Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Cömertlik; insanın, sahip olduğu imkânlardan, muhtaçlara meşru ölçüler dahilinde ve Allah rızasından başka hiçbir gaye gütmeden, ihsan ve yardımda bulunmasını sağlayan üstün bir ahlak kuralıdır. Cömertlik, ruhun bir melekesidir. İnsanları, muhtaç olanlara vermeye, ihsanda bulunmaya sevk eder. Bu melekeye sahip olan kişi, ferdî ve ictimaî alanda lüzumlu olan her şeye yardım eder. Hiçbir kimsenin zorlaması olmadan ihsanda bulunmayı can ve gönülden ister. Cömertler, "Rızkı veren Allah'tır." düşüncesi ile h
Tükendi
Bir çakal boyacı küpüne düştü, orada bir müddet kaldı. Sonra postu boyanmış olarak çıkıp "Ben illiyyin tavusuyum, demeye başladı. Postu boyanmış pek güzel parlamış, güneş de o renklere vurmuştu. Çakal, kendini yeşil, kızıl, pembe ve sarı renklerde görüp o çeşitli renklerle öbür çakallara göründü. Hepsi de "A çakalcık, bu ne hal? Fazlasıyla neşelere dalmışsın, pek memnunsun. Neşeden adeta bizden nefret ediyorsun! Bu ululuğu nereden elde ettin?" dediler. Fakat çakallardan biri " Sen ya hile yapıyorsun, yahut
Tükendi
Kanadını yolma, onun sevgisini gönlünden sök, çıkar. Çünkü, savaşmak için düşmanın bulunması şarttır. Düşman olamadıkça savaş imkanı yoktur. Şehvetin olmazsa ondan kaçınma emrine uyman mümkün değildir. meylin olmazsa sabrın manası yok. Düşman yoksa ordu sahibi olmana ne hacet? Kendine gel de kendini hadım etme, papaz olma. Çünkü, çekinmek ve temiz durmak, şehvetin zıddıdır. Heva ve heves olmadıkça have ve hevesten çekinin denmesi mümkün değildir. ölülere gazilik taslanmaz ya. "Yoksullara verin onları doyuru
Tükendi
Allah'la olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur... ** Âşığın kıblesi Hak'tır. Felsefi aklın kıblesi hayal. Dünya düşkünlerinin kıblesi para, şekle tapanların taş yontulardır. Gönül sahiplerinin kıblesi iyilik ve lütuf, görünüşe tapanlarınki dilberlerin yüzüdür. ** Ümitsizlik edip, gönlüne eziyet etme. Geceye bakıp karartma kendini. Bak ki ne doğacak güneşler vardır. Dünya imkânlarla, çarelerle, dermanlarla doludur. Her şeyin bir çaresi vardır. Ölümden gayri. Bil ki ölümün de çaresi vardır. O da ö
Tükendi
Herkes kendi zannınca benim yârim oldu Derûnumdaki sırları kimse araştırmadı Mevlânâ Asırlar boyunca herkesin bildiği ama çok az insanın anlayıp sırrına erdiği büyük bilge, sûfî düşünür, irfan okyanusu... Bir ayağı şeriat-i Muhammediyyede sabit, diğer ayağı şefkat nazarıyla yetmiş iki milleti dolaşan ârif-i bill
Ey cihanımın zarif, kibar, güzel sultanı! Şems'in ziyası aşk gibi tesir etti canıma, kanıma... Aşk ki bilerek, bilmeyerek her insanın gayesidir. Fakat bir damla suyun başına gelen maceralar gibi o da çok defalar bu gayeye pek karışık yollardan gider. Her insanın kendi istidadına uygun bir sevgiliye gönül vermesi kadar normal bir şey var mıdır? Ki Aşk, Allah'ın apaçık bir sıfatıdır. Mevlana Celaleddin yüzyıllar boyunca alemin yüreği yanıklarının yüreklerine ateşler saçtı. Aşk ilmiyle cihanı güneş gibi ay
Tükendi
Kendi elleriyle yazdığı Mesnevisi'nin ilk 18 beyitinde Hz. Mevlâna, yaratılış ve yaşam prensiplerinin sırlarını açıklar. Elinizdeki bu kitapta, 18 beyitin her birinde gizlenmiş olan bir demet sır, herkesin rahatça anlayabileceği bir dille açıklanmıştır... Bu sırları keşfettikçe, tasavvufun temel prensiplerini de kolaylıkla kavradığınızı göreceksiniz... 'Mesnevi'deki 18 Sır', 'tasavvufu öğrenmek istiyorum, lâkin kolay anlaşılır, mesajları bütünsel bir yaklaşımla ve net olarak veren bir kaynak bulamıyorum' di
Tükendi
Bu kitapta, Müslüman bir ârif olarak Mevlânâ'nın dinî düşüncesinin, tasavvufî anlayışının ve ibadet hayatının boyutları örnekleriyle anlatılmış, onun nazarında tasavvufî terbiyenin nasıl bir süreç içinde gerçekleştirilebileceği gösterilmeye çalışılmıştır. Yine Mevlânâ'nın çağırısının günümüz insanına ne söyleyebileceği üzerinde durulmuş ve ayrıca Mesnevî'nin özeti mahiyetinde olan ilk on sekiz beytin şerhi yapılmıştır.
Tükendi
Adamın birisi geldi, bir sevgilinin kapısını çaldı. Sevgilisi içerden;"Ey güvenilir kişi, kimsin?" diye seslendi. Kapıyı çalan; "Benim." deyince, sevgilisi; "Git." dedi. "Senin için içeri girme zamanı değildir. Böyle bir nimetler sofrasında ham kişinin yeri yoktur," Ham kişiyi, ayrılık ateşinden başka ne pişirebilir? İki yüzlülükten onu ne kurtarabilir? O zavallı adam kapıdan döndü, tam bir yıl yollara düştü, sevgilisinin ayrılığı ile yandı, yakıldı. O yanık âşık ayrılık ateşi ile pişerek döndü geldi, dostu
Tükendi
Bir sevgili aşığına: Sevgilim dedi. Sen çok seyahat etmiş, çok şehirler görmüş birisin. Onların içinde en güzel şehir hangisiydi? Aşık, hiç düşünmeden cevap verdi: En güzel şehir, sevgilinin bulunduğu şehirdir! Padişahımız yaygısını nereye yaydı ise, orası iğne gözü kadar da olsa bile, bizim için geniş bir ovadır. Nerede ay gibi parlak yüzlü güzel bir Yusuf varsa, isterse kuyunun dibi olsun, orası benim için cennettir. Her okuyan, kendi aklı miktarınca anlar. Söz bilmeyene bir şey öğretmek için, onun dilin
Tükendi
Ateşlerin de yanıp kül olduğu bir ateş vardır Adı Aşk Kelebekleri intihara sürükleyen, yıldızları da kaydıran aslında Aşk Gölgelerin gölgede kaldığı bir durumdur, sırların sır verdiği bir haldir Aşk Ve Aşk'ın da Âşık olduğu bir Aşk vardır İlahi Aşk! Hüzünle titreyen kalbe ince bir ah dokunur Kalbi kırık olanın, kalbine Allah dokunur Senin "Allah" diyebilmen Allah'ın seni sevdiğinin işaretidir Her gönül bir tek sevgiliye dönüktür... Lakin kıblesi yanlıştır... Bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı değildir K
Mesnevi, Hz. Mevlânânın muhteşem eseridir. Yüzyıllardır okuru ile buluşmayı en çok hak eden eserdir belki de. Mesnevide Hz. Mevlânâ, sürekli öğüt verir, insanı düşündürür, ibretlik hikâyelerle insan fıtratının derinliklerinde yaşayan ortak sorun ve kişilikleri konu edinir. Bazen hayvanların dilinden hikâyelerle okurun dikkatini çeker, bazen de geçmiş zaman mesellerini insanın iç dünyasına kadar indirir. Sevgiye, iyiliğe ve güzelliğe çağrı vardır bütün Mesnevi hikâyelerinde. Siz çocukları da gülücük, ibret
Tükendi
Bu kitâbda âlemlere rahmet Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin zuhuruna âdeta birer ikbâl ve bahar müjdesi olan nebiler silsilesinden; zikri ile dağları, taşları ve vahşî hayvanları istiğrak hâline getiren Dâvûd (a.s.); muazzam dünyâ servet ve tasarrufunu kalbinin dışında taşıyabilen Süleyman (a.s.); yüz senelik bir ölümden sonra tekrar diriltilerek kıyametteki yeniden yaratılışa misâl olan üzeyr (a.s.); derin tefekkürü ile sabrın bileyi taşı olan Eyyüb (a.s.); büyük bir vecd hâlinde
Hazret-i Mevlânâ der ki; Aslında Kurân-ı Kerîm peygamberlerinhal ve vasıflarından ibarettir, onu huzûr-ı kalble okuyup gereğince amel edersen; kendini peygamberlerle, Allah dostlarıyla görüşmüş farz et. Nebiler Silsilesi serlevhasıyla yayınlanan kitaplar; kuşatıcı bir yüreğin deryalar misali çağıldayışını ifade ediyor. Allah elçilerine derin bir muhabbetle fezeyan eden satırları okudukça; insanlığın tevhid mücadelesini yeniden yaşadığınızı, her bir peygamberlerin davasına omuz verdiğinizi hissediyorsunuz.
Tasavvuf denince akla ilk olarak Şems-Mevlana ikilisi gelir. Birbirlerine olan muhabbetleri her devirde muhakkak gündeme gelmiştir. Dostlukları tasavvufun ahenk taşıdır. Yaşadıkları, yaşattıklarıyla yaşamaktadır. Dostluğu, manevi bir limanda bulan ve bunu gerçek aşk boyutuna taşıyan iki önemli insan. Sevgi boyutunu sınırlarıyla yaşayan ve yaşatan, taşmaması için büyük özen gösteren iki Allah aşığı büyük insan. Zahmetleriyle her daim karşılaşan , buna çok titiz davranarak sabrı sonsuz yaşayıp ve hayattaki ya
Tükendi
Tâhirü'l-Mevlevî, tarîkatte mürşidi olan Mehmed Celâ-leddin Dede'nin vefâtı üzerine, onun kendi gönlündeki yerini bildiren medhiyeleri ihtivâ eden elinizdeki eseri kaleme almıştır. Aralarındaki hukukun geldiği noktayı müellif "o ârif-i ekber, o derece tevâzu'-perver idi ki, ekser-i evk?t bu abd-i âcizle uzun uzun mükâlemeler eder ve nükât-ı hikmet-âmîziyle beni îk?za gayret eylerdi" diye dile getirir. Ancak mürşidinin vasfında, Mürşidim, şeyhim, veliyy-i ni'met-i bî-minnetim Kim ulüvv-i rütbetinde kilk-i
Mevlâna, insana özgü sayısız duyguyu içeren düşüncelerini aktarmak için, bilge Beydeba'nın Kelile ve Dinme adlı eserinden, tarihteki çeşitli olaylardan, Kur?an kıssalarından ve halk arasında anlatılan çeşitli hikâyelerden yararlanarak, kendisine has üslubuyla dünyaca ünlü eseri Mesnevi'yi kaleme almıştır... Bu çalışmadaki hikâyeler, tamamı altı cilt olan Mesnevi'den seçilerek, özenle sadeleştirilmiştir. "O, peygamber değildir fakat kitabı vardır." Abdurrahman Câmi "Mevlâna, sadece büyük bir şair, eşsiz bir
Tükendi
Toplumların varlığını koruması ve güzel bir gelecek kurması, geçmişleriyle olan bağlarının sağlamlığıyla yakından alâkalıdır. Bugün, kültürel geçmişimizi tesis edenleri tanımaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Geçmişimize ait önemli şahısların bir model olarak, yeni nesillerin önüne koyulması gerekmektedir. Üzerinde yaşadığımız coğrafya, yetiştirdiği fikir, bilim ve devlet adamları açısından çok değerli ve zengindir. Bu şahıslar asırlardır, sanat eserleri, şiirleri
Süleyman Çelebinin Mevlidinin yanı sıra, ilahiler ve çeşitli sohbetlerin bulunduğu bu eserde mevlidin tarihi ve mevlidle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlara da yer veriliyor.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2