İşte karşınızda Emily Sparkes! Emily Sparkes, kendine yeni bir arkadaş bulmuş ve evrendeki en Tiksinç çocuk tarafından rezil edilmekten kurtulmuş olabilir ama yaratıcılığı onu yepyeni bir belaya sürüklüyor... Emily, annesini yanlışlıkla ülkenin en eşsiz annesinin arandığı bir yarışmaya sokuyor. Bayan Sparkes finale kaldığında Emily herkesten fazla şaşırıyor! Bütün dünyaya rezil olmamak için annesini baştan yaratmanın yollarını bulması gerekiyor. Çünkü doğa savaşçısı, bahçıvanlık sevdalısı ve aşırı utanç ver

Çılgın koalalar Kanka, Abi ve Fırtlak alıp başlarını gidiyorlar! Bebek koala Vikvik kaybolunca, ekip koruma parkından kaçıp onu aramaya çıkıyor. Yolları sahile kadar uzanıyor... Vikvik'i kurtarabilecekler mi? Acaba dalgalarda sörf yapacak zaman bulabilecekler mi? Sörf dalgası geliyor!

Demir, Yıldız, İnci ve Alp sıradanlıktan sıkılan dört kafadar. Sıkıcı geçen günlerden birinde öyle bir şey oluyor ki böylesi daha önce ne görüldü, ne de duyuldu. Bu kitap tam da sıradan maceralardan sıkılan çocuklar için. "Zamanın Kapıları-Hattuşaş" bütün çocukları soluk soluğa bir maceraya davet ediyor. Hititler hakkında ne biliyorsun? Dört kafadar da derste öğrendiklerinden başka bir bilgiye sahip değildi. Fakat bir gün öyle bir şey oldu ki Hititler'le ilgili her şeyi yerinde öğrenme fırsatı buldular. "Z

Atasözlerine öyküler yazarken hem eski kaynaklardan uygun öyküler derledim, hem kendi gözlemlerimden çıkardığım olayları atasözlerine göre öyküleştirdim. Atasözlerinin çok eski zamanlardan süzülüp gelen yargılar olduğu bilindiği için de çağcıl olayları onların çıkış öyküsü olarak pek değerlendirmedim. Kimi güncel olayları öyküleştirirken de eskiden olmuş gibi yazdım. Bu nedenle de kitabın adına ATASÖZLERİNE ÖYKÜLER demeyi doğru buldum. Atasözlerimizi yakından tanıyanlar, Türkçemizin ne denli zengin olduğunu

Veli ile Elmas da, Bozi'yi alıp elma bahçelerinin yolunu tutmuşlardı. Kâhya Mustafa Efendi, doru atıyla sakin bir yürüyüş gerçekleştiriyor, atın üstünde olmanın verdiği avantajla, gözüne kestirdiği en iri elmaları koparıp afiyetle midesine indiriyordu. Sonbaharın eşsiz manzarası özellikle ağaçlar üzerinde belirgindi. Gazellere ilham verecek kıvama gelmiş yapraklar, ağaçların dibine serilmiş, tıpkı bir köylü güzelinin kulağının arkasına sıkıştırdığı gelincik çiçeği gibi toprağın yüzünü süslüyordu... Maymunl

Nehir Yarar, bu kez bilgi okuryazarlığı gibi güncel bir konuya eğiliyor. Kopyala-yapıştır dünyası ve kütüphaneler arasında mekik dokurken gündelik hayatımızın tam ortasındaki bilgi alışverişlerimiz ve sıcacık ilişkilerimizin güzelliğine de dikkat çekiyor. Ne? Ödev yapmak ve kütüphaneler sıkıcı mı? Bir daha düşünün... Öğretmenin verdiği ödev, Naci ve arkadaşlarının gözlerinde büyür, büyür, kocaman olur. Bu seferki biraz farklıdır sanki. Nereden başlayacak, hangi yollara sapacak, kılıktan kılığa giren doğru

Çiftlikte yeni bir gün batımıydı. Gülizar nine güzel havaları fırsat bilerek akşam yemeğini verandadaki masaya kurmuştu. Yemekte, Elmas ile Veli'nin çok sevdiği fırında makarna vardı. Evin arka bahçesinden topladığı taze tere, roka ve maydanozları bir güzel yıkadıktan sonra hafifçe limonlayıp ortaya koymuştu. Serimizin bu kitabında gizli sandıklardan çıkan saklı planların bizleri nereye götüreceğini sizde en az bizim kadar merak ediyorsanız, bize yardımcı olmalısınız.

Bütün zeki insanlar gibi Elmas'ın da ufak tefek bazı kusurları vardı. Gülizar ninesi ne kadar düzenlerse düzenlesin, elbise dolabının çekmeceleri sürekli dağınık olurdu. Yaşlı haline aldırmaksızın bugün yine zamanının çoğunu Elmas'ın dolabını düzeltmekle geçirmişti. Halinden şikâyetçi değildi ama ne olurdu torunu bir parça düzenli olabilseydi... Bu sefer kahramanlarımız Venedik'e uzanıyor. Aman sıkı giyinin bu macera oldukça ıslak geçecek.

Tıkırtısını duyduğu anda, bir gözünü odasının tahta zeminindeki deliğe yaklaştırır, elindeki fenerle onu görmeye çalışırdı. Beriki, ışığı fark eder etmez ortadan kaybolmasını iyi bilirdi. Buna rağmen bir iki kere göz göze gelmişlerdi. Her an kaçmaya hazır, ürkek, kırılgan görünümlüydü. Bir gün, çiftlik evinin duvarı dibinde dinlenirlerken Veli, Elmas'a yeryüzünde konuşan sincapların olduğundan bahsetmişti... Sizce sincaplar konuşur mu? Bilmem belki de konuşurlar hatta konuşmakla kalmaz belkide insanlarla b

Yine sıkıcı bir hafta ortasıydı. Veli'nin uykularını kaçıran İngilizce dersi vardı o gün. Tüm sınıf İngilizce konusunda isteksizdi. Bu halleri öğretmenlerini deli ediyordu. Her ders, konu işlemekten ziyade azar ve tehditlerle geçiyordu. Zira öğretmen, dersine ilgi göstermedikleri için herkesin notunu kıracağını söylüyordu. Hiç şakası yoktu. İngilizce dersinin olduğu zamanlarda Veli daha sinirli oluyordu sanki. Elmas ile Bozi ne söylese, hangi teklifi yapsa, onlara kulaklarını tıkıyor, kötü geçen günü saatle

Bahar ayları oldukça güzel geçmekteydi. Ayaklarını soktukları dere öylesine berraktı ki, kıvrak hareketlerle oradan oraya, nehrin içini talan eden kaya balıkları dahi görünüyordu. Veli, sırtüstü yatmıştı. Elmas hemen yanı başında, kollarından destek alarak onunla sohbet ediyordu... Kahramanlarımız, Karayiplerin mercan adalarında gezinerek derin ve gizemli bir sırrı bulacaklarını düşünüyorlar. Tabii ki Karayipler, korsanların cirit attığı, bilinmeyen yaratıkların saklandıkları karanlık mağaralarla dolu. Uma

Durgun bir havaydı. Her zamanki gibi uçurumun kenarındaydı üç kafadar. Elmas'ın etraftan topladığı taşlarla beş taş oynuyorlardı. Veli, elleri daha büyük olduğu için oyunu önde götürüyordu. Bozi de, başını bir sağa bir sola çevirip, keskin gözleriyle taşları takip ediyor, hakemlik yapıyordu. Elmas yine yanmıştı. Sıra Veli'ye geçtiğinde, hiç umulmadık şekilde taşları yere savurdu ve yerden kalkarak toz olan dizlerini silkeledi... Çin Seddi'ni herkes duymuştur ama kahramanlarımızın yaşadığı macera gibisini h

Havadaki tatlı esinti başta Bozi olmak üzere, Kara Elmas ile Çilli Veli'nin üzerini görünmez bir yorgan gibi örtmüştü. Uçurumun kenarında saatlerce denizi seyredip sohbet etmekten büyük keyif alan dostlar, kıvrıldıkları kayanın dibinde yarı uyur vaziyette, tepelerinde ışıldayan güneşten sakınırcasına uykuya teslim olmak üzereydiler... Çılgın bir yolculuğun tadını çıkarmak için öncelikle arkanıza yaslanın ve fantastik bir dünyaya doğru kendinizi bırakın! Sadece Tadını Çıkarın...

Sokak köpeği Elvis, bir yandan hayatın ona hazırladığı iyi ve kötü sürprizlerle başa çıkmaya, bir yandan da dünyaya neden geldiğini kavramaya çalışıyor. Sokakların hâkimi korkunç köpek çetesinden yakasını kurtarabilecek mi? Yoksa açlığa ve acıya yenik mi düşecek? Ailenin ne demek olduğunu anlayabilecek mi? Bir köpeğin dilinden anlatılan, hayata, ölüme, rastlantılara, aileye ve dostluğa dair sıradışı bir roman... "Öyle sevimli, öyle güzel ki... Kalbi ve ruhu nasıl da güçlü; gerçekten büyüleyici!"

Çocukların çok sevdiği Bizim Okul Bi' Acayip serisi Tam Bir Curcuna'yla devam ediyor! Bu okulda acayiplikler biter mi sandınız? Eyvah, okulda bir hırsız var, bütün sandviçleri çalıyor. Ama Memur Spence hırsızı yakalamaya kararlı, bunun için okulu resmen birbirine katıyor. O da bir şey mi? Müdür yardımcısı Bayan Dafee kafayı çeşitli ders verme yöntemlerine takmış. Hepsi de bi' tuhaf: Karanlık kütüphanede tarih dersi, havuzun içinde sınav, futbol yerine yoga... Anlayacağınız, okulda tam bir curcuna var! A.J.

Bilgin, Bilge ve Bora Üç kardeş, İstanbulun tarihî güzelliklerini görmek için gittikleri istanbulda kendilerini, heyecanlı ve bir o kadar da tehlikeli bir maceranın içinde bulurlar. Yıldız adında birinden Bilgine gelen bir mail, onları ne olduğunu bilmedikleri bir haritanın peşine düşürecek ve sonrasında olaylar hiç beklemedikleri şekilde gelişecektir. Tabii, İstanbulun eşsiz güzelliği eşliğinde!..

Ben Olivia. ARYM üyesiyim. En büyük hayalim BTS Grubunun üyeleriyle tanışmaktı ve bu hayalimi bir yarışma sayesinde Seul'e giderek gerçekleştirdim. Onlarla çok güzel bir hafta geçirdim. Yaşadığım tüm mutlulukları, grup üyeleri hakkında bilmediklerinizi bu kitapta paylaştım. Hayallerinizin peşinden gidin ve BTS ile kalın.

Dere Ülkesinin Yolcusu Hebo, doğanın ortasında bir kahraman. Etrafında inekler, tavuklar, dereler, tepeler var... Hebo, durup düşünen, etrafına bakan, taşa, suya, ağaca dokunarak çevresinde olup bitenleri anlamaya çalışan; nasihatle değil, çevresini sorgulayarak gelişim süreci geçiren bir çocuk. Bu kitap okurlara, mega kentleşme ve teknolojik gelişimin sonucu dağılan geniş ailenin sıcaklığını hissettirecek. Küçük bir çocuğun sıra dışı dünyasına ilk adımı atın...

Sokağın dibindeki eskici dükkânında büyük maceralar yaşanıyor. Kahramanlarımızsa cebinize sığacak kadar küçük. Karşınızda Cep Korsanları! Bu macerada ne mi oldu? Dükkâna oyuncakla dolu bir kutu geldi! Korsanlar bir define avına çıkıyor! Korsanların defineyi gemiye götürmenin bir yolunu bulmaları gerekiyor. Maceraya hazır mısınız küçük korsanlar? İskele Alabanda!Yelkenler Fora!

Ada ve Arda fotoğrafçılığa çok meraklı ikiz kardeşlerdir. Hatta, Arda büyüyünce foto muhabiri olmanın hayalini kurmaktadır. Arkadaşlarına hediye almak için gittikleri kitabevinde, büyük usta Ara Güler'le tanışabileceklerini öğrenirler. Ada ve Arda'nın, büyük usta Ara Güler'le nasıl tanıştıklarını, birlikte neler yapıp nelerden konuştuklarını keşfetmek için kitabımızın sayfalarını çevirmek yeterli. Yayınevimizden daha önce Halikarnas Balıkçısı, Osman Hamdi Bey ve İstanbul Sofrası isimli üç tane resimli hik