Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48
Bu kitapta, dünyanın çehresini değiştiren ve yeni bir tarihsel dönem başlatan 11 Eylül saldırısı ve Kennedy suikasti gibi iki büyük olay ile bunlar karşısında ABD Hükümeti'nin tutumu inceleniyor. Gelecek yüzyılın şekillenmesinde 11 Eylül saldırısı önemini korumaya devam edecektir. Bu olay kimileri tarafından mazlum, fakir, ezilen halkın veya 'İslam'ın emperyalizme karşı çığlığı; kimileri tarafından modern, laik, zengin, gelişmiş veya 'özgür' dünyaya affedilmez bir saldırı olarak yorumlaracaktır. Konuya nere
Tükendi
Liberalizmin çaresiz, sosyalizmin cevapsız kaldığı modern sorunlar karşısında dünyanın ve Türkiye'nin tercihleri hangi yönde olacak? Önümüzdeki alternatifler sadece mikro milliyetçilik ve siyasal İslamla mı sınırlı? Etyen Mahçupyan, bir diğer yolu demokratlık olarak tanımlarken tüm bu zihniyetleri kendi felsefi temellerine oturtuyor.
Tükendi
Türkiye, farklı etnik, dinsel, kültürel ve ideolojik çoğullukların kendi aralarında diyalog kurabildiği, her geçen gün yeni sentezlerin ortaya çıktığı, unutulmuş ya da üstü örtülmüş pratiklerin hatırlandığı bir döneme giriyor. Bu köklü değişimden milliyetçiliğin de etkilenmesi mümkün değil. Zira hegemonyanın elinden çıkmış resmi tarih ve onun döktüğü kimlik kalıplarıyla derin bir hesaplaşmaya girildi. Bu hesaplaşmanın merkezinde ise modernizmin bir ürünü olan ulus-devletin kapsayıcı milli kimlikleri var. İ
Türkiyede yaşanan bu sessizlik, ilk Mamak zindanında, Diyarbakır cezaevinde, yapılan işkencelerde, atılan çığlıklarla bozuldu. Baskınlar, aramalar, gözaltılar, tutuklamalar, derken Türkiye tam bir cadı kazanı haline geldi. Herkesin cevabını aradığı soru şuydu. Ne olmuştu da bir gün önce, ülkede kan gövdeyi götürürken, bir gün sonra her şey sütliman haline gelmişti. İşte Aslan Değirmenci bu sorunun peşine düştü. Cevabı bulmak için 12 Eylülü bizzat yaşayan kişilerle görüştü. 12 Eylülün bir proje olduğunu, en
Feodalizmin yansıması olan Dersim isyanı hakkında bugüne kadar pek çok şey söylendi, yazıldı. Yazılanlar daha çok "nakil" bilgilerine dayandırıldı. Çünkü "Dersim 1937/38" hakkında gerçek bilgilerin "saklı" olduğu arşivler henüz açılmadı. Ancak Devlet arşivleri dışında var olan ve konuyla dolaylı ya da doğrudan ilgili bazı belgeler derlendi; bugüne kadar bilinmeyen bazı olaylar ve konular farklı bir bakış açısıyla sorgulanarak yorumlandı. Sorgulanan konular; - Feodalizmin katı yüzü... - Feodalizmin temel ku
Tükendi
Bu eserde, Doğu Türkistanda özgürlükleri elinden alınan ve her türlü mezalime maruz bırakılan gözü yaşlı bir halkın dramatik bir mücadelesi gözler önüne serilmektedir. Buna rağmen kutuplarda buzlar arasına sıkışan iki balinayı kurtarmak için bütün imkânlarını seferber eden hür dünyanın bekçileri (!) maalesef herhangi bir adım atmaktan imtina etmektedir. İnsan haklarının bayraklaştırıldığı ve hürriyet mücadelelerinin alkışlandığı asrımızda; istiklaline kavuşan toplumlar yanında; emperyalizmin esaret pençesin
Tükendi
Türkiye'de kamu yönetimi düşüncesinin kurumsallaşmasını ve gelişimini inceleyen bu kitap; 21.01.2010 tarihinde Ankara üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde savunulan ve jüri üyeleri tarafından oybirliğiyle başarılı kabul edilen "Türkiye'de Kamu Yönetimi Düşüncesinin Gelişimini: Tarihsellik Ve Disipliner Bağımlılık" başlıklı doktora tezine dayanmaktadır. (Kitabın içinden)
Tükendi
2009 yılında İstanbulda gerçekleştirilen IMF ve Dünya Bankası toplantısında dünya 21. Yüzyılın ilk yarııandaki en büyük ekonomik krizn içindeydi . toplantıda konuşulanlar ve ortaya atılanlar mevcut hal ve yakın gelecek için de iyi gelişmelere işaret etmemişti. Bu toplantının ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Ekonomi-Politik Yüksek Lisans programı öncülüğünde dünyadaki ekonomik krizi, nedenlerini ve yapılabilecekleri, alternatif yolları gösteren bir sempozyum düzenlendi. Bu kitapta bu sempozy
Tükendi
Kıbrıs adı politik gündemimize oturduğu zaman, ülkemizin iktidar ve bürokrat elitleri, genel olarak iki disiplinin Jargonu üzerinden bir söylem üretmektedir. Söz konusu iki disiplin şunlardır; 1- Dış politika: Bu disiplinde Kıbrıs, ulusal ve uluslararası bir kriz alanı olarak ele alınır. 2- Jeostrateji: Bu disiplinin bir sonucu olarak Ada, ulusal ve uluslararası düzlemde jeostratejik bir savunma ve güvenlik programının içinden ele alınmaktadır.
Tükendi
Türkiyede demokrasinin toplum ile buluşturulmasında rol oynayan pek çok faktör ve kurum bulunmaktadır. Tamamına yakını asker kökenli olan Cumhuriyet kurucuları da dâhil olmak üzere; sağ, sol, liberal, devletçi, dışarıdan ve içeriden pek çok aktör, halkın yönetime katılımı konusunda değişik boyutlarda etkili olmuştur. Bunlardan kimi konjonktür gereği, kimi mecbur kaldığı için, kimi de samimi bir bağlılıkla demokrasiyi savunmuş, evrensel standartlar denen şeyin Türk toplumu özelinde nasıl uygulanabileceği üze
Türkiyenin yakın siyasal tarihine bakıldığında, sürekli olarak din istismarından, dinin siyasete alet edildiğinden, dinin politikada çıkar amacı olarak kullanıldığından, bazı partilerin veya politikacıların dini kötüye kullandıklarından, irticadan, gericilikten söz edildiği ve din istismarı üzerinden politika yapıldığı görülür. Bugün bu durum değişmiş görünmekle birlikte tesirleri hala hissedilmektedir. Esasen din istismarı konusu, soyutluğu ve belirsizliği ölçüsünde ve de hukuksallaştırıldığı, anayasa ve y
Tükendi
Çağımızın en önemli ve etkileyici kültür ve edebiyat kuramcılarından biri olan Fredric Jamesonın, yayımlandığı günden bu yana, birçok tartışmalara ve alanında yeni açılımlara neden olan Siyasal Bilinçdışı adlı çalışması, nihayet Türkçede. Kültürün içerisinde edebiyatın yerine ve işlevine odaklandığı bu çalışmasında Jameson, Marksist ve psikanalitik kuramı ustalıkla bir araya getiriyor ve edebiyatın bilinçdışıyla, bilinçdışının siyasetle olan ilişkisini tartışıyor. Siyasal Bilinçdışında Jameson, kendi odas
Tükendi
Machiavellinin mektuplarında edebi bir değer aramanın anlamı yoktur belki ama içlerinde inceden sürüp giden bir sıkıntıya rastlarız; bu mektuplarda bazen neşeli, alaycı, bazen de kederli, fakat çoğunlukla analizi elden bırakmayan bir keskinlikte cümleler baştan sona sürüklenir gider. Alvisinin sıralamasında sona yerleşen mektupta Machiavelli memleketini ruhundan daha fazla sevdiğini özellikle söyler. Aslında Prensi okuyan bir kişide bu duyguyu uyandırması güçtür. Fakat Machiavellinin sorunu da bu konuda duy
Tükendi
Askeri savcı bu iddianameyi sırf kelle istemek gerekçesiyle hazırlamış, yanlış tahliller ve gerçekdışı birtakım şeylerle karşımıza gelmiştir. Biz yaptıklarımızı inkâr etmiyoruz, fakat yapmadıklarımızı da kabul etmiyoruz. Biz iddia edildiği gibi, anayasayı ihlal etmiş değiliz. Dost ve düşman, bunu iyi bilmelidir ki, hiçbir karşılık beklemeden varlığımızı Türkiye halklarına ve Türkiye'nin bağımsızlığına adamış kimseleriz. Kendimizi, bildiğimiz yola armağan etmişizdir. Bu sebeple ölüm bize vız gelir... Bağımsı
Tükendi
Hrant Dink Vakfının 2012 Ajandası çıktı. Her yıl olduğu gibi Türkçe-İngilizce ve Ermenice olarak üç dilde hazırlanan ajandanın bu yılki konusu Davalar. Davalar 2012 Ajandası, insanlığın erken çağlarından günümüze süregelen adalet arayışlarına, bu yolda er ya da geç tünelin ucundaki ışığa ulaşabilmiş hak, hukuk ve adalet savunucularına sunulmuş mütevazı bir saygı duruşu niteliğinde. Ajandada, kimi zaman sonucu önceden belli göstermelik yargılamaların, kimi zaman hakikatin zaferinin sahnesi olan, kimi zamansa
Tükendi
Protokol listelerinde seçilmişlerin atanmışlardan daha önlerde temsil edilmeleri gerekmektedir. Özellikle Genelkurmay Başkanının Milli Savunma Bakanının önünde yer alması doğru bir uygulama olarak kabul edilemez. Zaten bu sorun 2011 tarihinde Türkiyede yapılan NATO Milli Savunma Bakanları toplantısında da kendini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı NATO toplantısına katıldığı için Genelkurmay Başkanlığı sırf arkasına oturmamak için toplantıya iştirak etmemiştir. Burada Genelkurmay Başkanl
Tükendi
Son derece hassas bir konu olan silahlı kuvvet kullanımına karar verme, devletler tarafından temel hukuksal metinlerde, yani anayasalarda düzenlenmektedir. Zira söz konusu olan, egemenlik ilkesi gereği her devletin ancak kendi ülkesinde bulunabilecek silahlı kuvvetlerin bir başka devlet ülkesinde, daha doğrusu hiçbir devletin egemenliğinde bulunmayan alanları da içerecek şekilde ülke dışında askeri amaçlarla bulunmasıdır. Bu çalışmada, silahlı kuvvet kullanımı konusunda özellikle 1961 Anayasasından başlayar
Tükendi
Hem sokakta yaşamak zorunda kalan bir genç için hem de zengin bir işadamı için geçerli olabilecek ortak bir güvenlik tanımı yapılabilir mi? Özgürlük ve güvenlik birbirinin zıttı mıdır, yoksa tamamlayıcısı mı? Günümüz güvenlik sorunları, geçmiş dönemlerin güvenlik kavramlarıyla anlaşılabilir mi? Ulusal istihbarat örgütleri ile içgüvenlik istihbaratı arasında ne gibi farklar ve benzerlikler vardır? İçgüvenlik istihbaratında gizlilik ve saydamlık dengesinin doğru kurulması istihbaratın başarısını nasıl etkiler
Bu kitap, Türkiye'deki politik bir dava hakkındadır. Jim Harrington bu olayı naklederken zamanımızdaki önemli meselelerden iki tanesine ışık tutuyor. Üslubu ve dayandığı kaynaklar açısından bakıldığında elinizdeki eser, tarihi araştırma ve analizin en iyi örneklerinden biri. Hayatını kırk yıldan fazla bir süredir insan hakları mücadeles­ine adamış biri olan Jim Harrington benim açımdan gerçek bir kahramandır. Bu kitapta Türkiye'deki laik ve dini unsurlar arasındaki mücadeleyi görmekteyiz. Jim Harrington Tü
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48