Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47
Tarihî şahsiyetlerin ve olayların doğru anlaşılmasında birinci el kaynaklar çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle de Osmanlı tarihî gibi yanlış bilgi ve çarpıtmalar yüzünden hakkında büyük bir bilgi kirliliğine şahit olduğumuz bir alanda bu tür kaynaklar daha da önemli hale gelmektedir. Elinizdeki eser de, Osmanlı tarihinin en kritik olaylarından biri olan Sigetvar Seferi için birinci elden bir kaynak durumundadır. Fetihnâme-i Sigetvar, Kanuninin sefer kararını alıp yola çıkmasından Şehzade Selimin seferd
Tükendi
Abdurrahman Abdi Paşa 17. Yüzyıl Osmanlı Tarihi'nin müstesna şahsiyetlerindendir. Erken yaşlardan itibaren sarayda eğitim ve hizmet gören Abdi Paşa uzun yıllar nişancılık görevinde bulunmuştur. Yaşadığı dönemin önemli tarihçi ve edebiyatçılarından olan paşa çok sayıda eser de kaleme almıştır. Elinizdeki kitaba konu olan eser Osmanlı devlet teşkilatı ve teşrifatı hakkında detaylı bilgiler barındıran Abdurrahman Abdi Paşa Kanunnamesi. Kanunname erken dönem Osmanlı teşkilat ve teşrifat tarihi için göz ardı ed
Tükendi
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yedi cephede birden savaşmıştır. Bu savaş, şanlı, fakat talihsiz bir devletin sekeratı (can çekişmesi) gibidir. Bir zamanlar yirmi milyon kilometrekarelik yüzölçümüne hükmeden Osmanlı'nın üzerine yedi düvel birden çullanmıştı. Şanlı ecdadımız, Osmanlı Devleti sekerat halindeyken bile kahramanca mücadele etmiş, üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmiş, tarihe altın harflerle yazılan destanlar sergilemiştir.
Tükendi
Hiçbir milletin tarihinde görülmeyen ihtişamı yaşayıp, yaşatan,halkıyla karışıp, kaynaşan Cihan Devleti Osmanlı'nın tören ve alaylarını okurken nostajik bir geziye çıkacaksınız. Eyüp Sultan'da Kılıç Alayı'na katılıp, Topkapı Sarayı'nda bayramlaşacaksınız. İkram edilen saray baklavası da ağzınızı tatlandıracak. Sultanların düğününde coşup eğlenirken, Kadir Gecesi'nde okunan Mevlid ile yüreğiniz yumuşayacak.
Tükendi
Fatih Sultan Mehmed ve kahraman askeri, Peygamberimizin övgüsüne ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ve güneş... Konstantiniyye'nin değil, İstanbul'un üzerine kapandı. Sonra askerlerine şu emri verdi: - Gazilerim! Allah'a şükürler olsun ki şehri fethettiniz. Sakın ola ki aman dileyenlere, kadınlara, çocuklara, yaşlılara, hastalara dokunmayasınız!...
Tükendi
Kitap Osmanlı Devleti'nde Kanunî devrinden Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar yapılan ıslahat hareketlerinin tarihidir. Evvelâ bozuklukları gören ve bunları padişahların dikkatine doğrudan ya da dolaylı olarak arz edilen nasihatnamelerle başlar. En ciddî ıslahat adımı bu nasihatlerin söyledikleriyle değil de 1730'da kanlı yeniçeri isyanı ile biten III. Ahmed devrinde atılır. Yeniçeri Ocağı'ndaki bozuklukları teşhis edip yeni bir ordu kurmak isteyen III. Selim'in devri de yine yeniçeri ayaklanması ile kan
Tükendi
Bir Jöntürk yayını, 117 sene sonra ilk defa günümüz Türkçesi ve orijinal kopyası ile bir arada yayımlanıyor. 1876 senesi Osmanlı tarihinin en zorlu yıllarından biri oldu; devlet resmi iflasını açıkladı. Osmanlı tahtı bir sene içerisinde üç padişah gördü; imparatorluğun dört bir yanında isyanlar baş gösterdi ve büyük bir mağlubiyetin ardından Rus orduları Yeşilköye kadar geldi. İşte imparatorluğun bu en buhranlı günlerinde otuz üç yıl boyunca iktidarı elinde bulunduracak, Osmanlı tarihinde yeni bir çağ açac
Tükendi
Varlığının son yıllarında Avrupalı Büyük Güçler arasında rekabet odağına dönüşmüş Osmanlı İmparatorluğu. Kaçınılmaz sona gelindiğinde pastadan en büyük payı kapmak amacıyla bu imparatorluktaki siyasi, ekonomik ve askeri nüfuzunu artırma gayretiyle birbiriyle yarışan Avusturya-Macaristan, Rusya, İtalya, Almanya, Fransa ve Büyük Britanya. I. Dünya Savaşı'nda İttifak Devletleri'nin yenilgisiyle gelen Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü Büyük Güçler emperyalizmiyle ne ölçüde bağlantılıydı? Büyük Güçler'in dış poli
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yedi cephede birden savaşmıştır. Bu savaş, şanlı, fakat talihsiz bir devletin sekerâtı (can çekişmesi) gibidir. Bir zamanlar yirmi milyon kilometrekarelik yüzölçümüne hükmeden Osmanlının üzerine yedi düvel birden çullanmıştı. Hedefleri, terekesinden 40 devletin çıktığı bu devletin topraklarını ele geçirmekti. Kahraman ecdâdımız, cihadın farz-ı ayn olduğu o devrede canla başla mücâdele etti. Her aileden en az bir şehit verildi. Yüz binlerce şehidin kanıyla yazılan o
Temel kavramlar ve hukuki düzenlemeler Osmanlı devletinde sanayileşme ve işçiler Osmanıda işçi öğrgütlenmeleri ve işçi hareketleri
Tükendi
Osmanlı Devletinin üç kıtadaki hâkimiyetinin en az bilineni şüphesiz Afrikadaki kısmıdır. Roma ve Bizans hâkimiyetlerinin bile bu kıtadaki varlığının daha teferruatlı bilindiği dikkate alınacak olursa XVI. yüzyılın ilk yıllarından XX. yüzyılın başına kadar tam dört asır devam eden sürecin özellikle arşiv ve diğer kaynakların titizlikle incelenerek daha iyi ortaya konması bir gereklilik halini almaktadır. Afrika ülkeleri 1950lerden sonra elde ettikleri bağımsızlık süreçlerinde iç kavgalar ve komşu devletler
Tükendi
Osmanlı Devletinde, merkez ve taşra tarafından karşılıklı olarak gönderilen evrakların iletimi, resmî görevlilerin ulaşımlarının sağlanması ve devlet hazinesine ait değerli emtianın hızlı ve güvenli bir şekilde yerlerine ulaştırılması, dönemin şartlarına göre hız kavramıyla en yakından ilintili olan vasıtalar yani atlar sayesinde mümkün olmuştur. Bu atların kimlerden, hangi gerekçelerle ve ne miktarlarda temin edilecekleri şeklindeki sorular, 1691 yılında, menzilhânelerin tesis edilmesine imkân tanıyan bir
Boyut Koleksiyon Kitaplar serisine olağanüstü bir eser daha kazandırıyor: Bir Zamanlar Osmanlı - İmparatorluğun Üç Kıtadaki İzleri! Osmanlı tarihinde Türkiye'nin günümüzdeki sınırları dışında kalan eyaletlere bağlı kaza, sancak gibi kentsel birimlerin tanıtıldığı bu dev eser, tam 612 sayfadan oluşuyor. Tamamı renkli basılan kitapta metinler, gravürler, bez haritalar, fotoğraflar ve illüstrasyonlarla desteklenirken; eserin değerine değer katan özel cildi dikkat çekiyor. Özel tasarımlı sert kutusu ile birlik
Tükendi
İpşirliye, klasik medrese geleneğine uyarak, İpşirîzâde derim; biraderimiz hitabını da ilave ederiz. Arapça bilgisinin sağlamlığı ve Farsçasının yeterliliği nedeniyle Osmanlı Türkçesi metinlerini, bizim neslin içinde en rahat değerlendiren odur. İpşirîzâde az değil, ağırdan ağıra titizce çok şey yazan ve çok dolu konuşan bir tarih bilginidir. Hiç göstermediği heccav bir tarafı da vardır. Onunla konuşmak da onu okumak kadar keyiflidir ve insanın bilgi ve düşünce dünyasına kazandırır. İlber ORTAYLI Hayatı
Tükendi
İnsani yönü itibariyle gerçek olgunluğa erişmiş nadir simalardan biri olmasının yanında ilmi alanda da şaşırtıcı hafızasıyla ve ilginç konuların peşinde koşmasıyla dikkati çeken Prof. İpşirli, özellikle önemli Osmanlı kroniklerinin edisyonlarını yapmakla Osmanlı tarihçiliği için ciddi katkılarda bulundu. Selaniki Tarihi ve Naima Tarihi bu meyanda hemen zikredilebilir. Öte yandan hayli zor bir alan olan ilmiye teşkilatıyla uğraşarak, bilhassa kazaskerlik hakkında yegâne ayrıntılı çalışmayı da ilim âlemine ka
Tükendi
Hikâyesiyle, belgeseliyle, müziğiyle Osmanlı demiryollarının tarihi Osmanlı ülkesinde demiryollarının inşası, devletin yabancı şirketlere verdiği imtiyazlarla yapılmıştı. İstanbuldan Bağdata uzanan hatların inşası sadece Osmanlı idarecilerinin değil, Ortadoğuya ve Hint Okyanusuna ulaşmak için farklı yollar arayan Avrupalı büyük güçlerin de ilgi odağındaydı. Anadolu ve Bağdat demiryollarının inşası, bir tren hattı yapımının ötesine geçerek bir diplomasi ve nüfuz mücadelesine dönüşmüştü. Osmanlı Devletinin ka
Tükendi
Kitap Erkân-ı Harbiye Umumiye Reisi Birinci Ferik Zeki Paşa'nın, Vardar Orduları Komutanı iken Balkan Harbi zamanında tutmuş olduğu günlük Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlıca yayınlanmış olmasına rağmen günümüz Türkçesine ilk defa çevrilmiş bulunmaktadır. Bir belge niteliğinde olması eserin önemini daha da arttırmaktadır. Meraklısına ayrıca kitabın orijinal metnini de beraberinde yayınlıyoruz.
Tükendi
Sahibinin, vazifesi bittikten sonra, geceleyin mum ışığında kaleme aldığı bu günlüğün önemi, Filistindeki en mühim tarihî dönüşüm kavşaklarından birisine Kudüslü sıradan bir asker ve vatandaşın dünyasını yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Söz konusu dönem, dört asırlık Osmanlı idaresinin sona erişi ve o zaman için kimliği belirsiz bir geleceğin başlangıcıdır. Bu, Gazze ve Birüssebden akın eden İngiliz ordusunun Kudüse girmek üzere olduğu ve İngiliz donanmasının Yafa ve Hayfayı denizden bombalamaya başladığı
Tükendi
I, Dünya Savaşı başladığında Almanların Akdeniz'deki tek büyük savaş kruvazörü Goeben (daha sonra Yavuz), düşmanlarının müthiş beceriksizliğinin de yardımıyla, Fransız donanmasından ve Britanya Akdeniz Filosu'ndan kaçarak Çanakkale Boğazı'na varacaktı. Cemiler Çanakkale'ye varınca, Almanlar Türk sancağı altında Karadeniz'e açı Rus kıyılarını topa tutarak Osmanlı imparatorluğumu savaşa sürükledi. O gün Karadeniz'de Ruslara saldıran bütün gemiler Osmanlı sancağı taşıyor olsa da, Yavuz'un çoğu sadece Almanca
Bu çalışmada, Osmanlı Tarihinin en kritik döneminde tahta geçmiş olan Abdülhamid Han'ın devlet yönetimini ve ilgili olduğu faaliyet alanlarını zevkle okuyacaksınız. Sultan II. Abdülhamid Han, destansı hayatıyla, sadece Türk dünyasının değil, diğer dünya milletlerinin de halen üzerinde en çok kafa yordukları birkaç kişiden birisidir. Üç kıta üzerinde hâkimiyet kuran Osmanlı Devleti, çeşitli ırk, din, mezhep, örf ve adetlere sahip toplulukları yüzyıllarca adalet ve insaf ölçülerine uygun bir şekilde idare et
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47