Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16
Roma mitleri tanrılar hakkındaki hikâyelerden değil ama Romalıların kendilerine ait hikâyelerden oluşmaktadır. Livy, Virgil ve Ovid gibi mitleri eski zamanlardan bize aktaran yazarlar, Romanın eski günlerine dair mitleri sanki gerçek tarihmişçesine ele alıyorlardı. Aeneasın, Romulusun, Remusun ve Yedi Kralın hikâyeleri Roma şehrinin kuruluşu hakkında bize çeşitli ipuçları veriyorlar. Romanın kaderi onun mukadder tanrısal gücü bütün hikâyelerde ana konu olarak ele alınıyordu. Bazı mitler erdemli ve kamusal
Tükendi
Mitlerin mantıki bir kavrayışla algılanmasın kökleri yeni çağda başlamamıştır; tersine, antikitenin başlangıç tarihine kadar uzanır. Neredeyse IV. yüzyıldan beri düşünürler mit ve tragedya üzerine kafa yormuşlar, onların arka planında yatan gerçeklik ve mantıksallığı bir anlamda anlamaya çalışırken bir anlamda da hesaplaşmaya çalışmışlardır. Ortaçağ resmi, müziği ve edebiyatı, imparatorlukların tekeline geçen tektanrılı dinlerin içinden ve dışından her fırsatta paganca bir karşı koyuş ile mitolojilerin sevi
Tükendi
İnsanlık tarihi boyunca din hep var olmuştur. Bu varoluşun amacı ise insanları kurtuluşa ulaştırmaktır. Her din; kurtuluşun reçetesini farklı sunmaktadır. İnsanları kurtuluşa ulaştırmaya çalışan bu dinler, insana huzur, mutluluk vereceğini vaad etmektedir. Dinlerin özünde, temel felsefesinde; insana saygı, hoşgörü yatmaktadır. Dinlerin iman ve amel boyutu vardır. Her din kendi dininin mensuplarının kurtuluşa ulaşmasını sağlamak amacıyla bir takım iman ve amel prensiplerini ortaya koyarlar ve bazı dinler s
Tükendi
Ortaçağda Hermes zaman zaman Mısırlıların Thothu, İbranilerin Enohu, eski İranlıların Huşengi veyahut Müslümanların İdris nebisi ile bir tutulmuştu. Hangi coğrafyada olursa olsun, bu insanlar onu insanlığa ilâhi mesaj getiren ve ilimlerin kurucusu bir peygamber olarak görmüşlerdi. Fakat Hermetizm adıyla anılan ekol ancak çok daha sonraları Mısır ve Grek geleneklerinin İskenderiyede birleşmesinden sonra vücuda gelecektir. Bu farklı isimler altında anılan şahsiyetin aynı kişi olup olmadığı müellifler indinde
Tükendi
Birçok felsefeciye göre, din felsefesinin özellikle analitik kanadında yirminci yüzyılın ikinci yarısında ciddi bir teistik devrim ve dönüşüm yaşanmış, bu devrim ve dönüşümün neticesinde de bir yandan din felsefesi felsefenin saygın uğraş alanlarından birisi olurken, diğer yandan teizme ve onun rasyonelliğine olan inanç da en azından Anglo-sakson dünyada- ciddi bir akademik ilgiye konu olmuştur. Bu durum gerek Avrupa'da gerekse Türkiye'de din felsefesi üzerine yapılan çalışmaların ve araştırmaların niteliği
Tükendi
Hz. Danyal kimdir, ne zaman yaşamıştır, hangi kavme gönderilmiştir? Başından ne gibi esrarengiz hadiseler geçmiştir, hayat hikayesi nedir? Mezarı nerededir? Her peygamberin kendisine mahsus özellikleri olduğu gibi, Hz. Danyalın hususiyeti nedir? Peygamberlerin resimlerini ipek bir kumaşa çizmesi, remil ilmi başka mucizeleri... gibi meraklarımızı çeken nice konular, bu kitapta cevabını buluyor.
Tükendi
Gençler için hazırlanmış, Anadolu Mitolojisi adlı 10 kitaplık bir dizinin 1. cildi olan Tanrıların Yurdu Ege, Ege bölgesi efsanelerini anlatıyor. Üzerinde yaşadığımız toprakların binlerce yıllık öyküsünü gençlerimize tanıtmak amacıyla hazırlanan bu dizi, mitoloji alanında bir ilki oluşturuyor. Zafer Temoçinin resimlediği Tanrıların Yurdu Egede, Ana Tanrıça Kibeleden, Tantalosun öyküsüne, her tuttuğu altın olan kraldan, Artemisin geyiklerine, Kleopatra ılıcalarından, dokumacı kız Araknenin örümceğe dö
Tükendi
Her çend di destana Promîteas a Esxîlos de lehengên ku cîh digrin kesên xweda û xwedayî bin jî drama ku tê lîstin drama mirovahiyê tîne derê. Promîteas nûnerê mirovan e û bûyerên ku di nav de diperpite jî bûyerên polîtîk in û îro jî di nav civakên hemdemî de em rastê van bûyeran tên. Lê ji bo çi Promîteas nûnerê mirovan e û drama wî ji bo çi drama mirovahiyê ye? Promîteas agir ji xwedayan diziye û daye mirovan, ji bo ku li hember pergela ku xwedayan ava kirî der ketiye jî cezayakê pir giran dikêşîne. Mîna ş
Tükendi
Uzunca bir süre Hıristiyanları ve Hıristiyanlığı inceledim. Kiliselerinde, evlerinde, İnternet sitelerinde. Söylenenlerle gerçek hayatta olup bitenler çok farklıydı; yine aynı şekilde Kitapları İncil`de öyleydi. Birçok yerde Tevrat ve Zebur`u kabul ettiklerini söyleyen İncil yazarları yine birçok yerde Kutsal Yasayı siliyorlar, geçersiz sayıyorlardı. Yine aynı yazarlar Tevrat ve Zebur`dan alıntılar yaparak İsa`yı Tanrılaştırabilme yolunda adeta birbirleri ile yarışıyorlardı. Bunu yaparken Tanrı`nın kusurl
Tükendi
Olağanüstü bir efsaneler ve anlatılanlar bütünü olan yunan mitolojisi, kökeni ve başat özellikleri büyük farklılıklar gösteren bir kültürel zenginliği temsil eder. Konusunun dünyaca kabul gören uzmanlarından Pierre Grimal, Yunan Mitolojisine temel olan Tanrılar penteonunu bütün ulus mitlerine kaynaklık eden bir yapı oarak yorumlanmaktadır. Yayımlandıktan sonra bir klasik olan bu küçük derleme, konunun genel hatları kadar insanlık tarihini biçimlendiren küçük ayrıntılara da yer veren bir soruşturma olarak ka
Tükendi
Kusursuz prens, örnek kral Rama´nın öyküsü, Ramayana... Bilge Valmiki´nin yedi bölüm ve dört bin beyitten oluşan anlatısı... Valmiki bir gün ormanda bir çift çulluk görür. Çulluklar çimlerin üzerinde şarkılar söyleyerek oynamaktadırlar. Bu sırada kötü kalpli bir avcı çıkagelir, okuyla erkek çulluğu öldürür. Dişi çulluk eşinin ölümüne acıklı bir sesle ağıt yakar. Bütün bu gördükleri Valmiki´yi acıya boğar ve avcıyı beyitlerle lanetler. Bunun üzerine tanrı Brahma görünür ve Valmiki´ye Rama´nın yaşamını beyitl
Tükendi
İlk Çağ?ın çeşitli coğrafyalarda yaşayan farklı etnik ve kültürel toplulukları, baltayı, özellikle de iki yüzü keskin çifte baltayı kutsal kabul etti ve onu kutsal alanlarında, kutsal mağaralarda, mezarlardave tapınaklarda yüceltti. Hatta tanrısal kutsallığın bir simgesi, güç ve otoritenin bir sembolü olarak daha ileriki tarihsel çağlarda çifte baltayı sikkeler üzerine basarak önemini iyice vurguladı. Yine de bu kutsal simgenin anlamı hakkında birçok soru işaretleri ile doluyuz. Tanrı ve tanrıçaların elinde
Tükendi
Mitolojik konuşma tarzının unutulduğu bir dünyada mitolojik metinlerin anlaşılması nasıl mümkün olabilir? Kutsal metinlerde işaret edilen hakikati anlamaya çalışırken, mitolojik dili giderecek bir yöntem niçin gereklidir? Dahası böyle bir yöntem, dini metinlerin varoluşsal anlamının korunmasına hizmet eden mitolojik dili çarpıtmaksızın ne derece izlenebilir? Biz bu eserde, Rudolf Bultmann´n mitolojiden arındırma (Einmythologisierung) yönteminin ışığında bu sualleri tartışmaya çalıştık. Mitolojiden arındırma
Son yılların güncelliğini yitirmeyen konularından Alevilik ve Bektaşilik ile ilgili gerek iletişim araçlarında yürütülen tartışmalara ve gerekse yayımlanan çok sayıdaki kaynağa bakıldığında, Anadolu coğrafyasının bu hoşgörülü kültürüyle ilgili net bir çizginin yakalanabildiğini söylemek oldukça güçtür. Bugüne kadar Alevilik ve Bektaşilik tanımı yeterince yapılamadığı gibi, okuyucuya konuyla ilgili doyurucu bilgiler de sunulamamıştır. Arkeoloji ve Sanat Tarihi disiplini bilgilerini, uzun yıllardan bu yana y
Tükendi
Eliade bu kitabında, dinler tarihi çerçevesinde yazmış olduğu bazı yazılarını bir araya getiriyor. Bu yazılar; Daçyalıların dinsel kökenlerine, Zalmoksis tapımına, kozmogoniye ilişkin halk mitine, bir devlet (Moldavya) kurulmasına ve bir manastır (Argeş) inşa edilmesine ilişkin efsanelerin mitsel-ritüel anlamlarına, büyü ve esrimeyle ilintili bazı halk inançlarına, adamotuna ve sıradan insanların topladıkları otlara, son olarak da Rumen epik şiirinin, destanlarının beslendiği mitolojilere ilişkin bir dizi i
Tükendi
"Mitoloji: Tanrıların Öyküsü" adlı kitabı görüp yazarının da Derman Bayladı olduğunu öğrenince hemen aldım. Bayladı´nın insanlığın uygarlık serüvenini çoşkulu yorumlarla yazacağını ve mitolojiye duyduğum sevgiyi çoğaltacağını düşündüm. Okuyup bitirince de yanılmadığımı anladım. Bayladı´nın "Uygarlık Kavşağı Anadolu" ve "Efsaneler Dünyasında Anadolu" adlı kitapları da Anadolu´nun en eski tarihsel ve tarih öncesi öyküsünü anlatan ve bir düşsel zenginliği, bugünlere gelebilen ipuçlarının somutluğunda aktaran
Tükendi
"Oğuz, Hazar Denizi'nin her iki yakasından Uzak Sibirya'ya, Ön Asya'dan ve Kafkasya'ya uzanan geniş bir coğrafyanın destanıdır. Oğuz Destanı, mevcut varyantları, Orta Çağ hakkındaki tarihî ve coğrafî eserlerde korunan bilgileri, halkın hafızasında yaşayan efsane, rivayet, masal türünden anlatıları ile bir bütün oluşturmaktadır. Zaman geçtikçe bazı değer yargıları değişmiş, ancak Türk milletini ayakta tutan Oğuz millî kültürü, Oğuz şuuru özde değişmez olarak kalmıştır. Oğuz Destanı bir epik abidesidir. Atasö
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16