Mitler bir milletin yeryüzünde kendi varlığını idrak edişinin ilk
sonuçlarıdır. Bir bakıma bir milletin evren algısı ve o evren içinde
kendi varlığının ve değerlerinin ifadesidir mitler. Bu bağlamda Türkler
gibi Avrupa'nın yaklaşık iki misli büyüklükte bir alanda yaşayan 300
milyonluk nüfusa sahip bir milletin mitolojisi; Türk Mitolojisi onun
sosyal ve kültürel değerlerinin en temel hazinesidir. Mitlerin sosyal ve
kültürel yaşamın hemen her saha ve safhasında model oluşturmaları
onları millet hayatında olma
Mitler bir milletin yeryüzünde kendi varlığını idrak edişinin ilk
sonuçlarıdır. Bir bakıma bir milletin evren algısı ve o evren içinde
kendi varlığının ve değerlerinin ifadesidir mitler. Bu bağlamda Türkler
gibi Avrupa'nın yaklaşık iki misli büyüklükte bir alanda yaşayan 300
milyonluk nüfusa sahip bir milletin mitolojisi; Türk Mitolojisi onun
sosyal ve kültürel değerlerinin en temel hazinesidir. Mitlerin sosyal ve
kültürel yaşamın hemen her saha ve safhasında model oluşturmaları
onları millet hayatında olma
"PontosTanrıları" adlı bu kitabımız, Pontus bölgesinin, Pers, Helenistik ve Roma
İmparatorluk dönemlerine ait inanç yapısını ortaya koymaktadır. Çalışmalara, bölgede
tespit edilen tanrı/tanrıçaların tanıtımı ile başlanmış, ardından antik metinlerde bölgedeki
inanç yapısına ait izler taranmış, sonrasında ise modern araştırmacıların bölgede yapmış
oldukları araştırmalarla tespit ettikleri yazıtlar, sikkeler, kutsal alanlar, kabartmalar,
heykeltıraşlık eserler incelenerek son olarak ta müze taramaları ile gere
İnsanın evrendeki benzersiz varoluşunun sırrını açıklayabilecek iki farklı "gerçeklik" olduğunu söylüyor bize Eliade: Mitler ve Rüyalar. İki farklı dünya bu. Mitler Alemi ve Rüyalar Alemi. Peki, aslında ikisi de bir yalana dayanmıyor mu? Yani gerçek olmayana? Gerçeğin arayışında gerçek-olmayandan ne umabiliriz? Mitler, geleneksel, arkaik insanın, "ilkelin" dünyasına açılan bir kapı. Rüyalarsa "modern" insanın bir takıntısı. Meseleyi geleneksel ve modernden açınca, belki de fark etmeksizin son yüzyılın hatta
Mitolojiler tamamen hayal ürünü müydü, yoksa başka dünyaların hikâyeleri miydi? Birçok farklı kültürün ve coğrafyanın mitolojisini tek tek ele alacak dizimizin üçüncü kitabı, dünyaya birçok konuda ilham veren ve zengin bir içeriği olan Çin mitolojisi.
Çin mitolojisi, tarih, efsane ve mitin birleşimi olarak kabul edilir. Çin mitolojisinde yaratılış mitleri tarihi olaylarla bir araya gelir, söylenceler ve gerçekler iç içe girer. Öyle ki bazı imparatorlar mitolojik kahramanlara, bazı efsaneler de gerçeğe dön
Sizi tıpkı Odysseus gibi maceralarla dolu bir yolculuğa çıkaracak olan bu kitapta Truva Savaşı, Perseus'un Medusa'yı öldürüşü, Oedipus'un bir kehanetten kaçışı gibi en ilginç klasik mitoloji öykülerini bulacaksınız. Kendisinden bir şeyler istemek için gelen konuklarını "unutma sandalyelerine" oturtan Hades; yatağına uydurmak için yolcuların bacaklarını kesip boyunu kısaltan hancı Procrustes; bir açgözlüyü kendi etini yemeye mahkûm eden Demeter; söyledikleri şarkılarla denizcilerin aklını başından alıp gemil
Twashtri kadını yaratacağı zaman erkeği yarattığı maddenin tamamen bittiğini ve kadını yaratmak için hiç bir elemanın var olmadığını görür. Uzun süre düşündükten sonra sonunda şöyle bir çare bulur. Ay'ın yuvarlağını, sürüngenlerin kıvrımlarını, sarmaşıkların yapışkanlığını, sazların titreyişini, kamışın zarafetini, çiçeklerin tomurcuklarını, yaprakların hafifliğini, filin hortumunun ucunun inceliğini, ceylanın bakışını, arıların toplaşmasını, güneş ışıklarının neşesini, bulutların ağını, rüzgarın dönekliğin
Doğu ve batı iki ayrı coğrafya; birbirinden farklı insanları, farklı kültürleri barındırdı kucağında. Peki ya kuzey ve güney? Evet orada da aynı öyküler yaşanıyor. Çünkü insanlığın kaderi hep aynı. Aşk bu kaderin en merkezinde bulunuyor.
Serkan Özburunun hazırladığı Aşk Efsaneleri inde dünyanın bütün diyarlarından yüreğimize hitap ediyor.
Aşk efsanelerini okudukça kah Afrika diyarından Cosi-Sanctaın hikayesine, kah Grek diyarından Hamur Adam ve Aşığının hikayesine tanık olacaksınız. Norman diyarında
Homo Muslimusluk namzedi homo skeptikus insan, Tanrı yaratısı eserler olan evren ve içindeki canlıve cansız bütün varlıkların iş ve işleyişlerini kapsamına alan evren kitabındaki ilahi iletilerin (ayetlerin, işaretlerin, fenomenlerin vb.) doğrudan veya dolaylı muhatabıdır. Evren kitabına dair ileti okumalarını insan/insanlar üç ayrı (homo skeptikus, homo animalus ve homo Muslimus) kimlikle yaptığı gibi bunların karması kombine kimliklerle de yapabilir. Bu baskın ve etkin kimliklere göre de insanın insan anl
Din, beşere ilişkin bir fenomendir. Bu yüzden de dini olan hiçbir şey, nihai anlamda beşeri tecrübeye yabancı olamaz, üstelik din, beşeri eylem ve anlam bütününü oluşturan unsurlardan birini teşkil eder. Bu unsurun tetkiki, kendine has bir disiplini meydana getirir ve bu yüzden de söz konusu unsurun incelenmesinin beşeri bilimler içinde yer alan diğer akademik araştırmalara bırakılmaması gerekir.
Dinin kendisi bir araştırma konusu olduğundan, incelenmesi için bir metodoloji gereklidir.
Elinizdeki kitap di
Kitab-ı Mukaddes Yahudi ve Hıristiyanların kutsiyet atfettikleri bir külliyattır. Bu külliyat iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci bölüm Yahudiler için kutsal olan Tanakh iken; ikinci kısım Hıristiyanların kutsal metni olan Yeni Ahittir. Üç bölüme ayrılan Tanakh'ın ise ilk beş kitabına Tevrat ismi verilmekte ve bu kitap Musa'ya atfedilmektedir. Vahiy ürünü olduğu iddia edilen bu metinler, birçok araştırmacı tarafından incelenerek üzerinde özenle durulan Kutsal Kitap Eleştirisi adı verilen bir alanı doğurmuştu
Yalnızca bir tanrı mı vardır? İnsanlar neden ıstırap çekmeli? Biz öldükten sonra ne olur? Dünyada milyarlarca insan dinde anlam bulur; peki bu dinlerin temelinde hangi düşünceler vardır ve nasıl geliştiler?
Sade bir dille yazılmış olan ve dünyanın başlıca dinlerini kapsayan Dinler Kitabı, kolayca anlaşılan kısa ve özlü açıklamaları, temel ilkelerin düğümlerini adım adım çözen şemaları ve din anlayışımızla oynayan esprili çizimleriyle başucu kitabınız olacak.
Bilgi düzeyiniz ne olursa olsun, küresel i
Savaş sonrasında bütün dünyayı dolaşan, sahada yıllarca yaşayan ve sayısız dile hakimiyetiyle kaynakçaları benzersiz olan bilge bir kuşak vardı. İşte Eliade bu bilge kuşağın son temsilcilerindendi. Bütün ömrü boyunca kutsalın tezahürlerinin peşinden koştu; bilincin oluşumunu açıklamak istiyordu çünkü. Araştırdıkça bütün dünyada, tarih ve mekân açısından hiçbir bağlantısı olmayan toplulukların mitolojilerinde, teolojilerinde ve liturjilerinde ortak paydalar olduğunu gördü. Onun için din artık bir inanç mesel
Dilbilimci Theo Gripenkerl, Irak'taki bir müzede 2000 küsur yıldır varlığını
kimsenin bilmediği ve İsa'nın çarmıha gerilişine tanıklık eden Malkus isimli
birinin Aramice anılarını ve mektuplarını içeren parşömenler bulur. Bunları
gizlice ülkesine götürmeye ve tercüme ederek dünyayla paylaşmaya karar
veren Theo, "Beşinci Müjde" adını verdiği bu eserin yaratabileceği yıkıcı
etkiden ve doğuracağı tehlikelerden tamamen bihaberdir. Hıristiyan âleminin
inandığı değerleri yerle bir eden eser dünyaya adeta bir ateş
Milliyet Çocuk dergisi için yazdığı mitoloji masalları ilk kez Çocuklar İçin Mitoloji adıyla bir arada.Cem
Kızıltuğ'un usta işi resimleriyle Yunan mitolojisinin kahramanları ve
olayları artık keyifli birer okuma parçası.Çocukların, gençlerin, hatta
yetişkinlerin tat alarak okuyacakları, okurken de çok şey
öğrenecekleri bir kitap.
Mitoloji neye mi yarar, diye soranlara şöyle cevap verebiliriz:
Mitoloji bizi geçmişin zengin bir hayal dünyası ile bağlar, çoğu sanat
ve edebiyat eserlerine esin kaynağı olan bir
Türkiye'de yaşayan insanların çoğu Kur'an'ı bildiğini zannetmekte ancak maalesef Kur'an'ın üzerinde
derin derin düşünmeye vakit ayırmak yerine insan ürünü olan ve Emevi uydurmalarıyla dolu ilmihal
kitaplarını ve tefsirleri okuduklarından Kur'an'ın emir ve yasaklarından tam anlamıyla habersizdir. Bu
sebeple Türkiye'deki insanların birçoğu Kur'an hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir. Bunlara ek
olarak İslam Dini tek kaynak olan Kur'an'dan öğrenilmediğinden ne yazık ki bugün Kur'an'ın dini
konusunda t
İnanç olarak isimlendirdiğimiz olgu, birçok kültür ile etkileşim hâlindedir. Bu etkiler coğrafyaya
ve halklara göre yorumlanmış, şekillenmiş ve bu motifler üzerinde geçmişten gelen inanışların da
etkisi ile çeşitlilik yaratmış olsa bile tarihî belgeler, mitolojik hikâyeler, arkeolojik bulgular ve
dinî motifler bir yerde örtüşmektedir.
Asıl önemli olan insanın kendi özgür iradesi ile kendisine göre doğruyu bulması ve buna diğer
kişiler tarafından saygı gösterilmesidir.
Yeryüzünde ilk Türk var olduğunda, Türk
Hristiyanların, temel dini akidelerini makul bir şekilde savunamama ve kilise baskısından kaynaklı olarak deizmin ulûhiyet anlayışını benimsemiş olmaları anlaşılır bir durumdur. Aynı şekilde Hristiyanların, kilisenin dogmalarına ve katı tutumuna bir tepki olarak aklı ve bilimi, vahyin önüne almaları da akıl-iman ilişkisi noktasında geçirmiş oldukları sıkıntılı tarihi süreç de göz önünde bulundurulduğunda izah edilebilir bir durumdur. Ancak sürekli olarak akletmeye, düşünmeye, tefekkür etmeye vurgu yapan, il
Şeytan
Antikiteden İlkel Hıristiyanlığa Kötülük Algıları
Kötülüğün kaynağı nedir? Ve dünyada neden bunca kötülük vardır? Basitçe, hisseden varlıklara acı verme olarak tanımlanabilecek kötülük, insanlığın en eski ve en ciddi sorunlarından biridir. Hayata ve yaşananlara anlam kazandırma arayışı, insanı daima bu dünyada karşılaştığı acıların kaynağını sorgulamaya itmiştir. Ve bu acı isterse binlerce kilometre uzakta, isterse yüzlerce yıl geçmişte meydana gelmiş olsun, bizim için her zaman dolaysız ve somuttu
Toplam 364 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 80-100 /
Aktif Sayfa : 5
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.