Ben Miyim Kurban adlı kitabımızın hikayesi Didem Görkay'ın, hemen her gün karşımıza çıkan kadın cinayetlerine karşı bir edebiyatçı olarak neler yapabileceğini düşünmesiyle başladı. İlk olarak şiddete maruz kalan kadınlar konusuna dikkat çekmek üzere Büyü adında bir öykü yazdı. Daha sonra bu konuyu sadece bir yazarın değil, farklı yazarların kaleminden çıkmış öykülerle ele almaya karar verdi. Edebiyat çevremizden aynı hassasiyeti paylaşan yazarlarla temas kurdu, onlardan öyküler yazmasını istedi. Recep Usta
Söz konusu antoloji, 15'i Arapçadan, 19'u Farsçadan olmak üzere toplamda 34 öykü içermektedir. Bu yazarları seçerken öncelikli olarak kendi ülkelerinde ün yaptıkları gibi ünleri ülke sınırlarını aşan, birçok tabuyu yıkarak dönemlerinde önemli eserlere imza atan yazarlara yer vermeye çalıştık. Daha sonra ise gerek kullandıkları teknikler gerekse de eserlerinde işledikleri temalardan dolayı isimleri daha arka planda kalan fakat tanıtılmasının gerekli olduğunu düşündüğümüz yazarların öykülerine yer vermeye öze
"Bana gelince: Ben bu memleketin gerçekçi romancısıyım... Şimdiye kadar öğrendikleriyle ölmeye karar vermişlerin doğru bildiklerini yeniden tasdikleyerek, onları ucuza sevindirmek, güvendirmek için yazmıyorum..."
Kemal Tahir'in kırk yıl boyunca tuttuğu notlar, düşünce ve edebiyat tarihimizde sıra dışı bir olgu olma özelliğini koruyor.
Notlar, yalnızca Kemal Tahir'i daha iyi değerlendirmemize yardımcı olduğu için değil, aydınların her ne olursa olsun "yazma" sorumluluğunu hatırlattığı için de önemli...
"Dünyanın Derdi Bitmez", Goethe'nin eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir.
"İstediğimiz her şeye, sahip olduklarımız kadar uzağız."
"Faydasız bir hayat erken bir ölümdür."
Kısacık bir ömre sığdırılmış bir avuç şiirle Ermenice edebiyatın yönünü değiştirmiş, ardından gelenler üzerinde derin izler bırakmış bir şairdi Garbis Cancikyan. Daha çocuk sayılabilecek bir yaşta, geçmişte adeta şairlerin kaderi gibi görülen ince hastalığa tutulmuş, 1940'ların zorlu koşulları altında okul, iş, ev, geçim dertlerini de omuzlarından hiç indirmeden şiirin, yazının, edebiyatın peşinde koşmuştu. Doyasıya yaşamadan dünyayı terk edecek olmanın derin acısı yüreğine yer etmiş birinin yakarması, dövü
Kısacık bir ömre sığdırılmış bir avuç şiirle Ermenice edebiyatın yönünü değiştirmiş, ardından gelenler üzerinde derin izler bırakmış bir şairdi Garbis Cancikyan. Daha çocuk sayılabilecek bir yaşta, geçmişte adeta şairlerin kaderi gibi görülen ince hastalığa tutulmuş, 1940'ların zorlu koşulları altında okul, iş, ev, geçim dertlerini de omuzlarından hiç indirmeden şiirin, yazının, edebiyatın peşinde koşmuştu. Doyasıya yaşamadan dünyayı terk edecek olmanın derin acısı yüreğine yer etmiş birinin yakarması, dövü
Bir Çıkış Yolu, Cevdet Said'in 1990'ların sonuyla 2000'lerin başında İslam dünyasının mevcut durumuna dair yazdığı makalelerin ve yorumların derlemesi. Derlemede Kur'an'ın anlaşılmasına, fıkha, hakkın batılla karıştırılmasına, İslami kavramlara dair, daha ?teknik" özellikli metinler yer aldığı gibi dünyanın siyasi ve toplumsal kültür yapısını yorumlayan eleştirel makaleler de var. Bu yönüyle sadece sıradan bir gözlemcinin eseri değildir bu kitap. Aynı zamanda fikri merkeze alarak günümüzün acil sorularına
Virginia Woolf'un tüm eserlerinden derlenmiş ve özenle çevrilmiş bu eşsiz seçkiyi büyük bir keyifle okuyacak, Woolf'u daha da yakından tanıyacaksınız.
?Keyif paylaşılmadıkça hiçbir haz vermez."
***
?Sevgi, nefret ve barış... Bu üç his, insan yaşamı¬nın katlarını meydana getirir."
***
?Şu dünyada insanın kendi bedeninin esiri oldu¬ğunun ayırdına varması ne de aşağılayıcı bir durum."
***
?Trajediler insanın karnının aç olduğu saatlerde yaşanır."
***
?İnsan birisine acıyınca ister istemez hoşlanı
Kafka'nın tüm metinlerinden derlenen Yalnızlık, Sahip Olduğum Tek Şey, bizleri büyük yazarın dünyasının derinliklerine doğru bir seyahate çıkarıyor.
*
Burada yazdıklarımı hiç kimse okumayacak. Hiç kimse bana yardım etmeye gelmeyecek. Tüm insanlara bana yardım etmeleri emredilse bile, herkes tüm kapı-pencerelerini kapatıp yatağına girer ve yorganının altına saklanıverir. Tüm dünya o geceliğine bir otel olur âdeta
*
Huzur mu istiyorsun?
Az insan, az eşya.
*
Böylesine anlaşılmaz ve sorumluluk duygusunu tüm acı
Beklemek cehennemdir. Ama beklerim seni. İyi kötü demeden suçlamadan keyfini.
***
İyi bilirsin, benim aşk düşkünü yüreğim için en güzel, en değerli mücevher sensin.
***
Senin karan en güzel kara benim kafamda.
***
Yüreğinizden vurdular sizi, ruhunuzun yarısı uçup gitti elden.
Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı, Nikola Tesla'nın eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir.
"Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi."
"Bütün canlılar evrenin çarkında iç içe geçmiş dişlilerdir."
Yalnızlık Bir Uçurumdur, Franz Kafka'nın tüm eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir.
"Bütün hayatımı, onu sonlandırma arzusuna karşı koyarak harcadım."
"Kendime sapladığım bir bıçaksın sen; aşk budur."
1933 yılında kurulan ve bugün edebiyat dünyamızın amiral gemisi olarak nitelendirilen Varlık dergisi, 82 yıllık yayın yaşamında edebiyatımızın gündemini ve gelişimini belirleyici önemli bir rol üstlendi, kuşaklar yetiştirdi, edebiyat dünyasına pek çok yeni isim kazandırdı. Ayrıca zaman zaman ödüller de düzenledi.
Şiir ve öykü dallarında verilen Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri ise, derginin 25 yıldır kesintisiz olarak düzenlediği bir ödül.
1991'den günümüze uzanan sürece baktığımızda gördüğümüz birikim
Erdem Bayazıt'ın "Kelimenin Dirilişi" kitabı, zamanla onun gazete ve dergi sayfalarında kalmış özgün yazılarından meydana gelmektedir. Bu kitapta yer alan denemelerde Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan'ın düşünce dünyasını ele aldığı yazılarla beraber Fethi Gemuhluoğlu, Yahya Kemal, Bediüzzaman Said Nursi, Mehmet Zahit Kotku, Tarık Buğra, Şevket Bulut gibi âlim ve edebiyat adamları ile igili görüşlerini de buluruz. Ayrıca Erdem Bayazıt'ın bazı derg
Nümune-i Edebiyyat-ı Osmaniyye Türk edebiyatının ilk düzyazı antolojisi kabul edilir. Türk edebiyatında seçkin Osmanlı inşa (estetik nesir) örneklerini derleyen Letâif-i İnşâ (1866), Nevâdirü'z-Zurefâ gibi düzyazı antolojileri yayımlanmış olmasına rağmen Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye sözü edilen eserlerden hem yöntem hem de yazı seçkileri bakımından oldukça farklıdır. Yayımlandığı zaman Batı'nın Türkoloji dünyasında da ilgiyle karşılanmış ve değerlendirilmiş olan bu eserin hazırlanıp yayımlanmasında Namık
Kelimelerimiz;
Bizim geleceğe aktaracağımız en değerli hediyelerimizdir.
Biz kelimelerin gücüne inanıyoruz.
İçimizde biriktirdiklerimizi şiirlere, hikâyelere ve denemelere onların gücüyle pay ediyoruz.
İçimizi yazmazsak dışımız yetimleşiyor.
Yetim kelimelerimiz değil midir insandan insana görünmez bağlar yaratan?
Yetim kelime kaleleri değil midir şiirler, hikâyeler, denemeler?
Okuyucunun sahiplenmesini bekler onlar.
Bizden size, sizden ona buna, ruhlarımıza bulaşan kelimelerin gücü değil midir?
Cümleler s
En Çok Kendisine Yabancıdır İnsan, Marquis de Sade'ın tüm eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir.
"Mutsuzluklarıma benim düşünce tarzım değil diğerlerinin düşünme tarzı neden oldu."
'Yazmak, tümüyle demokratik bir faaliyettir. Kendinize bir yazar grubu bulun, bir yazarlık kursu araştırın, edebiyat etkinliklerini takip edin, çok okuyun ve çok çok yazın. Yanınızda her zaman küçük bir not defteri taşıyın...." Stephen May
"Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer", Tolstoy'un eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir. "Ümit, uyanık insanın rüyasıdır." "Hayat bizi resmen dört işlemle sınar: gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der."
Toplam 227 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 120-140 /
Aktif Sayfa : 7
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.