Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 460 kayıt bulunmuştur Gösterilen 420-440 / Aktif Sayfa : 22
Eser, "gündelik politika tekerlemeciliği sanatkârın ulvî faaliyetine yakışmayan bir iş olduğu kadar, benim de işim değildir!" diyen Necip Fazıl´ın sosyal ve siyasî olaylar üzerindeki duyuş ve görüş vazifesiyle "Hâdiselerin Muhasebesi" başlığı altında ve (Be-De) imzası kullanarak kaleme aldığı yazılarının 3. cildidir. Bu serinin üçüncü kitabında, ibretle okunması gereken 1964-1978 yılları arasındaki hâdiselerin muhasebesi yapılmaktadır.
Eser, "gündelik politika tekerlemeciliği sanatkârın ulvî faaliyetine yakışmayan bir iş olduğu kadar, benim de işim değildir!" diyen Necip Fazıl´ın sosyal ve siyasî olaylar üzerindeki duyuş ve görüş vazifesiyle "Hâdiselerin Muhasebesi" başlığı altında ve (Be-De) imzası kullanarak kaleme aldığı yazılarının 2. cildidir. Bu serinin ikinci kitabında, ibretle okunması gereken 1950-1959 yılları arasındaki hâdiselerin muhasebesi yapılmaktadır.
Teslim Töre bu kitabında ideolojide, dünya ve bölge konjektöründe, devrim ve devrim sürecinde, stratejide, taktiklerde, enternasyonelde, örgütlenmede, örgüt anlayışında, nasıl bir sosyalizm konusunda, nelerin aşılması ve yerine konulması gerekenleri okuyucunun görüşüne sunuyor.
Tükendi
2001 yılının Şubat ayında, Türkiye, yine tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşadı. Krizin nedenlerini ve sonuçlarını iktisatçılar tartışıyor. Güler Kömürcü ise, bu krizin ardındaki yolsuzlukların ÇETE"lesini tutmuş bir gazeteci... Kriz patlak vermeden önce Kömürcü"nün üzerine gittiği yolsuzluk aktörleri, birer "saygın ve değerli" işadamı, siyatsetci ve bürokrat olarak tanınan kimselerdi. Ve kömürcü, örneğin, Türkiye kara para trafiğinin önemli ismi tefeci Niso Malki cinayet dosyasının mafyasıyla - siya
Tükendi
"Eğer siz, Kur`an-ı Kerim`i lider mevkiine koymuş ve onun hem muhtevayı tesbit hem de eğrileri doğrulamada mihenk almışsanız, burada hiçbir kaygınız olmaz. O zaten eğri olan şeyleri doğrultacaktır."
Tükendi
Dünyanın en statejik ülkelerinden birisi olan Türkiye, 20. yüzyıl boyunca, büyük devletler arasında pazarlık konusu oldu. I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı`ndan yorgun argın çıkmış bir ulusun, kendi ayakları üzerinde zorlukla durduğu yıllarda başlayan II. Dünya Savaşı ile, kendini yeniden "kurtlar sofrası"nda bulması, büyük endişeleri ve ince hesapları da beraberinde getirdi. Mehmet Barlas, bu kitabında, toprakları üzerinde oyunlar oynanan Türkiye`nin son yüzyıldaki hikayesini anlatıyor. Bugün yaşadıkları
..... Demirel konuşmanın bitmesini istercesine sohbetin yapıldığı tarafa döndü. Bunu fark eden Nazmiye Hanım konuşmasını biterecek gib bir baş işareti yaptı. Bu fırsattan yararlanan Demire, Bosna Hersek`le ilgili soruyu aldıktan sonra, o meşhur mimiklerini kullanarak tam konuya girecekti ki inceden bir ses duyuldu: "Fikri Bey, küçükken bir sarı öküzüm vardı. Ben onu çık severdim..." Bu fısıltı karşısında bir süre sessizlik oldu. Odada bulunanlar gülmemek için kendini sıkarken Demirel`in sinirlendiği her hal
Tükendi
Nesim Malki cinâyeti, hiç kuşkusuz, yakın tarihin en önemli “ekonomik” cinâyetlerinden birisi olarak karşımızda duruyor. Sıradan bir borç-alacak çatışmasının çok ötesinde, Türkiye’nin içinde savrulduğu “konsept”lerde önemli yansımaları olan bir eylemdi Malki’nin öldürülmesi. Bu olayın önemli aktörlerinden Erol Evcil’in de içinde yer aldığı, Nesim Malki’den Cavit Çağlar’a, Orhan Taşanlar’dan Teoman Koman’a kadar uzanan bir hikâye var kitapta. Cinâyetin perde arkasına ve işlendiği ortama farklı, biraz da ces
Tükendi
Elinizdeki kitapta, ülkemizin en yetkin gazetecilerinden Mehmet Barlas`ın Cumhuriyet döneminin en çok tartışılan, en vizyoner liderleirnden rahmetli Turgut Özal`a hayatının son yıllarında gerçekleştirdiği röportajlar yera alıyor. Kitapta Özal, ülkemizin dünü, bugünü ve geleceğine ilişkin hala geçerliliğini ve önemini koruyan görüşler dile getiriyor. Yayınevimiz, ülkemizin ve dünyanın devasa sorunlarla, açmazlarla ve belirsizliklerle karşı karşıya kaldığı bir zaman diliminde Özal`ın Anıları`nı yayımlayarak s
Tükendi
12 yıllık AKP iktidarı, 70 yıllık demokrasi kavgamızda nasıl bir dönemi temsil ediyor? Bu harekette sonunda milyonlarca insanı sokağa döken karşı-devrimci öğeler nelerdi? Kurulmasıyla iktidara gelmesi neredeyse bir olan bu "muhafazakâr" akımın sınıfsal temelleri ve dünya görüşü nasıl açıklanabilir? Ve "Milli Görüş"ün, Necip Fazıl'ın, Müslüman Kardeşler'in bu "dünya görüşü"nün şekillenmesindeki payları neler oldu? AKP yıllarında gerçekten de ülkede "görülmemiş bir kalkınma" yaşandı mı? Aynı yıllarda Türkiy
Tükendi
Gazeteci-Yazar Muzaffer ŞAHİNin 28 Şubat sürecinde gün gün yaşanan gelişmeleri, açıklamaları ve bildirileri belgesel bir yaklaşımla ele aldığı bu eserin, gözden geçirilmiş 2. baskısı PELİKAN YAYINLARI ndan çıktı. Kitapta; RP Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN Başbakanlığında, DYP Genel Başkanı Prof. Dr. Tansu ÇİLLERin katılımıyla kurulan 54. koalisyon hükümeti döneminde yaşanan önemli olaylar ve görüşler ile 26, 27, 28 Şubat 1997 günlerindeki gelişmeler, zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail
"ŞARKILARIYLA, ŞİİRLERİYLE, YAZILARIYLA" YAŞASIN! İLHAN SELÇUK! KALEMİ VE SENFONİSİ! DEDİLER.. Yar yayınları´nın yaratıcı sanat adına ülkenin gündemine sahip çıkarak hazırladığı çalışma yeni bir ilk´e imza oldu. Ayla Algan´dan-Esin Afşar´a, Bilgesu Erenus´tan-Akın Ok´a, Timur Selçuk´tan-Ünol Büyükgönenç´e, Turgut Özakman´dan-Yusuf Ziya Bahadınlı´ya, İlyas Salman´dan-Öner Yağcı´ya, Berç Toroser´den-Ekrem Kahraman´a, Handan Kaynakgöz´den-Hülya Tozlu´ya, Nurdan İpek´ten-Leyla Şahin´e, Muzaffer Akyol´dan-A
Tükendi
Divanı Aliden buyana 130 yıllık bir geçmişe sahip olan Yüce Divan, özellikle aralarında eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski bakan Koray Aydının da bulunduğu 8 bakanın 2004 yılında Yüce Divan'da yargılanmaya başlamasıyla çok merak edilen ve ilgi duyulan bir konu haline gelmiştir. Üst düzey kamu görevlilerinin ceza sorumluluğunu inceleyen bu kitap Yüce Divan konusundaki ulusal ve karşılaştırmalı hukuktaki uygulamalar ışığında hazırlanmıştır. Ayrıca konuyla ilgili tüm Anayasa Mahkemesi kararları incelenerek bu
Tükendi
Emete Gözügüzelli, detaylı araştırmasıyla okurlarının karşısına ilk kez bir kitapla çıkıyor. Vatanı Kıbrıs´ın tarihi sürecinden başlayarak tüm bir dönemi detaylarıyla inceleyerek sorulamayan sorulara cevaplar verirken, kötü gidişata ´dur´ deme samimiyetiyle yola koyuluyor. Yavruvatan Kıbrıs´ımızın gözü yaşlı anıları dışında yüzleşmek istemediğimiz problemleriyle de çarpıcı bir tablo çiziyor Emete Gözügüzelli. Ne diyor Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ´Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.´ ´Emete Gö
Tükendi
Çankayaya dokunan kadın elleri, Meşrutiyetin dar sokaklarından çıkıp Cumhuriyetin ana caddelerinde yaşamaya başlayan, mahrem den kurtularak toplumsal rol üstlenmeleri beklenen Çankaya Kadınları. Ancak köşkün, eşlere yönelik tanımlanmış bir protokolü olmadığı için her biri, içinden nasıl geliyorsa öyle davranır. Hanımefendilerin yapıları ve yaşamları, Cumhuriyetin dönem ve dönemeçlerine başatlık gösterdiği için Çankayada kimin oturduğu ve oturacağı daha da bir önem kazanıyor.
Tükendi
´Savaşlar ve barışlar, tıpkı geceler ve gündüzler gibi birbirini takip eden bir zincirin halkalarıdır. Daha adil ve dengeli barışlar, çok sayıda aktörün katılımı ve rızasyıla kurgulandığından, daha uzun ömürlü olmayı başarmaktadırlar. Uluslararası sistemin istikrarlı bir dinginlik içerisinde olmasının ön koşulu da budur. Sistemin egemen güçlerinin pervasızca tasarladığı bir model içerisinde yapılandırılması yerine daha fazla aktörün sahip çıktığı bir denge içerisinde şekillendirilmesi esastır. Gerçekten bar
Tükendi
Kenan Evren meslektaşlarına göre neden şanslı? Ahmet Kaya ve Attila İlhan şimdi ne üzerine sohbet ediyorlardır? Che Guevera nasıl bir babaydı? eski solculuk kimlerin cv´sinde parlak bir yere sahip? İbrahim Tatlıses´in İstanbul´a neden Diyarbakır´dan fazla ihtiyacı var? Huysuz Virjin´le Fatih Aksoy ne konuda anlaşamıyor? Orhan Pamuk hangi romanına vefasızlık ediyor? millet meclisi´nin, iddaa kuponlarının, sünnet törenlerinin, asker eğlencelerinin, halı saha maçlarının arkasında hayat var mı? tecavüz edenleri
Tükendi
1960´lardan itibaren Amerika Türkiye´ye bir rüya olarak sunuldu. Küçük Amerika olma hayalleri topluma empoze edildi. Tarihsel gerçekler olumsuzluklardan ayrıştırılarak, bir rüyaya dönüştürüldü. Oysa, günümüzde Amerika rüyası, ideolojik-kültürel-askeri-ekonomik saldırganlığı ve emperyalist vahşetiyle giderek bir kâbusa dönüşüyor. Şimdi, ilk yerlilerinin torunlarının doğal kaynaklarından soyulmuş rezervasyonlarda yaşadığı bir ülke düşleyin. Ortalama yaşam beklentisi, 1940´lardakinin aynıdır. Bebek ölümleri ul
Tükendi
"Eğer bir toplum hızla sanayileşiyor ve dünya ile bütünleşiyorsa toplumun üst düzey örgütlenmesi olan devlet, bu devlet üzerine titrediği ideolojik değerler, ideolojik amaçlara hizmet eden siyasi kurumlar ve bürokrasi değişimin dışında kalamaz. Değişimin engellenmesi için sivil topluma yönelen baskı ve zorlamalar, demokrasiyi ertelemeden öte bir işe yaramaz. Seçimle iş başına gelen hükümetin darbe dehdidiyle yıkıldığı, beş milyon seçmenin oyunu alan bir siyasi partinin kapatıldığı, muhalif ses çıkaran siya
Orta Asya coğrafyasının pek çok yerinde, Atatürk´ün 29 Ekim 1933´te Çankaya Köşkü´ndeki bir kabulde söylediği şu sözlerin yoğun dağıtıma hazır çoğaltılmışıyla karşılaştım: ´Bugün Sovyetler Birliği, dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 460 kayıt bulunmuştur Gösterilen 420-440 / Aktif Sayfa : 22