Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Amaç kendine güvenen, her durumda doğruyu söyleyen, iyi olanı yapan ve yaptıklarının arkasında durmasını bilen bir çocuk yetiştirmek ise; O zaman dayaktan, bağırıp çağırmaktan ve sürekli olarak azarlamaktan vazgeçilmeli. Kaç yaşında olursa olsun karşınızda bir insan olduğu unutulmamalıdır. Kamel ve Madlen kardeşler ile Anneleri, yanlarına taşınan ilk önce Margaret ve daha sonra Sofi'yi sevgi, saygı ve güven ile nasıl değiştirdiklerini okuyacak, okudukça şaşıracak en sonunda da "Örnek Kızlar" gibi davranmayı
Tükendi
Bir deniz ülkesi olan Filipinler ve bu ülkede yaşayan Ramon ve Rita isimli ikizler ailesiyle pirinç yetiştirip, balık avlayarak hayatlarını sürdürmektedirler. Gün gelir bir salla fırtınanın ortasında kalırlar, gün gelir pirinç tarlasında yarı bellerine kadar suyun içerisinde pirinç çeltiği toplamaya çalışırlar ve okula gidebildikleri günlerde de mutlu olurlar. Ne olursa olsun evlerinde elektrik, musluktan akan bir suya da erzak yoktur ve en önemlisi teknolojinin sunduğu olanaklardan yoksun bir yaşamları var
Tükendi
Geminin bu bölmesini de titizlikle inceledim. Umutsuz bir şekilde geri dönmek üzereydim ki kulağıma zor işitilebilen, belli belirsiz bir mırıldanma geldi. Bu sesin geldiği sol koridora doğru yöneldim. Güçlükle duyulabilen mırıldanmalar gittikçe yükseliyordu. Yavaş yavaş bunun, tekrarlanan tek düze mısralardan oluşan hüzünlü bir ezgi olduğunu anlamaya başladım, henüz sözlerini anlamak mümkün değildi. Dinlemeye devam ettim. Şarkıyı söyleyen bir kadındı ve bu mırıldanmalar derin bir kederi yansıtıyordu. Bu se
Tükendi
"Sana bir şey söyleyeyim mi? Bugün benim doğum günüm. Bunun şerefine bana bir çift ayakkabı verildi. Üstelik bu ayakkabıların olağanüstü bir özelliği var: Bunları giyen kişi gitmek istediği yere ve döneme gidebiliyor, bunun için sadece istemesi yeterli. Düşünsene bunları giyen kişi ne kadar mutlu olur." demiş uğur perisi. "Haydi, canım! Gerçekten de inanıyor musun buna?" demiş üzüntü perisi, "Hayır, bu ayakkabılar sadece üzüntü getirir. Bunları giyen kişi ayakkabıları çıkarır çıkarmaz haline şükreder ve bi
Tükendi
İrlanda'da insanın kendi çiftliğinde geceli gündüzlü çalışıp toprağını ve çiftliğini güzelleştirdiği zaman gelirinin artacağına vergi ve kiraları artıyorsa... Çalışmak ve kazanmak, insanın hayatını kolaylaştıracağına zorlaştırıyorsa ve kazandığını dilediğin gibi harcayamıyorsan o zaman yaşam anlamını yitirmeye başlıyor. İrlandalı ikizler Merri ve Alyin bu anlamsız, bu zor hayatı yaşarlarken geleceklerine bir umut doğar. Ve kendilerini bir başka ülkede huzurlu, mutlu ve geleceğe umutla bakar bulurlar. Nas
Tükendi
Barbeau babanın çiftliğinde erkek ikizler doğduğu zaman tüm köy buna çok şaşırdı. Bu ikizler o kadar birbirlerine benziyordu ki uzun zaman yüzlerine bakıp dikkatlice incelemedikten sonra hangisinin Sylvinet hangisinin Landry olduğunu asla bilmezdiniz.İki delikanlı büyüdükçe önce vücut yapılarının sonra huylarının farklılıkları ortaya çıktı.Barbeau babanın çalışanlarından bir ailenin daha ikizleri olduğu zaman, halk çiftliğe İkizlik demeye başladı. İyiliğin ve sevginin her şeye gücü yettiği gibi, annesi olma
Tükendi
Hector de Sainte-Hermine, Ağabeyinin yakalandığını öğrenir öğrenmez soluğu Paris'te almıştı. Yoldaşlar, cezalarını çekmek üzere hapishaneye giderlerken yüzlerinde korkudan, endişeden eser yoktu. Bu sırada Hector, onlara usul usul yaklaştı. Charles, kardeşiyle göz göze geldi. "Unutmadın, değil mi kardeşim?" diye seslendi ona. "Unutmadım, ağabey!" yanıtını verdi Hector. Charles gülümsedi. Ardından hapishaneye götürüldü. Şimdi sıra Hector'daydı. Babasının ve ağabeylerinin, uğruna canlarını bile verdikleri
Tükendi
Büyümek demek, insanın boyunun uzaması ya da yaşının artması demek değildir. Büyümek bir insanın neleri yapabileceğini öğrenmesi demektir. Büyümek kendine güvenip neyi nerde ve nasıl yapacağını bilmesi de demektir. İşte İsviçre'nin Alp dağlarında yaşayan bir ailenin dört yaşında ki ikizleri Seppi ve Senelin'in başından geçen maceraları okurken ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Keçileri, köpekleri Bello ile Alp Dağlarında düşen çığ sonrasında köylerine dönebilmek için ikizlerin verdiği mücadel
Tükendi
Can ve Cak İskoçya'da yaşayan on iki yaşında ki ikizlerdir. Onların babaları vardır ama anneleri yoktur. Can evin her işini tek başına hem de çok iyi bir şekilde yapmaktadır. Çiftliklerinin ve çevredeki çiftliklerin sahibi olan Yaşlı Lord, oyun meydanı yapmak için herkesin buraları boşaltmasını istemektedir.Acımasız bekçisi Angus, hayvan avlamayı, ormana girmeyi ve dereden balık tutmayı yasakladığı gibi bir de olmayan hikâyelerle kendini büyük göstermeye çalışmaktadır. Bir gün Alan isimli delikanlı oraya ta
Tükendi
Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar, ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar ateşten korkuyor ve aklını kullanmayı bilmiyordu. Oysa insan gülmesini ve düşünmesini bildiği gibi aklıyla yaşamasını öğreniyordu. Ateşböceği ve Ateş Kelebeği mağarada yaşayan ikizlerdi ve onları birbirinden ayırmak gerçekten imkânsızdı. Hangisinin kız hangisinin erkek olduğunu bilmek de imkânsızdı. Ama şanslıydılar, vahşi hayvanlar onları gördüğü zaman kaçıp saklanıyordu. Çünkü onların saçları ateşin rengi gibi kırmızıydı ve hayvanlar at
Tükendi
Çağının hem şair-yazarı hem romantik hikâye anlatıcısı hem de bilimsel ilerlemenin takipçisi Jules Verne'den yine hayal gücünü zorlayan bir eser... Bilinmeyen bir zamanda, bilinmeyen bir yerde anlatılan bir peri masalı olan bu öykü, bir fare ailesinin maceralarını konu ediniyor. Jules Verne'in bu masalı, diğer bütün romanlarından farklı olarak, içinde perilerin ve büyücülerin olduğu bir hikâye... Ailenin, yardımlaşmanın ve sevginin gücünün anlatıldığı bu eseri okurlarımızla paylaşmaktan mutluluk duyarız.
Tükendi
Kasım ayının sonlarında, bir cuma gecesi, hikâyemize konu olacak kişilerden ilki, at koşumlu bir posta arabasının içinde yolculuk etmekteydi. Araba Dover yolu üzerinde ilerliyordu. Yoğun sis ve zifiri karanlık yüzünden etrafta ne olduğunu görmek imkânsızdı. Arabanın bir yokuşa sapmasıyla atlar huysuzlanmaya başladı. Hayvanlar, o zor koşullar altında insanları taşımak istemediklerini belli ettiler. Bunun üzerine, kahramanımızın da aralarında bulunduğu yolcu kafilesi arabadan inmek zorunda kaldı. Yolcular bir
Tükendi
Gecenin ilerleyen saatlerinde koridorda bir ayak sesi duyan Cornelius, merakla kapıya yöneldi. Gelen, Rosa'ydı. "Bay Cornelius, bakın!" dedi genç kız neşeyle. Cornelius, Rosa'nın kucağında bir saksı olduğunu fark etti. Genç kız, elindeki fenerle saksıyı aydınlatınca, siyah lale tüm güzelliğiyle ortaya çıktı. "Aman tanrım!" dedi Cornelius. "Sessiz olun lütfen!" dedi Rosa. "Lalenizden ayrı kalmanıza yüreğim el vermedi. Düşündüm, taşındım ve riskli de olsa onu buraya getirmeye karar verdim." Cornelius büyük bi
Tükendi
"Bay Malarius'un anlattıkları doğrudur," dedi, hüzünlü bir ifadeyle. "Erik bizim öz oğlumuz değil. Onu bundan on iki yıl önce deniz kıyısında buldum. Bir şamandıraya bağlı vaziyette, su üstünde yüzüyordu. O zamanlar altı aylıktı sanırım. Onu görür görmez içimi sıcacık bir duygu kapladı. Nereden gelmişti, annesi babası kimdi, ne kadar zamandır denizde yüzüyordu, hiç bilmiyordum. Onu hemen eve götürdüm. Öyle tatlı bir bebekti ki eşimin de ona hemen kanı kaynadı. Onu sahiplenmekte hiç zorlanmadık. Evet, aramız
Tükendi
Okuduğumuz her kitap aslında hiç bilmediğimiz bir dünyaya açılan bir kapıdır. Bize bizim şehrimizi anlatsa da yazar, anlatılan bambaşka bir dünyadır her zaman. Dolayısıyla okuduğumuz her kitap kendimize yaratmakta olduğumuz dünya için örnek alacağımız bir katalogdur aslında. Daudet'nin Değirmenimden Mektuplar'ı çok sayıda farklı dünya arasında bize belki de artık unutmaya başladığımız bir dünyanın kapılarını açması sebebiyle öne çıkmaktadır: Teknolojinin, trafiğin, kirli havanın, telaşın ve aynı zamanda bir
Tükendi
Siyah İnci, yemyeşil kırlarda anne ve arkadaşlarıyla geçirdiği mutlu bir hayata sahiptir. Alnındaki beyaz leke adeta bir yıldız gibi parlayan bu mutlu ve güzel tayın yaşamında, sahiplerinin şehre taşınmasıyla birlikte çok şey değişir. Sevgiyle büyütüldüğü cennetinden ayrılır, defalarca kiralanıp satılır, eşya taşımada kullanılır ve kötü muameleye maruz kalır. İyi insanlarla da zaman zaman karşılaşan Siyah İnci bu yeni hayatında birçok macera yaşar.
Canı sıkılan meraklı Alice bir gün ilginç giysiler içindeki bir tavşanla tanışır. Aceleyle randevusuna yetişmeye çalışan tavşanın peşinden o da deliğe atlar ve bambaşka bir dünyaya "düşer." Alice, bu harikalarla dolu evrende yeni varlıklarla, kahramanlarla, objelerle tanışır ve hiç durmadan sorular sorar... Kalıpları ve kuralları yıkan Alice Harikalar Diyarında ile büyülü bir dünyanın kapılarını aralayacak, bu maceranın parçası olacaksınız.
Jack London'ın filmlere konu olan BeyazDiş romanı zeki ve dayanıklı bir kurdun hayatını anlatıyor. "Beyaz Diş etrafa şaşkın gözlerle bakıyordu. İnsan-hayvanlara duyduğu hayranlık her dakika daha da artıyordu. Keskin dişli köpeklere olan hâkimiyetleri ortadaydı. Ancak kurt yavrusunun esas hayran olduğu şey insan-hayvanların canlı olmayan varlıklara hakim olmalarıydı."
Arkadaşlığın önemi ve sevginin gücü sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de çok önemlidir. Oscar Wilde, bu sebeple Mutlu Prens'te kaleme aldığı masalları yalnızca çocuklar için yazmamıştır. Yediden yetmişe yüreğinin masumiyetini koruyabilmiş herkese ulaştırmak istediği bu masallarda Wilde, fedakârlığın yeşerttiği güzel duyguları, kibrin ve bencilliğin insanın başına ne gibi kötülükler açacağını anlatmıştır...
Bir zamanlar küçük bir kasabada tek başına yaşayan fakir bir usta vardır. Tahtadan kuklalar yaparak geçimini sağlayan Geppetto Usta bir gün çok güzel bir kütükten yeni bir kukla yapar. Çok geçmeden bu yeni kuklanın konuştuğunu, hareket ettiğini fark eden Geppetto Usta, artık bir çocuğu olduğu için çok mutlu olur. Yıllar geçer ve Pinokyo'nun okula gitme yaşı gelir. Geppetto Usta oğlunu okula gönderebilmek için montunu satar ve parayı Pinokyo'ya verir. Yolda parasını harcayan Pinokyo'nun yardımına ise bir per
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7