Gülay’ın bir kardeşi oldu, ama o çok sevinmedi.
Bebek, annesinin ve babasının bütün ilgisini topluyordu.
Peki, ona ne olacak? Neyse ki Gülay’ın çok iyi arkadaşları
var ve kıskançlığını yenmesine yardım edecekler!
Hayatımızdaki değişiklikler üzebilir bizi, ama onları kabul
edince, o yeniliklerin de iyi bir şeyler getirebileceğini
anlarız.
Baykuş Kamil şekerleme yaparken bir anda bum! Bir top
ona vurdu. Çok kızmıştı. Kamil kötü birisi değildi ama
öfkesini kontrol edemiyordu. İyi ki yeni arkadaşları ona
nasıl kontrol edebileceğini öğretecekler.
Kızgın olmak kötü değildir, kötü olan öfkemizi kontrol
edememektir ve başkalarına zarar vermektir.
Cingöz’ün notları her zaman çok iyiydi ama bu küçük
salyangoz bir zayıf aldığını öğrenince her şey değişecekti. Bir
anda her şeye karamsar bakmaya başlar. Bu karamsarlığı
iyimserliğe nasıl dönüştürülebilir?
Bazen planlarımıza uygun olmayan olaylar yaşayabiliriz, belki
bunu değiştiremeyiz ama bu olaylara karşı nasıl
davranabileceğimizi seçebiliriz.
Yazın gelmesi kamp anlamına gelir! Ama bu sene Dilek
için farklıydı, bileğini kırdı ve hiçbir şey yapamadı.
Arkadaşları çok eğleniyordu… acaba onu hiç mi
düşünmüyorlardı. Ama Dilek yalnız değil ve yakında bunu
öğrenecek.
Etrafında insanlar varken yalnızlık çekebilirsin ve hiç
kimse yokken bile birlikte gibi de hissedebilirsin. Sevgi
için mesafe yoktur!
En yakın arkadaşından ayrılmayı kim ister, Yankı da istemiyor. Ama babasının işi nedeniyle taşınmak zorundalar. Sevdiği her şeyi geride bırakacak olması yetmezmiş gibi bir de geceleri geziyor, hem de uyurken! Uyumak için yatağına yatıyor, gözlerini mutfakta açıyor. Yankı’ya göre her şeyin sorumlusu zorla içtiği sebze çorbası! Çağdaş çocuk edebiyatımızın sevilen yazarı Nazlı Deniz Güler, şehir değiştirmenin yarattığı fırtınaları mizahi bir üslupla anlatıyor.
Bir oyuncağın ilham verdiği çocuk kitabı kahramanı:
Ponpon. Macera devam ediyor!
Çocuklar, sizce tavşanlar bale yapabilir mi?
Bu sevimli sorunun yanıtı; sanat tutkusu, sevgi, arkadaşlık ve maceranın iç içe geçtiği, heyecan dolu pırıltılı ve sihirli bir öyküde gizli.
Elinizdeki kitabı okuduktan sonra hepinizin içinde bir sanatçının uyanacağını eminim. Onu bulmanız dileğiyle…
Sevgili Anne, Baba ve Eğitimciler; Erken çocukluk döneminde son derece önem taşıyan İşitsel Hafıza, sesleri işlemleme, konuşma sesleri ile doğada ve çevremizde bulunan tüm sesleri, müzikleri duyma, algılama, hatırlama, ayırt etme ve tekrar etme becerileridir. Erken yaslardan itibaren işitsel hafıza gelişimine yönelik etkinliklerin yapılması, basta bilişsel gelişim olmak üzere dil gelişiminin de desteklenmesi için büyük önem taşımaktadır. İşitsel Hafıza kitabı, çocukların işitsel dikkat geliştirme potansiyel
Sevgili Anne, Baba ve Eğitimciler; Erken çocukluk döneminde çocuklar, istekleri hemen yerine getirilmediği zaman beklemekte zorlanır ve öfkelenirler. Kızgınlık, öfke gibi duygularını nasıl kontrol edeceklerini bilemezler. Birey olma duyguları gelişmeye başladığı için zaman zaman bu gücün sınırlarını test ederek çoğunlukla “hayır” der ve istediklerini elde ederler. Duygularını ve isteklerini ifade edecek kelimeleri nasıl kullanacaklarını bilmedikleri için, bunun yerine öfke nöbetlerini kullanırlar. Çocuğun ö
Benim teyzem arkeolog. Toprağın altında gömülü uygarlıkları araştırır. Kazılara katılır. Elinde fırçasıyla bulduklarını dikkatlice temizler. Kırık parçaları toplar, bir araya getirir. Onun işi zor, çok sabır ister. Bense hiç yerimde duramam, içim hep kıpır kıpır. Büyüyünce ne olacağımızı düşünmek, nasıl bir hayatımız olacağını da merak etmek değil mi? Peki siz nelere ilgi duyuyorsunuz? Nelerin sizi mutlu edeceğini düşünüyorsunuz? Hadi, geleceğimizi birlikte düşleyelim! Çocuk yazınımızın sevilen kalemlerinde
Bir Aslan ile bir Kutup Ayısı bir odada buluşursa ne olur?
İkisinin de huyu suyu farklı.
Biri sıcağı sever, diğeri soğuğu.
Görkem Kantar Arsoy’un yazdığı Bu Oda İkimizin kitabına Anne
Hofmann resimleriyle eşlik ediyor.
Kendin olmak varken, Normal olmaya çalışmak neden? Olmadığın birine dönüşmeye çalışma Kendin olmak en iyisi, hiç boşuna yorulma. Doğruluk Perisi bu yeni macerada Aada’yla beraber okula gidiyor. Doğrular yüzünden okul karışıyor, üstelik bu kez karşılarına bir zorba çıkıyor. Peri ile Aada arkadaşlığın ve kendi olmanın önemini keşfediyor. Bildiğiniz gibi Doğruluk Perisi doğruları söylemekten asla vazgeçmez, karşısına bir trol çıksa bile fark etmez. Kitapları çok sevilen Matt Haig’in yeni hikâyesini Chris Mould
"Okul tatil olur olmaz köye gidiyorduk. Üç ay
muhakkak orada kalıyorduk... Bizim geldiğimiz
zamanki köyle şu son gelişimizdeki arasında
büyük bir fark vardı. Köyün başlıca ihtiyacı olan
maddeleri satan bir bakkal dükkânı ile bir
kunduracı, bir de küçük tamirci dükkânı açılmıştı.
Salaşta kahve, çay pişiren bir adam aynı zamanda
berberlik yapıyordu. Topraklarının ellerinden
alınmasından korkan köylüler az çok ekin ekiyor
ve hayvanları için de daha bilinçli
davranıyorlardı. Okula elektrik alınırken b
"Sonunda İsmail dedenin neden oyuncakçılığa başladığını anladım. O çocukları çok seviyordu. Oyuncaklar sayesinde çocuklarla ahbaplık edebiliyordu. Kızlara beşik, tahtadan oda takımları, bebek dolapları; oğlanlara çember, topaç, fırıldak filan yapıyordu." Kemalettin Tuğcu Oyuncakçı Dede kitabında; evlat hasreti çekmiş ihtiyar bir adamla, yolun başındaki bir çocuğun samimi dostluğunu anlatıyor. Her kitabın arkasındaki sözlük ile yazarın kurduğu dünyayı bozmadan okurlara sunuyoruz.
"Yaşar birden durdu. İliklerine kadar soğuk
işlemiş, neredeyse tüm hislerini kaybetmişti.
Buna rağmen burnuna taze ekmek kokusu
geliyordu. Bir fırının önündeydi. Arkadaşından,
çok acıktığı zaman tezgâhın üstünden süpürülen
ekmek kırıntılarını isteyebileceğini öğrenmişti.
Fırından içeriye başını uzattı. Tezgâhın üzerine
ateş gibi sıcak ekmekler konmuştu."
Kemalettin Tuğcu Sokak Çocuğu kitabında;
umutsuzluğa kapılmamak, çaba sarf etmek,
kendinden emin olmak, kötülüğe boyun
eğmemek gibi mesajlarıyla
Uçan Sincap Dofi ormanda oynarken bisiklet
Süren bir sincap gördü. Mali adlı sincap bisikletinin üstünde
Adeta rüzgar gibi uçuyordu. Dofi de babasından bir
Bisiklet istedi. Babası Dofi’ye bisiklet alacak mı?
Dofi de rüzgar gibi ormanda uçacak mı?
Yoksa onu bambaşka bir sürpriz mi bekliyor?
Dofi’nin merakı seni de sarsın.
Sürpriz sayfaların arasında.
Hadi aç da bak…
Zıpzıplar Ormanı’nda yağmur yağıyordu
Uçan Sincap Dofi odasında oturmuş kış için biriktirdiği
bademleri sayıyordu. Ağabeyi Dogi,
Dofi’den biraz badem istedi. Dofi bundan hiç hoşlanmadı.
Biriktirdiği bademler yalnızca onun mu?
Ormanda çıktığı yolculukta Dofi’yi neler bekliyor?
Haydi paylaşmanın izini sür ve gülümse…
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 48-64 /
Aktif Sayfa : 4
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.