor yaşıyor böyle
sonra gemiler yapıyor evler var oluyor
karıcığım kocacığım oluyor
resimler yapıyor devasa resimler hem
ben kalbimi attırmaya uğraşırken
yoruluyorum
Aşk; ne kitap arasında kurumuş bir gül dalı,
Ne de ay ışığında yaşanmış bir anı,
Aşk; donarak yanmaktır dağ gibi;
Zirvesinde kar, zulasında narı saklar,
Mecnun bağrın deler, o ise yarı saklar,
Aşk; ne kitap arasında kurumuş bir gül dalı,
Ne de ay ışığında yaşanmış bir anı,
Aşk; donarak yanmaktır dağ gibi
BU KIRMIZI GÜL SANA HATIRAM OLSUN
Bu bizim aşkımızdaki son vuslatımız
Bu gün burda ayrılacak yollarımız
Gerçekleşmez bir hayaldir artık kavuşmamız
Bu kırmızı gül sana, hatıram olsun
Aşkla muhabbet etmeyecek gönüllerimiz
Sevgi dolu bakışmayacak gözlerimiz
Birbirine tutuşup kenetlenmeyecek ellerimiz
Bu kırmızı gül sana, hatıram olsun
Sanmaki ayrılıp ta gidince, aşkımda bitecek
Bu gönül seni unutup ta, başkasını sevecek
Bilmelisin ki bir ömür seni sevip, seni özleyecek
Bu kırmızı gül sana,
Ben yazarak boşalttım hayatın bana salgılattığı tüm irini. Yazarak teşekkür, küfür, tefekkür ve şükürdü benimki. Ne zamandır yazıyorum bilmiyorum bile, çünkü masa başına geçerek yazmadım hiç. Satırlar rengiyle, sesiyle, dokusuyla geldi ve bana aceleyle, elime geçen ilk kağıda karalamaktan başka seçenek vermedi.
Benimki bir gün obur bir tırtılın yanlışlıkla bir reçel kavanozuna düşüp, kanatlanıp kavanozundan çıkmak için bir Çaylak Fırtınası gününü seçmesinin hikayesi. Kelebek uçup yeni hikayelere gitti, bu
İnsana yaslanmayan şiir ölür, insana güvenmeyen şiir ölür. Şiir, ne tamamen somut
ne de tamamen soyuttur. Akıl ile duygu gibidir; biri diğerini tamamlar. Birinin eksikliği
diğerinin eksikliğidir. Boşluktaki şiirin şairi, kendisi gibi, öldüğün gün şiiri de ölür. Tarih bunun
örnekleriyle doludur. Şiir, somut ile soyutun, akıl ile duygunun, insan ile doğanın sentezidir.
Çağın şiiri, gereksinimlerinden ötürü, esin tekniğe yenik düşmüştür. Günümüz şiiri ağırlıkla
teknikle çalışılan atölye şiiri olmuştur. Şiirin
Türk şiirinin yaşayan en önemli şairlerinden biri olan Metin Cengiz; Ören Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Sendikasının ortaklığıyla düzenlenen Melih Cevdet Anday Şiir Ödülünü 2010 yılında kazanan şairdir. Ödüle layık görülen Bütün Şiirlerinin ikinci Dünyaya Katkımız Bir Ebru Vurgusu
2009 yılında yayınlanmıştı.
Metin'in şiirlerini tanıdığımdan beri dergilerde okuyor, izliyordum. Benim öznel görüşüme göre bu şiirin çarpıcılığı yaşantısına dayanmasındandır. Devrimci bir geçmişi, iki yıllık bir cezaevi konukluğ
Söylenmemiş sözler vardı
Sevdaya dair
Alnı açık yüreği pek yiğitlerce
Çekip gittiler sessizce
Ölüme
Gülerek
Yarım kalmış bir türkü
Ta yürekten söylenerek...
Yaşamı ezberlemek, alınan derslerden özetler çıkararak, kanını canından can çekercesine akıtmak olmalı yürekten damıtmak dizeleri İşte böyle başlar sevda denemeleri, karalamalar saklanırken küçük postişlerde Sonra sığmaz olurlar notlara. Masanda bir yığın kalabalık ve kalabalıklar içindeki yalnızlık Dudak kıvrımında takılıp, hatta boğazda tıkanıp kalan sözcüklerdir yazılan ve kendiliğinden düşen harflerdir kâğıtlara.
Ve işte!
Hadi hüküm giydirin kalemime, kâğıtları zehirlemeye geldim Şimdi sen adam
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.