Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 976-992 / Aktif Sayfa : 62
Little Red-Cap raised her eyes, and when she saw the sunbeams dancing here and there through the trees, and pretty flowers growing everywhere, she thought: ‘Suppose I take grandmother a fresh nosegay; that would please her too. It is so early in the day that I shall still get there in good time'; and so she ran from the path into the wood to look for flowers. And whenever she had picked one, she fancied that she saw a still prettier one farther on, and ran after it, and so got deeper and deeper into the woo
Tükendi
That night we went back to the house. When we saw Helen Stoner's light, Holmes and I got in quietly through the window. Then we waited silently in the middle bed-room in the dark. We waited for three hours and did not move. Suddenly we saw a light and heard a sound from Dr Roylott's room. But nothing happened, and again we waited in the dark. Then there was another sound, a very quiet sound .. . Immediately Holmes jumped up and hit the bell-rope hard. ‘Can you see it, Watson?' he shouted. But I saw nothing.
Tükendi
While Robin deliberated of whom to inquire respecting his kinsman's dwelling, he was accosted by the innkeep-er, a little man in a stained white apron, who had come to pay his professional welcome to the stranger. Being in the second generation from a French Protestant, he seemed to have inherited the courtesy of his parent nation; but no variety of circumstances was ever known to change his voice from the one shrill note in which he now addressed Robin.
Tükendi
Neva Bulvarı, Gogol'ün Rus edebiyatının mihenk taşı kabul edilen Petersburg Öyküleri adlı derlemesindeki diğer öyküler gibi "küçük adam"ın yazgısını anlatır. Çarlık Rusya'sında yaşanan sosyal sınıf çatışmasını, biri ressam diğeri subay iki arkadaş ve onların âşık oldukları iki kadın üzerinden anlatan öykünün bir diğer karakteri Petersburg yaşamının bütün ihtişamı ve sefaletiyle akıp gittiği Neva Bulvarı'dır. "Gogol tuhaf bir yaratıktı, ama zaten deha hep tuhaftır." ​-Vladimir Nabokov
Hawaii'ye tatile gelen Barton ailesi, hemen ada yerlilerinin dikkatini çekmiştir. Kimselerin tanımadığı bu çift, yerlilerin bile asla cesaret edemediği şeyi yapıyor; adaya vuran en ölümcül dalgaları umursamayarak okyanusta yüzüyorlardı. Adada günler günleri kovalarken, Barton çifti kendi ilişkilerini alıp götürebilecek güvensizlik dalgalarıyla da boğuşmak zorunda kalacak ve ilişkileri bu dalgalarla sınanacaktır.
Tükendi
1844 yılında yayımlanan Gulyabani, yeni yıl arifesinde gerçekleşen olaylarla başlıyor. Ev sahibi olan Trotty, bir gazetede suçlarla ve ahlaksızlıkla ilgili yazılar okuyor ve orta sınıfın yozlaştığına dair bir izlenime kapılıyor. Dickens, insanlığa dair inancını kaybeden Trotty üzerinden, okura bir yandan dünyanın kusurlarını gösterirken; bir yandan da insanlığa dair güven veren, yüreklendiren bir hikâye anlatıyor.
Tükendi
Denizcilik hikâyelerinin piri kabul edilen Joseph Conrad Gençlik'te anlatının dümenini yine bir denizciye emanet ediyor. Kendisi öyle olmadığını iddia etse de otobiyografik izler taşıyan bu kısa ama yoğun öyküde genç bir kaptanın ilk seferi anlatılıyor. "Yap ya da Öl" şiarıyla seyahat eden Judea isimli gemi yanıyor, tıpkı gençlik ateşi gibi!
Tükendi
Istrati Sünger Avcısı'yla Adrien Zograffi'nin maceralarını anlatmayı sürdürüyor. Adrien bu sefer Yunanistan'dadır. Bir gün limanda dolaşırken bir adamla karşılaşır ve adam ona iş teklifinde bulunur: Suriye kıyılarında çıkılacak sünger avcılığı işi. Adrien için bu bir iş teklifinden ziyade bir serüven teklifidir. Fakat Adrien'ın serüveni, sünger avcılığı işiyle sınırlı kalmayacaktır.
Tükendi
Birbirinden güzel ve öğretici dört hikayeden oluşan İnsan Neyle Yaşar'da, Tolstoy kah cennetten düşen bir meleği, kah cevaplar arayan bir kralı anlatırken, aslında tek bir soru soruyor: Nasıl iyi insan olunur? Tolstoy her hikayede ahlaki bir ders verirken, bir yandan da insan olmanın gereklerini sorguluyor.
Tükendi
Gerilim ve korku edebiyatının başyapıtlarından biri olan Dracula'nın yazarı Bram Stoker, bu sıradışı eserinde okuru bir kez daha korkutucu bir evrene sürüklüyor. İrlandalı yazar, gerilimin ve heyecanın eksik olmadığı bir öykü daha sunarken, okurları akıntılı bir nehrin, bataklıkların ve havada uçuşan mermilerin arasına atıveriyor.
Tükendi
Bu çarpıcı uzun öyküde, Tolstoy sahte bir kupon metaforuyla Çarlık döneminde yaşanan yoksulluğu ve adaletsizliği köylü, memur, esnaf, yani tüm ezilenlerin gözünden aktarmıştır. Sahte Kupon'da, egemen sınıfların hep haklı olduğu ve hiç zarar görmediği, sıradan halkın ise kendi yaşam mücadelesini din sömürücülerinin ihanetinden kurtarmaya çalıştıkları acı bir tabloyla karşılaşırız, ama ufukta ışığın görüldüğü bir tablo...
Tükendi
Arabacı John Peerybingle, genç karısı Dot, bebekleri ve dadıları Tilly Slowboy ile aynı evde yaşamaktadır. Kriket ise, Peerybingle ailesine bereket getirsin diye çalışan diğer tüm ev perilerini denetleyen gerçek bir ev perisidir. Bir gün yaşlı bir yabancı evi ziyaret eder ve Cırcır Böceği olan ev perisinin aslında onlara uğursuzluk getirdiğine dair şeyler söyleyerek Peerybingle ailesinin kafasını karıştırır.
Tükendi
Vefa ile tutku, çoğunluk ile ötekilerin ahlakı karşı karşıya gelirken; yaşam, Amerika'nın karlar altındaki kuzeyinden okyanusun köpekbalıklarıyla sarılı adalarına dek sürükleniyor. Kırk yıllık ömrüne sığdırdığı onlarca yapıtla dünya edebiyatında kendine has bir yer edinen Jack London, her şeyin sınırında kalan karakterleri beklenmedik sonlara iterek asıl hünerinin kısa öyküde gizli olduğunu ispatlıyor.
Tükendi
Dünya edebiyatının usta kalemlerinden Jack London'ın Türkçeye ilk kez çevrilen öyküleri okurlarla buluşuyor. Jack London'ın diğer eserlerinde olduğu gibi yazarın bu eserinin de ana konularını anti-kahramanlar, kadın-erkek ilişkileri ve sosyalizm oluşturuyor. Amerika'nın hırçın yazarı, hayata bakışını satır aralarında okura hissettirme geleneğini, Bütün Dünyanın Düşmanı'nda da kendine has üslubuyla devam ettiriyor.
Tükendi
Fernando Pessoa'nın sağlığında dergide yayımlanan anlatısı Anarşist Banker, iki karakterle ördüğü felsefi bir kurmaca metin. Bu iki karakter arasında gelişen diyaloglar ve Banker'in uzun monologlarında yararlandığı Antikçağ felsefesine özgü akıl yürütmeleri, okuru kışkırtan bir anlatıya dönüşüyor. Burjuva topluma ve burjuvazinin alt edilebilmesine yönelik "anarşist" söylemler ile anarşizme dair olgu ve kavramların izahını yapmaya çalışan Anarşist Banker, yalnız yazıldığı dönemin okuru için değil bugün için
Tükendi
London, Güneşin Oğlu'nda başkarakterlerini hayatın ve duygulanımların zirvesinden alıp kısa dönemlik çöküşler yaşatarak, onları çelişkili mutlu sonlara yönlendiriyor. Bir ucu Alaska'nın sert ama umutlu insanların, bir ucu Polinezya'nın gevşek ama kararlı Adalıların iklimine uzanan; umutların, sevgilerin, hatta yaşamların kısa sürede nasıl alt üst olabileceğini gösteren hikâyelere konuk ediyor.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 976-992 / Aktif Sayfa : 62