Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
1938 yılında kanserin güçten düşürücü etkilerinden muzdarip Sigmund Freud’a Naziler tarafından Viyana’dan ayrılma izni verilir. İngiltere’ye sığınır ve on beş ay sonra öleceği Hampstead’deki eve yerleşir. Ancak son ayları, Freud’un sağlık durumuna göre gelip giden bir yabancının gelişiyle canlanır. Gizemli ziyaretçi kim ve neden Oedipus Kompleks’nin ünlü savunucusuna bildiği bir hikâyeyi anlatmaya geldi? Kısmen Birinci Dünya Savaşı öncesi Londra’da kısmen de kadim Yunan’da geçen Üç Yol Ağzı, düşündürücü
Şeftaliköy’de ağlamak yasaktır. Ama çocukken Binu gözyaşlarını saklamayı asla öğrenmemiştir. Köylüler tarafından dışlanır ve ona evlilikte elini uzatan bir yetim olan Qiliang’la tanışana kadar kasvetli bir gelecekle karşı karşıya kalır. Bir gün Qiliang ortadan kaybolur. Binu, yüzlerce kilometre uzağa götürülerek korkunç bir hırs projesi olan Büyük Sur’un inşasında çalışmaya zorlandığını öğrenir. Binu kocasını bulup kurtarmaya kararlıdır. Aşkından ilham alarak, sadece kör bir kurbağa eşliğinde Büyük
İnsanlık tarihine bakıldığında, insanın din ile bir şekilde ilişki içinde olduğu görülür. Bu ilişki, bireyin Tanrıyı algılayış biçimine, aidiyet hissettiği toplumun değerlerine göre farklılıklar gösterir. Birey bu farklılıklar üzerine birtakım sentezlerde bulunarak; Tanrı inancı, değerleri ve kişisel özelliklerini geliştirir. Kişilik özelliklerinin şekillendiği gençlik döneminde, sahip olduğu değerleri kendine uygun hale getirmeye çalışarak bir umut kapısı görür, kabul eder ya da yok sayarak onları reddeder
Elinizdeki bu eserde üç büyük İbrahimî din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’ın riba ve finansal işlemlere ilişkin bakış açıları objektif bir yaklaşımla ele alınmakta; okuyucuya geçmişe dair bir anlayış, bugüne dair bir inceleme ve geleceğe yönelik bir öngörü sağlanmaya çalışılmaktadır. Tarihî süreç içerisinde Yahudilik, “Tesniye Çifte Standardı” gibi uygulamalarla riba yasağının arkasından dolanırken; Hristiyanlık, riba yasağını aşırı faiz yasağı ile ikame etmiştir. İslam ise riba yasağına uymak içi
Üçüncü cildin konusu, Tek Tanrıcılığa yeni bir yaklaşım tarzı olan “Yaratıcı Tanrı” fikridir. Ezoterizmin Var Eden Tanrısı bırakılmış, yerine her şeyi yoktan var eden “Yaratıcı Tanrı” konulmuştur. Ancak Semavi Dinler olarak adlandırılan bu yeni dinlerin her üçü de başlangıçta ezoterik bir yapıya dayanmaktadır.Yahudiliğin kurucusu Musa bir Osiris rahibidir. Hıristiyanlığın kurucusu İsa bir Esseni’dir ve Müslümanlığın kurucusu Muhammed de bir Hanif Din inanırıdır. Her üçü de birer inisiyedir. Ancak her üç sem
Tükendi
Tarihin herhangi bir döneminde “yamyam” insan toplulukları var mıydı? Tekeşlilik ve babalık nasıl doğdu? İnsanın alametifarikası olan büyük beyin ve iki ayak üstünde yürüme bize nelere mal oldu? Ete olan düşkünlüğümüz nasıl ortaya çıktı? Farklı bölgelerdeki insanların ten renkleri neden ve nasıl farklılaştı? Uzun ömürlü büyükanneler insan toplumuna neler kattı? Neandertallerle aramızda nasıl bir ilişki vardı? Medeniyetin gelişmesiyle birlikte tıp ve teknolojideki ilerlemeler evrim sürecimizi nasıl etkiledi?
Tükendi
Bilinen en yaygın tanımı göre deizm; Tanrı inancını savunan ama belli bir dinin ilke, kural ve dogmalarını reddeden, Tanrı’nın yarattıktan sonra içine yerleştirdiği yasalara göre işlemesi için evreni kendi hâline terk ettiğini savunan öğretidir. Deizm, hep kapalı, müphem ve anlaşılmaz bir yanı bulunan ve bu yönüyle de özellikle gençler arasında yaygın bir etkiye sahip olan inanç biçimidir. Bu nedenle de üzerine ittifak edilen kesin bir tanımı yoktur. Belli bir coğrafya içinde, bir karizmatik lider öncülüğün
Dünyadaki her şeye hükmeden, her şeyi veren ve her şeyi alan Tanrıçaların zamanı geride kalıyordu. Şimdi, her şeyin mutlak hâkimi olmak üzere var olan, yeri ve göğü birbirinden ayıran, hatta bütün fazlalıkları eleyip tek başına kâinata hükmedecek tek bir Tanrı’ya giden yolda Tanrıların dönemi başlıyordu. Hayatın simgesi, doğurgan Tanrıçaların güçlü, otoriter ve kimi zaman bir hayli çapkın, zalim eşleri, erkek kardeşleri ya da babaları Tanrılar; insan cinselliğinin ilk güçlü simgesi Zeus’tan, mito
Tükendi
Mitolojiler tamamen hayal ürünü müydü, yoksa başka dünyaların hikâyeleri miydi? Birçok farklı kültürün ve coğrafyanın mitolojisini tek tek ele alacak dizimizin yedinci kitabı,"Doğan Güneşin Ülkesi" Japonya'nın mitolojisi... Evrenin ve insanın kökeni, doğayla ilişkili hikayeler, yaşamla ölüm, insanın çevresiyle ilişkisi gibi pek çok konuya eğilen Japon mitolojisi, zengin coğrafyasına dayanan köklerini Budizmle daha da zenginleştirmiş, yüzyıllar boyunca tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmiştir. Japon kültürü
Tükendi
Bu kitap rüya üzerine felsefi bir çalışmayı içermektedir. Tüm insanlar gece veya gündüz uyudukları sürece rüya görürler. İnsanın tek başına yaşadığı bu öznel deneyimin gizemli bir doğasının olduğu düşüncesi oldukça yaygındır. Rüyaların bu gizemli doğası bilim adamları, teologlar ve filozoflar tarafından her dönem merak konusu olmuştur. Rüya konusuna felsefi ilgi ise tüm tarih boyunca mevcuttur. Fakat bu ilginin her zaman aynı canlılıkla devam ettiği söylenemez. Bazen rüyaya olan ilgi yoğunlaşmış bazen
Kötülüğün Tasarımı isimli serinin ilk kitabı olan bu çalışma deneysel bir çalışma olup, alanında bir ilk diyebileceğimiz türdendir. Olgay Söyler'in "Eski İran Dinleri ve Şeytanın Doğuşu" isimli makalesinin, Işın Beril Tetik'in "Bin Yıl Yaşa" ve Demokan Atasoy'un "Bir Devlet Memurunun İtirafları" isimli korku öykülerinin yer aldığı çalışmanın amacını, Olgay Söyler şu cümlelerle ifade etmektedir: Amacımız, ülkemizde de yayımlamaya başlayan eski dinlere ait metinleri kullanarak tarihî ve mitolojik malzeme üstü
"Her şey, zincirin en alt halkasına kadar birbiriyle bağlantılıdır ve Tanrı'nın hakikî zâtı hem yukarıda semalarda hem de aşağıda yeryüzündedir ve hiçbir şey O'nun dışında var olamaz. (...) Bunun üzerine tefekkür et ve anlayacaksın ki Tanrı'nın zâtı tüm bu âlemlerle bağlantılıdır, varoluşun tüm formları birbiriyle irtibatlıdır fakat onlar Tanrı'nın varlığından ve zâtından neşet eder." Moşe de Leon Kabala, "Tevrat'ın özü", "zamanın başlangıcından beri saklı sırların Yahudiliğin kalbindeki mahzeni" olarak m
Paul Ricoeur miti şöyle tanımlar: «Mit, zaman(lar)ın başlangıcında vuku bulmuş olaylar hakkında, insanın kendini, kendi dünyası içinde anladığı bütün eylemde bulunma ve düşünme biçimlerini temellendirmeye dönük geleneksel bir anlatıdır». Ona göre her mit, açığa çıkarılmayı talep eden örtülü bir logos içerir. Mitosların her biri, içinde üretildiği geleneğin izini taşır ve yansıtır. Farklı geleneklerin en önemli belirleyici unsuru da hiç kuşkusuz coğrafyadır. Dünyanın çeşitli yörelerinde üretilmiş mitolojiler
7. baskısını (Pearson) yapan Klasik Mitoloji, klasik mitosların kültürel bağlamlarına açıklık getirirken, Grek ve Roma mitoslarını aralarındaki bağlantıları vurgulayarak daha ayrıntılı bir şekilde incelemektedir. Hem klasik hem günümüze ait çok sayıda görsel malzemenin yanı sıra, klasik mitoslarla ilgili en iyi antik kaynakların daha açık ve anlaşılır çevirileri de bu kapsamlı metinde yer almaktadır. Son yapılan akademik çalışmalardan yararlanan bu kitap, bir yandan Grek ve Roma mitoslarının günümüze kadar
Tükendi
Mitolojiler tamamen hayal ürünü müydü, yoksa başka dünyaların hikâyeleri miydi? Birçok farklı kültürün ve coğrafyanın mitolojisini tek tek ele alacak dizimizin altıncı kitabı, insanlık tarihinin en kapsamlı ve en kalıcı mitolojisi olan Hint Mitolojisi. Hinduizm, dünyanın en eski inanç sistemidir. Bu dinle bağlantılı olarak ortaya çıkan mitler, inanışlar ve mitolojilerin de en az bu kadar eski olması şaşırtıcı değildir. Bu sistem, çok geniş bir coğrafyaya yayılmış yüzlerce hatta binlerce farklı miti ve mito
Ölümle zalimlerin boynunu koparan, kisraların belini kıran, kayserlerin emellerini/umutlarını kısaltan Allah'a hamdolsun! Onların kalpleri, ölümün anılmasından sürekli olarak nefret ederler. Ta ki hak olan va'd/ölüm gelip çatar/ansızın karşılarına çıkar ve onları kazılmış çukura atar.
"Bu harikulade kitap, Batı'yı ve İslam dünyasını birbirinden ayıran sınırların ve duvarların ötesindeki okuyucuların kalplerine ulaşmak için yapılmış bir gönül çağrısıdır. İmanın sıcaklığı ve bilgeliğin hafifliği ile vücut bulan bu eser, şüphecilik, izafilik ve inançsızlık ilkelerinin hâkim olduğu bir çağda yaşamış bir inananın kaleminden çıkmıştır. O yüzden de, modern Batı ile İslam dünyası arasında kurulmuş nadide ve eşsiz bir köprüye benzemektedir; ve her iki dünyaya, imanla beslenmiş bir güven, hikmete
Bir teknik olarak Şamanizm; değişik ve farklı zamanlarda Kuzey ve Orta Asya'da, Eskimoların yaşadığı yerlerde, Orta Afrika ve Kuzey Amerika'daki ilkel kabilelerde görülmektedir. Bazı araştırmacılar, Sibirya'da görülen Şamanizm'i Psikopatolojik belirtiler olarak açıklanmaktadır. Yapılan bazı araştırmalar; günümüzde Amerikan Yerlileri/ Kızılderili Kabileleri ile Orta Asya Sibirya Türk boyları arasında yaşayan ‘Şamanizm'i, inanış ve yaşayış benzerlikleri, ortak yönleri ve değer verilen unsurları ortaya koymakt
Dinler Tarihinde ve yaşayan dinler arasında özel bir yeri olan Yahudilik, yaşayan ve ilahi olarak nitelendirilen dinlerin en eskisi ve mensubu en az olanıdır. Yahudilik inancını günümüzde benimseyenlerin sayısı 25 milyon civarındadır. Genel olarak Yahudiliğin sembolü Yedi Kollu Şamdan (Menora) ve Altı köşeli Yıldız'dır(Magen David). Magen David, İsrail'in milli sembolüdür ve Bayrakları'nda yer almaktadır. İbranice ‘Bet ha-Mikdaş' ve Arapça ‘Beytu'l-Makdis' olarak isimlendirilen Kudüs'teki Mabed Yahudiliğin
Kapalı toplum yapısına sahip ve asırlar boyunca dışarıdan gelen değişim rüzgârlarına karşı kendini ve sosyal bünyesini koruyabilmiş Yezidîlik de tıpkı Dürzîlik ve Nusayrîlik'e benzer şekilde küreselleşmenin beraberinde getirdiği değişimden en fazla etkilenen fırkalardandır. Aslında Yezidîlik ve diğer etno-dinsel yapılanmaların varlıklarını ve kendilerine özgü dinî ritüellerini sürdürebilmeleri, tarihsel süreçte dış müdahalelere kapalı ve çoğu kez ücra bölgelerde yaşamalarıyla doğrudan ilişkiliydi. Genellikl
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2